ASHAB-I BEDR
Well-known member
Allah Suriye'de 150 bin Müslüman katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Filistin'de 50 bin Müslümanı katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Mısır'da 3.600 Müslümanı katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Arakan'da 10 bin Müslümanı katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Irak'ta 70 bin Müslümanı katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Doğutürkistan'da 5 bin Müslümanı katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Mali'de bin bin Müslümanı katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah 28 şubatta başörtülü hamile bacımızın çocuğunun düşmesine sebep olanların'da yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Gazzeye Yardım götüren İHH Gemimizin için'de 9 kişi şehit edenleri'dende yuvasına ateş salsın mı ?
Ağlaya Ağlaya efendimizin hayatını anlatıyordun keşke sende örnek alsaydın..
---Mekke döneminde İslâmî tebliğ etmek üzere Tâif'e gittiğinde, orada kötü bir davranışla karşı karşıya kalmış; dönüşte taş yağmuruna tutulmuş, mübarek ayakları kanlar içerisinde kalmıştı. O sırada Allah tarafından kendisine "onlar aleyhinde yapacağı bedduanın kabul edileceği, dilerse onları helâk edeceği" bildirilmiş, fakat Peygamber Efendimiz (asm) "Hayır, belki bunların sulbünden sana ibadet edecek çocuklar doğar, yâ Rabb." demişti. Uhud'da dişini kıran, yüzünü yaralayan düşmanları için:
"Allah'ım! Kavmimi hidayete erdir, çünkü onlar yaptıklarını bilmiyorlar." (Tecrîd-i Sarih Tercümesi, IV, 314)---
diye dua etmiştir. Bütün çalışmalara rağmen İslâmiyeti kabul etmeyen Devs kabilesine beddua etmesi istenince:
"Yâ Rabbi! Devs kabilesine hidayet eyle de onları bizim saflarımıza kat." diye dua etmişti. (Tecrîd-i Sarih Tercümesi, VIII, 344)
Mü'mine lânet etmek, onu öldürmek gibidir." (Buhârî, Cenâiz 84, Müslim, Îmân 176, 177)
"Sıddîka lânetçi olması yakışmaz." (Müslim, Birr 84; Tirmizî, Birr 72)
"Lânetçiler, kıyamet günü ne şefaatçi ne de şâhit olurlar." (Müslim, Birr 85, 86; Ebû Dâvûd, Edeb 45)
"Birbirinize Allah'ın lâneti, gazâbı ve cehennem azâbı ile lânet ve beddua etmeyiniz!" (Ebû Dâvûd, Edeb 45; Tirmizî, Birr 48)
"Olgun mü'min, yerici, lânetçi, kötü iş ve kötü söz sahibi olamaz." (Tirmizî, Birr 48)
Allah Filistin'de 50 bin Müslümanı katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Mısır'da 3.600 Müslümanı katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Arakan'da 10 bin Müslümanı katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Irak'ta 70 bin Müslümanı katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Doğutürkistan'da 5 bin Müslümanı katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Mali'de bin bin Müslümanı katledenin de yuvasına ateş salsın mı ?
Allah 28 şubatta başörtülü hamile bacımızın çocuğunun düşmesine sebep olanların'da yuvasına ateş salsın mı ?
Allah Gazzeye Yardım götüren İHH Gemimizin için'de 9 kişi şehit edenleri'dende yuvasına ateş salsın mı ?
Ağlaya Ağlaya efendimizin hayatını anlatıyordun keşke sende örnek alsaydın..
---Mekke döneminde İslâmî tebliğ etmek üzere Tâif'e gittiğinde, orada kötü bir davranışla karşı karşıya kalmış; dönüşte taş yağmuruna tutulmuş, mübarek ayakları kanlar içerisinde kalmıştı. O sırada Allah tarafından kendisine "onlar aleyhinde yapacağı bedduanın kabul edileceği, dilerse onları helâk edeceği" bildirilmiş, fakat Peygamber Efendimiz (asm) "Hayır, belki bunların sulbünden sana ibadet edecek çocuklar doğar, yâ Rabb." demişti. Uhud'da dişini kıran, yüzünü yaralayan düşmanları için:
"Allah'ım! Kavmimi hidayete erdir, çünkü onlar yaptıklarını bilmiyorlar." (Tecrîd-i Sarih Tercümesi, IV, 314)---
diye dua etmiştir. Bütün çalışmalara rağmen İslâmiyeti kabul etmeyen Devs kabilesine beddua etmesi istenince:
"Yâ Rabbi! Devs kabilesine hidayet eyle de onları bizim saflarımıza kat." diye dua etmişti. (Tecrîd-i Sarih Tercümesi, VIII, 344)
Mü'mine lânet etmek, onu öldürmek gibidir." (Buhârî, Cenâiz 84, Müslim, Îmân 176, 177)
"Sıddîka lânetçi olması yakışmaz." (Müslim, Birr 84; Tirmizî, Birr 72)
"Lânetçiler, kıyamet günü ne şefaatçi ne de şâhit olurlar." (Müslim, Birr 85, 86; Ebû Dâvûd, Edeb 45)
"Birbirinize Allah'ın lâneti, gazâbı ve cehennem azâbı ile lânet ve beddua etmeyiniz!" (Ebû Dâvûd, Edeb 45; Tirmizî, Birr 48)
"Olgun mü'min, yerici, lânetçi, kötü iş ve kötü söz sahibi olamaz." (Tirmizî, Birr 48)