ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
Adetullah (İlahi Kanunlar) daki İstisnaların Hikmeti
Muhiddîn-i A'rabî (k.s.), Kur'an hakîkatlerinin derinliğine ancak kalbi inceliklerle varılabileceğini buyurur.
Allah'ın bütün isimleri, muhlis bir ağız ve kalple zikredildiğinde ism-i azamdır.
Rivâyet edilir ki, Hz.. Ali (r.a.) bir ağaç altında otururken bir fakir gelip ihtiyaçlarını arz eder. Hz. Ali (r.a), yerden bir avuç kum alır, okur. Fakire uzatır. Fakir, kumların altın tozu haline geldiğini görünce sevinir, şaşırır ve yalvararak:
"Ya Emîre'l-mü'minîn, ne olur, Allah aşkına bana okuduğunu öğret!" der.
Hz. Ali (r.a), Fatiha sûresini okuduğunu söyleyince fakir, yerden bir avuç kum alır, okur. Bir değişiklik olmaz. Merak ile Hz. Ali'ye:
"Bu hal nedir? Neyin nesidir?" der.
Hz.. Ali (r.a.):
"İkimiz de Fatiha okuduk... Bu, ağız ve kalp farkıdır... " buyurur.
Daima maneviyat, maddeden üstün gelince, maddeyi tesiri altına alır. Çanakkale Harbindeki İngiliz kumandan ve tarihçi Hamilton:
"Bizi Türkler'in maddî gücü değil, manevî gücü mağlup etmiştir. Onların atacak barutu bile kalmamıştı. Fakat biz, gökten inen güçleri müşahede ettik!" demiştir.
Yazımızın başında da ifade etmiş olduğumuz gibi bütün kainat, ilâhî irade ve ilâhî tanzimin emrindedir. Kur'an-ı Kerim'de
"Akıl (basiret) sahipleri için çok ibretler vardır!" buyurulmaktadır.
Dünya akıllılar için ibretlerin sergilendiği bir yerdir. Ahmak ve gafiller içinse, mahv-u helak ülkesidir.
Ya Rab! Esmâ-yı ilâhiyyenin tecellîsinde Hâdî ism-i şerîfinin galebesine mazhar kılarak hayatımızı, gösterdiğin doğru yolda idame ettirmeyi bizlere nasîb eyle! Amîn!..
Muhiddîn-i A'rabî (k.s.), Kur'an hakîkatlerinin derinliğine ancak kalbi inceliklerle varılabileceğini buyurur.
Allah'ın bütün isimleri, muhlis bir ağız ve kalple zikredildiğinde ism-i azamdır.
Rivâyet edilir ki, Hz.. Ali (r.a.) bir ağaç altında otururken bir fakir gelip ihtiyaçlarını arz eder. Hz. Ali (r.a), yerden bir avuç kum alır, okur. Fakire uzatır. Fakir, kumların altın tozu haline geldiğini görünce sevinir, şaşırır ve yalvararak:
"Ya Emîre'l-mü'minîn, ne olur, Allah aşkına bana okuduğunu öğret!" der.
Hz. Ali (r.a), Fatiha sûresini okuduğunu söyleyince fakir, yerden bir avuç kum alır, okur. Bir değişiklik olmaz. Merak ile Hz. Ali'ye:
"Bu hal nedir? Neyin nesidir?" der.
Hz.. Ali (r.a.):
"İkimiz de Fatiha okuduk... Bu, ağız ve kalp farkıdır... " buyurur.
Daima maneviyat, maddeden üstün gelince, maddeyi tesiri altına alır. Çanakkale Harbindeki İngiliz kumandan ve tarihçi Hamilton:
"Bizi Türkler'in maddî gücü değil, manevî gücü mağlup etmiştir. Onların atacak barutu bile kalmamıştı. Fakat biz, gökten inen güçleri müşahede ettik!" demiştir.
Yazımızın başında da ifade etmiş olduğumuz gibi bütün kainat, ilâhî irade ve ilâhî tanzimin emrindedir. Kur'an-ı Kerim'de
"Akıl (basiret) sahipleri için çok ibretler vardır!" buyurulmaktadır.
Dünya akıllılar için ibretlerin sergilendiği bir yerdir. Ahmak ve gafiller içinse, mahv-u helak ülkesidir.
Ya Rab! Esmâ-yı ilâhiyyenin tecellîsinde Hâdî ism-i şerîfinin galebesine mazhar kılarak hayatımızı, gösterdiğin doğru yolda idame ettirmeyi bizlere nasîb eyle! Amîn!..