Konuya cevap cer

Cevap: Yirmi Sekizinci Lem'a - Sayfa 466


Yirmi Altıncı Nükte



وَاَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ اْلاَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ اَزْوَاجٍ يَخْلُقُكُمْ فِى بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِنْ بَعْدِ خَلْقٍ فِى ظُلُمَاتٍ ثَلٰثٍ 1

âyeti, 2 وَاَنْزَلْنَا الْحَدِيدَ âyetinde beyan ettiğimiz nüktenin aynını tazammun edip, hem onu te’yid ediyor, hem onunla teeyyüd ediyor.Evet, Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân Sûre-i Zümer’de3  وَخَلَقَ لَكُمْ مِنَ اْلاَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ اَزْوَاجٍ demeyip,4 وَاَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ اْلاَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ اَزْوَاجٍ demesiyle ifade ediyor ki: “Sekiz nevi hayvânât-ı mübârekeyi size hazine-i rahmetinden, güya Cennetten nimet olarak indirilmiş, gönderilmiş.” Çünkü o mübârek hayvanlar, bütün cihetleriyle, bütün beşere nimet olduğundan, saçından bedevîlere seyyar hâneler, elbiseler, etinden güzel yemekler, sütünden güzel, leziz taamlar ve derilerinden pabuçlar ve saire, hattâ gübreleri mezrûâtın erzâkı ve insanların mahrûkàtı hükmünde olup, güya o mübârek hayvanlar, tecessüm etmiş ayn-ı nimet ve rahmettirler.


Onun içindir ki, yağmura “rahmet” nâmı verildiği gibi, bu mübârek hayvanlara da “en’âm” nâmı verilmiş. Güya nasılki rahmet tecessüm etmiş, yağmur olmuş; öyle de nimet dahi tecessüm etmiş, keçi, koyun, öküz ile manda ve deve şekillerini almış. Çendan cismânî maddeleri yerde halk olunuyor; fakat nimetiyet




[NOT]Dipnot-1  “Sizin için erkekli dişili sekiz çift ehlî hayvan indirdi. Annelerinizin karnında sizi üç karanlık içinde, bir yaratılıştan diğerine çevirerek yaratıyor.” Zümer Sûresi, 39:6.Dipnot-2  “Demiri indirdik.” Zümer Sûresi, 39:6.

Dipnot-3  “Sizin için erkekli dişili sekiz çift ehlî hayvan yarattı.” Zümer Sûresi, 39:6.

Dipnot-4  “Sizin için erkekli dişili sekiz çift ehlî hayvan indirdi.” Zümer Sûresi, 39:6.[/NOT]






 

Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan: açıklamalarıyla benzerini yapmakta akılları âciz bırakan Kur’ân Sûre-i Zümer: Zümer Sûresi; Kur’ân-ı Kerimin 39. sûresi
ayn-ı nimet ve rahmet: rahmetin ve nimetin ta kendisi bedevî: çölde yaşayan, göçebe
beyan etmek: açıklamak beşer: insan
cihet: taraf, yöncismânî: maddî yapısı olan 
en’âm: deve, sığır, koyun gibi evcil hayvanlar; nimetler erzâk: gıda 
güya: sankihalk olunmak: yaratılmak 
hayvânât-ı mübâreke: mübârek hayvanlar hazine-i rahmet: Allah’ın rahmet hazinesi 
hâne: evleziz: lezzetli
mahrûkàt: odun kömür gibi yakılacak şeylermezrûât: tarlaya ekilen tohumlar
mübârek: hayırlı, bereketli nevi: çeşit
nimet: Allah’ın rızık olarak verdiği, ihtiyaç duyulan herşey nâm: ad
nükte: ince ve derin anlamlı sözrahmet: İlâhî şefkat, merhamet 
sair: diğerseyyar: gezen, dolaşan
taam: yiyecektazammun etmek: içermek
tecessüm etmek: cisimleşmekteeyyüd etmek: desteklenmek
te’yid etmek: kuvvetlendirmekâyet: Kur’ân’da yer alan her bir cümle
çendan: gerçi


<TBODY>
</TBODY>



Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst