Safa Tepesinden Seslenis

mihrimah

Well-known member
Peygamber Aleyhisselâm'ın peygamberliğinin ilk üç yıllık dönemi, insanları gizlice İslâm'a davet etmekle geçmişti. Hz. Ebu Bekir de bu davette elinden gelen desteği vermiş, birçok kişinin müslümanlığına vesile olmuştu. Nihayet "Önce en yakın hısımlarını uyar…" mealindeki ayet-i kerime (Şuara, 214) nazil olunca, Peygamber Aleyhisselam açık davete başladı.

Bir gün Mekke'de Safa tepeciğine çıkarak: "Ey Kureyş topluluğu!" diye seslendi ve bütün Kureyş kabilelerini yanına çağırdı. İşitenler gelip Peygamber Aleyhisselam'ın huzurunda toplandılar. Gelen Kureyşliler:

- İşte geldik ya Muhammed! Bir haber mi var, dediler. Allah Rasulü s.a.v.:

-Ne dersiniz? Ben size şu dağın arkasından bir grup atlının çıkıp geleceğini ve düşman baskınına uğrayacağınızı haber versem, doğru söylediğime inanır mısınız, dedi.

- Evet inanırız. Çünkü senin doğru sözlü olduğunu çok tecrübe ettik. Herhangi bir suç işlediğine, bir yalan söylediğine rastlamış değiliz, dediler. Rasulullah s.a.v. devamla:

-Öyleyse ben sizi, çetin bir azapla uyarmakla görevliyim. Allah Tealâ, en yakın hısımlarımı azapla uyarmamı, korkutmamı bana emretti. Sizler "Lâ ilâhe illallah: Allah'tan başka ilâh yoktur" demedikçe, ne dünyada ne de ahirette size bir faydam olabilir, dedi.

Peygamber Aleyhisselâm'ın amcalarından Ebu Lehep bu sözleri duyunca sert tepki gösterdi ve ağzını bozdu:

- Bizleri bunun için mi topladın? Yuh olsun sana, diye bağırdı.
Rasul-i Ekrem'in diğer amcası Ebu Talip de İslâm'a girmekten uzak kalmıştı. Fakat ömrü boyunca Peygamber Aleyhisselam'a iyi davranmış, kendisine her hususta devamlı yardımcı olmuştur. Ebu Lehep ise hep engellemeyle meşgul olmuş, Hazreti Peygamber için: "Ona inanmayın, o yalancıdır, dinden çıkmıştır!" gibi sözlerle insanları ondan uzaklaştırmaya çalışmıştır.

Selam ve dua ile...
 
Üst