Ukbaa
Well-known member
Cevap: On Yedinci Lem'a - Sayfa 220
yerinde olsaydım, bu san’atı, bu kerrüfer harbini ve su çıkarmak hizmetini, çok uzun dersler ve çok müteaddit tecrübelerle ancak öğrenebilirdim.
İşte, ilhâma mazhar olan arı, örümcek ve yuvasını çorap gibi yapan bülbül gibi hayvânâtı bu sineğe kıyas et. Hattâ nebâtâtı da aynen hayvânâta kıyas edebilirsin. Evet, Cevâd-ı Mutlak (celle celâluhu), her ferd-i zîhayatın eline lezzet midâdıyla ve ihtiyaç mürekkebiyle yazılmış bir tezkereyi vermiş, onunla evâmir-i tekviniyenin programını ve hizmetlerinin fihristesini tevdi etmiştir. Bak o Hakîm-i Zülcelâle, nasıl Kitab-ı Mübînin düsturlarından, arı vazifesine ait miktarını bir tezkerede yazmış, arının başındaki sandukçaya koymuştur. O sandukçanın anahtarı da, vazifeperver arıya has bir lezzettir. Onunla sandukçayı açar, programını okur, emri anlar, hareket eder, 1 وَاَوْحٰى رَبُّكَ اِلَى النَّحْلِ âyetinin sırrını izhar eder.
İşte, eğer bu Sekizinci Notayı tamam işittin ve tam anladınsa, bir hads-i imanî ile2وَسِعَتْ رَحْمَتُهُ كُلَّ شَىْءٍ ’in bir sırrını, 3 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ nin bir hakikatini, 4اِنَّمَآ اَمْرُهُ اِذَآ اَرَادَ شَيْئًا اَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكوُنُ ’nun bir düsturunu,فَسُبْحَانَ الَّذِى بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَىْءٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ 5 ’un bir nüktesini anlarsın.
DOKUZUNCU NOTA
Bil ki, nev-i beşerde nübüvvet, beşerdeki hayır ve kemâlâtın fezlekesi ve esasıdır. Din-i hak, saadetin fihristesidir. İman, bir hüsn-ü münezzeh ve mücerreddir.
[NOT]Dipnot-1 “Rabbin balarısına ilham etti.” Nahl Sûresi, 16:68.
Dipnot-2 “Rahmeti herşeyi kaplamıştır.” A’râf Sûresi, 7:156.
Dipnot-3 “Hiçbir şey yoktur ki, Onu hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
Dipnot-4 “Birşeyin olmasını murad ettiği zaman Onun işi sadece ‘Ol’ demektir; o da oluverir.” Yâsin Sûresi, 36:82.
Dipnot-5 “Şânı ne yücedir Onun ki, herşeyin iç yüzü Onun elindedir. Siz de Ona döneceksiniz.” Yâsin Sûresi, 36:83
[/NOT]
<TBODY>
</TBODY>
yerinde olsaydım, bu san’atı, bu kerrüfer harbini ve su çıkarmak hizmetini, çok uzun dersler ve çok müteaddit tecrübelerle ancak öğrenebilirdim.
İşte, ilhâma mazhar olan arı, örümcek ve yuvasını çorap gibi yapan bülbül gibi hayvânâtı bu sineğe kıyas et. Hattâ nebâtâtı da aynen hayvânâta kıyas edebilirsin. Evet, Cevâd-ı Mutlak (celle celâluhu), her ferd-i zîhayatın eline lezzet midâdıyla ve ihtiyaç mürekkebiyle yazılmış bir tezkereyi vermiş, onunla evâmir-i tekviniyenin programını ve hizmetlerinin fihristesini tevdi etmiştir. Bak o Hakîm-i Zülcelâle, nasıl Kitab-ı Mübînin düsturlarından, arı vazifesine ait miktarını bir tezkerede yazmış, arının başındaki sandukçaya koymuştur. O sandukçanın anahtarı da, vazifeperver arıya has bir lezzettir. Onunla sandukçayı açar, programını okur, emri anlar, hareket eder, 1 وَاَوْحٰى رَبُّكَ اِلَى النَّحْلِ âyetinin sırrını izhar eder.
İşte, eğer bu Sekizinci Notayı tamam işittin ve tam anladınsa, bir hads-i imanî ile2وَسِعَتْ رَحْمَتُهُ كُلَّ شَىْءٍ ’in bir sırrını, 3 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ nin bir hakikatini, 4اِنَّمَآ اَمْرُهُ اِذَآ اَرَادَ شَيْئًا اَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكوُنُ ’nun bir düsturunu,فَسُبْحَانَ الَّذِى بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَىْءٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ 5 ’un bir nüktesini anlarsın.
DOKUZUNCU NOTA
Bil ki, nev-i beşerde nübüvvet, beşerdeki hayır ve kemâlâtın fezlekesi ve esasıdır. Din-i hak, saadetin fihristesidir. İman, bir hüsn-ü münezzeh ve mücerreddir.
[NOT]Dipnot-1 “Rabbin balarısına ilham etti.” Nahl Sûresi, 16:68.
Dipnot-2 “Rahmeti herşeyi kaplamıştır.” A’râf Sûresi, 7:156.
Dipnot-3 “Hiçbir şey yoktur ki, Onu hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
Dipnot-4 “Birşeyin olmasını murad ettiği zaman Onun işi sadece ‘Ol’ demektir; o da oluverir.” Yâsin Sûresi, 36:82.
Dipnot-5 “Şânı ne yücedir Onun ki, herşeyin iç yüzü Onun elindedir. Siz de Ona döneceksiniz.” Yâsin Sûresi, 36:83
[/NOT]
Cevâd-ı Mutlak: sınırsız cömertlik ve ikram sahibi olan Allah | Hakîm-i Zülcelâl: her şeyi hikmetle yapan, sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Allah |
Kitab-ı Mübîn: her şeyin açıkça yazılı olduğu, Allah katındaki kitap | beşer: insanlık |
celle celâluhu: Allah’ın şânı yücedir | din-i hak: hak din, İslâm |
düstur: kanun | esas: temel |
evâmir-i tekviniye: yaratılışa ait emirler ve kanunlar | ferd-i zîhayat: canlı varlık |
fezleke: netice, özet | fihriste: liste, özet, içerik |
hads-i imanî: imandan kaynaklanan güçlü sezgi | hakikat: gerçek, esas |
hayvânât: hayvanlar | hayır: iyilik |
hüsn-ü münezzeh ve mücerred: her türlü kusur ve çirkinlikten arınmış ve soyutlanmış güzellik | ilhâm: Allah tarafından kalbe gelen mânâ |
iman: inanç | izhar etmek: göstermek, ortaya çıkarmak |
kemâlât: mükemel ve kusursuz özellikler | kerrüfer harbi: vur-kaç tekniği ile yapılan savaş |
kıyas etmek: karşılaştırmak | mazhar olma: bir şeye erişme, kavuşma |
midâd: mürekkep | mürekkeb: yazı için kullanılan sıvı |
müteaddit: çok sayıda, çeşitli | nebâtât: bitkiler |
nev-i beşer: insanlar | nota: bildiri |
nübüvvet: peygamberlik | nükte: ince anlamlı söz |
saadet: mutluluk | sandukça: küçük sandık |
tevdi etmek: vermek | tezkere: belge |
vazifeperver: vazifesini seven, işine düşkün | âyet: Kur’ân’ın her bir cümlesi |
<TBODY>
</TBODY>