Liyakatsizliğimiz, hiçliğimiz ile beraber
safiyâne istihdam edildiğimiz bu hizmet-i nuriye'de
bedi bir üstad'a hem talebe, hem kâtip,
hem muhatap, hem nâşir, hem mücâhid,
hem halka nasih, hem hakka abid olmak gibi
cihandeğer güzelliklerin hepsini bize veren
Hazret-i Allah'a ne kadar şükr etsek azdır...
Hudutsuz şükürler,
nihayetsiz senâlar olsun o Zât-ı Zülcelâl'e ki,
bizleri cehl-i mutlak derelerinden, isyan ve küfran bataklıklarından
lütf u keremiyle çıkarıp, gözleri kamaştıran en parlak bir nûr'a talebe etmiştir...
(Bediüzzaman hazretlerinin en has talebesi Ahmed Husrev efendi'den.. )
....
söz O'dur:
Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve:
"Gerçekten ben müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir?
(Fussilet Suresi, 33)