Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Yar... Sanki o an... Bir başka âlemin içindeydim Dile gelen terennümler için ne kadar sefildim Neden bilgisizdim Müddetin ramında olan bir nefestim Nasıl bir hesabı fark edemeden tükendim Nedamet zamanıydı, hıçkırıklarım durmuyor Medet etmek kifayet etmiyor dedim İçimde sakladığım nehiyler Kalbime reva gördüğüm lekeler O an gün yüzüne çıkıyordu Ne kadar çırpınsam ve mahcup olsam da Halim buna kifayet etmeye erişemiyordu Zaman zaman sual ettim, acaba Rüyada mıyım dedim ve neden kendimden geçtim...
Ey Hak... Şu fakir gönlümü Senin sevginden bizar eğleme Nefsimin hoyratlığına teslim etme Kıt aklımla nankörlüğün sarhoşluğunda Yarsız bırakma, hali fakirliğimi kesme Umudun aşklaşan senasından azat eğleme Ve emellerimle bütünleştirme Gül kokusunu kalbimden eksik eyleme Ruhumun hicran damlalarını dindirme Ne kadar ağlayıp yalvarsam Bilirim ki kayıtsız kalmazsın Hali fakirliğimi yalnız bırakmaz Ve bir gönül burukluğu yaşatmazsın Çünkü sen Rabsın, kulun için Rahmetini Hiç esirgemeyen en latif bir gaffarsın Sen kulun için en mücerret cenahsın Aşk için kapılar aralarsın, gönül dilini sen anlarsın...
Click here to view the original image of 800x526px.
Ah aşk... Sen kelimelerde tek hecesin Gönül iklimine sürur bahşedensin Dilin şevkisin, hissiyatın rengisin, fevksin Ruhun ikametgâhı, kalbin saltanatında sen farksın Bazen yâd ellere alıp götürensin Bazen de hüzne gark eden sırrı nezaketsin Hasretin mihengi, düşüncelerde öndesin Atimden bir ses ve mazimden hissettiğim nidalara nefessin Halim sana amade olan bir sancaktır Ruhum senin şavkınla anlam bulup sürur yaşayacaktır Melalim ağlayacaktır, belki takatim kalmayacaktır Kişiliğim kaybolacaktır, feda olmak aşkın rüknünde farktır Lakin kim bu hakikati hakkıyla anlayacaktır Duyguyu, hevesi, arzuyu, emeli aşk iradeyle kuşatacaktır Akıl ne olacak, izan uzaklaşacak, geriye ne kalacaktır Hiddet ve şehvet hayvanla anılacak, yalnızca edep aşkı ağırlayacaktır...
Ah can... Mana ararken manasızlığı yaşamak Bir yerde çaresizce bakarak oyalanmak Onun izinde solumak ona şevkle bakmak Yazılarında kaybolmak yanmak içinde kalmak
Görsem bitecek mi bir efsunu hal İsteyemem artık kalmayacak mı bahar Aşk içinde neşet bulduran ne ulvi bir hal Ancak sevdalarındır bahar aşk kokusunu salar
Her bir izine dokunuşumda sen Sanki benimle aynı paralelde bir hazzın Nağmeler içinde melalini sunan ne büyük can Can içinde bir umudu yaşatan sevdaları anlatan
Sen çaresizlik içinde unut desende Sana olan tutkum için billahi katlanırım Semtine ayak basmam asla sana görünmem Mezarlıkta yatan bir fani misali akıbetimi beklerim
Sen yeter ki bizar olma solma Benim için sen bir nefes olsa da alma Anılarına katma beyaz bir sayfa dahi açma Ama sakın acıma katlanılmaz bir aşk bırakma...
Click here to view the original image of 900x600px.
Yar... Ne olur Seslenmeyin derin bir uykuyla irkileyim Düşlerin serencamında Hülyaların şevkiyle hasrete ereyim Nefesim oldukça hazanı neyleyim Temaşa ettiğim nispette aşkla göçeyim Ah halimin derinliğine nüfus eden Hazin kederim, kabrim için ölümle bedelleşirim Nefsimi bekleyen haşyetli bahanelerim Ne söylesem hakikat için Kalbimin sahifelerinde eğleşirim İnayet için hamiyeti kimden dilerim, Ah görgüsüz melalim seninle neylerim Mizan için niyaz ederim, kalbimin sahibine İltica ederek boyun büker umudu aşkla yâd ederim...
Yar... Sana Bakmaya da kıyamam Nazarım başkalaşır, aklım tümden karışır Mahzun gönlüm biçareliğinde Fikrim dur durak bilmeyince ağlaşır Gül kalbim için hakikatin raksını Bir çırpıda anlatır, hissiyatım aşkla buğulanır Ne söylerim ki bu halim Mazileşen hicranım Derdi ayan etmeyen kelamım Unutuluyor, bin dert içinde anlamlaşan Kelimeler hicranı soluyor Ruhum sızlıyor, aklım dahi ermiyor, Ceddim bilmem ki lal olan diliyle ne istiyor...
Click here to view the original image of 720x495px.
Yar... Her insan Yaşadığışartlar Ne olursa olsun Bilincini Güncelleştirmelidir Göze hitabeden Tesir zaten evlerdedir Bayan olsun Erkek olsun imkânlar Nispetinde birbirlerine Yetecek kadar tazelenmelilerdir...
Click here to view the original image of 950x634px.
Can... Sahranın Uçsuz bucaksız Olduğuna bakıp ta Sakın vehme kapılma Hacer’in sualini hatırla “İbrahim Rabbin mi emrediyor” Diye sual edince evet, diyor Ve boynunu büker Sabisini kucaklar Issız olan o yollara düşer...
Yar...
Ruhumun
Hicran sayfaları
Senin serencamından
Akseden umutlardır
Sensizlik içinde
Ne cennet ve ne de
Cehennem hakkıyla
Anılan farktır
Nar bizzat halin
manalaşan damlalarında,
Sevdana açılan hicrandır
Kalbin sahibini anlamak
ve bu manada
Kul olmak aşk için vuslattır
Gülüp geçme bu halime
Serdettiğim fakirliğin
edebi niteliksizliğine
Mütehassızlık kalbimin suskunlaşan
Badirelerinde nasip perdesinde
Sinemde uhteleşen melalimi
Her vakit titreten aşk hali edep derdinde
On an ve vaki olan bir zaman içinde
Sessiz ve sakin göçsem sevda ile...
Ey can... Çok hazinde olsa biliyorum Sırlarımla sırılsıklam olarak ebede doğru gidiyorum Kimselere söz etmiyorum Ve boynumu bükerek öylece nefesleniyorum
Umutlarım hazanı andırıyor Korkularım zemherinin titretmeleriyle hali yıldırıyor Geriye ne kalıyor Muhabbetten yoksun nefesler kime derman oluyor
Ayrılık! Hiç kavuşamadık ki Hasretin dirliğinde varlığın birliğinde neyi anladık Mütemadiyen vuslatın özlemiyle Ve ötelerin ikliminde çok farklılaştık
Gülü dahi hakkıyla koklamadık Bildiğimiz kadarıyla sevgiye dahi müdrik olamadık Müteretlik yaşadık Korkularla arkadaş olmaya çalışarak öyle yaşadık...
Click here to view the original image of 960x640px.
Ey can… Bir konuyu Tartışmaya açmak Veya müzakere etmek için Kanaatini paylaşan her kimse Öncelikle sakin ve sükûnet halinde bulunmalıdır…
Eleştiri Veya tenkite açık olmayı Sabır ve samimiyetle fikirlerini Paylaşmayı amaç edinmelidirler…
Yanlış Ve ya hatalı anlama Dahi olsa, ses yükseltilmeden Ve samimiyet zedelenmeden Başarmanın derdinde olmalıyız…
İnsandan ziyade Müslümanlardan bahsediliyor ki Son nefese kadar imtihan içinde oldukları hakikattir…
Bir insan Ve ya kul kasten Ve desiseler içinde suç işliyorsa Masumiyetine helal getirmiş, güvenirliğini kaybetmiştir…
Devlet adına Yürütmenin başı olan Başbakan devleti ve milleti Adına yetki verilmiş olan candır…
Kendi Şahsiliğinden ziyade Mesuliyetine girdiği yükümlülükler Adına canını feda edecek şekilde yaşamaya adanmıştır…
Kasten Müslümanlar bölüp Tefrikaya ayırmak ve hatta cemaat Asabiyetleri içinde devletin Ali menfaatlerini hiçe saymak Son derece vahim ve tehlikelidir…
Her kim Veya kişiler Böyle bir olayın faili Veya destekçisi ise aynı minval Üzere kasti davranmayı Göze almış olan bağnaz ve gafillerdir…
Önemli olan Hangi konu üzerinde Tartışılırsa tartışılsın hüsnü hal Ve sükûnetle yol almayı amaç edinmeliyiz...
Sahranın en suskun sahnesinde Kör kuyular vardır, sırrı manidardır Hangi ibret sayfasını açsan hazandır Umutları solmuş canlar hala niyazdadır
Garip bir hüzün düşer yüreklerine Sabrın ve teslimiyetin çile çehresinde Hasrettir cehti için yola düştüğü ümide O an boyun büktüren çaresizlik vaktine
Garibim mehtabın en güzel suhuletinde Hülyalara dalar lahzanın durmayan halinde Göz yaşarır, zihin daralır, gönül ağlasa bile Can başkadır, sevdasına ramdır ecel gelse de
Tarihleri devirir, göçüp gidenleri geri getirir Her nefesin umutlarında kim bilir ne gizlidir Sır bu bakımdan şehri kabil olmayan ülfettir Her şiir umuda gebedir, yoksa kelam niyedir
Hasretin sürgününde olan nice çaresizler var Umutla bahtına bakar, gözyaşlarıyla sabahlar En yakına mütebessim bir eda hicranını sunar O an nasılda rahatlar, ümitleri ati için an sayar
İnsan ruh ve kalbin muvazenesinde ki akıldır Aşk, sevda vecdinde anlam bulan, umutlardır Beden zamanlıdır, aşk namütenahi olan farktır İnsan bu manada ölümsüz olan vicdani sanattır
Click here to view the original image of 960x640px.
Yar… Artık çok rahatım Derdi gamdan uzağım Afakımda saklıdır umutlarım Mehtabın her sahnesinde sessizce O’na bırakırım
İlk zamanlar Endişeler içindeydim Nezaket ve edep için dikkatliydim Her zaman feda olmayı önceleyen nefestim Ama artık öğrendim, seni sana bırakmamı istemiştin
Demek ki Çok yanılmışım Muhabbetle yaşarız diye umutlanmıştım Gafilce hülyalara dalmış, hakikat adına yanılmışım Şevki sürurla beslediğim ümitlerimi bir bir yıkmıştın
Sen heveslerine Ben umutlarıma tabidim Sen her keyfiyeti yaşamak isterdin Ben ise her amelin bir bedeli var derdim Sen, dert etme her şeyi boş ver demeyi hep söylerdin
Artık Sana refakat edemezdim Her yaptığına tahammülü seçemezdim Niyet ve nasibi her zaman rikkat nispetinde isterdim Kendi halinde, edebin sessizliğinde nefeslenen kimseydim
Sana Asla tahakküm edemezdim Tercihlerin karşısında garipleşen biriydim Hesabın hangi veçhesinde ve samimiyetindeydin Gülüp oynamayı, gününü kurtarmayı yaşamak sanırdın
Öte derdim O’ affeder derdin Ama kasten yapıyorsun derdim Ne yapayım içimden geliyor derdin Ölümden bahsetmeyi hiç sevmezdin, kapatalım derdin Sen dünya ve nimetleri için yaşamaya adanmış kederdin Ben her iki dünyada Onun rızasına muhtaç olduğumuzu söylerdim…
Click here to view the original image of 884x497px.
Ey yar… Aslında fark ediyordum Yıllara sâri ukdelerin olduğunu Seni senden alan bir yaranın bulunduğunu Gülen ve şakıyan yüzünüzde o kadar ayan ki okunuyordu
Ve fakat Siz, bir kar örtüsüne Bürünmüş baharın insicamındaydınız Korkularınız, kaygılarınız vardı, an adınaydı çabanız Ümitlerinize aşk esini düşmüş, şevk, neşe cemalinizi bürümüş
Yalnız… Hakkıyla anlaşılmaya Muhtaç olan birkaç önemli husus var Nereye yetişmeye çalışıyorsunuz, neleri ihmal ediyorsunuz Nasıl bir hesabın vecdiyle hesaba giriyor ve huzur buluyorsunuz
Can… Başarmak çok güzeldir Fakat O’nun rızasına uygun yaşamak gaye değil midir İnancımızdan ödün verdiğimiz müddetçe, kalbi durum fakirdir Kim takdir ve taltif ederse etsin, ruh ve kalp sadece sahibi içindir
Ey can… Kalbiniz mümbittir İnayet ve ihsana karşı taliptir İçinizde sinsi bir asabiyet gizlidir, hiddetiniz sabittir Hassasiyetiniz olduğu kadar, dikkat etmediğiniz de bir gerçektir
Bazen… Duygu seline kapılıyorsunuz Farkında olmadan sınırları zorluyorsunuz Tabii olan halinizi yansıtıyor, samimiyetle davranıyorsunuz Ve fakat kimi fırsatçı insanların, maksatlarını anlayamıyorsunuz
Bilmem ki… Kaç insana can oldunuz Bir canan misali feda olmak için yoruldunuz Onlara gönlünüzü açtınız, samimiyet adına siz zaten farktınız Sizin bu fedakârlığınızı anlamayacak insanlar için bir şey yapamazdınız
Ey ötenin insanı… Çile ve cefa zaten sana yabancı değildi Şefkat ve muhabbet çocukluğundan itibaren hasretindi İşte sen bu hasretini insanlara göstererek kendinle yüzleşiyorsun Nispet edercesine işitmeyen, görmeyen, hissetmeyeni terbiye ediyorsunuz…
Ey can… Umut içinde bekliyorsun Sabrı terennüm ederek nefesleniyorsun Kim bilir neler istiyorsun, hangi hasreti özlüyorsun
Sana kıyamam… Gözlerinden akan yaşlara dayanamam Fakat nasibin için bende bir şey yapamam Bahtın hak kitabını sil baştan yeniden hiç yazamam
Kime baksam… Gülüp oynayan çocukla konuşsam Sessizlik içinde bankta oturan yaşlı amcaya sorsam Derinden ah çeker, garip hesabın içine girer, yoklasam
Yaşlı kadın… Akşama kadar durmadan tarak vurur Dokumaya çalıştığı ipek halı, acıyıp takat bırakmaz Patron kahkaha atmaktan geri durmaz, hali ona açamaz
Sual ettim… Zavallı kadın nasıl çalışıyor diye Ekmeğe muhtaçmış, evlatlarım okusun diye başlamış Hiç izin hakkı tanımamış, her gün sabahtan akşama kadarmış
Garibime gitmişti… Anam, bacım hemen aklıma geldi Ya zevcem bu hale muhtaç duruma gelip, haktan geçseydi Sinemde dinmeyen hüzün eksilip, sürura erişmeme yeter miydi
Her halde… Hala çok okumam lazım geliyor Anlayamadığım konuları şehretmem gerekiyor Her ne hikmetse o halı dokuyan kadınların hali içime işliyor
Her yerde… Mahkûm var, mahpushane kadar Çaresiz bırakılan, sosyal şartlara ezdirileni kim yazar Yar, her nefis için bir mizan var, kalbi hassasiyet yoksa yakar
Her beşer… İnsan olmak için doğar ve yaşar İnsanlaşmadıkça, cehalet etrafında durmadan nara atar Akıl ve irade kul olmak için bahşedilmiş ikbal, yoksa nefs azar
İster dinle… İstersen gülüp geç bu garip halime Neden bahseder, kimden söz eder, neye davet eder de Sen, sana ait olmayan her şeyin emanetçisin, dilersen zehaba kapıl inle
Click here to view the original image of 896x533px.
Bir anda Ümitlenmiştim Hissiyatımı kuşatan sese gönül vermiştim Akıp giden çağlayan misali revan olmak istemiştim İlk ve müstesna aşkım dedim, sahiplendim, vazgeçmemiştim
Demek ki Sevmek, gönül vermek Her fırsatta onu inisiyatifinde nefeslenmek Onu mutlu ve mesut etmek için fedakârlık yolunu seçmek Her ne şartta olursa olsun sadakatten ödün vermemek gerekir demiştim
Gel zaman Oldu ki bizi bize bırakmadılar Her fırsatta zorluk çıkartmak için çaba harcadılar İnsan olduğumuzu, kalbimizin bulunduğunu nasılsa unuttular Hangi çareye başvursak, sırılsıklam olmak için umutlansak bırakmadılar
Sabah, akşam Sabrettim, bir çaresi olmalıdır dedim Sevdamı feda edemezdim, her zorluğu yenmeliydim Fakat ne kadar böyle düşünsem de, beni umursamayan nedenleri yenemedim Yıllara sâri özlemim, bir ömür boyu beslediğim ümitlerim hazana gönül verdi çaresizdim
Oysa ne babamı Ve ne de annemi dinlemiştim Kalbimin sesine taliptim, bilmediğim aşkı böyle keşfetmiştim Nasıl olsa çile, cefa onun halinde vardı dedim, her ne kadar zorlansam da sabrettim Sevdiğim kişinin annesi ve efradından çok çektim, sanki eziyet edilmek için seçilen nefestim
Başaramadım Bir askerlik ve bir de polislik için Çekip gidince, garip ve kanadı kırılmış bir kuş misali sahipsizdim Onca sene sabır ve fedakârlık adına anlaşılmayan halim artık pes etmişti, üzgündüm Evliliğimize son noktayı koymak için bir müddet daha bekledim, fakat karşıdan bunu göremedim
Artık şimdi Yeniden doğmuş gibiyim Onca çile ve hiddete rağmen ne kadar sabretmiştim Demek ki sevmek ve sevda adına ümitlenmek tek başına olmuyor Seni veya karşıyı bağlayan mücbir sebepler, her ümidi ve duyguyu etkiliyor, hiç takat bırakmıyor