ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
Cevap: Muhakemat 7. Ders - İsrailiyatın, Din Süsüyle İslama Karışması
Kur’an’a başvuruyoruz:
“Ey peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer böyle yapmazsan, O’nun risâletini (elçiliğini) tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz Allah kâfirler topluluğuna hidâyet vermez.” (Mâide: 67)
Bu ayette Peygamberimizin tebliğ görevi bildiriliyor…
"(Biz o peygamberleri) apaçık belge (mucize)lerle ve kitaplarla (gönderdik). İnsanlara kendilerine ne indirildiğini açıklayasın ve onlarda iyice düşünsünler diye sana da bu Zikri (Kur'an'ı) indirdik." (Nahl: 44)
Bu ayette de, Efendimizin Kur’an’ı açıklama görevinin olduğu açık şekilde belirtilmektedir…
Görüldüğü gibi, ayetlerde Peygamberimizin görevinin Rabbinin kendisine vahyettiklerini insanlığa tebliğ edip ulaştırmak ve o hakikatleri açıklamak olduğu görülmektedir. Peygamberimiz sadece Allah’la kullar arasında bir postacı mesabesinde değildir. Postacı, getirdiği mektubu açmaz, okumaz ve açıklamadan sahibine teslim eder ve görevi biter. Peygamberimizi bu şekilde postacı gibi düşünenler nübüvvet gerçeğini ve bu İslam’ın hakikatini anlayamamışlardır! Allah’ın insanlara bir melek değil de kendileri gibi; yiyip-içen, evlenen, çoluk-çocuk sahibi olan, çarşılarda gezen bir insanı elçi olarak göndermesinin hikmeti de, insanlara örnek ve model olması içindir.
“De ki: “Şayet yeryüzünde yerleşmiş yürüyen melekler olsaydı, Biz onlara gökten melek bir peygamber gönderirdik.” (İsrâ: 95)
Oysa Allah insanlara, kendisine uyacakları bir insan peygamber göndermiştir ki; onun hayatını kendilerine model alabilsinler.
“Andolsun ki sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü ümit eden ve Allah’ı çokça anan kimseler için, Rasûlullah’ta güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb: 21)
Peygamberimizi sözleri, fiilleri ve takrirleriyle yani tüm hayatıyla örnek almayanlar; bu ayetleri okumuyorlar mı? Peygamberimizin Hadislerine uymadan onu nasıl örnek alacağız? Bize model olsun diye gönderilen Peygamberin Sünnetini öğrenmeden, sadece Kur’an’a uyma iddiasıyla, Peygamberimizin açıkladığı Kur’an’a nasıl ulaşacağız? Peygamberin Hadislerine ve Sünnetine tâbi olmayan birinin, Kur’an’a uyma iddiası tutarlı mıdır? O Kur’an, Peygambere itaati emrederken, o ayetlerden nasıl yüz çevrilebilir?
Yoksa bazıları; Allah, Elçisine vahyettiği Hadisleri koruyamadı mı diyorlar! Allah’ın elçisine Kur’an’ın tefsiri olarak bildirdiklerinin gereksiz olduğunu kim iddia edebilir? Yoksa kimilerine göre, o Hadisler o dönemin Müslümanlarını bağlıyordu da bugünün insanlığı için geçersiz midir? Yoksa bazı câhiller, Allah gönderdiği vahy-i gayr-i metluv (Hadisler)’i boş yere indirip gereksiz ve hikmetsiz bir iş mi yaptı diyorlar? Düşünsenize, bu fikirlerin hepsi inançta şüphecilik değil midir, en hafif ifade biçimiyle..! Allah’ın el-Kadîr, el-Hafîz sıfatları varken; O’nu, Hadisleri korumaktan acizlikle suçlamak; O’nun el-Hakîm sıfatı varken; O’nu, hikmetsiz ve anlamsız bir iş yapmakla itham etmek, apaçık şekilde küfür değil midir? Allah, dinini korumaktan aciz olabilir mi? Vahyettiği Hadisleri, gereksiz yere bildirmediğine ve onları korumaktan da aciz olmadığına göre; Peygamberimizin Hadisleri neden dinde delil olmuyor?
Peygamberin Görevi Nedir?
Peygamberimizin iki tane görevi vardır; birisi tebliğ (Ulaştırmak, bildirmek), diğeri ise tebyîn (açıklamak)..
Kur’an’a başvuruyoruz:
“Ey peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer böyle yapmazsan, O’nun risâletini (elçiliğini) tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz Allah kâfirler topluluğuna hidâyet vermez.” (Mâide: 67)
Bu ayette Peygamberimizin tebliğ görevi bildiriliyor…
"(Biz o peygamberleri) apaçık belge (mucize)lerle ve kitaplarla (gönderdik). İnsanlara kendilerine ne indirildiğini açıklayasın ve onlarda iyice düşünsünler diye sana da bu Zikri (Kur'an'ı) indirdik." (Nahl: 44)
Bu ayette de, Efendimizin Kur’an’ı açıklama görevinin olduğu açık şekilde belirtilmektedir…
Görüldüğü gibi, ayetlerde Peygamberimizin görevinin Rabbinin kendisine vahyettiklerini insanlığa tebliğ edip ulaştırmak ve o hakikatleri açıklamak olduğu görülmektedir. Peygamberimiz sadece Allah’la kullar arasında bir postacı mesabesinde değildir. Postacı, getirdiği mektubu açmaz, okumaz ve açıklamadan sahibine teslim eder ve görevi biter. Peygamberimizi bu şekilde postacı gibi düşünenler nübüvvet gerçeğini ve bu İslam’ın hakikatini anlayamamışlardır! Allah’ın insanlara bir melek değil de kendileri gibi; yiyip-içen, evlenen, çoluk-çocuk sahibi olan, çarşılarda gezen bir insanı elçi olarak göndermesinin hikmeti de, insanlara örnek ve model olması içindir.
“De ki: “Şayet yeryüzünde yerleşmiş yürüyen melekler olsaydı, Biz onlara gökten melek bir peygamber gönderirdik.” (İsrâ: 95)
Oysa Allah insanlara, kendisine uyacakları bir insan peygamber göndermiştir ki; onun hayatını kendilerine model alabilsinler.
“Andolsun ki sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü ümit eden ve Allah’ı çokça anan kimseler için, Rasûlullah’ta güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb: 21)
Peygamberimizi sözleri, fiilleri ve takrirleriyle yani tüm hayatıyla örnek almayanlar; bu ayetleri okumuyorlar mı? Peygamberimizin Hadislerine uymadan onu nasıl örnek alacağız? Bize model olsun diye gönderilen Peygamberin Sünnetini öğrenmeden, sadece Kur’an’a uyma iddiasıyla, Peygamberimizin açıkladığı Kur’an’a nasıl ulaşacağız? Peygamberin Hadislerine ve Sünnetine tâbi olmayan birinin, Kur’an’a uyma iddiası tutarlı mıdır? O Kur’an, Peygambere itaati emrederken, o ayetlerden nasıl yüz çevrilebilir?
Yoksa bazıları; Allah, Elçisine vahyettiği Hadisleri koruyamadı mı diyorlar! Allah’ın elçisine Kur’an’ın tefsiri olarak bildirdiklerinin gereksiz olduğunu kim iddia edebilir? Yoksa kimilerine göre, o Hadisler o dönemin Müslümanlarını bağlıyordu da bugünün insanlığı için geçersiz midir? Yoksa bazı câhiller, Allah gönderdiği vahy-i gayr-i metluv (Hadisler)’i boş yere indirip gereksiz ve hikmetsiz bir iş mi yaptı diyorlar? Düşünsenize, bu fikirlerin hepsi inançta şüphecilik değil midir, en hafif ifade biçimiyle..! Allah’ın el-Kadîr, el-Hafîz sıfatları varken; O’nu, Hadisleri korumaktan acizlikle suçlamak; O’nun el-Hakîm sıfatı varken; O’nu, hikmetsiz ve anlamsız bir iş yapmakla itham etmek, apaçık şekilde küfür değil midir? Allah, dinini korumaktan aciz olabilir mi? Vahyettiği Hadisleri, gereksiz yere bildirmediğine ve onları korumaktan da aciz olmadığına göre; Peygamberimizin Hadisleri neden dinde delil olmuyor?