ALLAH dostlarindan inciler..Hikmet esintileri..

Livza

Well-known member
“Ahiret gününde bütün sırlar meydana çıkacak,
gizlide, aşikar da, evin içinde, duvar arkasında,
yorganın altında, ağacın altında her ne yerde
yapmış isen ortaya çıkacak. Bunların içinde çok
sevmediğin şeyler var, onları hiç duyurmak
istemezdin, hep onlar meydana çıkacak. Şimdi
onları hep istiğfar ile eritmek lazım, bir daha da
yapmamak lazım.”
Mahmut Efendi Hz
 

Livza

Well-known member
Nitekim bir Hak dostu, ne güzel buyurmuştur:
"Dünyadan ebedîlik isteme! Kendinde yok ki, sana
da versin!"
Ölümü bilen, fânî dünya lezzetlerine, bu hayatta
yolcu olduğunu bilen de misafirhanedeki
oyuncaklara aldanmaz! Çünkü eşya, ondan
ayrılmayacak bir sûrette dünya misafirhanesine
âittir. Bütün fânî nîmetler, bir kişide toplansa ve
o, huzur ve saâdet içinde bin yıl yaşasa ne
fayda!.. Sonunda gireceği yer, bu kara toprağın
bir çukuru değil midir?!.
Osman Nuri Topbaş
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.


Bu zamanda dünyayı terk etmek çok zordur. Dünyayı terk lazımdır. Hakikaten terk edemeyen, hükmen terk etmelidir ki, ahirette kurtulabilsin. Hükmen terk etmek de büyük nimettir. Bu da, yemekte, içmekte, giyinmekte, meskende, dinin hududundan dışarıya taşmamakla olur.


imami rabbani ks.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Fudayl bin Iyâz Hazretleri de şöyle buyurmuştur

“Şayet bir amel ihlâsla yapılır da doğru olmazsa kabul edilmez. Doğru olur ancak ihlâslı olmazsa, yine kabul edilmez. Tâ ki, hem ihlâslı ve hem de doğru olana kadar. İhlâs, onun Allah için yapılması; doğru olması da Sünnet üzere olmasıdır.”

Dolayısıyla amellerimizin Cenâb-ı Hakk’ın rızâsına uygun olmasını istiyorsak, hem kalbimizdeki niyetin hâlis olmasına, hem de o ameli Sünnet’teki tarifine uygun şekilde îfâ etmeye gayret göstermeliyiz.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



“Bir amelin salih ve makbul olması, kalbin doğru olmasına olmasına bağlıdır. Kalbin salih olması ise niyetin salih olmasına bağlıdır



— Mutarrıf b. Abdullah rh.a.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.
“Bütün insanlar ölüdür, yalnız alimler diridir. Bütün alimler uykudadır, yalnız ilmi ile amel edenler uyanıktır. Bütün amel edenler amelleriyle mağrurdur, yalnız ihlâs ile amel edenler aldanmazlar. İhlâs sahipleri de sürekli büyük tehlikelerle karşı karşıyadır.”




Zünnûn-ı Mısrî
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.
Davut aleyhisselam,oğluna buyurdu ki :
''Oğlum sana üç öğüt vereyim !



1- Elde edemediğin şeye üzülme,(Kısmet böyle imiş.) diyerek Allah'a tevekkül et !
2- Eline geçene razı ol !(Kısmetim bu imiş) diyerek Allahu Tealanın taksimine razı ol !
3- Elinden çıkana ve kaybettiğine sabret !(Mukadderat böyle imiş.)
de
 

garp

Active member
.



-İnsanın iyi amellerini ve ibadetlerini görmemesi,hep günahlarını görmesi lazımdır.İnsan bir şey olmadığını bilmelidir.Hayrını,amelini,ibadetini değil,hep günahlarını göz önünde tutmalıdır.Çünkü insan amel ve ibadetini görünce nefsi kabarır.İnsanı felakete götüren nefsidir.Firavun,Şeddad ve Karun gibi ilahlık davasında bulunan ve helake gidenler hep nefisleri yüzünden bu felaketlere uğradılar.Nefisleri büyüdü,büyüdü sonunda ilahlık davasına kalkıştılar.Çünkü nefis kendinden üstün hiçbir varlığın bulunmasını istemez.


Abdülhakim Hüseyni(k.s)
 

garp

Active member
.



-Emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker,iyilikleri emredip,kötülüklerden sakındırmak vazifesini yerine getiriniz.Dinin yasak ettiği şeylerden,dine uygun olmayan işlerden ve bid’atlerden sakınınız.


Seyyid Emir Külal(k.s)
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Kulluğun en güzeli;

kulun Allahü teâlânın verdiği nimetler karşısında,

şükürden âciz olduğunu bilmesidir.

Abdullah Harrâz "Rahmetullahi Aleyh
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



-Tevhid imanı,iman şeriatı,şeriat da edebi gerektirir.Edebi olmayanın şeriatı,şeriatı olmayanın imanı,imanı olmayanın tevhidi yoktur.



Celacili Basri(k.s)
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Akıllı kimse,hayrı ve şerri bilen kimse değildir.Akıllı kimse hayrı gördüğünde ona tâbi olan,şerri gördüğünde ondan kaçınan kimsedir.



Bişr-i Hafi(k.s)
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.




Kuran ı kerimi kısa aklıyla kendi görüşüne göre tefsir edenin boynunu vurmak isterdim.

İmam-ı Malik(k.s)



Amelsiz ilim ruhsuz beden gibidir.


İmam-ı Malik(k.s)
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.


Abdülkâdir Geylânî Hazretleri buyurur ki:

“Mü’min, insanlara karşı yüzüyle sevinçli olduğunu gösterir. Fakat kendi mahzundur…
Mü’minin tefekkürü, düşünmesi, ağlaması çok; gülmesi azdır.

Tebessümü ile kalbindeki hüznü gizler. Dışarıda geçimini temin etmekle uğraşıyor görünür, hâlbuki kalbi Rabbini anmakla meşguldür. Çoluk-çocuğu ile uğraşıyor görünür, fakat kalbi Rabbi iledir.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki:

Edebi gözetmek, zikrden üstündür. Edebi gözetmeyen Hakk'a kavuşamaz.


Ehlin gönlü için (âilenin gönlünü almak için) günah işlemek ahmaklıktır.

Farzı bırakıp, nâfile ibâdetleri yapmak boşuna vakit geçirmektir.

Gınâ sâhiplerinin yâni zenginlerin, alçak gönüllü olması güzeldir. Fakirlerin ise onurlu olması lâzımdır.

İnsana lâzım olan önce Ehl-i sünnete uygun inanmak, sonra Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymak, daha sonra tasavvuf yolunda ilerlemektir.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki:



Kalbin tasviyesi (temizlenmesi); İslâmiyete uymakla, sünnetlere yapışmakla, bid'atlerden kaçmakla ve nefse tatlı gelen şeylerden sakınmakla olur. Zikr ve rehberi, doğru yolu gösteren âlimi sevmek bunu kolaylaştırır.

Kalbin birçok şeyleri sevmesinin sebebi, hep o bir şey içindir. O da nefsdir.

Kâfirlere kıymet vermek, müslümanlığı aşağılamak olur.

Kelime-i tevhîd; putlara ibâdeti bırakıp, Hak teâlâya ibâdet etmek demektir.

Küfür, nefs-i emmârenin isteklerinden hâsıl olur.

Malı zarardan korumanın ilâcı, zekât vermektir.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi

İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki:




Mübahları gelişi güzel kullanan, şüpheli şeyleri yapmağa başlar. Şüphelileri yapmak da harama yol açar.

Büyükleri sevmek, saâdetin sermâyesidir. Muhabbete müdâhane, gevşeklik sığmaz.


Nefs bir kötülük deposudur. Kendini iyi sanarak Cehl-i mürekkeb olmuştur.

Nefse, günahlardan kaçmak, ibâdet yapmaktan daha güç gelir. Onun için günahtan kaçmak daha sevaptır.

Razzâk olan Hak teâlâ, rızıklara kefil olmuş, kullarını bu sıkıntıdan kurtarmıştır.

Seâdet, ömrü uzun ve ibâdeti çok olanındır.
 
Üst