Başkalarının Şeref ve Haysiyetini Himaye Etmek
BAŞKALARININ ŞEREF VE HAYSİYETLERİNİ HİMAYE ETMEK:
Meclislerin en değerlileri ilim ve zikir meclisleridir. Ya Âdemoğullarının en seçkini, bu ümmetin öğretmeni, hadisiyle, öğretimiyle ve yönlendirmesiyle meclisin ortasında bulunuyorsa ne denir? O, bulunduğu meclisin saflığının, Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'in kalbinin temizliğinin bir sonucu olarak, hata edenin hatasını düzeltiyor, bilgisize öğretiyor, gaflette olanı uyarıyor, meclisinde hayırdan başka hiçbir şeyi kabul etmiyordu... Eğer kendisi konuşmakta olan birisine kulak verip dinliyorsa, gıybet yapılmasını kabul etmez, laf götürüp getirmeye (nemîmeye) ya da herhangi bir iftiraya razı olmazdı. Bundan dolayı onun başkalarının şeref ve haysiyetini koruyup savunduğunu görüyoruz.
İtban b. Mâlik Radıyallahu anh'dan şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem namaza kalkmak istedi.
"Mâlik b. ed-Duhşum nerede?" diye sordu. Bir adam:
O Allah'ı ve Rasûlünü sevmeyen münafık bir kimsedir, dedi.
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
"Hayır böyle yapma! Onun Allah'ın rızasını ümit ederek lâ ilâhe illallah demiş olduğunu görmüyor musun? Şüphesiz Allah, yüce Allah'ın rızasını arayarak lâ ilâhe illallah diyen kimseye cehennem ateşini haram kılmıştır." [1]
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem yalancı şahitlikten ve başkalarının haklarını alıp, başkalarına vermekten çokça sakındırırdı.
Ebu Bekr Radıyallahu anh'dan şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki:
"Size büyük günahların en büyüğünü bildireyim mi?"
Biz:
Evet, ey Allah'ın Rasûlü, dedik. Şöyle buyurdu:
"Allah'a ortak koşmak, anne babaya karşı gelmek" Bu sırada yaslanmış iken oturdu ve şöyle devam etti:
"Dikkat edin, bir de yalan şahidlikte bulunmak." Bunu o kadar tekrarlayıp durdu ki, keşke sussa diye içimizden geçirdik. [2]
Mü'minlerin annesi Âişe Radıyallahu anhâ'ya olan sevgisine rağmen onun gıybet yapmasını tepki ile karşılamış ve ona gıybetin ne kadar büyük bir tehlike olduğunu açıklamıştır...
Âişe Radıyallahu anhâ'dan şöyle dediği rivâyet edilmiştir:
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'e: Safiye'nin şöyle şöyle olması yeter, dedim. Ravilerden birisi, onun kısa boylu olduğunu kastetmişti, diye açıkladı. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
"Sen öyle bir söz söyledin ki, eğer o deniz suyuna karıştırılacak olsa, onun her tarafını bozardı." [3]
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem kardeşlerinin namusunu, şeref ve haysiyetini koruyan kimselere müjde vererek şöyle buyurmaktadır:
"Her kim gıybeti yapılan kardeşinin şeref ve haysiyetini savunarak koruyacak olursa, o kimseyi cehennem ateşinden azad etmek Allah'ın üzerinde bir hak olur." [4]
[1]Buhârî ve Müslim.
[2]Buhârî ve Müslim.
[3]Ebû Davûd.
[4]Ahmed.