selamun aleykum kardeşlerim
yoktum bi zaman şimdi yazılanları gördüm
kırımlı abi yaşımı sormuş yaşım 43 istanbul fatihten katılıyom site yönetiçimiz izin verirse telefonumu veriririm telefonlada görüşüp buluşuruz.
kardeş demekten vallahi kavgacı bir uslup olarak düşünmedim
evet haklısınız yazılarımda imla eksikliği var bu bilgisayara acemiliğimden bide zaman kaybetmim hızlı yazım diye uğraşmıyom
ama imla eksikliği konuyu anlamıyosunuz anlamına gelmez.
1...kabeye put diyenler için size sorum olmuştu cevap vermediniz
2...rabıta ibadet deyildir dedim ona cevab vermediniz
3...Aşağıdaki delilerede cevap vermediniz
RABITAYA İŞARET EDEN DELİLLER
...Râbıta bir iki âyetten veya hadisten yola çıkılıpta oluşan bir şey değildir.
Râbıta bir çok âyet, hadis, sahâbe ve tabiinin söz ve hareketlerinden alınan işâretlerin toparlanıp zamanla sistemleşmiş, bir şekle sokulmasından râbıta oluşmuştur.
Yalnızca bir âyetin ve hadisin manasına bakarak bu râbıtayı ifâde ediyor demek elbette doğru olmaz.
Hiç kimse bugünkü şekliyle yapılan râbıtanın bire bir Âyette, hadiste, sahâbede olduğunu iddia etmemiştir.
Yok, eğer işâreti, delaleti veya iktizası kıyas yolu ile vasıtalı olarak Râbıtayı gösteren âyet ve mevcuttur…
.Imare İbn Huzeyme İbn Sabit (ra)şöyle anlatıyor: Babam Huzeyme bir kere rüyasında sanki
Resûlüllah’ın(SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) alnı üzerine secde ettiğini görmüş, bunu Resûlüllah ’e anlatmıştı. Bunun üzerine Resûlüllah :.
“Ruh ruha kavuşur.” .buyurmak sûretiyle mübarek başını eğerek ona rüyada gördüğü gibi yapmasını emretti.
Babam da arka tarafından Resûlüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem)’in alnı üzerine secde yaptı......
[1 ..]İbn Ebî Şeybe, Musannef, İman: 18, 7/243. Ahmed İbn Hanbel, Müsned, no: 21923, 21937, 21943, 21944, 8/201. Nesâî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Tabir: 5, no: 7631, 4/384.
……Hz. Hasan (ra)ın Rasülüllah (sav) i çok iyi tarif eden dayısı Rasülüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) ’in Hz. Hatice (ra)’dan üvey oğlu olan) Hint İbn Ebî Hâle’ye:
“Bana Rasülüllah ’in vasıflarını anlat ki; onu hayalimde canlandırayım”[1] diyerek,
efendimiz ’in şemailini ve özelliklerini öğrenmek istemesi konumuz açısından oldukça önemlidir.
Buradaki maksat onu hayalinde canlandırmasından başka bir şey değildir..
..Rasulüllah (sav) buyurdu:
Sizin hayırlılarınız görülmesi size ALLAH (cc)’ı hatırlatan, konuşması ilminize bereket katan ve ameli ahirete rağbetinizi artıran kimselerdir.[2]
[1]… İbnu’l-Esir, Üsdü’l-Gâbe No: 5404, 4/619, Tirmizî, eş-Şemâilü’l-Muhammediyye, 1/26, Beyhakî Delâilü’n-Nübüvve, 1/28
.[2] Ebû Yala Müsned IV 326 h.No.2437
Rasulüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) buyurdu: …
.ALLAH’ın kullarının en hayırlıları o kimselerdir ki, görüldüklerinde ALLAH (cc) zikredilir.[1]
Rasulüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) buyurdu:
Size en hayırlılarınızı haber vereyim mi? Hayırlılarınız o kimselerdir ki, görüldüklerinde ALLAH (cc) zikredilir.[2]
...... Rasulüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) buyurdu:.
..Sizin en hayırlınız, görülmesi ALLAH (Celle Celalühü) zikrettiren (hatırlatan akla getiren) kimsedir.[3]
. Rasulüllah (sav) buyurdu:.
...Velilerim o kimselerdir ki, görüldüklerinde ALLAH (cc) zikredilir.[4]
.Enes (ra)’tan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte, Resûlüllah (sav)şöyle buyurmaktadır:
“En faziletli kimseleriniz o kimselerdir ki, onların görülmelerinden dolayı ALLAH (Celle Celalühü) hatırlanır.” [5]
Şu son dört hadisin isnadlarında zayıflık bulunsa bile toplamları itibariyle en azından Hasen li Gayrihi olurlar. Kaldı ki; aynı manadaki ilk iki hadis zaten hasen idiler. Dolayısıyla bir müşkil kalmamış oluyor.
..Şurası akıllı ve insaflı herkesçe bilinebilecek bir şeydir ki, bir veliyi kafa gözüyle görmek, kişiye ALLAH’ı hatırlatıyorsa, gönül gözüyle yani hayali olarak görmesi de ALLAH (Celle Celalühü) zikrettirir.
Hatta kafa gözüyle görememesini bununla telafi eder. Öyleyse şu yedi hadis, Râbıtanın zikre sebep ve vasıta olmasıyla, dolayısıyla bir zikir olduğunu göstermektedir.
...........Ali’ye ( ra) bakmak ibadettir.[6]
Bu hadis, sahih, hatta bazı âlimlerin mütevâtir tariflerine uyan mütevâtir bir hadistir.
Hâkim bu hadisi İmran b. Husayn’den rivâyet ettikten sonra, bu Buhârî ve Müslim şartlarına göre isnâdı sahih bir hadistir. Abdullah İbn-i Mesud’an rivâyet edilen şahidleri de sahihtirler demiştir
KAYNAK......
SELEFİLER VE TASAVVUFÇULARIN GÖRÜŞLERİ….
[1] Ahmed b. Hanbel, Müsned (H:17921) Abdurrahman b. Ğanem (RadiyALLAHu Anh)’dan Hadisin isnadı, Heysemî (6/93) ve Münzirî’ye 3/499 göre hasendir. Müsnedi Ahmed dip notu: 14/31, (Dârul-Hadis Kahire)
[2] Ahmed İbn-i Hanbel, İbn Mâce (H:4119, Dârul-Marife), Esma Binti Yezid (RadiyALLAHu Anha’dan) Müsned Darul-Hadis Kahire) H:27471, İsnadı Hasendir. Müsned-i Ahmed, 18/598.
[3] (Hâkim-i Tirmizi, İbnAmr (RadiyALLAHu Anhüma’dan), Kenzül- Ummal:1/419, H:1787
[4] (Hâkim-i Tirmizi, İbn Abbas (RadiyALLAHu Anh’den), Aynı yer H:1783
[5] (Hâkim-i Tirmizi, Enes (RadiyALLAHu Anh’den) Aynı yer H:1784
[6] Hâkim , el- Müstedrek, sahihtir: 3/141
YADA BİZ SİZİN NE DEMEK İSTEDİĞİNİZİ TAM ANLAMADAN SAVUNMAYA GEÇİP
ANLATMAK İSTEDİKLERİNİZİN DAĞILMASINA SEBEP OLMUŞ OLABİLİRİZ ÖYLEYSE ÖZÜR DİLERİM