Resûl-i Ekrem’in, Amcasını İslâm’a Daveti Ebû Tâlib, müşriklerle arasında geçen konuşmadan sonra Peygamberimize, “Vallahi, ey kardeşimin oğlu! Senin onlardan istediğin şeyi, ben hak ve hakikatten…
Haşir akidesinin, pek çok ruhî faidelerinden ve hayatî neticelerinden bir tek netice-i câmiayı ihtisar ile beyan ve hayat-ı insaniyeye hususan hayat-ı içtimaiyesine ne derece lüzumlu…
Bir cihette, o nimetlerin bir Mün’im tarafından verildiği düşünülür. Umumi olan bir in’am ile inayet-i şahsiye arasında münafat yok.. Sem’, basar, hava, su gibi umumi…
“Herkes gibi ben dahi muhakkak gireceğim” diye mezarıma hayalen girdim. Ve kabirde yalnız, kimsesiz, karanlık, soğuk, dar bir haps-i münferidte, bir tecrid-i mutlak içindeki tevahhuş…