canım abimden annesine hakıkat ve duygu dolu bi mektup

hulusi

Well-known member
Ceylân'dan annesine mektup

l929'a doğup l963'de cennet yaşında şehit olan Ceylân Çalışkan, amcası Abdullah Çalışkan'ın hanımının vefatı dolayısıyla kendi üvey anasına, ahiretten ve ebediyetten bahseden şu mektubu yazmıştı:

"Çok sevgili, çok müşfik valideciğim, Senin ellerinden, hem mübarek ayaklarından hasretle, hürmetle, iştiyakla öperim. Hem son musibetinizden başınız sağolsun.

"Sevgili valideciğim, dünyadaki herşey ve her ölüm bize diyor ki; siz de fanisiniz, siz de öleceksiniz. Cenab-ı Hakkın bahtiyar kulları bütün bu hadiselerden hisselerine düşen dersi alırlar. Yani kendi nefislerine derler ki: "Ey nefis, sen lâyemut değilsin, fânisin, ibret al, sırat-ı müstakimden ayrılma. Ve her işinde âlemlerin Rabbi ve Hâlıkı olan Kadîr-i Zülcelâl-i Velikramın rızasını esas maksat yap' der. Bunu böyle söyleyen ve böyle yapan bir abd Biiznillahi Teâla saadet-i ebediyeye vâsıl olur.

"Ey müşfik anneciğim! Cenab-ı Hak sana musibet perderleri arkasından öyle nimetler ihsan etmiş ve öyle lütuflar vermiş ki, eğer şükür ile mukabele etsen, pek cüz'î olan amelin seni her iki cihanda mesut etmeye kâfi ve vâfidir.

"Birincisi: Bu zamanda en büyük hizmet-i imaniyenin kahramanı ve sertacı olan Üstadımızın şahsî hizmetinde az da olsa sakadaktla istihdam edilişin ve o kudsî rehberin yemeğini pişirmen, bazı çamaşırlarını yıkamak suretiyle onun o kudsî hizmetine iştirak edip dualarına pek yakınları arasında dahil olman acaba kaç kadına nasib oldu ki?

"Bu doğrudan doğruya alâka ve hizmetinizi bir taraf etsek de bilvasıta olan hizmetinize dahi nazar etsek göreceğiz ki, yine en bahtiyar sensin. Sen Risale-i Nur'a hizmet edenlere hizmet etmek şerefine nail oldun. Bu mazhariyete, eğer kadınlar taifesinin aklı başına gelse ve kalb gözleri açılsa idi, canlarını feda edecekler ve seninle adeta yarışa gireceklerdi. Hem sana bütün hayatları boyunca gıbta edeceklerdi.

"Cenab-ı Hak ve Teâla Hazretleri seni ağuş-u rahmetine almış olacak ki, bütün bu saadetler üzerine bir yenisini daha yetim terbiyesi suretinde ihsan etmiş bulunuyor.

"Merhum ve mağfur Abdullah amcadan kalan üç yetime Cenab-ı Hakkın masum emanetleri ve vedîaları olarak bakmanız ve onları kendi öz evlâtlarınızdan ayırd etmeyerek şefkatinizle onlarla alâkadarlığınız hem maddî hayatımıza, hem manevî hayatımıza öyle bir nur serper ki rıza-ı İlahî için olmak şartıyla o nur bütün hayatımızı saadete ve nura kalb edip aydınlatabilir ve saadet çiçekleri açarlar.

"Ey muhterem anne, sen bu hizmetlerinde benim bu biçare nazarımda öyle ulvîleşiyorsun ki, adeta Peygamberimizin 'Cennet anne ve babanın ayağı altındadır.' Cenab-ı Hakkın 'Onlara üf bile demek caiz değil' mealindeki kudsî emirlere mâsadak olmaya ehil olacak bir vaziyet kesb ediyorsun

"Ey müşfik anne, sen aynı zamanda yetimler annesisin. Birinci yetim benim.

"Fakat ben nankör çıktım. Belki herkes benim kadar nankör olamaz, Kadir kıymet bilirler. Velev ki, benim gibi bilmeseler dahi, madem ki herşeye nâzır ve her yerde hazır bir zerre kadar bir şeyi zayi etmez. Bütün hayır ve şer onun elindedir. Bütün ücretleri o verecektir ve ondan beklemelisin.

"Şu kararsız fâni dünyada sen bizzat yetimlerle ve kendi masunların meşguliyeti yüzünden, belki ehl-i dünya zevkperest kadınlar gibi boş vakit bulup, dünyevî işlerle lüzumsuz şeylerle meşgul olamazsın ve belki ehl-i dünya kadınlar tarafından 'Dünyanın en hayır sever kadını sen misin? Kendi çocukların varken başkaları ile uğraşmak neden?' denilebilir. Ve belki bizzat kendilerine iyilik ve şefkat edip baktığın ki, yedirip, kuşatıp, terbiye ettiğin çocuklar akılları ermeye başlayınca küfran-ı nimet ederek, senin kıymetini bilmemezlik badbahtlığına-Şimdi senden afv isteyen biçare Ceylân gibi düşeceklerdir. Ve bizzat senin nefsin, kalbinin, ruhunun rağmına olarak, bu kudsî, sevapdar, Allah'ın, Peygamberin, Üstadımızın ve bütün ehl-i hakkın razı olup istedikleri hizmeti arzulamayacaklardır. Fakat düşün ki, Cenab-ı Hakkın rızası için yapılan en küçük amel dahi en büyüktür. Cenab-ı Hak kabul etse, bütün halk reddetse kıymeti yok. Cenab-ı Hak razı olsa, bütün dünya küsse tesiri yok. Eğer O razı olsa, kabul ederse ve hikmeti iktiza ederse, halklara da kabul ettirir. Onları da razı eder.

"Hatta bir darb-ı mesel var: 'İyilik et denize at, balık bilmezse de, Hâlık bilir.' Varsın, bütün bu hizmetlerinin kıymetini elinde duadan başka hiçbirşey bulunmayan biçare insanlar bilmesin.

"Herşeyin anahtarı Onun elinde olan Hâlık-ı Zülcelâlin bilmesi senin ve bütün beşeriyet için kâfi ve vâfidir.

"Anneciğim, senin dünyevî ve uhrevî saadetin hiç her zaman dua etmekteyim. Senden de dua beklemekteyim. Bilhassa masum yavrulardan. Onların cümlesinin gözlerinden hasretle öperim. Bütün akraba-yı taallûkata, ninelerime, yengelerime, dayılarıma selâm eder, ellerinden öperim. Dualarına el açarım."

El Bakî Hüvel Bâki Biçare, duanıza muhtaç evlâdınız: Ceylan
OY CANIM ABİM BU GECE YAKINDAN TANIDIM ABİYİ DİYECEK KELİME BULAMIYORUM,RABBİM EVLATLARIMIZI ANALARIMIZ İHLASLI DAVA YOLCUSU EYLESİN:((
 

tuncerr

Active member
"Ey nefis, sen lâyemut değilsin, fânisin, ibret al, sırat-ı müstakimden ayrılma. Ve her işinde âlemlerin Rabbi ve Hâlıkı olan Kadîr-i Zülcelâl-i Velikramın rızasını esas maksat yap' der. Bunu böyle söyleyen ve böyle yapan bir abd Biiznillahi Teâla saadet-i ebediyeye vâsıl olur.

Ceylan abiler çalıştı, eziyet çekti, hapse girdi. bizler ise o günlerin meyvelerini yiyoruz. Rahatını sefasını biz sürüyoruz. Allah cc
nur dairesinden ayırmasın bizleri...
 

hulusi

Well-known member
amin kardeşim...Yüksek zekası yanında şiire ve şairliğe de merakı, kabiliyeti olan Ceylân Çalışkan, Hanımlar Rehberi'nin sonundaki "Nurcuların Kasidesi" isimli şiirde askerlerin "Annem, beni yetiştirdi, bu vatana yolladı" marşına bir nazire olarak yazmıştı.

"Annem beni yetiştirdi, bu hizmete yolladı.

Teslim etti risaleyi, Allah'a ısmarladı

Boş oturma çalış dedi, hizmet eyle imana.

Sütüm sana helâl etmem, çalışmazsan Kur'ân'a."

şeklinde yazarak, iki makamda okunan bu marşı, zaman zaman arabaya aldığı çocuklarla birlikte okurdu. Üstadla kırlara çıktığı günlerde yine bu marşı Nur talebeleri okurlardı.

Bir şaka ve lâtife tarzında yazılan bu şiiri ise "Emirdağ Nurcularını Medhiye ve Mathiyeleridir" ismini taşımaktadır.

Kış gelince hepsi sözü verdiler

Yaz gelince çabuk geri döndüler

Parlayan bir mum gibi söndüler

Ne sebatkârdır bu Emirdağlılar

Risale-i Nur içinde adları çıktı

Talebelik yapa yapa canları çıktı

İçlerinde zaten hiç arslan yoktu

Ne kahramandır bu Emirdağlılar

Bir vak'a olunca hepsi kaçarlar

Mübarek gecelerde hepsi uçarlar

Talebelik köprüsünde önde geçerler

Ne ileri yönlüdür bu Emirdağlılar

Mirac gecesinde kırklar toplandı

Karnı aç olanlar manen yoklandı

Maşaallah gündüz gibi günahları paklandı

Ne günahsızdır bu Emirdağlılar

Yazı yazmak bizde birinci gaye

Yapamıyoruz ama ne çare

Nefsimize veriyoruz büyük bir paye

Ne mütevazidir bu Emirdağlılar

Önümüzdeki gece Leyle-i Berat

Çok çalışalım ele geçmez bu fırsat

Şimdi gelse de sarsmaz bu memat

Rabıta-ı mevtlidir bu Emirdağlılar

Kimi Üstadın hep halini sorar

Kimi ziyaret eder, Üstadı yorar

Kimi gece gündüz üç gece arar

Ne lopçu bu Emirdağlılar

Vaktaki kalem yazdı, olduk biz de talebe

Zındıkaya, küfre karşı çaldık galebe

Zülfikar gitti Mısar'a, Şam'a, Haleb'e

Nef fütuhatçıdır bu Emirdağlılar

İhlâslıdır, birbirine küserler

Bid'adları, riyaları köklerinden keserler

Âlem-i ervahda rüzgâr gibi uçarlar

Ne maneviyatçıdır bu Emirdağlılar

Menfaati hiç âlet etmeyen

Rızadan başka gaye gütmeyen

İhlas hilâfına, yola gitmeyen

Ne ihlâslıdır bu Emirdağlılar

Nur uğuruna kesseler bizim kelleyi

Elimizde tutarız ateş gülleyi

Korkarız karanlıkta görsek gölgeyi

Ne metanetlidir bu Emirdağlılar

Söyle söyle sende mi ulvî himmet?

Esrar-ı atom, irşad-ı devlet

Sende mi hep umumî gayret?

Ne keşfiyatçıdır bu Emirdağlılar
 

hulusi

Well-known member
Ceylân'ın babasına mektubu

zuhur ' Alıntı:
Allah cc razı olsun kardeşim

devam inş mübarekleri anlatmaya:
ecmain inş ..Rabbim yaşayanlardan kılsın..amin_________________________________________________Ceylân'ın babasına mektubu

Ceylân Çalışkan, babası Mehmed Çalışkan'a bir mektubunda da şunları yazıyordu:

"Çok kıymettar ve müşfik pederim,

"Evvelen senin, kahraman kardaşımız Halil ile gönderdiğin hem uzun ve sevinçli mektubu, hem mürekkepleri, hem fanila ve parala

rı aldım. Cenab-ı Hak ebeden razı olsun. O güne kadar evvel istemiş olduğunuz evrakları yazıp göndermiştim. Size ehemmiyetli bir müjde arz edeyim ki, kitaplarımızın iadesine dair olan büyük müjdedir. Birkaç gün evvel Nur'un çok değerli bir kahramanı olan Sungur kardaşımız tahliye edilerek Samsun'dan ayrılmış. Herhalde o aziz ve mübarek kahraman, bugünlerde muhabbetiyle yanıp tutuştuğu sevgili Üstadımıza gelecek ümidindeyim.

"Saniyen: Hem evimizin küçük bir dershane-i Nuriye şeklinde çalışmasını, hem bir vasıta-i seyyiat olan radyonun satılmasını ruh-u canımla tebrik ediyorum. Terbiyesi sizlere verilen çocuklara ehl-i sefahetin ağızları meyhane kokan levhiyatlarını değil de nur-u mübarekiyetin tecellîsine vesile olan kelâm-ı İlahî okutmanız ve dinlemeniz bütün ehl-i imanı ruhen memnun eden bir hâlettir. Ne kadar sevinsek azdır.

"Salisen: Buradaki kardaşlarımız, hususan Husrev ve Tahirî Ağabeylerimiz, Zübeyir, Muhsin, Bayram ve diğer kardaşlar sizlere pek çok selâm ve dua ediyorlar.

"Rabian: Zülfikar, bir giden olursa gönderilecek.

"Hamisen: Kore kahramanı bayram kardaşımızın yirmi beş lirasını mektubunuzu alır almaz vermiştim. O zaman yazamadığımdan affınızı dilerim. Umum hısım, akraba ve komşulara, hususan terzi Mustafa'ya, camcı Mehmed amcalara pek çok selâm ve hürmetler, dualar ederim.

"Amcalarıma, hususan Osman, Hasan, Ahmed, Mahmud amcalarıma pek çok selâm ve hürmetler eder, ellerinden öperek dualarını beklerim... dayılarımın da keza. Köyden Suna ninem geliyor mu? Bir gelen olursa ellerinden öptüğümü yazarsınız. Ahmed amcam bu işi görse daha iyi olur.

"Umuma, ev halkına yaş sırasıyla gözlerinden öperim, dualarını beklerim, hususan mübarek Sevim'in gözlerinden öperim, duasını beklerim, rüyası inşaallah mübarektir.

"Sadisen: Mübarek Mustafa kardaşımızın istediği Mektubat'tan herhalde bir cildi fazla olarak gitti. Şayet öyle ise siz bir takımını alıp, hediyesi olan beş lirayı gönderirsiniz.

"Sabian: Valideme yazdığım biraz hissî ve fakat gayet samimî ve hakikî arîzayı okursunuz. İnşaallah okursunuz. İnşaallah duasına ve dualarınıza ve hayırla yâd etmenize bir vesiledir."

"Saniyen: Hem evimizin küçük bir dershane-i Nuriye şeklinde çalışmasını, hem bir vasıta-i seyyiat olan radyonun satılmasını ruh-u canımla tebrik ediyorum. Terbiyesi sizlere verilen çocuklara ehl-i sefahetin ağızları meyhane kokan levhiyatlarını değil de nur-u mübarekiyetin tecellîsine vesile olan kelâm-ı İlahî okutmanız ve dinlemeniz bütün ehl-i imanı ruhen memnun eden bir hâlettir. Ne kadar sevinsek azdır.
YAHU burası beni çok etkiledi:( siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
 

GuLSerbeti

Well-known member
ellerinize saglik abi, Emirdaglilar siiride cok guzelmis abinin :)
hulusi ' Alıntı:
"Saniyen: Hem evimizin küçük bir dershane-i Nuriye şeklinde çalışmasını, hem bir vasıta-i seyyiat olan radyonun satılmasını ruh-u canımla tebrik ediyorum. Terbiyesi sizlere verilen çocuklara ehl-i sefahetin ağızları meyhane kokan levhiyatlarını değil de nur-u mübarekiyetin tecellîsine vesile olan kelâm-ı İlahî okutmanız ve dinlemeniz bütün ehl-i imanı ruhen memnun eden bir hâlettir. Ne kadar sevinsek azdır.
YAHU burası beni çok etkiledi:( siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
aynen abi, benim de en cok dikkatimi ceken nokta burasi oldu... ki bu sadece sinirli yayin yapan radyodur... :(
"ağızları meyhane kokan levhiyatlar" yani o zamanin sarkilari... :( Bizim halimiz nice olur.. bizde degil radyo, TV, uydu, internet...cep, camera.. ne bileyim, dikkati dagitip "kelâm-ı İlahî okutmanız ve dinlemeniz" kismina hilaf cok unsur var.. :'(
Rabbimiz, hayirli yonlerinden istifade edip, kotu yonlerinden sakinmayi, halis niyetlerimize nazaran nasib etsin ins.. boyle demekten baska ne yapilabilir ki... onlardanda buyuk istifadelerimiz oldugunu inkar edemeyiz.. ama cok hatalara da sebep olabiliyor bunlar..en azindan oyaliyor..
 

kýzýl lale

Active member
amin kardeşim amin....ALLAHIM!..bizi kendi istediğimiz değil,senin hakkımızda razı olacağın ,rıza ve hoşnutluğunu kazandıracak işlere muvaffak eyle...amin..
 
Üst