Normal
Cevap: Yirmi Sekizinci Lem'a - Sayfa 448hâleti tetkik ettim. Gördüm ki, bu musîbeti kaynatmaya ve tahrik etmeye hiçbir cihette müdahalem olmadığını ve bilâkis kaçmak için mümkün tedbirleri istimâl ediyordum. Demek, bu bir kazâ-yı İlâhîdir. Ve bil-iltizam bir seneden beri müfsidlerin tarafından aleyhimize ihzâr ediliyordu. Kaçınmak kàbil değildi. Alâküllihâl başımıza geçirecek idiler. Cenâb-ı Hakka yüz bin şükür ki, musîbeti yüzden bire indirdi.İşte bu hakîkata binaen “Senin yüzünden bu belâyı çektik” diye minnet etmeyiniz. Belki beni helâl ediniz. Ve bana dua ediniz. Hem birbirinizi tenkid etmeyiniz. Demeyiniz ki: “Sen böyle yapmasaydın, böyle olmayacaktı.” Meselâ, bir kardeşimiz iki üç imza sahibini söylemesiyle, müfsidlerin pek çok zâtları belâya atmak için düşündükleri plânı küçültüp, çoklarını kurtarmış. Değil zarar, belki büyük menfaat olmuş. Çok mâsumların bu belâdan kurtulmasına bir vesile oldu.Said NursîCenâb-ı Hak: Hakkın tâ kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah Said Nursî: (bk. bilgiler – Bediüzzaman Said Nursî)aleyh: karşıt, zıtalâküllihâl: her durumda, eninde sonunda belâ: büyük sıkıntıbil-iltizam: zorunlu olarakbilâkis: tersinebinaen: dayanarakcihet: taraf, yöndesise: hile, aldatmahakikat: gerçek haysiyet: itibar, saygınlıkhelâl etmek: bağışlamakhâlet: durum, hâlihzâr etme: hazırlama istimâl etmek: kullanmakkabil: mümkün, olabilirkazâ-yı İlâhî: Allah’ın emirlerinin, takdirinin yerine gelmesi mabeyninde: arasındamenfaat: faydaminnet etmek: iyilik karşısında kendini borçlu hissetmek muhabbet: sevgi musîbet: dert, sıkıntımâsum: günahsızmüfsid: bozguncu, fesad çıkarannefis: insanı daima kötülüğe, haram olan zevk ve isteklere sevk eden duygu rica etmek: ummak, ümit etmeksamimiyet: içtenliksudur eden: ortaya çıkantahrik etmek: harekete geçirmektedbir: önlem tenkid etmek: eleştirmektetkik etmek: incelemekvesile: aracı<TBODY></TBODY>
Cevap: Yirmi Sekizinci Lem'a - Sayfa 448
hâleti tetkik ettim. Gördüm ki, bu musîbeti kaynatmaya ve tahrik etmeye hiçbir cihette müdahalem olmadığını ve bilâkis kaçmak için mümkün tedbirleri istimâl ediyordum. Demek, bu bir kazâ-yı İlâhîdir. Ve bil-iltizam bir seneden beri müfsidlerin tarafından aleyhimize ihzâr ediliyordu. Kaçınmak kàbil değildi. Alâküllihâl başımıza geçirecek idiler. Cenâb-ı Hakka yüz bin şükür ki, musîbeti yüzden bire indirdi.
İşte bu hakîkata binaen “Senin yüzünden bu belâyı çektik” diye minnet etmeyiniz. Belki beni helâl ediniz. Ve bana dua ediniz. Hem birbirinizi tenkid etmeyiniz. Demeyiniz ki: “Sen böyle yapmasaydın, böyle olmayacaktı.” Meselâ, bir kardeşimiz iki üç imza sahibini söylemesiyle, müfsidlerin pek çok zâtları belâya atmak için düşündükleri plânı küçültüp, çoklarını kurtarmış. Değil zarar, belki büyük menfaat olmuş. Çok mâsumların bu belâdan kurtulmasına bir vesile oldu.
Said Nursî
<TBODY></TBODY>