Huseyni
Müdavim
ZühreHAŞİYE-1
Mukaddime
Mukaddime
BU LEM’ANIN telifinden on iki sene evvel,
1 inâyet-i Rabbâniye ile, marifet-i İlâhiyede bir hareket-i fikriye ve bir seyahat-i kalbiye ve bir inkişâfât-ı ruhiyede tezahür eden bazı lemeât-ı tevhidiyeyi, Arabî olarak, notalar suretinde Zühre, Şule, Habbe, Şemme, Zerre, Katre gibi risalelerde kaydetmiştim. Uzun bir hakikatin yalnız bir ucunu göstermek ve parlak bir nurun yalnız bir şuâını irâe etmek tarzında yazıldığından, yalnız kendi kendime birer hatıra ve birer ihtar şeklinde olduğundan, başkalarının istifadesi mahdut kalmıştı. Hususan, en mümtaz ve en has kardeşlerimin kısm-ı âzamı Arabî okumamışlar. Bunların ısrarı ve ilhâhıyla, o notaların, o lem’aların kısmen izahlı ve kısmen kısa bir meâlini Türkçe olarak yazmaya mecbur oldum. Şu notalar ve Arabî risaleler, Yeni Said’in en evvel hakikat ilminden bir derece şuhud suretinde gördüğü için, tağyir edilmeden, mealleri yazıldı. Onun için, bazı cümleler, sair Sözlerde zikredilmekle beraber burada da zikrediliyor. Ve bir kısmı, gayet mücmel olmakla beraber, izah edilmiyor, tâ letâfet-i asliyesini kaybetmesin.
Said Nursî
[NOT]Haşiye-1 Bu Zühre Risalesi Mesnevî-yi Arabînin çok mühim bir risalesidir. Her ne kadar tercüme etmeye çalışmış isem de, müellifin vaktiyle Nur şakirtlerinin ricakârâne ısrarları üzerine yaptığı tercümeyi aynen derc etmeyi daha münasip gördüm. Risale-i Nur’un On Yedinci Lem’ası namını alan bu risale ile Arabî Zühre arasında, bir icmal-tafsil ve takdim-te’hir farkı vardır. Mütercim ABDÜLMECİD
Dipnot-1 “On iki sene evvel” denilen tarih, Hicrî 1340, Milâdî 1921 seneleridir.
[/NOT]
Arabî: Arapça | Habbe: Mesnevî-i Nuriye adlı eserde yer alan bir risale |
Katre: Mesnevî-i Nuriye adlı eserde yer alan bir risale | Mesnevî-i Arabî: Arapça Mesnevî |
Sözler: Risale-i Nur Külliyatında yer alan bölümler | Yeni Said: (bk. bilgiler – Bediüzzaman Said Nursî) |
Zerre: Mesnevî-i Nuriye adlı eserde yer alan bir risale | derc etme: kitaba koyma |
gayet: çok | hakikat: gerçek |
hakikat ilmi: eşyanın gerçek ve doğru yüzünü gösteren ilim; Kur’ân ilmi | hareket-i fikriye: fikrî hareket, düşünce alanındaki hareketlilik |
hususan: özellikle | ibaret: meydana gelen, oluşan |
icmal-tafsil: özet-detay | ihtar: hatırlatma |
ilhâh: bir şeyin kabulü için ısrarla üzerine düşme | inkişâfât-ı ruhiye: ruh ile manevî alanlarda yapılan açılımlar |
inâyet-i Rabbâniye: Allah’ın inayeti, yardımı | irâe etmek: göstermek |
kısm-ı âzam: büyük kısım | lemeât-ı tevhidiye: Allah’ın birliğini gösteren parıltılar |
lem’a: parıltı | letâfet-i asliye: bir şeyin aslında ve temelinde bulunan tatlılık, hoşluk |
mahdut: sınırlı | marifet-i İlâhiye: Allah’ı bilme ve tanıma |
meâl: açıklama, anlam | mukaddime: başlangıç, giriş |
mücmel: kısa, öz | müellif: yazar |
mümtaz: seçkin, üstün | münasip: uygun |
mütercim: tercüman, çevirmen | ricakârâne: rica ederek |
risale: küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un bölümleri | sair: diğer |
seyahat-i kalbiye: kalple yapılan manevî yolculuk | suret: biçim, şekil |
takdim-te’hir: öne alma-geri bırakma | tağyir etmek: değiştirmek |
telif: yazılı eser kaleme alma, yazma | tezahür eden: ortaya çıkan, görünen |
zikredilmek: anılmak, belirtilmek | zühre: çiçek |
Şemme: Mesnevî-i Nuriye adlı eserde yer alan bir risale | Şule: Mesnevî-i Nuriye adlı eserde yer alan bir risale |
şakirt: talebe, öğrenci | şuhud: görme, şahid olma |
şuâ: ışın, güçlü ışık |