HAFIZLIĞI KOLAYLAŞTIRAN BAŞARI METODLARI
1. Fiziksel ve Bedensel Sağlık Çok İyi Olmalı
2. Hafızlığa Hazır Olmalı ve Tüm Sorunlardan Kurtulmalı
3. Her Öğrencinin Günlük Ders Programı Olmalı
4. Ezbere Başlamadan Ezber Yapmayı Öğrenmeli
5. Duanın Gücünü Unutmamalı
6. Ezberlenecek Sayfalar “Yüzünden” Hocaya veya Hafızlık Arkadaşlarına Okumalı
7. Öğrencinin Kendisine Ait Ezberleme Stili Olmalı
8. Ezber Yaparken Ses Tonunu İyi Ayarlamalı
9. Kuran-ı Kerim’i Ezberlerken Hangi Dönemde Olduğunu Hafız Adayı Bilmeli
10. Ders Çalışıldığı Gibi Teneffüs de Yapılmalı
11. Haftalık, Aylık, Yıllık İzinlere Dikkat Etmeli
12. Ödül ve Ceza Sistemi Olmalı
13. Ezber Yaparken Kuran’dan Mutlaka Etkilenmeli
14. Hafızlık Kuran’ı Ömürlük Olmalı
15. Hafız Olmayı Değil, Hafız Ölmeyi Başarmalı
YUKARIDAKİ 15 MADDE'DEN BAZILARININ AÇIKLAMALARI
1. Fiziksel Ve Bedensel Sağlık Çok İyi Olmalı
Hafız adayların yapmaları gereken beyinlerini geliştirmek ve fiziksel ve bedensel sağlıklarına dikkat etmektir. Her şeyden önce hafızlığa her yönüyle hazır olmak gerekir.
Hafız adayının fizyolojik bir sorunu varsa (özellikle göz ve kulaklarında) bu hafızlık için ciddi sıkıntılara sebep olabileceğinden hafızlık hocasını mutlaka bilgilendirmeli, hoca da bu durumu göz önünde bulundurarak öğrenciye karşı daha tedbirli davranmalıdır.
Hafızlıkta özellikle göz çok hassastır. Günde yaklaşık 12 saat sürekli Kuran’a bakabilmek için sağlam (birazda ışıldayan, parlayan) bir göze ihtiyaç vardır. Şayet gözlerde herhangi bir sorun varsa bunun en büyük belirtilerinden veya zararlarından biri kısa bir çalışmadan sonra gözlerin kararmaya başlaması ve arkasından ezber yapan kişinin daha çabuk yorulmasıdır. Bu da zamanla ezber yapmaktan ve daha sonrada hafızlıktan soğumaya neden olabilir. Bu yüzden fizyolojik sorunlarla karşılaşıldığın da önce tedavi olmalı, sonra hafızlık yapılmalıdır.
Ayrıca hafızlık yaparken fizyolojinin çok iyi olabilmesi için yenilen yemeklere ve içilen içeceklere çok dikkat edilmelidir. Tembelliğe sebep olabileceğinden imkânların el verdiği kadar yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı, gıda olarak besin gücü yüksek gıdalar balık, fındık, ceviz, bal, yumurta, peynir, süt, kırmızı et gibi zekâyı kuvvetlendiren yiyecekler tüketilmeye çalışılmalıdır.
Özellikle yatılı Kuran kurslarında öğrencilere kaliteli, besin gücü yüksek, zekâ artırıcı yemekler ikram edilmelidir. Kuran kurslarının maddi durumları göz önüne alınıp başka masraflardan kısıp beyni tutuşturan, beyne iyi gelen, sağlıklı yiyecekler hafızlara ikram edilmelidir. Yani hafızayı kuvvetlendirmek için doğru beslenmek gerekir. Doğru beslenen kişilerin fizyolojisi de iyi olacaktır. Fizyolojisi iyi olan da başarıyı daha kolay elde eder.
2. Hafızlığa Hazır Olmalı ve Tüm Sorunlardan Kurtulmalı
Hafızlık yapmayı kafasına koyan öğrencinin kafasında kesinlikle maddi ve manevi sorun olmamalıdır. Veya sorunlarını kafasına takmamalıdır. Mümkün olduğu kadar zihnin sorunlardan uzak olmalı, beyin duru olmalıdır. Çünkü bir yandan sorunlarla mücadele, diğer tarafta hafızlık yapmaya çalışmak kolay bir iş değildir.
Hafızlığın yapıldığı yaşlarda bir takım sorunlarla boğuşmak gerçekten kolay değildir. Özellikle aile içi kavgaların olduğu yerlerde hafızlık yapmak neredeyse imkânsızdır. Dertsiz, sorunsuz insan tabi ki yoktur ama hafızlık süresince bütün dertleri, sorunları geçici olarak hatta tümden öğrenci kendinden uzaklaştırmalıdır.
Ayrıca beynimizi siyasi veya maç gibi gereksiz tartışmalarla da doldurmamak gerekir. Çünkü “Dolu kap boşalmadan içine bir şey yerleştiremezsiniz.” sözü sanki hafız adayları için söylenmiş geçerli güzel bir sözdür.
Beynin bütün arama motorları, “Hafızlık süresince Kuran-ı Kerim’i daha kolay ve daha sağlam bir şekilde nasıl ezberleyip hafız olabilirim?” cümlesine cevap aramak için çalışmalıdır. Hafızlıktan başka hiçbir şeyi düşünmemeli, hafızlık süresince kafasına hafızlıktan başka hiçbir şey takmamalıdır. Düşünsenize Kuran’ı açıyorsunuz ve zihninizi meşgul eden başka düşünceler var, ne kadar sağlıklı ezber yapabilirsiniz!..
3. Her Öğrencinin Günlük Ders Programı Olmalı
Hafızlıkta günlük plan mutlaka şarttır. Aksi takdirde akşama kadar çok vakit var, diyerek zaman boşa tüketilebilir. Bu durumda birden akşam olmuştur ve dersin hazırlanmaması öğrenciye sıkıntı verebilir. Hafız olmak isteyen öğrenci, günü saat dilimlerine göre bölmelidir. Bu konuda tecrübesizse hocalarından yardım almalıdır.
Öncelikle sabahları günlük ders hocalara verildikten sonra öğlen olmadan en geç 12.00’ye kadar bir sonraki günün ham dediğimiz ezberlenmemiş sayfalar çalışılmalı ve öğlene kadar muhakkak bitirilmelidir.
Özellikle ezberlerin sabah olması zihnin sakin, vücudun dinlenmiş olması acısından çok önemlidir. Öğleden önceki vakitler elmas değerindeki altın fırsatlardır.
Sabah yapılmayan ezberler için talebe öğlenden sonra en az iki kat fazladan ders çalışmak zorunda kalır. Hiçbir öğrenci iki kat daha fazladan ders çalışmamalı, zamanı gerektiği şekilde kullanmalı, boşa harcamamalıdır. Bu yüzden öğrenciler, sabah erkenden dersini verdikten sonra hamlarını bir an önce ezberleyerek ezber stresinden kurtulmalıdır.
Öğrenci öğleden sonra da diğer sayfaları (hasları) kuvvetlendirmeli, ikindiye kadar dersinin tamamı bitirilmelidir. Bitirdikten sonra da gerektiği kadar tekrar etmelidir. Akşamleyin de yatmadan önce dersine son bir göz atıp yatağa dersi hazır, rahat bir şekilde gitmeli ve keyifle uyumalıdır.
7. Öğrencinin Kendisine Ait Ezberleme Stili Olmalı
Hafızlıkta ezber yapılırken bütün hocaların benimsediği ortak bir ezber yapma stili yoktur. Her hoca değişik ezber stili önerebilir. Bazı Kuran kurslarında hocalarımız, sayfa sonundan başlayarak ayet ayet ezberlemeyi önerirken bir başka Kuran kursunda sayfa başından başlayarak ayetleri ezberlemeyi önermektir. Burada önemli olan sizin için hangisi daha kolay olursa o şekli benimsemenizdir. Yani ezberde kesin kurallar olmadığı için sizler zaten hafızlığa başlamadan ezber kapasitenizi denerken bütün ezberleme stillerini denemiş ve kendinize göre bir yöntem bulmuş olmalısınız. Size hangisi uygun gelirse o stili benimseyin ve hafızlık bitine kadar da o stile devam edin.
Ezberin kesin olarak belirlenmiş kuralları olmamakla birlikte bazı kurallarda bütün hocalar hem fikirdirler. Örneğin ezber yaparken önce hece hece, ayet ayet ezber yapılmalıdır. Şayet ayet uzun ise (özellikle Bakara süresinin 282. ayeti ise) durak durak bölerek ezber yapmak önerilmelidir. Yani talebe sayfayı birkaç bölüme ayırırsa daha kolay bir şekilde ezber yapacaktır. Bununla birlikte talebe ezber yaparken benzer ayetleri mutlaka beyninde kendine göre kodlayarak ezberlemeye çalışmalıdır. Özellikle benzer ayetleri karıştırabileceğinden bir kâğıda not etmeli ve Kuran’ın arasında bu kâğıdı saklamalıdır. Benzer sayfaların karıştırılması ezberi güçleştirecektir.
Talebe ezberlediği ayet veya sayfaları ezbere başlamadan önce yüzüne dinlettiği gibi, ezberlediği yerleri de beş satır, yarım sayfa ve bir sayfa olarak, hocasına veya kendinden ileride olan bir arkadaşına dinletmelidir.
Talebe ezberlediği ayetleri dinletecek hiç kimseyi bulamazsa onlara ilginç bir öneride bulunmak istiyorum: Ezberlediğiniz ayetleri bir kayıt cihazına çekerek (bu bir cep telefonu olabilir) kendinizi dinleyin! Kendinizi Kuran’dan takip ederek yanlışlarınızı düzeltin. Yani çözüm kendiniz olun! (Fakat bu durum sakıncalara yol açabilir. Bir önceki bölümde de değindiğimiz gibi ele alınan telefon elden düşmeyebilir. Bu durumda çok dikkatli ve kararlı olunmalıdır. Telefonu ele almaktansa arkadaş aramak daha sağlıklı olanıdır.)
En sonunda da sayfaları bitirdiğinizde “Demir tavında dövülür.” atasözünden hareketle yeni ezberlediğiniz sayfaları birkaç defa tekrar ederek iyice pekiştirin.
Ayrıca ezberlediğiniz yerleri namazlarınızda da hatasız okursanız o ders Allah’ın izniyle tamamdır. Allah’ın huzurunda namazlarda ezberlediğiniz yerleri okursanız Allah’ın izniyle hocanızın huzurunda da hatasız okursunuz.
9. Kuran’ı Ezberlerken Hangi Dönemde Olduğunu Hafız Adayı Bilmeli
Hafızlığın aşamalarını bilmek, şüphesiz hafızlık yapmayı kolaylaştıracaktır. Hafızlıkta üç temel aşama vardır.
A. Yukarı tırmanma dönemi: Hafızlığa yeni başlayan bir talebe bu süreçte gerçekten beklenenden daha fazla zorlanabilir. Çünkü birkaç gün süren hafızlığa başlama heyecanının ardından her gün düzenli olarak ezber yapmak, talebeye zor gelebilir. Fakat hafız adaylarına bu zorlukların üstesinden gelmek yakışır.
Hafızlıkta ezberlenen sayfalar çoğaldıkça bir sayfanın ezber süresi kısalır. Özellikle 6 sayfa (3 yaprak) bittikten sonra zihin iyice açılır. Bu yüzden hafızlığın bu zorlu ilk dönemi, büyük bir sabır, kararlılık ve azimle dağa tırmanmaya çalışan bir dağcının durumuna benzer. Öğrenci, bu yukarı tırmanma döneminde (hafızlığa yeni başladığından) zorlanabilir. Hafız adayı ezbere alışma sürecine kadar pes etmemeli, yılmamalıdır. Bu zor dönemeçte öğrenci belki sarsılacaktır ama yıkılmamalıdır, büyük bir sabır ve azimle bu dönemi aşmaya çalışmalıdır.
B. Düz yolda yürüme dönemi: Hafızlığın ikinci dönemi düz yolda yürümeye benzer. Bu süreç hafızlığın 14 sayfasına (7 yaprağına) kadar devam eder. Bu düz yolda yürüme, yukarıya tırmanmaya oranla daha kolaydır. Çünkü zihin, ezber yapmaya alışmış ve zihin, suya atılan taşların su üzerinde oluşturduğu halkalar gibi genişleyerek açılmıştır.
Düz yolda yürümek kolaydır; ama düz yolda giderken ayağı yere sağlam basmak gerekir.
C. Yokuş aşağı inme dönemi: Hafızlığın 14 sayfadan 20 sayfaya kadar devam eden bu sürece yani hafızlığın sonlandığı bu son döneme yokuş aşağıya inme dönemi diyebiliriz.
Bu son döneme çok daha fazla dikkat edilmelidir. Talebe bir yandan hafızlığın çok önemli iki bölümünü tamamlamayı başarmanın keyfini çıkartırken, yokuş aşağı çok hızlı inip de uçurumdan yuvarlanmamalıdır. Kendisinden emin bir şekilde artık hafız olanlar sınıfına (ayrıcalıklılar sınıfına) katılmaya kendini hazırlamalıdır.
Şeytanların son dönemde hafızların peşinde daha çok dolaştığını hafızlığın son dakikasına kadar hafızlarla uğraştığını kişi aklından asla çıkartmamalıdır.
Hafızlığın son dönemine geldiği halde hafızlığını bırakan pek çok hafız adayı olduğunu hatırlatmak isterim. Umarım bu satırları okuyan siz değerli hafız adayları, birinci bölümünden üçüncü bölümüne kadar, hafızlığın bütün aşamalarını gerektiği şekilde tamamlar ve değerli bir hafız olursunuz. Ama önce hafızlıkta hangi dönemde olacağınızı bilmelisiniz ve psikolojinizi ona göre ayarlamalısınız.
1. Fiziksel ve Bedensel Sağlık Çok İyi Olmalı
2. Hafızlığa Hazır Olmalı ve Tüm Sorunlardan Kurtulmalı
3. Her Öğrencinin Günlük Ders Programı Olmalı
4. Ezbere Başlamadan Ezber Yapmayı Öğrenmeli
5. Duanın Gücünü Unutmamalı
6. Ezberlenecek Sayfalar “Yüzünden” Hocaya veya Hafızlık Arkadaşlarına Okumalı
7. Öğrencinin Kendisine Ait Ezberleme Stili Olmalı
8. Ezber Yaparken Ses Tonunu İyi Ayarlamalı
9. Kuran-ı Kerim’i Ezberlerken Hangi Dönemde Olduğunu Hafız Adayı Bilmeli
10. Ders Çalışıldığı Gibi Teneffüs de Yapılmalı
11. Haftalık, Aylık, Yıllık İzinlere Dikkat Etmeli
12. Ödül ve Ceza Sistemi Olmalı
13. Ezber Yaparken Kuran’dan Mutlaka Etkilenmeli
14. Hafızlık Kuran’ı Ömürlük Olmalı
15. Hafız Olmayı Değil, Hafız Ölmeyi Başarmalı
YUKARIDAKİ 15 MADDE'DEN BAZILARININ AÇIKLAMALARI
1. Fiziksel Ve Bedensel Sağlık Çok İyi Olmalı
Hafız adayların yapmaları gereken beyinlerini geliştirmek ve fiziksel ve bedensel sağlıklarına dikkat etmektir. Her şeyden önce hafızlığa her yönüyle hazır olmak gerekir.
Hafız adayının fizyolojik bir sorunu varsa (özellikle göz ve kulaklarında) bu hafızlık için ciddi sıkıntılara sebep olabileceğinden hafızlık hocasını mutlaka bilgilendirmeli, hoca da bu durumu göz önünde bulundurarak öğrenciye karşı daha tedbirli davranmalıdır.
Hafızlıkta özellikle göz çok hassastır. Günde yaklaşık 12 saat sürekli Kuran’a bakabilmek için sağlam (birazda ışıldayan, parlayan) bir göze ihtiyaç vardır. Şayet gözlerde herhangi bir sorun varsa bunun en büyük belirtilerinden veya zararlarından biri kısa bir çalışmadan sonra gözlerin kararmaya başlaması ve arkasından ezber yapan kişinin daha çabuk yorulmasıdır. Bu da zamanla ezber yapmaktan ve daha sonrada hafızlıktan soğumaya neden olabilir. Bu yüzden fizyolojik sorunlarla karşılaşıldığın da önce tedavi olmalı, sonra hafızlık yapılmalıdır.
Ayrıca hafızlık yaparken fizyolojinin çok iyi olabilmesi için yenilen yemeklere ve içilen içeceklere çok dikkat edilmelidir. Tembelliğe sebep olabileceğinden imkânların el verdiği kadar yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı, gıda olarak besin gücü yüksek gıdalar balık, fındık, ceviz, bal, yumurta, peynir, süt, kırmızı et gibi zekâyı kuvvetlendiren yiyecekler tüketilmeye çalışılmalıdır.
Özellikle yatılı Kuran kurslarında öğrencilere kaliteli, besin gücü yüksek, zekâ artırıcı yemekler ikram edilmelidir. Kuran kurslarının maddi durumları göz önüne alınıp başka masraflardan kısıp beyni tutuşturan, beyne iyi gelen, sağlıklı yiyecekler hafızlara ikram edilmelidir. Yani hafızayı kuvvetlendirmek için doğru beslenmek gerekir. Doğru beslenen kişilerin fizyolojisi de iyi olacaktır. Fizyolojisi iyi olan da başarıyı daha kolay elde eder.
2. Hafızlığa Hazır Olmalı ve Tüm Sorunlardan Kurtulmalı
Hafızlık yapmayı kafasına koyan öğrencinin kafasında kesinlikle maddi ve manevi sorun olmamalıdır. Veya sorunlarını kafasına takmamalıdır. Mümkün olduğu kadar zihnin sorunlardan uzak olmalı, beyin duru olmalıdır. Çünkü bir yandan sorunlarla mücadele, diğer tarafta hafızlık yapmaya çalışmak kolay bir iş değildir.
Hafızlığın yapıldığı yaşlarda bir takım sorunlarla boğuşmak gerçekten kolay değildir. Özellikle aile içi kavgaların olduğu yerlerde hafızlık yapmak neredeyse imkânsızdır. Dertsiz, sorunsuz insan tabi ki yoktur ama hafızlık süresince bütün dertleri, sorunları geçici olarak hatta tümden öğrenci kendinden uzaklaştırmalıdır.
Ayrıca beynimizi siyasi veya maç gibi gereksiz tartışmalarla da doldurmamak gerekir. Çünkü “Dolu kap boşalmadan içine bir şey yerleştiremezsiniz.” sözü sanki hafız adayları için söylenmiş geçerli güzel bir sözdür.
Beynin bütün arama motorları, “Hafızlık süresince Kuran-ı Kerim’i daha kolay ve daha sağlam bir şekilde nasıl ezberleyip hafız olabilirim?” cümlesine cevap aramak için çalışmalıdır. Hafızlıktan başka hiçbir şeyi düşünmemeli, hafızlık süresince kafasına hafızlıktan başka hiçbir şey takmamalıdır. Düşünsenize Kuran’ı açıyorsunuz ve zihninizi meşgul eden başka düşünceler var, ne kadar sağlıklı ezber yapabilirsiniz!..
3. Her Öğrencinin Günlük Ders Programı Olmalı
Hafızlıkta günlük plan mutlaka şarttır. Aksi takdirde akşama kadar çok vakit var, diyerek zaman boşa tüketilebilir. Bu durumda birden akşam olmuştur ve dersin hazırlanmaması öğrenciye sıkıntı verebilir. Hafız olmak isteyen öğrenci, günü saat dilimlerine göre bölmelidir. Bu konuda tecrübesizse hocalarından yardım almalıdır.
Öncelikle sabahları günlük ders hocalara verildikten sonra öğlen olmadan en geç 12.00’ye kadar bir sonraki günün ham dediğimiz ezberlenmemiş sayfalar çalışılmalı ve öğlene kadar muhakkak bitirilmelidir.
Özellikle ezberlerin sabah olması zihnin sakin, vücudun dinlenmiş olması acısından çok önemlidir. Öğleden önceki vakitler elmas değerindeki altın fırsatlardır.
Sabah yapılmayan ezberler için talebe öğlenden sonra en az iki kat fazladan ders çalışmak zorunda kalır. Hiçbir öğrenci iki kat daha fazladan ders çalışmamalı, zamanı gerektiği şekilde kullanmalı, boşa harcamamalıdır. Bu yüzden öğrenciler, sabah erkenden dersini verdikten sonra hamlarını bir an önce ezberleyerek ezber stresinden kurtulmalıdır.
Öğrenci öğleden sonra da diğer sayfaları (hasları) kuvvetlendirmeli, ikindiye kadar dersinin tamamı bitirilmelidir. Bitirdikten sonra da gerektiği kadar tekrar etmelidir. Akşamleyin de yatmadan önce dersine son bir göz atıp yatağa dersi hazır, rahat bir şekilde gitmeli ve keyifle uyumalıdır.
7. Öğrencinin Kendisine Ait Ezberleme Stili Olmalı
Hafızlıkta ezber yapılırken bütün hocaların benimsediği ortak bir ezber yapma stili yoktur. Her hoca değişik ezber stili önerebilir. Bazı Kuran kurslarında hocalarımız, sayfa sonundan başlayarak ayet ayet ezberlemeyi önerirken bir başka Kuran kursunda sayfa başından başlayarak ayetleri ezberlemeyi önermektir. Burada önemli olan sizin için hangisi daha kolay olursa o şekli benimsemenizdir. Yani ezberde kesin kurallar olmadığı için sizler zaten hafızlığa başlamadan ezber kapasitenizi denerken bütün ezberleme stillerini denemiş ve kendinize göre bir yöntem bulmuş olmalısınız. Size hangisi uygun gelirse o stili benimseyin ve hafızlık bitine kadar da o stile devam edin.
Ezberin kesin olarak belirlenmiş kuralları olmamakla birlikte bazı kurallarda bütün hocalar hem fikirdirler. Örneğin ezber yaparken önce hece hece, ayet ayet ezber yapılmalıdır. Şayet ayet uzun ise (özellikle Bakara süresinin 282. ayeti ise) durak durak bölerek ezber yapmak önerilmelidir. Yani talebe sayfayı birkaç bölüme ayırırsa daha kolay bir şekilde ezber yapacaktır. Bununla birlikte talebe ezber yaparken benzer ayetleri mutlaka beyninde kendine göre kodlayarak ezberlemeye çalışmalıdır. Özellikle benzer ayetleri karıştırabileceğinden bir kâğıda not etmeli ve Kuran’ın arasında bu kâğıdı saklamalıdır. Benzer sayfaların karıştırılması ezberi güçleştirecektir.
Talebe ezberlediği ayet veya sayfaları ezbere başlamadan önce yüzüne dinlettiği gibi, ezberlediği yerleri de beş satır, yarım sayfa ve bir sayfa olarak, hocasına veya kendinden ileride olan bir arkadaşına dinletmelidir.
Talebe ezberlediği ayetleri dinletecek hiç kimseyi bulamazsa onlara ilginç bir öneride bulunmak istiyorum: Ezberlediğiniz ayetleri bir kayıt cihazına çekerek (bu bir cep telefonu olabilir) kendinizi dinleyin! Kendinizi Kuran’dan takip ederek yanlışlarınızı düzeltin. Yani çözüm kendiniz olun! (Fakat bu durum sakıncalara yol açabilir. Bir önceki bölümde de değindiğimiz gibi ele alınan telefon elden düşmeyebilir. Bu durumda çok dikkatli ve kararlı olunmalıdır. Telefonu ele almaktansa arkadaş aramak daha sağlıklı olanıdır.)
En sonunda da sayfaları bitirdiğinizde “Demir tavında dövülür.” atasözünden hareketle yeni ezberlediğiniz sayfaları birkaç defa tekrar ederek iyice pekiştirin.
Ayrıca ezberlediğiniz yerleri namazlarınızda da hatasız okursanız o ders Allah’ın izniyle tamamdır. Allah’ın huzurunda namazlarda ezberlediğiniz yerleri okursanız Allah’ın izniyle hocanızın huzurunda da hatasız okursunuz.
9. Kuran’ı Ezberlerken Hangi Dönemde Olduğunu Hafız Adayı Bilmeli
Hafızlığın aşamalarını bilmek, şüphesiz hafızlık yapmayı kolaylaştıracaktır. Hafızlıkta üç temel aşama vardır.
A. Yukarı tırmanma dönemi: Hafızlığa yeni başlayan bir talebe bu süreçte gerçekten beklenenden daha fazla zorlanabilir. Çünkü birkaç gün süren hafızlığa başlama heyecanının ardından her gün düzenli olarak ezber yapmak, talebeye zor gelebilir. Fakat hafız adaylarına bu zorlukların üstesinden gelmek yakışır.
Hafızlıkta ezberlenen sayfalar çoğaldıkça bir sayfanın ezber süresi kısalır. Özellikle 6 sayfa (3 yaprak) bittikten sonra zihin iyice açılır. Bu yüzden hafızlığın bu zorlu ilk dönemi, büyük bir sabır, kararlılık ve azimle dağa tırmanmaya çalışan bir dağcının durumuna benzer. Öğrenci, bu yukarı tırmanma döneminde (hafızlığa yeni başladığından) zorlanabilir. Hafız adayı ezbere alışma sürecine kadar pes etmemeli, yılmamalıdır. Bu zor dönemeçte öğrenci belki sarsılacaktır ama yıkılmamalıdır, büyük bir sabır ve azimle bu dönemi aşmaya çalışmalıdır.
B. Düz yolda yürüme dönemi: Hafızlığın ikinci dönemi düz yolda yürümeye benzer. Bu süreç hafızlığın 14 sayfasına (7 yaprağına) kadar devam eder. Bu düz yolda yürüme, yukarıya tırmanmaya oranla daha kolaydır. Çünkü zihin, ezber yapmaya alışmış ve zihin, suya atılan taşların su üzerinde oluşturduğu halkalar gibi genişleyerek açılmıştır.
Düz yolda yürümek kolaydır; ama düz yolda giderken ayağı yere sağlam basmak gerekir.
C. Yokuş aşağı inme dönemi: Hafızlığın 14 sayfadan 20 sayfaya kadar devam eden bu sürece yani hafızlığın sonlandığı bu son döneme yokuş aşağıya inme dönemi diyebiliriz.
Bu son döneme çok daha fazla dikkat edilmelidir. Talebe bir yandan hafızlığın çok önemli iki bölümünü tamamlamayı başarmanın keyfini çıkartırken, yokuş aşağı çok hızlı inip de uçurumdan yuvarlanmamalıdır. Kendisinden emin bir şekilde artık hafız olanlar sınıfına (ayrıcalıklılar sınıfına) katılmaya kendini hazırlamalıdır.
Şeytanların son dönemde hafızların peşinde daha çok dolaştığını hafızlığın son dakikasına kadar hafızlarla uğraştığını kişi aklından asla çıkartmamalıdır.
Hafızlığın son dönemine geldiği halde hafızlığını bırakan pek çok hafız adayı olduğunu hatırlatmak isterim. Umarım bu satırları okuyan siz değerli hafız adayları, birinci bölümünden üçüncü bölümüne kadar, hafızlığın bütün aşamalarını gerektiği şekilde tamamlar ve değerli bir hafız olursunuz. Ama önce hafızlıkta hangi dönemde olacağınızı bilmelisiniz ve psikolojinizi ona göre ayarlamalısınız.