Huseyni
Müdavim
Şemme
Hidayet-i Kur’âniyyenin nesîminden
اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ عَلٰى رَحْمَتِهِ عَلَى الْعَالَمِينَ بِرِسَالَةِ سَيِّدِ الْمُرسَلِينَ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَعَلٰۤى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ
1
Hidayet-i Kur’âniyyenin nesîminden
اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ عَلٰى رَحْمَتِهِ عَلَى الْعَالَمِينَ بِرِسَالَةِ سَيِّدِ الْمُرسَلِينَ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَعَلٰۤى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ
İ’lem eyyühe’l-aziz! Şu âlem, görünen ve görünmeyen bütün tabakat ve envâiyle Lâ ilâhe illâ Hû diye tevhidi ilân ediyor. Çünkü aralarındaki tesanüt böyle iktizâ ediyor.
Ve o tabakat ile envâ, bütün erkânıyla Lâ rabbe illâ Hû diye ilân-ı şehadet ediyor. Çünkü aralarındaki müşabehet böyle istiyor.
Ve o erkân bütün âzâsıyla Lâ mâlike illâ Hû diye şehadetlerini ilân ediyorlar. Çünkü aralarındaki temâsül böyle iktizâ eder.
Ve o âzâ, bütün eczâsıyla Lâ müdebbire illâ Hû diye şehadet eder. Çünkü aralarında teâvün ve tedahül vardır.
Ve o eczâ, bütün cüz’iyatıyla Lâ mürebbiye illâ Hû diye olan şehadetini ilân eder. Çünkü, aralarındaki tevâfuk, kalemin bir olduğuna delâlet ediyor.
[NOT]
Dipnot-1 Peygamberlerin Efendisi Muhammed’in risaletini âlemlere rahmet kılan Âlemlerin Rabbine hamd olsun. Allah, ona ve bütün âl ve ashabına rahmet etsin.[/NOT]
Lâ ilâhe illâ hû: Allah’tan başka ilâh yoktur | Lâ müdebbire illâ Hû: idare eden, ilmiyle her şeyin sonunu görüp ona göre hikmetle iş yapan Allah’tan başka ilâh yoktur |
Lâ mürebbiye illâ Hû: terbiye edici olarak Allah’tan başka ilâh yoktur | Rab: her bir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah |
cüz'iyat: fertler, kısımlar | delâlet etmek: delil olmak, işaret etmek |
eczâ: bütünü oluşturan parçalar | envâ: çeşitler, türler |
erkân: rükünler, temel unsurlar | eyyühe'l-aziz: ey aziz |
hamd: şükür ve övgülerini sunma | hidayet-i Kur'âniyye: Kur’ân’ın hak ve doğru yola erdirmesi |
i'lem: bil | iktizâ etmek: gerektirmek |
ilân-ı şehadet: şahitliğini ilân etmek | lâ mâlike illâ Hû: her şeyin hakiki sahibi olan Allah’tan başka ilâh yoktur |
lâ rabbe illâ Hû: her bir varlığı terbiye edip idaresi ve tasarrufu altında bulunduran Allah’tan başka ilâh yoktur | müşabehet: benzeyiş |
nesîm: hoş ve hafif rüzgâr | rahmet: İlâhî şefkat ve merhamet |
risalet: peygamberlik | tabakat: tabakalar, katmanlar |
tedahül: iç içe olma | temâsül: benzerlik |
tesanüt: dayanışma | tevhid: Allah’ı bir olarak bilme ve ilân etme |
tevâfuk: uygunluk, denk gelme | teâvün: yardımlaşma |
âl ve ashab: sülâle ve arkadaşlar | âlem: dünya; evren, kâinat |
âzâ: uzuvlar, organlar | şehadet: şahitlik |
şemme: en küçük miktar; bir defacık koklama; Mesnevî-i Nûriye’de yer alan bir risale |