Konuya cevap cer

Cevap: Yirmi Sekizinci Lem'a - Sayfa 421


nev’inden gayet muntazam âkilüllâhm bir kısım hayvânâtı halk etmiş. Eğer o bahriye sıhhiye memurları gayet muntazam vazifelerini îfâ etmeseydiler, deniz yüzü âyine gibi parlamayacaktı. Belki hazîn ve elîm bir bulanıklık gösterecekti.


Hem her günde milyarlarla yabanî hayvanlar ve kuşların cenazelerini toplamakla rû-yi zemini o taaffünattan temizlemek ve zîhayatları o elîm, hazîn manzaralardan kurtarmak için, nezafet ve sıhhiye memurları hükmünde olan kartallar misilli, kerâmetkârâne, gizli ve uzak, beş altı saat mesafeden bir sevk-i Rabbânî ile o cenazenin yerini hisseden, giden ve kaldıran âkilüllâhm kuşları ve vahşî hayvanları halk etmiş. Eğer bu berriye sıhhiyeleri gayet mükemmel, intizamperver ve vazifedar olmasa idiler, zemin yüzü ağlanacak bir şekil alacaktı.


Evet, âkilüllâhm hayvanların helâl rızıkları, vefat etmiş hayvanların etleridir. Hayatta olan hayvanların etleri onlara haramdır. Eğer yeseler, cezâ görürler.


1 حَتّٰى يَقْتَصُّ الْجَمَّاۤءُ مِنَ الْقَرْنَاۤءِ (ev kemâ kàl). Yani, “Boynuzsuz olan hayvanın kısâsı kıyâmette boynuzludan alınır” diye ifade-i hadîsiye gösteriyor ki: Gerçi cesetleri fenâ bulur; fakat ervahları bâkî kalan hayvânât mâbeyninde dahi, onlara münâsip bir tarzda, dâr-ı bekàda mücâzat ve mükâfatları vardır. Ona binâen, canavarlara sağ hayvanların etleri haramdır, denilebilir.


Hem küçücük hayvanların cenazelerini ve nimetin küçücük parçalarını ve tanelerini toplamak vazifesiyle karıncaları nezâfet memurları olarak, hem nimet-i İlâhiyenin küçücük parçalarını teleften ve çiğnemekten ve hakàretten ve abesiyetten sıyânet etmekle ve küçücük hayvânâtın cenazelerini toplamakla, sıhhiye memurları gibi tavzif olunmuşlar.


Aynen onlardan daha mühim, sinekleri dahi, insanın gözüne görünmeyen, hastalıkların mikroplarını ve madde-i semmiyeyi temizlemekle, sinekler muvazzaftırlar. Değil mikropların nâkıleleri, bilâkis, muzır mikropları mass, yani, emmek




[NOT]Dipnot-1  Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2: 235[/NOT] 


 
 
 
 abesiyet
: faydasız ve gayesiz oluş

 
 
 
 bahriye sıhhiye memuru
: deniz sağlık görevlisi
berriye sıhhiyesi: karada yaşayan sağlık görevlisibilâkis: tersine
binâen: dayanarakbâkî kalan: kalıcı ve sürekli olan 
dâr-ı bekà: devamlı ve kalıcı olan âhiret âlemi elîm: acı ve sıkıntı veren
ervah: ruhlar ev kemâ kàl: veya söylediği gibi
fenâ bulmak: yok olmak hakaret: küçüklük, değersizlik
halk etmek: yaratmak hayvânât: hayvanlar 
hazîn: hüzün veren, acıklıifade-i hadisiye: Hz. Peygamberden (a.s.m.) nakledilen hadisin açıklaması 
intizamperver: intizamı çok seven, herşeyi tertipli ve düzenli yapan kerâmetkârâne: kerâmetli bir şekilde 
kısâs: işlenen bir suçun cezasıkıyâmet: dünyanın yıkılıp harap olmasından sonra kurulacak âhiret âlemi 
madde-i semmiye: zehirli maddemass etmek: emmek
misilli: benzeri muntazam: düzenli 
muvazzaf: görevlimuzır: zararlı
mâbeyn: aramücâzat: cezalandırma
mühim: önemlimükemmel: kusursuz 
mükâfat: ödüllendirmemünâsip: benzer, uygun 
nev’: türnezafet: temizlik 
nimet: rızık olarak verilen şey, lütuf nimet-i İlâhiye: Allah’ın nimeti, yardımı 
nâkile: taşıyıcırû-yi zemin: yeryüzü
rızık: Allah’ın ihsan ettiği nimetler, yiyecekler sevk-i Rabbânî: her şeyin rabbi olan Allah’ın yönlendirmesi 
sıhhiye memuru: sağlık görevlisisıyânet etmek: korumak
taaffünat: çürümeler, kokuşmalartavzif olunmak: vazifelendirilmek
telef: zayi etme, yok etmevahşî: yabanî, saldırgan
vazifedar: görevliyabanî: evcilleştirilmemiş, doğal ortamda yaşayan
zemin: yerzîhayat: canlı 
âkilüllâhm: etçil, etle beslenenîfâ etme: yerine getirme 


<TBODY>
</TBODY>



Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst