Sahabe'de içtihat ve taklit
Rasul-i Ekrem s.a.v. Efendimiz, Veda Hutbesi'ni irat buyurduğunda 100 binden fazla kişiye hitap etmiştir. (İbn Hacer, el-İsâbe, 1/3). O esnada hacca gidememiş olanları de hesaba katarsak, Sahabe-i kiramın sayısının 100 binden çok daha fazla olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Meşhur Hadis alimi Ebu Zür'a bu rakamı 114 bin olarak vermiştir. (el-Ca'berî, Rüsûmu't-Tahdîs fî Ulûmi'l-Hadîs, 145.)
Acaba 'Sahabe'den ne kadarı müçtehit seviyesine ulaşmış ve içtihat etmiştir?" diye bir soru sorsak cevap ne olurdu?
Her şeyden önce şunu söyleyelim ki, sayılarının 100 binden fazla olduğu ifade edilmiş olan Sahabe neslinin ancak 10'da 1'inin, hatta daha azının isimleri kayıtlara geçmiş ve bize kadar intikal etmiştir. Sahabe kuşağını anlatan eserlerin en hacimlisi, İbn Hacer'in yukarıda adını zikrettiğimiz el-İsâbe'sidir. Bu eserde zikredilen sahabi sayısı 10 bini bulmamaktadır.
Acaba 10 bin civarındaki bu isimlerden kaçı mutlak içtihat seviyesine ulaşmış ve içtihatları bize kadar intikal etmiştir? İbnu'l-Kayyım'ın bu konuda söyledikleri son derece dikkat çekicidir:
İbnu'l-Kayyım, fetva ehli sahabilerin adedinin 130 küsur olduğunu söyler. Bunlardan 7'si 'müksirûn'dur, yani fetvaları birer kitap tutacak kadar çoktur: Hz. Aişe, Hz. Ömer, Hz. Ali, Zeyd b. Sâbit, İbn Mes'ud, İbn Ömer, İbn Abbas (Allah hepsinden razı olsun).
Fetvaları birer risale hacmini tutacak kadar olan 'mütevassıt'lar 20 kişidir: Hz. Ebu Bekr, Hz. Osman, Ümm-ü Seleme, Mu'az b. Cebel, Ebu Musa el-Eş'arî, Eba Said el-Hudrî, Ebu Hureyre, Enes b. Malik bunlardandır (Allah hepsinden razı olsun).
Geriye kalan 100 küsur sahabiden ise birer ikişer fetva nakledilmiştir ki, hepsi toplansa küçük bir risale eder. (İbnu'l-Kayyım, İ'lâmu'l-Muvakkı'în, 1/12-13.)
Hanefî mezhebinin muhakkık alimlerinden Kemâluddîn İbnu'l-Hümâm rh.a. ise Sahabe'nin müçtehitlerinin sayısının 20 civarında olduğunu söylemiştir. (Fethu'l-Kadîr, 3/330)
Farklı alimlerin tesbit ettiği müçtehit sahabi sayılarının birbirinden çok farklı olmadığı görülür. Her halükârda önümüzde şöyle bir hakikat var: Sahabe'nin tamamı müçtehit değildi; onların büyük çoğunluğu, az sayıdaki sahabinin içtihat ve fetvalarıyla amel ediyor, yani onları 'taklit ediyor'du!