Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Nereye gitsem, hiç seslenmesem Dilegelenleri sabır içinde mütala etmeyi bir becere bilsem Hiç kimseye nazar etmeyi dilemesem, kendi halimde ki lekeleri temizlesem Fevkalade tuhaf gelen, günü geçirmek için yarış eden, keyfe keder diyeni işitmesem
Adamlara bakıyorum suskun Nisalar niye yarış edercesine, edebi ötelercesine kuzgun Derdine herkez mi vakıf olmalı, sattığın çalım nasıl anlaşılmalı gerekçesini bulsam Akıl ve idrak ne anlatır, adap muaşeret neden ruh ve kalpten uzaklaşır unutmasam
Yorulan çocuğun kolunu kıvıran Onun halini hiç anlamadan yarış atı gibi koşturan Feryadını duymayan, adım atamaz duruma geldiği halde sinirlenip kızan Şefkat ve merhametin naibi olduğu halde, hakikatin derinliğinde ki edebi bilmeyen
Genç kızlar sanki okul kaçkını Kıyafetleri ne kadar garip, soytarılara meydan okur gibi Telefon eden annesine yanlış adres veriyor, zavallı babası belli ki çok güveniyor Sanki mimarsinen parkı safari misali ayan meyan mahlukatlar gibi herşey ortada
Neden kandırmak adına varlar Flört etmek için yarışırlar, heyecan yaşamak adına köleleşen kullar Kimbilir ne kadar sahipsizler, içinde ki ukteler için bahanelere serilen zavallıllar Ekranların kurbanı, anne ve babanın artık ne müthiş dramı, yolundan şaşırmışlar
Nedensiz yaşayan kurbanlar Akıl ve izanı öteleyen canlar, ruhunun ve kalbinin dilini bilmeyen anlar Nesil emniyeti niye vardı, tımarlanan bedenler nasıl bakir kalmayı başarırlardı Hayasını kaybeden nazar hiç itibara alınır mıydı, namus ve iffet yoksa hebanıydı
Bankta oturana selam verdim Yaşlı bir amcaydı halini ve hatırını sormayı murat eyledim Gözlerime baktı, mütebessim bir eda ile toparlanıp yer açtı ve selamımı aldı Sual ettikçe ne derin bir yaraydı, sanki aç susuz kalan zavallı bir mazinin adıydı
Anlattıkça gözleri yaşarıyordu Sahiplenmeyi bekliyor ve şefkat adına muhtaçlığını aşikar eyliyordu Ah etmek adına çekiniyordu ve fakat her yanından, nefesinden açıkça okunuyordu Refikası yıllar önce vefat etmiş, oğlu tüm varlığını kumarda kaybetmiş, titriyordu
İlk zamanlar ne kadar masumdun Sanki bir nazenin ve naifliğin en anlamlı sunumuydun Nazarımda ne ahenkli bir kuldun, ürkek bakışlarınla içine alan ummandın O an cezbine kapılmıştım, merakıma yenilmiştim, adeta sürüklenen bir çaresizdim
İçim kıpırdıyor, yılgınlığım bitiyordu Yıllara sari içime sökün eden hazan durmuştu, bahar başlıyordu Zemheriden geriye kalan ne varsa, umutlanan saklı melal gün yüzüne çıkıyordu Önünü alamadığım şevk ve heyecan ne kadar da anlamlıydı,sanki gençklik aşısıydı
Yeniden demeye sessizce bir adımdı Yıllara sari suskunluğumu bazan ne müthiş bir eda ve sürurdu Her yanım kuşlar uçuyor, kelebekler iştirak ermek için sıralarını bekliyordu Takatsiz nefesim, ritimsiz kalbim, ahensiz melalim azim için fırsatını kolluyordu
Artık heba olmayı asla istemiyordu Bir ömür asabiyete gark eden, esiri olmam için çaba gösteren yoktu Mütebessim bir eda ile nazar eden ne kadar suhuletli farktı, alıp götüren hicrandı Hüznümü nihayete erdiren vicdandı,düşünceleri me ahenk getiren bir şevk-i sanattı
Asılında çok şey istemiyordum Kıskançlık girdabında boğulan bir candım, korkuların dramıydım Emanetçisi olduğum ne varsa, dünya her ne kadar yalan olsa da huzur için vardım Yorgun ve bitkin bir ruh sahibi olmamalıydım,kalbi mahzunluk içinde yaşayandım
Yıllar haline neden anlatamadı Zan içinde bulunmak ne kadar kalbin için ihlastı, kim yargıçtı Senin halinde tutsak olacaksam, bir köşede inleyen abdiacizsem ruhum için ardı Ne zaman nazar etsem karşımda husumetle bakan bir hakim vardı,niye açımasızdı
Demek ki kalbi letafetin kalmadı Nefsin her vakit iraden adına kandığın mihraktı, ne karaydı Etrafımda halime acıyanlar,suskunluğu mu kabul edemeyenler neden çoğaldı Ruhumun ve kalbimin sahibi aşikarken, ona kulluğum kabul edilirken neyin kardı
Ne kadar tenim olsa, ruhum bizardı Kalbim için anlaşılmayan bühtanlar seni bezirgan yaptı Eza ettiğinin, kölen olamayacağımı bildiğin halde, sığındığım Rabbim sabrımdı Kanaatim sadece onun rızası için var olan ardı, o halin ki hevesim varsa kurutandı
Çaresiz sessiz kalmalıyım
Hiç kimseyi bizar etmemek için firkatinle yanmalıyım
Ruhumun figanıyla hıçkırıklara kanmalıyım, feryadımın aczini anlatmalıyım
Bir ömür suskun kalmanın ahıyla gözlerimi kapatmalıyım, nar içinde kalmalıyım
Sevdanın çilesinedir ahım
Hiç yüksünmeden sabredecek bir nefes olmak içindir bahtım
Yazan kalemin kölesiyim, kul olmak adıma ne kadar sefgilim,irademe ağlarım
Ruhumu cezbeden halin aynasıyım, kararan kalbimle nasıl kelam etmeye adanırım
Lahzanın içinde bizardım
Sinemin hüznüyle hem hal olan bir candım, nefesinle farktım
Hissiyatımı vuran bir borandın, nazarınla durultan bir tavdın, geç anladım
Ne kadar merakım varsa içinde saikleşen meramdın, demek ki nasipte ki hicrandın
Halim sukutuna kandı
Ruhuma el uzatan ne asude bir vicdandı, kalbime açılandı
Alıp götüren bir hissayattı,sakin rıhtımlara nazar ettiren edebin halinde ki farktı
Bir ömür hicranıma kefil olan aşktı,ne kadar bizarlığım kaldıysa şehr eden cenahtı
Artık şevk var halimde
Her ne kadar hakkıyla dillendiremesem de, seviç heryerde
Umutlar baharın kavlinde, kanatlanmış nefeslerin vecdinden nükseden ahenkte
Dilim kal eyliyor kalbimden, ruhum refakat ediyor şevkimden, hicran sustururken
Nasıl bir hal ile yazayım
Kalıbımı bir kenara bırakıpta, yüreğimle mi haykıratım
Hasretin şadında bir ömür mü kalayım, içimi burkan sessizliğini nasıl anlayım
Ecelin vakti mi olur, şevk ruha hangi manada dokunur, kul olmak aşksız soldurur
Güle nazar et, kokusu ardır
Hissetmeyen bir gönül, bilmem ki nasıl bir ummandır
Aşk kul için vardır, sevda narın şehredilmesinde ki hakikat-i maslahattır
Hak yakmak için yaratmamıştır, ecrin ve ihlasın vecdi ruhunu kurtaran firkattir
Şekliyet kalbini karartır
Masumiyet ve halis niyet ruhunu umutlarınla buluşturur
Kalbin her manada aklındır, ruhundan tebarüz eden idrakin bu manada farktır
İraden ehliyet sahibi olduğun için hülasandır, tercihlerin ahirinde ki makamındır
Aşk, hakkın zuhuratıdır
Ruhun hilkatinde var olan iştiyaktır, hakikatin ilacıdır
Azmin futuhatı, idrakin ihlas sancağı, iradenin vazgeçilmez şecaatıdır
Nar ı kar eyleyen, aklı inşiraha sevk eden, gönlü ecir sulukuna vakfeden tactır
Nefis dilegelir, talim için en makbul bir telebe misali onun emrindedir,niye farktır
Derya içinde var olmalı
Onsekizbinalemin hali idrakinde yakinen anlaşılmalı
Kıtab-ı celil sırat-ı müstakimine kefil olmalı, solmaya yüz tutan gül koklanmalı
Umut bir gönülde solarsa,iman için nasıl bir bahane bulunmalı,takiye unutulamalı
Kul, ruhunun ve kalbinin aşk-ı lisanı olmalı ve ihlas ve ecirle var olmaya adanmalı
Evvel emirde insan birdi
Hayıflanan kul olunca, dileği kabul edilen ahse-i takvimdi
Tenbih ve öğütler bir vakitten sonra ihmal edildi, ettiren saik zaten belliydi
Ziyana uğrayanlar kimdi, uryan birşekilde azarlanan biçarelerdi,irade sahibiydi
Akıl ve ehliyet sahibi bulunmanın mesuliyetiydi, zaaflar her vakit kaybettirenlerdi
Hor ve hakir gören nefisti
İnsanın katlini emreden ne esrarlı bir saikti, asdabiyet ne içindi
Hükümran olmak yaratılmış için ne kadar mümkündü, adaletin tesisi eza ile zuldü
Güneş hiç pes etmedi, mah her vakit nazar etti, akıl sahibi olanlar neden ziyan etti
Ruhundan ve kalbinden uzaklaşanlar,nefsinin emrinde ne kadar sefil hal içindeydi
Rahmet ve mağfiret
Nefesin sahibi olan ve aşikar bulunan Rabbimin tasarrufudur
Nefes müddelidir, teslim olduğun ve vecdin için sana dönecek olan kefaletindir
Ne kadar fefasız ve nankörsen, akılsız ve betbah olan bir nefessen ahir derdinmidir
Hesap her halin ve mevcudatın ibra edilmesi için fırsat verilen imtihan-ı asliyendir
Her iklim halinde yaşanmalı
Sevinç ve keder asla manasız kalmamalı, gerekçeleriyle yudumlanmalı
Kimi hakir görürsen, kendi nefsinden ziyade olmamalı, şek ve zan seni avutmamalı
Nefsi olan her hal, idrak ve irfanın sadrında dem bulmalı, aşk ruhunda yaşanmalı
Kalbin nazargah olduğu asla unutulmamalı, sahibinden başkasına mal olmamalı
Buruk bir halin lahzasındayım
Suskun ve sakin köşeler sessizce cezbediyor
Hicranım dinmiyor, hüzün zerkediyor
Şehrine malik olmadığım her ne varsa önüme çıkıyor
Esrar perdesi hiç çözülmüyor, hangi saiklerse alalanmayı biliyor
Bu hazan yine kalbim kırık
Sararmış yapraklar nazar ediyor, mahzunluk veriyor
Umutlar güne hasret demek ki hala vaktini bekliyor
Hasret dinmiyor, heves külleniyor, şevk artık çekip gidiyor
Fersiz gözler sessizleşiyor, takatsiz dizler ah u figan ederek direniyor
Gönül boş, gözlerim yaşlı
Hıçkırıklarım duyulmaz oldu, vicdanlar mı karardı
Artık geriye renksiz bir halin libası kaldı, bir ömür hırpaladı
Yazacak kalem kalmadı, nutkumun durmasına ramak kaldı
Gözyaşları vicdanım için mağfiret sağanağıydı,sahibim başkaydı
Yeter artık bu hasret uzamasın
Kalan nefesim feryadıma bel bağlamasın, sabrımı taşırmasın
Kuytu köşem hiç aydınlanmasın, karanlık kabrim olsun,ağarmasın
Lal olan halim yarin kalbinde okunsun, ruhunda ki aşk bahtım olsun
Yazdığım figanlar günyüzüne çıksın, ibrete ram olup acılar yaşatmasın
Seven, sevdiğine kavuşsun
Ruhundan nükseden feryadı umutlarında ki aşk olsun
Hak ve hakikatin deryasında kalpleri sürura kavuşup, coşsun
Hüzün hiç burkmasın, hicran ded-i gam olup gözlerini yaşartmasın
Gülün lahzasında ki tebessüme kavuşsun, gönül kapıları şevkle açılsın
Bir lokma ekmek için bakınmasın
Kararan gözlerini umutsuzluğun iklimine teslim etmesin
İrade ve azmi, akıl ve idraki en faziletli bir ahkam olarak bilsin
İmanını taklite teslim ederek göçmesin, tahkik ile aşkın vecdine erişsin
İlimsiz amel etmesin, kati emirleri asla heveslerine kurban eyletmesin
Bilmek, anlamak değildir
Anlamak idrakine malik olmak adına bir sebepte değildir
Halin demine erişmek, edebin her halinde tevazuu ile refakat etmek meşktir
Aşk, halin demidir,ruhun ve kalbin inşirah halidir, ihlas adına vazgeçilmezidir
Nefsin esirliğinden azat halidir, aklın ve idrakin iradey-i vuslat için gerekçesidir
Haline müdrik olmadan
Dağlanan sinesinin ızdırabına bir deva için yorulmadan
Boşluğa akan gözlerinin insicamında ki derdi
Ruhumun derinliğinde yaşamadan
İman ettiğimi sanmam
Zan içinde oyalanmak kurtarmayacaktır azmimi
Derlenmeliyim, birlik adına bir şevk ile dirilmeye erişmeliyim
Ölmeden, ölenin halinde nefeslenmeliyim, gönül nedir i şehretmeliyim
Ne kadar acırsam coçuğa
Boğulacağım içinden çıkamadığım boşluğun hülyasıyla
Can kimin, mal, mülk bilmem ki nasıl kalbin
Ruhum çok bedbin, yıkık duvarların ahında inleyen bir sor kim
Vakit kim için rehbetdir, hangi davetin haşyetinde bekleyen erktir
Akıl niye senindir, vicdan peygamberi bir mihenktir, kim ne kadar bilir
Hergün göçen nefes niye lal halindedir, ruhunda ki korku nasıl kederdir
Saz, ne [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL] dile gelir
Dirliğin ve birliğin sessizliğinde ki umut misalidir
Sinelerde ki gamı ancak ihlas ve ihsan sahibi olan arif bilir
Kalbi inşirak iledir, gönül kapısı açık bir hilimdir, sabrın içindedir
Kanaat etmeyi zül addetmeyi beceren salihtir, veren el ne [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL] ve zariftir
Kalb ancak sahibiyle azizdir
Ruh aidiyeti içinde ki bakirlikte mahfuz olan edeptir
Aşk, nasibin muvacehesinde ki feydir
Ehliyet sabibi ne kadar vefalı ve fedarkarsa, çileyle erişecektir
Her nefesin derdiyle hemhal olmadıkça sadece hevestir
Hizmet ehli olmak, ziyadesiyle tavsiye edilen inceliktir ve dirliktir
Toprağın altında ne var,
Hangi nefes—i ar mahzunca bakar hissedilecektir
Yüksünmek, kime yakışır, küskünlük asabiyet ile barışıktır dillenecektir
Her can, ölüm ile refik olan nefestir
Ahiri için dertlenmeyen nasıl bir hesabın içinde gürleyecektir
Ne kadar figan etse, feryadıyla dağları inletse, bir hükün verilecektir
Merak, ilmin eşiği, idrak ruhun yetisidir, kalbinyle yol alan ihsan edecektir
Zihrin ve fikrin muteber olanı,
Şekliyetten arileşmiş ve ihlas ile ağlayanı bilecektir
Yağan kar yeryüzünün kefenidir, yağmur mukayesesidir, aşk ile rahmettir
Akıl ve izan sahibi olan hidayet üzre nefeslenen abittir, taktir Rabbindir
Artık çıkıp sana gelemem
Ruhumun hicranını hasredip, şevkinle sürura erişemem
Mütebessim haline nazar edemem, kalbimin hüznüyle göçmeyi hiç istemem
Gülmeye hasretim, burukluğu artık terk etmeliyim, vicdanını hali olmaya kefilim
Neden senden uzaktayım
Sensizliğin sürgününde ki bir şafakta yalnızlığa ağlarım
Dağlanan yüreğime çaresiz şifa sunamam,solan yaprağın firkatine ulaşamam
Hıçkırıklarımı hiç saklayamam, rıhtımların yalnızlığında nefes alıp ferahlayamam
Martılar çığlık atıyor
Nasdibine koşan azmin feryadıyla şakıyor, umutla yakarıyor
Sensizliğin zindanında hicran ne kadar acımasızca vuruyor, şakaklarım çatlıyor
Gözlerim kan çanağına dönüşüyor, dökülen yaşlar artık feryadıma kifayet etmiyor
Sensiz olmak ardır
Nazarlar sürgün misali korkular yaşamaktadır, nar farkıdır
Aşk nasıl bir ilham ki dağlayan, buğulayan, hicrana salan, hüzün katan sağanaktır
Ağlamak neye yarayacaktır, hissedilmeyen kalp artık duracaktır,gün kararacaktır
Niye sızlar bu yüreğim
Kapanan kapıları açmaya takatim yetmeyecek bilirim
Ruhunun firkatine ram olmuş bir divanenin vecdindeyim, sukut eder göçerim
Derdimin sahibine iltaca etmeyi, solan umutlarım için halleşmeyi hüznüme veririm
Gönül yasan affetmeli
Mağfiret ve rahmetim sahibi bu hakikat üzre dile gelmeli
Bahtın saiki kimdir yakinen bilinmeli, sabır ve kanaat içinde sukut edilmeli
Nasibin vakti var dikkat edilmeli,azmin ve niyetin ihlasınla bütünleşip serdedilmeli
Zan artık kalbinde dinmeli
Kaygıların ruhunu esir etmemeli, sevdanın karası şehredilmeli
Haline zerkedilen ne kadar gam varsa, kalbi inşirahınla ihsanına dönüşmeli
Gözyaşların ruhununh ve kalbinin vecdi için dillenmeli, nefsin aşkın alinde ölmeli
Kalan nefesin müddetli
Heba olan vakitlerin, nitelikten uzak halin için istiğfar edilmeli
Kalbinin nazargah olduğu gerçeği her amelinde hissedilmeli,nafile an terk edilmeli
Vuslatın mukadder olduğu, furkanın inhisarında aşkla bütünleşip tahkik eylenmeli
Gönül bağlanmak ister
İşvesinde firkat ruhunu şehreder, zerkedilen kederler o an biter
Gamın nefesini keser, acziyeti defeder, melülleşen hicranı sürura gark eder
Gülme bu bedbin halime, ne kadar hüzün varsa içimde, bahtım umudun niteliğinde
Zaman yarılandı, an durmadı
İçime doğan her vakit hicran ile yol aldı, hasret bırakmadı
Ne kadar kal etsem, sessizliğin içinde kederlensem demek ki çilem henüz dolmadı
Gün karardı, umam gönlümde yaşayan afaktı,şahit olduğum ne varsa deva olmadı
Suskun kalmayı diliyorum
İçimi sızlatan arımı kimseye anlatamıyorum, ağlıyorum
Öten kuşların seyrine dalıyorum, rüzgarın ahengiyle elemden uzaklaşıyorum
Ne varlığın, ne yokluğun sevdalısıyım, acziyetle yol alan garipliğe hayıflanıyorum
Saçlar ağardı, gözler karardı
Artık halimde bir takat kalmadı, hevesler mazide kaldı
Yadım yakamı hiç bırakmadı, içimde ki hicran her zaman ruhumda yaşayandı
Kalbim ne kadar sabretse, iradem akılımın emrine girse, hüzün ağlatan bir nardı
Ne zaman başımı yastığa koysam
Müddet-i nefes olan vaktimin tefekkürüyle yoğrulsam
Tilafet ettiğim furkanın içimi sızlatan manasında kaybolsam ve kurtulsam
Dinmeyen gözyaşlarımla uyumaya vakıf olup, düşlerimde sürurla bir yol bulsam
Öylece ayılsam ve aşkıyla yansam
Kalan zamanı onun vecdine hasrederek, aşkıyla ruhumu arındırsam
Kalbimin hicranını bıraksam, sabrın derinliğinde halimle barışsam ve yakarsam
Şehrine malik olmadığım ne varsa hiç üzüntüsünü duymasam, umudu iyi anlasam
Her heves umut değil, ayıklasam
Nefsimi celbeden , aklımı çelen, irademe zafiyet zerkeden için ayılsam
Kerih olan ne varsa hiç bulaşmasam, ruhumun ve kalbimin bakirliğiyle yaşasam
Haram ve helal olan için tahkiki hiç bırakmasam, idrakimle yol almaya kavuşsam
Canan için hiç yakınmasam
Yar edindiğimle vuslatın seyrinde muhabbet için yarışsam
Ukbanın kuşatan esrarından korkmasam, cennet ve cehennem, irademe anlatsam
Kalbimin hissettiğini, ruhumun firkatini bir lahza olsun hiç unutmasam ve kansam
Gönül kimselere sevdalı değil
Ruhum heveslerin esareti altında işveleşen har-ı can değil
Nefsim felaha erişmek için azmeden edep değil, kalbim hüzün içinde kime kefil
Aşk, gönlüme inşirah sunan vecdin arefesinde bekleyen bir umut değil, vaatte değil
Ne vakit sıkıntıya düşsem
Hesapsızlığın akibetinde acziyetime kanıp hayıflansam
İçinden çıkamadığım bir hal için Allah kerimdir diye anlamsız tesilli arasam
İlla ki kerim olduğunu bildiğim halde nefsime paye çıkarsam,sonra da şakın olsam
Acınmak bana düşer bilirim
Ne kadar densizliğim varsa iradem için zafiyetlerimdir itiraf ederim
Kalbi lekekeri nasıl görmezden gelirim, ruhun firkatine erişmek için niyaz eylerim
Kimseye bir sözüm yok,boyun bükerim,aklımı kullanmadığım için mahcup nefesim
Her halin bir derdi vardır
İçinden geçilen zamanın hicranında ağlayan sessiz bir nazardır
İçinde gizlediği gam nasıl bir hardır,hissetmeyen gönüller kurak bir sahradır
Ruhumun insicamı bahtım için suskun bir vicdandır, keder nefsim için niye eftaldir
Yazdığım nameler kar etmiyor
Okunmayan meramlar şevkime refakat eylemiyor,niye üzüyor
Bıktırmak kime ne fayda veriyor, suskun kalmak mı gerekiyor, kim ne söylüyor
Neden bunca gayret sessizliğin akıbetinde inliyor, çekinceler acaba gayrete geliyor
Sus artık ey kalem, sırrınla göç
Ruhunun firkatine erişsin artık beklenen vech, gözyaşlarını seç
İçine akıt, lal olan halini sakla konuşma artık, nefesler usanıyor kimler üşengeç
Neden hasredersin melalini, hangi merakın niyazındadır akıbetin hülyalardan geç
Başını yasla ve sakince ağla
Ne kadar kalin kalmışsa düşen yaprakların halinde ki hicranda yaşa
Hazan her halin vicdanında, umutlar kanatlanıp bahtınla buluşmadıkça usanma
Ümitsizlik hüsrandır,yeis içinde nefeslenmek ne kadar vicdanın için manay-ı aşktır
Ne kadar sukut etsem
Ruhumu celbeden ayetlerin icmaline erişsem
Hikaye edilen nefeslerin hallerinde sabırla kederlensem
Müddet-i nefes olan imtihanda dirilmeyi idrakime ram eylesem
Sevmek hiç yasak olur mu
Kalbi olan can, muğlak bir insan eşkaline soyunur mu
Bahis olan vecdir, sevdalaşan ardır, aşk ne muazzam bir nardır
Nefse ram etmenin bahenesi bulunur mu, nursuz haz hiç konuşulur mu
Hilkat ruhun alinde ki aktır
Farkı fark etmeyen nazar nasıl idrakiyle konuşacaktır
Aşk salt nefsin ve zevkin turabımıdır, tahkik edilmeden kim kavuşacaktır
Vakit, ömrün nefesi, halin muvacehesidir,aşka erişmeyen niye hicran içindedir
Bir etrafına bak, görmeye çalış
Bin hüzün içinde koşuşturanların derdi- gamı niye haykırış
Mahzun kalan, hukuku çalınan, insan olduğu unutulan her canla barış
Nihayete erecektir figanlar, feryad eden hicranlar, neyin arefesinde ecel-i kavrayış
Gün ağarıyor, gözlerim kamaşıyor
Uykusuzluk ne kadar acı veriyor, sancılar depreşiyor
Yazdığım meraklar hangi vakti mekliyor, nasıl bir dert ile hasrediliyor
Her nefesin azizliğine meylediliyor, mağgiret ve rahmetin sebebi teyit ediliyor
Kız evladı, merakın efkarındadır
Erkek olan ise nasıl bir heyecanın vaktine erişmek için çabalamaktadır
Oysa her ikiside bir candır, can içinde yaşamış baharlardır
Onların haline müdrik olmak nasıl bir sevdadır, hata zaten insan içinde hardır
Kul olmak için üşenme
Aşkın halinde filizlenmek adına hiç bir zaman direnme
Gönül kapının açılması için sakın fedakar olmak adına gücenme
Feda olmak aşktır, iradi bulunmak vuslattır, hakkın rızasında nur olan sevdadır
Hak ve ecir için yarış
Bahaneler içinde kaybolmak nasıl bir hüsrandır, idrakinledir kavrayış
Susamak, aç kalmak, uyku için sızlanmak, yorgunluk adına kaçınmak marazdır
Her halin lahzasında sabırla anılmak, kanaatle nasibin için yakarmak niye farktır
Mahzun nefeslerin
Garipleşen hislerin, ağlayan gönüllerin,
Feryad eden sinelerin
Kadrinde ki edeple yetinmeliyim
Nasibin vecdinde
Sabrı hakkıyla ruhumda hissetmeliyim
Ne kadar vaktim varsa,
Umutlarım heveslerime kurban olsa da vazgeçmemeliyim
Kanatsız kuşu görsem
Aksayan Aslanın haline kederlenip yerinsem
Görmeyen nisanın sukutunda bir dem olup serinlesem
Aşkın sadrında ki şevkle kalbim için inşirah dilesem
Kuzunun postunda
Sırtlanın iştiyakında ki sabırsız harında
Melülleşen ceylanların samimi kanaatlarına
Erişmek için dilensem, gönül kapımın açılması adına ah etsem
Sevmek için, gönül hu olmalı
Ne kadar umudun varsa onun aşkıyla yıkanıp durulmalı
Bedenin lal olurken, kalbinin lisanı konuşmalı
Şek ve şüphesiz bir itminanla ruhun yol almalı, vuslata ulaşılmalı
Canı, canandan ayıran kim
Yar için hasredilen nefes hangi saikin ve esrar-ı bendin
Takkik etmeyi niye ertelersin
Duygusallığın kurbanı olmakta neden bu kadar kararlısın
İraden heveslerinde aşnmamalı
Zafiyet zerkeden her ne varsa, kalbinden şeran uzaklaşmalı
Hayır ve hasenat adına vaktin bulunmalı
Kurban olan ruhun ve kalbin olmadıkça nefsin nar için hazırlanmalı
Annen senden vazgeçer
Baban zaten hicranıyla dertli ve cefalı bir keder
Aile efradın hallerinde ki gaileler adına adeta seferber
Ruhun sessizce ne söyler, kalbin hüzün içinde hesaplaşan değer
Hangi sazı alsan eline
Çalmaya idrakin ve güçün bulunmalı
Talim edilmeyen herşey senin haline çok yabancı
İman ettiğin ne varsa nasıl anlaşılmalı, samimiyet eken kul olmalı
Ayaklarım bağlı sanki
İçinden çıkılmaz bir ızdırabın derdindeyim
İçimi sızlatan müşkili çözmeye kudretim elvermiyor
Boğazım kuruyor, dilim lal oluyor, gözler kararmaktan başka işe yaramıyor
Dört yanımda hasret
Kalbimi titreten nasıl bir keder yarab bu illet
Sabır niye kifayet etmiyor, kanaat etmek zor geliyor, nasıl zillet
Ey tabip nerdesin, ruhumu teskin etmekten mi kaçarsın, neden haline mihnet
Hakim başını kaldırıp baktı
Bir el hareketiyle hiç sual sormadan kararına vardı
Şaşkınlık en yakınımdaydı, panik yaşamak demek ki böyle bir kaygıydı
Kolluk kuvvetleri göz işaretleriyle yol verdi, haydi cezaevine diye yüzüme söyledi
Dört duvar arasındayım
İçinden çıkamadığım bir muammanın yasındayım
Elhak vicdanen haklıyım, saldırıyı def etmek adına hakkımı kullandım
Demek ki hale hakkıyla anlaşılmadım, çekeceğim çileler için nasipteymiş farkım
Ne kadar çok mahkum var
Her birinin derd-i gamı bilmem ki nasıl bir nazar
Bahtın kazası nasibin içindeymiş ey yar, firkate erişmek demek ki nar
Ey kalbimin sahibi, umutlarımın adresi, düşlerimin hazinesi sen bilirsin, sahibsin
Candan sevmeli bir insan Aşkın sadrını kirletmemeli,ruhunu asla lekelememeli
Samimiyetten taviz vermemeli, müddet-i nefesi hakkıyla tahkik etmeli
İçine düşen korkuları yenmek için hakikatle nefeslenmeli, yadıyla muhabbet etmeli
Seven sevdiğine erişmeli
Ruhunun ve kalbinin itminan olduğu bir sahrada ilerlemeli
Halin lisanıyle nefeslenmeli, aklı ve izanın farkıyle tercihlerinde direnmeli
Edebin vechesinde serinlemeli, umutlarını heba etmemeli, vicdanını iyi dinlemeli
Nefsi marazlardan temizlenmeli
Esiri olmadan, hissiyatına kapılmadan, zafiyetleri artırmadan
Sırat-ı müstakim üzre bulunmalı, ruhun ve kalbin sahibi hakkıyla anılmalı
Taat ve zikirlerde ihlas için çok yakınmalı, inşiraha erişmek için fedakar olunmalı
Afederseniz diyerek yaklaştı
Mütereddit bir eda ile gözlerime bakıyor ve ürküyordu
Bir adres sormak için telaşlandı, yüzü çok kızaran bir edepli nisaydı
Lütfen sakin olun, telaşlanmayın dedimde de bir başka kaygının nezninde tutsaktı
Telefonu çaldı, korkuyla aldı
Dinlerken dahi derin bir korkunun izleri simasındaydı
Terlemeye başladı, nefesi farklılaştı, bir yere oturmak için arandı
Sonra yanımdan uzaklaştı,telefon edenin kim olduğu anlaşılmadı, nedense sakındı
İstemeden dikkat kesildim
Bir faiden olur mu diye içimden geçirirken de ürktüm
Çünki hiç bilmiyordum, hangi nedenlerin muhatabıydı kestiremiyordum
Ve fakat içim sızladı, gönlümün hicranı birden arttı, bir nisaya bu yapılmamalıydı
İnsan korkuların olmamalı
İçinde kahrolup asla yorulmamalı, ruhuyla yol almalı
Kalbiyle barışık olup, bir hukuku olduğu asla unutulmamalı, anlatılmalı
Toplumsal hastalıkları, töre ve asabiyetleri, kimseyide insanlıktan çıkartmamalı
Çekinerek nisaya yaklaştım
Yapabileceğim herhangi birşey olup olmadığını soracaktım
Usulca seslendim farketmedi, sessizliğin içinde kaybolmuştu sanki anladım
Bir müddet sonra yine seslendim ve telaşlı birşekilde yüzüme baktı, korku vardı
Tekrar ettim dileğimi
Yüzü solmuş, boşlukta kalan bir insan olmaya yüz tutmuştu
Güvenemiyordu, yeniledim meramımı, hayır teşekkür ederim dedi, yutkundu
Bir düşünce almıştı halimi,insan denen esrarın o tasarruflarından, neden virandı
Nisalar özgüvene kavuşmalı
Hiç kimse tarafından hor ve hakir olarak asla anılmamalı
Her amelin suç ortağı yapılmamalı, aldatan sadece onlar değil unutulmamalı
Ruhun ve kalbin sahibi kimdir iyi anlaşılmalı, hak ve hukuk niye vardır, anılmalı
İnsan, insana kul olmamalı
Ruhun esir eden ve kalbini öteleyen bir nefesin sahibi bulunmamalı
Sahibin ve malik olanın ancak Cenabı Hak olduğu hakikati idrakle kavranmalı
Kendinden emin olmayan bir canın ne kadar ehliyetine haiz olduğuda araştırılmalı
Ah can ne ben yanayım, ne sen ağla
Bahtın dar boğazında bir çare arama
Umutsuzluğa kapılma, sabırla uyukla
Halin dirliğinde sen kalbini soldurma
Gülü koklama, dikeniyle bir çare ara
Cazibe karşısında heveslerine kapılma
Nihayeti idrak edemeden zevke dalma
Sen hilkatinle bizar olma, aşksız kalma
Düşün hissettiğin ülfetin kadrini düşün
Hükmün sahibine hamd olmazsa ne işin
Hazan içinde sararan yaprakları süzüşün
Toprağın dirliğinde seni bekleyen gidişin
Sukut eylesen ne çıkar, dil zaten avare
Ten sensizlikte aramaz hâlbuki bir çare
Nefsin seninle haşyet içinde olur kepaze
Sen bir yargıç olma, zulmünle korkutma
Hâkim, zerreler içinde verilir her hüküm
Belleğin boşsa sökün eder adavet höykün
Kitabı celil sana olur en muteber bir kefil
Güle hasret duyma, sen o emanetlere sarıl
Darlık yaşanır sinelerde bir mefkûre yoksa
Kan boşa mı akacak kalp sahibini anmazsa
Mahzun gözler çok yaş akıtır çaresiz kalırsa
Şifa için yatan hasta ihsan için kime sarılsa
Dertler yalnızlıkta öyle katlanır ki besbeter
Takat ne yapsın olmaz ise muhabbeti bedel
Can ruhuna bigane kalp onsuz bulur mu çare
Ey Hak senin bahşettiğin rahmetin hükmünce
Bir kıvılcım yanmalara sebeptir sineler boşsa
Halin esenliğinde bir aşk yoksa bulunmuyorsa
Varlık Hak yolunda tasarruf için tutulmuyorsa
Nefs bir rehavete kapılarak dünyaya kanıyorsa
Ne denir kime ne söylenir vakit gelince emirdir
Nefs ruh dirliğinde sana verilen bir emanetindir
İrade nizam içindir kalbin dergâhında ne gizlidir
Aşk bu manada senin için en muteber bir ülfettir
Ne zaman suskun kalsam
İçime dert olanların hicranını bir bir aralasam
Ne kadar haksızlık varsa hiç susmasam, gönül lisanımla feda olsam
Korkunun zerresini menfaatim için asla taşımasam, ruhumun sahibi için ağlasam
Hayat deli doludur
Kimi hor görürsen bahtında yaşaman ar olur
Konuşmak için kim konuşur, emri bil mağruf, nehyi anil münker için an durulur
Aşk nasıl gerekçesiz olur,gönül kuraksa rahmet mi okunur,insan ki aşka bahis olur
Düşünmek kalbindir
Edebiyle nefeslenmek ruhun içinde ki idrakindir
Sevda sabrın ve feda olmanın halidir, ilimden yoksun kalp nasıl filizlenir
Akıl merakın için gerekçedir, azmin futuhatın rengidir, inşirah kalbinin dileğidir
Karanlıktan korkma
Cahil olursan, nefsin için koşarsan, umudu anlamazsan
Esir olmak için ruhunu bırakırsan, onur ve haysiyeti akidende bulamazsan
Nedenlerden uzak kalırsan, nedensiz yaşamayı gaye sayarsan, sefil bir can olursun
Aşk, ilham eken serdir
Nefesin müddetine tabi olan ferdir, aklın için kefendir
Vecdin için rehbetdir, ecrin için feyzindir, imanın için ne müthiş edeptir
Rengin ne olursa olsun, aklın istersen bereketli bulunsun, ihlas halinde lal olmasın
İraden akıbetin içindir
Ne kadar tedarikli isen, hesabın vecdinde nefeslenirsen
Tevekkül etmek adına elzem olandan vazgeçmeden gekçesiyle yürürsen
Sabrı ve kanaati acizlik bilmezsen, umutların için lahzada aşka ram olan bedelsen
Hüzün içini burkar
Sessizlik her yanından bakar, lal olan melalin aşkla yanar
Kar her vakit içine tevazuu ile yağar, suskun kalan umutların bahar için ağlar
Eriyip tükenme, yeis içinde nefeslenip kalbini heder etme, nasibi ise kanaatle bekle
Elbette keder olacaktır
Lakin kaderin olmaması için vecdin azimle yol alacaktır
Hüsran olmak nefsin adına gam yaşanacaktır, ruhun ve kalbin umutla coşacaktır
Unutma,gözyaşlarını saklamadan ağla,gönlünün sevdası için hiçbir vakit yakınma
Oysa ne kadar yakındım
Bir ömür refakatınla kuşandım, her vakit şefkattin
Suskun halinle, sabra çekilmiş melalinle, umutlarını baharlaştırdın, yılmadın
Ne söylesem ve hatta densizlik edip gönlünü kırmaya meyletsemde niye kırmazdın
Solmayan gül misaliydin
Her nazarında tebessüm etmeyi asla ihmal etmezsin
İsteklerini çekinerek dile getirirdin, bin hüzün içinde ah etmeyen bir nefestin
Ümidini hiç yitirmedin, her zaman müşfikliğinle gönlümde derin bir tefekkürdün
Neden hiç anlamadım
Anlamak için aklımı ve izanımı zorlamadım, naçardım
Müşkilimde yanımdaydın, yalnızlığımda şevk bahşeden bir vicdandın
Sanki feda olmak için farktır, kanaatinle ar-ı aşktın, sabrınla en latif bir sevdaydın
Kalbin ne kadar naifti
Ruhunun lisanından kal eden bir arif-i nefesti, edepti
Hatalarımı hiç uyandırmadın, fırsat bilerek arkamdan da vurmadın
Her vakit müşfikliğinle al-i cenaptın, hotrat halim için bahşedilmiş zarif bir ilaçtın
Metanet halinde ardı
Be nasıl bir afak ki, sinemin sefilliğinde ki şafaktı
Aklım ve vicdanım için amahcup olmak için farktı, neden anlaşılmadı
Bedbin halimin, hesapsız melalimin ızdırabında sanki bir şakaydı,kalbim ağladı
Yüzünü hiç asmadın
Küsmek için vesileler aramayan candın,ne fedakardın
Bu kadar bereketli kalbin ikbaliydin, bahtım için kefildin, niye ihmal edildin
Hangi yüzle sual etmeliyim, duyduğum mahcubiyeti hangi saikle kal eylemeliyim
Sürurumun adresi
Ruhumun hicran damlalarının bereketi olan mürebbiyesin
Suskun halinle nekadar derin bir vicdan ile yüreğime seslenen nefessin
Talim ettiren, edebi önceleyen, tefekkürün ziyadeliğini hissettiren nasıl kedersin
Günlüğünü akudum
Müthiş bir iç burukluğunu yaşamaktan hiç kurtulamadım
Yıllara sari yazdıkların karşısında çok duygulandım, neden hiç anlatmadın
Sen susarak anlatan, halinin derinliğinde yaşayan bir sevdanın farkında ki aktın
Sanki derin bir hastaydım
Makus talihim için gam içinde bir candım
Kalbin samimiyetiyle inandım, ruhumla yaşamak için kandım
Ne kadar ahmak olduğumu anladım, keşkelere sığınmayı ne sandım, ağladım
Tenhaların efradıda ardım
Her nefesten gizlediğim nazarlarla hicrandım
Suskun kalmak için sanki yaşardım, hüzün içinde hıçkıran farktım
Derd-i gamımı kmseye anlatmadım, anlayamayacakları adına korku yaşadım
Yıllar sel misali akıp gitti
Yadımda sakladığım ne varsa sanki hayalimdi
Ümit içinde nefeslendiğim bilmem ki ne kadar bilindi ve hissedildi
Sevmenin sessizliği içine çekti, deryanın ahengine kattı, fırtınalar hiç duyulmadı
Sanki başka bir alemdeydim
İçimi titreten için iradeden vazgeçen bir kederdim
Bir ömür ümit ile dirildim, ruhumu firkate salan nefesle irkildim
Asla bir rahatsızlık vermedim, gönlümün figanı hissedilsin diye umutla bekledim
Ne vakit bir saz dinlesem
Bestekarın içten dile getirdiği meram ile yüzleşsem
Hasredemediğim melalimi kal etmeyi hiç korkmadan serdetsem
Her kadresinde beslediğim ümidi dile getirsem, gönlümün hıçkırığını ayan etsem
Artık vakit çok geç oldu
Gün kararmaya yüz tutup, gönlüme kilidini vurdu
Hicran ne kadar müthiş bir olguydu, hüzün zerkeden bir oktu
Sanki nefesim durdu, gözyaşlarım kan oldu, içim ne hazin birşeklide burkuldu
Bir kimseye sözüm olmaz
Akidemin ahengi neden kalbimi ülfetiyle korumaz
Yeis sinemden çıkmaz, sabır yakıp kavurmaz, kanaatin serinliğine katmaz
Aşkın edebi ruhuma tesir edip susturmaz, firkatin suskun sancısı içimden çıkmaz
Niye ağlamak istiyorum
Ummanın kuşatan feysiyle yol alıp umutlanmıyorum
Taktir-i ilahiyi ne sanıyorum, nasibi niçin hakkıyla şehredemiyorum
Aklı ve izanı iradem için esir alıyorum, bahtımın nefeslerini hoyratça harcıyorum
İnsan aşk için kul olmalıdır
Her saikte merakıyla aklını kullanmaya adanmalıdır
İmanı taklit üzre anlayıp ve bu vecheyle ehliyetinde ki sıkıntıyı anlamalıdır
En mütekamil şekilde yaratıdığının farkına varıp, inşiraha kayıtsız kalmamalıdır
İnsan elbette ki sevecektir
Lakin kalbi şehretmeye malik olmadan nasıl bilecektir
Hissiyatın ritmine hazır hale gelecektir, idraksiz mi seyredip inleyecektir
Nefsiyle mi hemhal olup kederlenecek, emribil mağruf için gayret göstermeyecektir
Umut, kalbin tarifidir
Su misali aziz ve ülfetlidir, aşk için tanzim edilmiştir
Kul olmak adına nasiptir, narın haşyetinden aridir, vuslat için serdir
İnsan, ne kadar aklederse, ruhunun ve kalbinin edebiyle imanın letafetine erişirse
Furkan üzre nefestir
Gülün ahenginde refiktir, azim ve futuhatıyla ecirdir
Müddet-i nefes için ürperendir, rızay-ı bari için gönlünden geçen ferdir
Ruhunu şehreden ariftir, nefsini esir eden ehliyet sahibidir ve ahsen-i takvimdir
Rabbinin emrinde hürdür
Nefsine köle olursa ne kadar zelildir, farkketmeyen üzülür
Güz niye suskun çehredir, ilkbahar adına umut taşımaktadır, niyazdır
Umudunu kaybetmiş bir insan ne kadar makbul olan bir candır, akıl niye vardır
Kalp sevsin, nefsin değil
Ruhun refakat etsin, kalıbın ne hükmü varki sadık değil
İnsan kul olmak adına aklından vazgeçen bir sanık değil, kalbin ne latiftir eyil
Avuntuların haline kefil değil,nefesin ne kadar kifayet edecektir evet, hiç belli değil
Tanburun sesine kulak ver
Ta derinden bir meyan geçer, perdesinde ki tefekküre eğil
Hicran bedelsiz olur mu, hüzün kalbine devada bulunur mu, nefsin umurunda değil
Ne kadar hesapsızlık varsa, kurtulmak için azim ve umutla seyretmek için kim kefil
Haydi artık düşünme vakti
Geçmişin adına, geleceğin icmali şimdi yapılıyor sanki
Okumak aklı ve izanı bereketli kılmak içindir, anlamak yaşamana zemindir inanki
Cahilin ne kadar hükmü varki,hukukundan habersiz can dikkate alnan insan mı ki