müdavim
Üye Sorumlusu
İSLÂM ORDUSU, HICR'DA
İslâm Ordusu, Hıcr mevkiine vardı. Burası sekizinci konak yerleri idi.
Medine'den yedi merhale mesafede bulunan, Şam yolu üzerindeki Hıcr, Hz. Salih'in (a.s.) kavmi olan Semud'un geceyarısından sonra Cenâbı Hakk tarafından estirilen bir toz bulutuyla helak olduğu yerdi.1016
Buraya varınca, Peygamber Efendimiz, "Şu, azaba uğratılmış olanların evlerine, onların uğradıkları azaba uğrayacağınızdan korkarak ve ağlayarak giriniz." buyurdu.1017
Mücâhidler, Hıcr'in kuyusundan su aldılar; onunla hamurlarını yoğurdular.
Bunun üzerine Resûli Ekrem Efendimiz, "O kuyunun suyundan içmeyiniz; ondan namaz için abdest de almayınız! Onunla yoğurduğunuz hamuru da, develere yem yapınız! Ondan hiçbir şey yemeyiniz!"1018 diye emretti.
Peygamberimizin Yağmur Duası
Hıcr mevkiinde sabahlayan İslâm Ordusunda büyük bir susuzluk başgösterdi. Mücâhidlerin su kablarında su kalmamıştı. Hz. Ömer o ânı şöyle anlatır: "O kadar susamıştık ki, susuzluktan boynumuzun kopacağını zannettik! Herhangi birimiz gidiyor, yüklerimizin arasında su arıyor, ancak orada su bulamadığımız gibi düşüp kalıyorduk. Hattâ, içimizden biri, devesini kesmiş, hörgücündeki suyu içmişti!"
İslâm Ordusu, Hıcr mevkiine vardı. Burası sekizinci konak yerleri idi.
Medine'den yedi merhale mesafede bulunan, Şam yolu üzerindeki Hıcr, Hz. Salih'in (a.s.) kavmi olan Semud'un geceyarısından sonra Cenâbı Hakk tarafından estirilen bir toz bulutuyla helak olduğu yerdi.1016
Buraya varınca, Peygamber Efendimiz, "Şu, azaba uğratılmış olanların evlerine, onların uğradıkları azaba uğrayacağınızdan korkarak ve ağlayarak giriniz." buyurdu.1017
Mücâhidler, Hıcr'in kuyusundan su aldılar; onunla hamurlarını yoğurdular.
Bunun üzerine Resûli Ekrem Efendimiz, "O kuyunun suyundan içmeyiniz; ondan namaz için abdest de almayınız! Onunla yoğurduğunuz hamuru da, develere yem yapınız! Ondan hiçbir şey yemeyiniz!"1018 diye emretti.
Peygamberimizin Yağmur Duası
Hıcr mevkiinde sabahlayan İslâm Ordusunda büyük bir susuzluk başgösterdi. Mücâhidlerin su kablarında su kalmamıştı. Hz. Ömer o ânı şöyle anlatır: "O kadar susamıştık ki, susuzluktan boynumuzun kopacağını zannettik! Herhangi birimiz gidiyor, yüklerimizin arasında su arıyor, ancak orada su bulamadığımız gibi düşüp kalıyorduk. Hattâ, içimizden biri, devesini kesmiş, hörgücündeki suyu içmişti!"