NuruAhsen
Sonsuz Temâþâ
Baki' Mezarlığını Ziyaret
Fahr-i Âlem Efendimizin, bu fani dünyayı terk edeceği gün, saat besaat yaklaşıyordu.
Bir gece yarısı, ansızın Hâne-i Saadetinden çıktı. Hz. Âişe Vâlidemiz, "Yâ Resûlallah, nereye gidiyorsunuz?" diye sordu.
Resûl-i Ekrem, "Baki' mezarlığında medfûn bulunan ehlim için istiğfar etmek üzere emir aldım. Oraya gidiyorum"875 diye cevap verdi.
Yanında azâdlı kölelerinden Ebû Rafi' ve Ebû Müveyhib vardı. Baki' mezarlığında kabirler arasında uzun bir müddet durarak duâ ve istiğfarda bulundu. Sonra Ebû Müveyhib'e dönerek yakında ebedî âleme gideceğini, Bakî-i Hakîkînin cemâliyle müşerref olacağını şöylece ifade buyurdu:
"Ey Ebû Müveyhib! Dünya hazinelerinin anahtarları ile âhiret nimetlerini seçme hususunda serbest bırakıldım. Ben de âhiret nimetlerini tercih ettim."876
Bu sözleri duyan Ebû Müveyhib'in birden nutku tutuldu. Yalnız gözü değil, Bütün duyguları, ruhu, kalbi bir anda ağlamaya başladı.
Bu mânâlı ziyaretten sonra Resûl-i Kibriyâ, Hâne-i Saadetine geri döndü.
Fahr-i Âlem Efendimizin, bu fani dünyayı terk edeceği gün, saat besaat yaklaşıyordu.
Bir gece yarısı, ansızın Hâne-i Saadetinden çıktı. Hz. Âişe Vâlidemiz, "Yâ Resûlallah, nereye gidiyorsunuz?" diye sordu.
Resûl-i Ekrem, "Baki' mezarlığında medfûn bulunan ehlim için istiğfar etmek üzere emir aldım. Oraya gidiyorum"875 diye cevap verdi.
Yanında azâdlı kölelerinden Ebû Rafi' ve Ebû Müveyhib vardı. Baki' mezarlığında kabirler arasında uzun bir müddet durarak duâ ve istiğfarda bulundu. Sonra Ebû Müveyhib'e dönerek yakında ebedî âleme gideceğini, Bakî-i Hakîkînin cemâliyle müşerref olacağını şöylece ifade buyurdu:
"Ey Ebû Müveyhib! Dünya hazinelerinin anahtarları ile âhiret nimetlerini seçme hususunda serbest bırakıldım. Ben de âhiret nimetlerini tercih ettim."876
Bu sözleri duyan Ebû Müveyhib'in birden nutku tutuldu. Yalnız gözü değil, Bütün duyguları, ruhu, kalbi bir anda ağlamaya başladı.
Bu mânâlı ziyaretten sonra Resûl-i Kibriyâ, Hâne-i Saadetine geri döndü.