somut bir misal..

Huseyni

Müdavim
Şâpe, çığ demekmiş.

"O mübalâğa ise, dağ tepesinde bir kartopu gibi yuvarlamakla tâ hayalin yüksek zirvesinden lisana kadar tekerlense, sonra lisandan lisana yuvarlanıp giderken kendi hakikatinin çok parçalarını dağıtmakla beraber, her lisandan meylü'l-mübalâğa ile çok hayalâtı kendine toplar, şâpe gibi büyür."

Muhakemat

Şimdi bu kısmı gerisindeki cümlelerle birlikte okurken, en son "şâpe" kelimesine geldiğimde "acep bunun anlamı çığ mı olsa gerek" diye düşündüm. Lugata baktım ve aynen çığ manasında olduğunu gördüm. Bırakın sadeleştirmeyi Muhakemat gibi en ağır lisanı olan bir kitapta bile yerine göre lugat bile kullanmadan, mana kendini gösteriyor. Bu okumalar ne kadar çoğaltılır ve daim olarak, ihlasla okunursa, belki hiçbir yerinde lugat kullanmaksızın anlaşılabilecektir.. Zaten anladıklarımızın büyük kısmı da devamlı okumalarımızın bir neticesi değil mi ?
 
Son düzenleme:
Üst