Üstad, Tahirî'nin hatırı için suçlu talebesini affederdi.
Üstadının yanında çok ehemmiyetli yeri ve mevkii vardı. Bazan Üstad Bediüzzaman, bazı talebelerine kızıp, darıldığı zaman, o hiddet anında, içeri Tahirî Mutlu girince, o hiddet halinden çıkan Üstad, hep onun hatırı için, o suçu bağışlayıp affedermiş.
Bir anda o hiddetli, öfkeli hali hemen değişip:
"Tahirî! Gel.." diye tebessümle karşılarmış, rahmetliyi..
Ey Allah'ın veli kulu!
Eyüpsultan tepelerinde, ebediyetlerin nurlu dünyasından, şu karanlık dünyamıza ışık, himmet ve mânevî yardımını esirgeme!
Üstadının yanında çok ehemmiyetli yeri ve mevkii vardı. Bazan Üstad Bediüzzaman, bazı talebelerine kızıp, darıldığı zaman, o hiddet anında, içeri Tahirî Mutlu girince, o hiddet halinden çıkan Üstad, hep onun hatırı için, o suçu bağışlayıp affedermiş.
Bir anda o hiddetli, öfkeli hali hemen değişip:
"Tahirî! Gel.." diye tebessümle karşılarmış, rahmetliyi..
Ey Allah'ın veli kulu!
Eyüpsultan tepelerinde, ebediyetlerin nurlu dünyasından, şu karanlık dünyamıza ışık, himmet ve mânevî yardımını esirgeme!