Konuya cevap cer

KATRAN

"Katran" kelimesi "çam ve başka ağaçların reçinesi" manasına gelmesi itibariyle Arapça (قطران) kelimesinden gelmektedir ve "ağaçların reçinesi, sakız, zift" manalarına gelmektedir.

Çamgiller familyasından Lübnan Sediri de denilen bir tür olan "katran ağacı" manasında ise Yunanca "kedron" kelimesinden gelmektedir. Akdeniz'in yüksek dağlarından yetişen çam cinsinden bir ağaçtır. Lübnan Sediri ismiyle meşhur olmuştur. İbranicede "kiter" kelimesi "buhur, reçine" manasına gelmektedir. Yine İbranice ve Aramcada "ktr" kelimesi "damlama" demektir.

Katran ağacı Çamgillerden bir ağaç olup Türkiye'de Güneydoğu Anadolu Dağları, Sultandağı, Eğridir ve Beyşehir ormanlarında yetişmektedir. 40 metreye kadar yükselen, kışın iğne yapraklarını dökmeyen ve daima yeşil kalan orman ağaçlarıdır. Sedir ağaçları münbit topraklarda yetişir ve ışık ağacıdır. Kozalakları kahverengi, silindir biçiminde ve dallarda dik durur. Gövdeleri pürüzsüz ve grimsi renktedir. Ağaçlar şemsiye şeklinde görünürler. Katran ağacının dallarının yakılmasıyla fıtri olarak katran elde edilir. Buna ağaç katranı denilmektedir. Katranı, halk arasında sarı katran olarak bilinir. İdrar ve solunum yolu hastalıklarında, dıştan ise cilt hastalarında antiseptik olarak, özellikle keçi ve benzeri hayvanların cilt hastalıklarında sıklıkla kullanılır. Kerestesi yuşumak ve dayanıklıdır. Kolay işlenir. Yeraltı ve köprü inşaatları ile travers imalinde, çürümemesi ve dayanıklılığından dolayı çok kullanılmaktadır.

Risale-i Nur okuyucularının ismini çok iyi bildikleri bir ağaçtır. Nur'un müellifi Bediüzzaman'ın sık sık ziyaret ettiği ve uzun süreler kaldığı Barla'da Çam Dağı'nın tepesindeki "Katran Ağacı" hepimizin malumu olmuştur.

Risale-i Nur Külliyatı'nda toplam 18 defa "katran" kelimesi geçmektedir.

Sözler'de 17.Söz'ün İkinci Makamı "Barla Yaylası, çam, katran, ardıç, karakavağın bir meyvesidir" cümlesiyle başlamaktadır. Devamında "bir vakit esaretimde dağ başında azametli çam ve katran ve ardıç ağaçlarının heybet-nüma suretlerini, hayret-feza vaziyetlerini temaşa ederken pek latif bir rüzgâr esti" denilmektedir. 22.Sözün 1.Makamında "çam ve katran gibi muhteşem ağaçlar" denilmektedir.

Mektubat'ta 16.Mektubun 4.Noktası'nda katran ağacı üstünde koca bir ekmeğin bulunmasından bahsedilmektedir.

28. Mektubun 3.Meselesinde bu harika hadiseden bahsedilirken "Onaltıncı Mektubda izahı ve tafsili geçen Süleyman isminde bir misafirime, katran ağacı başında koca bir ekmek harika bir tarzda gösterilmiş. İki gün ikimiz, o hediye-i gaybîden yedik." denilmiştir. Burada müellifin sürekli olarak üstünde tefekkür ettiği katran ağacından bahsedilmektedir.

Nur'un müellifinin, üzerinde dershane-i nuriye manasında birer menzili bulunan 2 ağacı vardır. Bunlar "çam ve katran" ağaçlarıdır. Çam Dağlarında Eğirdir Gölü'ne nazır tepedeki Katran Ağacı, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin ibadet ve tefekkür ettiği ve Yıldız Sarayı'na değiştirmem dediği yerdir.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst