Bugün Risalelerden neler ögrendiniz?

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Benim gibi bir tercümanın hissesi yalnız şükürdür. Hiçbir cihetle fahre, temeddühe, gurura hakkı yoktur ve olamaz. Gelecek âyetlerin işaratına bu nokta-i nazarla bakmak gerektir. Yoksa beni hodbinlik ile ittiham edenlere hakkımı helâl etmem. Bu çok ehemmiyetli suale karşı iki-üç saat zarfında birden Kur'an'ın âyât-ı meşhuresinden "Sözler" adedince otuzüç âyetin hem manasıyla, hem cifr ile Risâle-i Nur'a işaretleri uzaktan uzağa icmalen görüldü. Ayrı ayrı tarzlarda otuzüç âyet müttefikan Risâle-i Nur'u remizleriyle gösterdiği hayal meyal görüldü.
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

İşte Hazret-i Yunus Aleyhisselâm'ın birinci vaziyetinden yüz derece daha müdhiş bir vaziyetteyiz. Gecemiz, istikbaldir. İstikbalimiz, nazar-ı gafletle onun gecesinden yüz derece daha karanlık ve dehşetlidir. Denizimiz, şu sergerdan küre-i zeminimizdir. Bu denizin her mevcinde binler cenaze bulunuyor; onun denizinden bin derece daha korkuludur. Bizim heva-yı nefsimiz, hutumuzdur; hayat-ı ebediyemizi sıkıp mahvına çalışıyor. Bu hut, onun hutundan bin derece daha muzırdır. Çünki onun hutu yüz senelik bir hayatı mahveder. Bizim hutumuz ise, yüz milyon seneler hayatın mahvına çalışıyor. Madem hakikî vaziyetimiz budur; biz de Hazret-i Yunus Aleyhisselâm'a iktidaen, umum esbabdan yüzümüzü çevirip doğrudan doğruya Müsebbib-ül Esbab olan Rabbimize iltica edip

لاَ اِلهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّى كُنْتُ مِنَ الظَّاِلمِينَ

demeliyiz ve aynelyakîn anlamalıyız ki;
gaflet ve dalaletimiz sebebiyle aleyhimize ittifak eden istikbal, dünya ve heva-yı nefsin zararlarını def'edecek yalnız o zât olabilir ki; istikbal taht-ı emrinde, dünya taht-ı hükmünde, nefsimiz taht-ı idaresindedir.
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

b427.gif

Senden başka ilâh yoktur. Seni her türlü noksandan tenzih ederim. Gerçekten ben kendine zulmedenlerden oldum." Enbiyâ Sûresi, 21:87.
1.lema
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Madem insan, mahiyetinin câmiiyeti itibarıyla, sıtmadan müteellim olduğu gibi, arzın zelzele ve ihtizâzâtından ve kâinatın kıyamet hengâmında zelzele-i kübrâsından müteellim oluyor. Ve nasıl ki hurdebinî bir mikroptan korkar, ecrâm-ı ulviyeden zuhur eden kuyruklu yıldızdan dahi korkar. Hem nasıl ki hanesini sever, koca dünyayı da öyle sever. Hem nasıl ki küçük bahçesini sever; öyle de, hadsiz ebedî Cenneti dahi müştakane sever. Elbette, böyle bir insanın Mâbudu, Rabbi, melcei, halâskârı, maksudu öyle bir Zat olabilir ki, umum kâinat Onun kabza-i tasarrufunda, zerrat ve seyyârat dahi taht-ı emrindedir. Elbette öyle bir insan daima Yunusvâri
b432.gif
demeye muhtaçtır.


1 Senden başka ilâh yoktur.
2 Sen her noksandan münezzehsin.
3 Gerçekten ben kendine zulmedenlerden oldum.
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Her zamanın bir hükmü var. Şu gaflet zamanında musibet şeklini değiştirmiş. Bazı zamanda ve bazı eşhasta bela, bela değil, belki bir lütf-u İlahîdir. Ben şu zamandaki hastalıklı sair musibetzedeleri (fakat musibet, dine dokunmamak şartıyla) bahtiyar gördüğümden, hastalık ve musibet aleyhtarı bulunmak hususunda bana bir fikir vermiyor. Ve bana, onlara acımak hissini îras etmiyor. Çünki hangi bir genç hasta yanıma gelmiş ise, görüyorum; emsallerine nisbeten bir derece vazife-i diniyeye ve âhirete karşı merbutiyeti var. Ondan anlıyorum ki: Öyleler hakkında o nevi hastalıklar musibet değil, bir nevi nimet-i İlahiyedir. Çünki çendan o hastalık onun dünyevî, fâni, kısacık hayatına bir zahmet îras ediyor. Fakat onun ebedî hayatına faidesi dokunuyor, bir nevi ibadet hükmüne geçiyor. Eğer sıhhat bulsa, gençlik sarhoşluğuyla ve zamanın sefahetiyle elbette hastalık haletini muhafaza edemeyecek, belki sefahete atılacak.
 

FaKiR

Meþveret Bþk.
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Meselâ, Hazret-i Süleyman Aleyhisselâmın bir mu'cizesi olarak teshîr-i havayı beyân eden
b894.gif
-1- âyeti, "Hazret-i Süleyman, bir günde havada tayerân ile iki aylık bir mesafeyi kat' etmiştir" der. İşte, bunda işaret ediyor ki: Beşere yol açıktır ki, havada böyle bir mesafeyi kat' etsin. Öyle ise, ey beşer, mâdem sana yol açıktır; bu mertebeye yetiş ve yanaş!
Cenâb-ı Hak, şu âyetin lisâniyle mânen diyor: "Ey insan! Bir abdim hevâ-i nefsini terk ettiği için, havaya bindirdim. Siz de nefsin tenbelliğini bırakıp bâzı kavânîn-i âdetimden güzelce istifade etseniz, siz de binebilirsiniz."


Hem, Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâmın bir mu'cizesini beyân eden,
b895.gif
-2- (ilâ âhir) bu âyet işaret ediyor ki, zemin tahtında gizli olan rahmet hazînelerinden, basit âletlerle istifade edilebilir. Hattâ, taş gibi sert yerde, bir asâ ile, âb-ı hayat celb edilebilir. İşte şu âyet, bu mânâ ile beşere der ki: "Rahmetin en latîf feyzi olan âb-ı hayatı, bir asâ ile bulabilirsiniz. Öyle ise, haydi çalış, bul!" Cenâb-ı Hak şu âyetin lisân-ı remziyle mânen diyor ki: "Ey insan! Mâdem Bana itimad eden bir abdimin eline öyle bir asâ veriyorum ki, her istediği yerde âb-ı hayatı onunla çeker. Sen de Benim kavânîn-i rahmetime istinad etsen, şöyle, ona benzer veyahut ona yakın bir âleti elde edebilirsin. Haydi et!"
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Maşaallah... Abi heva-i nefsimizi terk etsek mertebemiz ne kadar müthiş yükseliyor demek.. Allah razı olsun..
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Şu dâr-ı dünya, meydan-ı imtihandır ve dâr-ı hizmettir; lezzet ve ücret ve mükâfat yeri değildir. Madem dâr-ı hizmettir ve mahall-i ubudiyettir; hastalıklar ve musibetler, dinî olmamak ve sabretmek şartıyla o hizmete ve o ubudiyete çok muvafık oluyor ve kuvvet veriyor. Ve herbir saati, birgün ibadet hükmüne getirdiğinden şekva değil, şükretmek gerektir.
 

Tarihci

Marmara Tarih
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

6. sözden yola çıkıp yazdığım bir mesaj..

İnsanı hayvandan ayıran iki şey vardır.Maddi boyutta akıl, manevi boyutta kulluk yani namaz. Namaz kulluğun gereğidir, kılmazsan yaşamanın anlamı olmaz. Neden biz cennete gidiyoruz da hayvanlar gitmiyor? Çünkü hayvanlardan kulluk istenmemiş bizdense 24 saatten 1 saat tutan namaz istenmiş çok mu? Akıl sahibi olmayan hayvan bile dünyadaki görevlerini yerine getiriyor. Artık süt vermiyorum diyen bir inek, artık bal yapmıyorum diyen bir arı var mı? Ama insan akıl sahibi olmasına rağmen dünyadaki tek asli vazifesini yerine getirmiyor, bu nedenle de akıl sahibi olmamasına rağmen görevini yapan hayvandan daha aşağı düşüyor. Buna da esfeli safilin aşağıların en aşağısı deniyor.. Düşün sen neredesin??
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Velhasıl ...

"Mâdem herşey elimizden çıkacak, fâni olup kaybolacak. Acaba bâkiye tebdil edip ibkâ etmek çaresi yok mu?"
Beş kârımızı ve haseratımızı açıklama gereksinimi hissettim...
 

FaKiR

Meþveret Bþk.
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Ey nefsim!

Her karşılaştığın kimseye hastalığından bahsetme. Bilmeyerek evhama düşmeğe sebebiyet verme. Hastalığına ehemmiyet verdikçe şişer. Ehemmiyet vermezsen söner. Dualar edip manevî imdadına yetişilmesi için sana daimi duacı olacak bir nur kardeşine hastalığını arzetmek olabilir.
 

nurhadimi

üye Sorumlusu
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Eyvah! Aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sâbit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zâyi' ettik. Evet şu güzerân-ı hayat bir uykudur; bir rü'ya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider...
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Şu dünyada zamanın, fena ve zeval-i eşyadaki tesiratı gayet muhteliftir. Ve mevcudat ise mütedâhil daireler gibi birbiri içinde iken, hükümleri zeval noktasında ayrı ayrı oluyor. Nasılki saatin saniyelerini sayan dairesi, dakikayı ve saati ve günleri sayan daireleri zâhiren birbirine benzer, fakat sür'atte birbirine muhaliftir. Öyle de: İnsandaki cisim, nefis, kalb, ruh daireleri öyle mütefavittir. Meselâ: Cismin bekası, hayatı, vücudu; bulunduğu bir gün, belki bir saat olduğu ve mazi ve müstakbeli madum ve meyyit bulunduğu halde, kalbin hazır günden çok gün evvel, çok gün sonraki zamana kadar daire-i vücudu ve hayatı geniştir. Ruhun hazır günden seneler evvel ve seneler sonraki bir daire-i azîme, daire-i hayatına ve vücuduna dâhildir.
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Ey sersem nefsim! Acaba şu vazife-i ubûdiyet neticesiz midir, ücreti az mıdır ki, sana usanç veriyor? Halbuki bir adam sana birkaç para verse veyahut seni korkutsa, akşama kadar seni çalıştırır ve fütursuz çalışırsın. Acaba bu misafirhane-i dünyada âciz ve fakir kalbine kût ve gınâ ve elbette bir menzilin olan kabrinde gıdâ ve ziya ve herhalde mahkemen olan Mahşer'de sened ve berat ve ister istemez üstünden geçilecek Sırat Köprüsü'nde nur ve burak olacak bir namaz, neticesiz midir veyahut ücreti az mıdır? Bir adam sana yüz liralık bir hediye va'detse, yüz gün seni çalıştırır. Hulf-ul va'd edebilir o adama îtimad edersin, fütursuz işlersin. Acaba hulf-ul va'd hakkında muhal olan bir zât, Cennet gibi bir ücreti ve saadet-i ebediye gibi bir hediyeyi sana va'd etse, pek az bir zamanda, pek güzel bir vazifede seni istihdam etse; sen hizmet etmezsen veya isteksiz, suhre gibi veya usançla, yarım yamalak hizmetinle Onu va'dinde ittiham ve hediyesini istihfaf etsen, pek şiddetli bir tedibe ve dehşetli bir tazibe müstehak olacağını düşünmüyor musun?
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Dünya madem fanidir, hem madem ömür kısadır, hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur, hem madem ebediye burada kazanılacaktır, hem madem dünya sahipsiz değil, hem mademşu misafirhane-i dünyanın gayet hakim ve kerim mudebbiri var, hem madem zararsız yol zararlı yola mürecahtır,hem madem dünyevi dostlar ve rütbeler kabir kapısına kadardır.. Elbette en BAHTİYAR odur. Bediüzzaman..(üstadım)
 

Tarihci

Marmara Tarih
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Dünya madem fanidir, hem madem ömür kısadır, hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur, hem madem ebediye burada kazanılacaktır, hem madem dünya sahipsiz değil, hem mademşu misafirhane-i dünyanın gayet hakim ve kerim mudebbiri var, hem madem zararsız yol zararlı yola mürecahtır,hem madem dünyevi dostlar ve rütbeler kabir kapısına kadardır.. Elbette en BAHTİYAR odur. Bediüzzaman..(üstadım)


çok güzel bir yer,, perfeckt..
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Bütün kâinatın mayesi, muhabbettir. Bütün mevcûdâtın harekâtı, muhabbetledir. Bütün mevcûdâttaki incizab ve cezbe ve cazibe kanunları, muhabbettendir." demişler. Onlardan birisi demiş:
فَلَكْ مَسْتْ مَلَكْ مَسْتْ نُجُومْ مَسْتْ سَموَاتْ مَسْتْ شَمْسْ مَسْتْ قَمَرْ مَسْتْ زَمِينْ مَسْتْ عَنَاصِرْ مَسْتْ نَبَاتْ مَسْتْ شَجَرْ مَسْتْ بَشَرْ مَسْتْ سَرَاسَرْ ذِى حَيَاتْ مَسْتْ هَمَه زَرَّاتِ مَوْجُودَاتْ بَرَابَرْ مَسْتْ دَرْمَسْتَسْتْ
Yâni: Muhabbet-i İlahiyenin tecellisinde ve o şarab-ı muhabbetten herkes istidadına göre mesttir. Mâlûmdur ki: Her kalb, kendine ihsan edeni sever ve hakikî Kemâle muhabbet eder ve ulvî cemâle meftun olur. Kendiyle beraber sevdiği ve şefkat ettiği zâtlara dahi ihsan edeni daha pek çok sever.
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Eğer ölümü öldürüp, zevâli dünyadan izâle etmek ve aczi ve fakrı, beşerden kaldırıp kabir kapısını kapamak çaresi varsa, söyle, dinleyelim. Kâinat Mescid-i Kebirinde Kur'an kâinatı okuyor! Onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım, Hidâyetiyle amel edelim ve Onu vird-i zeban edelim. Evet söz Odur ve Ona derler. Hak olup, Hak'tan gelip Hak diyen ve hakikatı gösteren ve nuranî hikmeti neşreden Odur.
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

"Deme ki, "havâî bir Elhamdülillâh kelimem nasıl mücessem bir meyve-i Cennet olur?"

Çünkü, sen gündüz uyanık iken güzel bir söz söylersin; bâzan rüyâda güzel bir elma şeklinde yersin. Gündüz çirkin bir sözün, gecede acı bir şey sûretinde yutarsın. Bir gıybet etsen, murdar bir et sûretinde sana yedirirler. Öyle ise, şu dünya uykusunda söylediğin güzel sözlerin ve çirkin sözlerin, meyveler sûretinde uyanık âlemi olan âlem-i âhirette yersin ve yemesini istib'âd etmemelisin.

mükemmel.
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Bugün Risalelerden en çok istifade ettiğiniz yer

Rızıktan maksad, amel-i sâlihtir. Yani "Bu dâr-ı dünyada rızık olarak bize nasib kılınan amel-i sâlih, yani şimdi yediğimiz rızıklar dünyada yaptığımız amel-i sâlihin neticesidir." Yani amel ile ceza arasında o kadar ittisal (bağlılık) vardır ki; sanki dünyadaki amel, âhirette tecessüm edip sevab kesilmiştir. Onların sevinçleri, bu noktadan hasıl olmuştur.
 
Üst