Konuya cevap cer

Cevap: Lâsiyyemalar - Sayfa: 61



Ahmediye (a.s.m.) içinde dua eden şu şeref-i nev-i insan ve ferîd-i kevn ü zaman olan Fahr-i Kâinat ne istiyor, dinleyelim. Bak, kendine ve ümmetine saadet-i ebediye istiyor, bekà istiyor, Cennet istiyor. Hem mevcudat ayinelerinde cemâllerini gösteren bütün esmâ-i kudsiye-i İlâhiyeyle beraber istiyor, o esmâdan şefaat talep ediyor, görüyorsun.


Eğer, âhiretin hesapsız esbab-ı mucibesi, delâil-i vücudu olmasaydı, yalnız şu zâtın tek duası, baharımızın icadı kadar Hâlık-ı Rahîmin kudretine hafif gelen şu Cennetin binasına sebebiyet verecekti. Demek, nasıl ki, o zâtın risaleti, şu dâr-ı imtihanın açılmasına sebebiyet verdi, 1 لَوْلاَكَ لَوْلاَكَ لَمَا خَلَقْتُ اْلاَفْلاَكَ sırrına mazhar oldu; onun gibi, ubudiyeti dahi, öteki dâr-ı saadetin açılmasına sebebiyet verdi.




اَللّٰهُمَّ  صَلِّ وَسَلِّمْ عَلٰى ذٰلِكَ الْحَبِيبِ الَّذِى هُوَ سَيِّدُ  الْكَوْنَيْنِ وَفَخْرُ الْعَالَمَيْنِ وَحَيَاةُ الدَّارَيْنِ وَوَسِيلَةُ  السَّعَادَتَيْنِ وَذُو الْجَنَاحَيْنِ وَرَسُولُ الثَّقَلَيْنِ وَعَلٰى  اٰلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ وَعَلٰى اِخْوَانِهِ مِنَ النَّبِيِّينَ  وَالْمُرْسَلِينَ، اٰمِينَ.2




Ve keza, bu âlemin geliş ve gidişatında ve bütün mahlûkatın bir hedefe sevkinde ve semâvî, süflî bütün ecramın bir kudrete bağlı ve musahhar olmasında pek büyük bir saltanat eseri görünüyor. Ve bundan anlaşılıyor ki, bu mevcudatta tasarruf eden Sâniin azîm rububiyetinde harika bir saltanatı vardır. Halbuki, bu




[NOT]Dipnot-1 Hadis-i kudsî. “Sen olmasaydın ben âlemleri yaratmazdım.” Ali el-Kari, Şerhü’ş-Şifâ, 1:6; el-Aclunî, Keşfü’l-Hafâ, 2:164.


Dipnot-2 Allahım, her iki dünyanın efendisi, iki âlemin  medar-ı fahri, dünya ve âhiretin hayatı, iki cihan saadetinin vesilesi,  zülcenâheyn ve cin ve insin resulü olan şu Habîbine, onun bütün âl ve  ashabına ve onun enbiyâ ve mürselîn kardeşlerine salât ve selâm et.  Âmin.

[/NOT]





Fahr-i Kâinat: kâinatın kendisiyle övündüğü zât olan Peygamberimiz (a.s.m.)Hâlık-ı Rahîm: sonsuz merhamet ve şefkat sahibi olan ve herşeyi yaratan Allah
Sâni: herşeyi mükemmel bir san’atla yaratan Allahazîm: büyük
bekà: devamlılık ve kalıcılık, sonsuzlukcemâl: güzellik
delâil-i vücudu: varlığının delilleridâr-ı imtihan: imtihan yeri olan dünya
dâr-ı saadet: mutluluk yurdu olan Cennetecram: gök cisimleri, yıldızlar
esbab-ı mucibe: gerektirici sebepleresmâ: Allah’ın isimleri
esmâ-i kudsiye-i İlâhiye: Allah’ın her türlü kusur ve eksiklikten yüce isimleriferîd-i kevn ü zaman: bütün varlıkların en değerlisi ve bütün zamanlarda biricik ve tek olan
gidişat: olayların durumu, işlerin gelişme biçimi, işlerin gidiş tarzıhakikat-i ubudiyet-i Ahmediye: Peygamberimizin (a.s.m.) kulluğunun aslı ve esası
icad: var etme, vücuda getirmekeza: bunun gibi
kudret: Allah’ın bütün varlığı kuşatan güç ve iktidarımahlûkat: yaratıklar, yaratılmış varlıklar
mazhar olmak: erişmek, nail olmakmevcudat: varlıklar, var edilenler
musahhar olma: boyun eğme, itaat etmerisalet: elçilik, peygamberlik
rububiyet:  Allah’ın her varlığa, yaratılış gayelerine ulaşmaları için zarar verici  şeylerden koruyup, muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye  etmesi, tedbir, tasarruf ve egemenliği altında bulundurması ve mutlak  bir düzenlilik içinde yönetmesisaadet-i ebediye: sonsuz mutluluk
saltanat: egemenlik, hâkimiyetsebebiyet vermek: sebep olmak
semâvî: gökle ilgilisevk: yönlendirilme
süflî: aşağısır: gizem, gizli gerçek
talep etmek: istemektasarruf etmek: hakimiyeti altında tutmak
ubudiyet: kullukâlem: dünya; kâinat
ümmet: Hz. Peygambere inanıp onun yolundan giden mü’minlerşefaat: af için aracılık
şeref-i nev-i insan: insanlığın şerefi




Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst