Cevap: Lâsiyyemalar - Sayfa: 70
görünen intizam-ı hikmet, tezyin-i inayet, taltif-i rahmet, tevzin-i adalet, Sâni-i Hakîmin vücut ve vahdetine şahit oldukları gibi, âhiretin ve saadet-i ebediyenin de icad ve vücutlarına delâlet ederler.
اللّٰهُمَّ اجْعَلْنَا مِنْ اَهْلِ السَّعَادَةِ وَاحْشُرْنَا فِى زُمْرَةِ السُّعَدَاۤءِ وَاَدْخِلْنَا الْجَنَّةَ مَعَ السُّعَدَاءِ بِشَفَاعَةِ نَبِيِّكَ الْمُخْتَارِ فَصَلِّ وَسَلِّمْ عَلَيْهِ وَعَلٰۤى اٰلِهِ كَمَا يَلِيقُ بِرَحْمَتِكَ وَبِحُرْمَتِهِ اٰمِينَ اٰمِينَ اٰمِينَ
1


[NOT]Dipnot-1 Allah’ım, bizi saadet ehlinden kıl, Said’ler zümresinde haşret ve Said’lerle beraber, Nebiyy-i Muhtârının şefaatiyle Cennete idhal et. Ona ve Âline de, Senin rahmetine ve onun hürmetine lâyık şekilde salât ve selâm et. Âmin, âmin, âmin.
[/NOT]
Sâni-i Hakîm: her şeyi hikmetle ve san’atlı bir şekilde yaratan Allah | delâlet etmek: göstermek, işaret etmek |
icad: var etme, yaratma | intizam-ı hikmet: hikmetin düzenlemesi; herbir şeyin bir gaye ve faydaya yönelik olarak, tam yerli yerinde olmasındaki düzenlilik |
saadet-i ebediye: sonsuz mutluluk, âhiret mutluluğu | taltif-i rahmet: şefkat ve merhametin lütfetmesi, iyilik ve güzellikle muamele etmesi |
tevzin-i adalet: adaletin her şeyi teraziye alması; her hak sahibine hakkının tam ve eksiksiz verilmesindeki ölçü, tartı, denge | tezyin-i inayet: İlâhî düzen ve özenin süslemesi |
vahdet: Allah’ın birliği | vücut: varlık, var olmak |
âhiret: öldükten sonra yaşanacak olan sonsuz hayat |
|