Konuya cevap cer

Cevap: Hubab - Sayfa: 136



inkılâpları garip olmadığı gibi, küfür ve dalâlet mânâsı da tâzip edici bir Cehennemi, imân ve hidâyet de bir Cenneti intaç edeceğinde istib’ad yoktur.


İ’lem eyyühe’l-aziz! Tohum olacak bir habbenin kalbi, yani içi delindiği zaman, elbette sümbüllenip neşvünemâ bulamaz, ölür gider. Kezâlik, ene ile tâbir edilen enâniyetin kalbi, “Allah Allah” zikrinin şuâ ve hararetiyle yanıp delinirse, büyüyüp gafletle firavunlaşamaz. Ve Hâlık-ı Semâvat ve Arza isyan edemez. O zikr-i İlâhî sâyesinde ene mahvolur.


İşte Nakşibendîler, zikir hususunda ittihaz ettikleri zikr-i hafî sayesinde, kalbin fethiyle, ene ve enâniyet mikrobunu öldürmeye ve şeytanın emirberi olan nefs-i emmârenin başını kırmaya muvaffak olmuşlardır. Kezâlik, Kâdirîler de, zikr-i cehrî sayesinde tabiat tâğutlarını tarümâr etmişlerdir.


İ’lem eyyühe’l-aziz! Âlemde herşeyin yüzünde hikmet eserleri göründüğü gibi, en uzak, en geniş, en ince kesretin tabakaları üstünde de hikmet, ihtimam eserleri görülmektedir. Evet, kesret ve tekessürün müntehası ve neticesi olan insanın sahife-i vechinde, cephesinde, cildinde, ellerinin içlerinde kalem-i kaderle pek çok çizgiler, hatlar, nakışlar, nişanlar yazılmıştır. Malûmdur ki, insanın şu sahifelerinde yazılan o kelimeler, harfler, noktalar, harekeler, ruh-u insanîde bulunan mânâlara, mâneviyatlara delâlet ettikleri gibi, fıtratında kader tarafından yazılan mektuplara da işaretleri vardır. Arkadaş, insanın geçen sahifelerine kaderin yazdığı haşiye, tesadüf ve ittifakın dühulüne bir menfez bırakmamıştır.




Hâlık-ı Semâvat ve Arz: gökleri ve yeri yaratan AllahKâdirî: (bk. bilgiler)
Nakşibendî: (bk. bilgiler – Nakşî/Nakşîbendiler)dalâlet: doğru yoldan sapkınlık
delâlet etmek: delil olmak, işaret etmekdühul: içeri girme, müdahele etme
emirber: emri yerine getirmeye hazırene: ben, benlik
enâniyet: benlikfiravunlaşmak: kendisini Firavun gibi ilâh seviyesinde büyük görme
fıtrat: yaratılış, mizaçgaflet: sorumsuzluk, âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranma
garip: şaşırtıcı, tuhafhabbe: dane, tohum
hararet: ısı, sıcaklıkhareke: Arapça'da harflerin hangi ses değeriyle okunacağını gösteren işaretler
haşiye: dipnot, açıklayıcı nothidayet: doğru ve hak olan yol, İslâmiyet
hikmet: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olmasıhusus: mevzu, konu
i'lem eyyühe'l-aziz: "Bil ey aziz, saygıdeğer kardeşim!" mânâsında muhatabı uyarmak ve dikkatini çekmek için kullanılan bir deyimihtimam: dikkat, özen, önem verme
inkılâp: dönüşüm, dönüşmeintaç etmek: netice vermek
istib'ad: akıldan uzak tutma, uzak görmeittifak: anlaşma, birlik
ittihaz etmek: kabullenmek, edinmekkader kalemi: Allah’ın ezelî ilmi ile kâinatta olmuş ve olacak herşeyi bilip takdir etmesi ve yazması
kalem-i kader: kader kalemi, Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, plânlamasıkesret: çokluk
kezâlik: bunun gibiküfür: Allah’ı veya Allah’ın kesin olarak bildirdiği herhangi bir şeyi inkâr etmek, inançsızlık, dinsizlik
mahvolmak: yok olmakmalûm: bilinen
menfez: delikmuvaffak olmak: başarmak
mâneviyat: mânevi âleme ait olan şeylermünteha: en son nokta, netice
nakış: işleme, süslemenefs-i emmâre: hazır zevke düşkün ve insanı daima kötülüğe sevk eden duygu
neşvünemâ bulmak: büyüyüp gelişmeknişan: alâmet, işaret
ruh-u insanî: insan ruhusahife-i vech: yüz sayfası; Cenâb-ı Hakkın isimlerini tecellî edip yazıldığı insan yüzü
tabiat tâğutları: tabiat putları; insanları Allah’a karşı isyana sevk eden tabiattaki her şeytarümâr etmek: dağıtmak, perişan etmek
tekessür: çoğalmatesadüf: rastlantı
tâbir etme: isimlendirme, ifade edilmetâzip etme: azap verme, işkence etme
zikir:  Allah lâfzını tekrar edip Onu anma; tas. belirli ifadelerle, belirli  zamanlarda, belirli sayı ve edep kuralları çerçesinde düzenli olarak  Allah’ı anma, hatırlamazikr-i cehrî: açıktan yüksek sesle veya çevredekilerin duyacağı şekilde yapılan, sesli zikir
zikr-i hafî: gizli zikir; alçak sesle, kişinin ancak kendisinin duyabileceği zikirzikr-i İlâhî: Allah’ı anma, hatırlama
âlem: dünya, evrenşuâ: ince ışık hüzmesi, ışın




Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst