En Güzel Dualar...

ASHAB-I BEDR

Well-known member
0f6af07c20dc1c798791b6c88d8bfeec_1291492678.jpg


Allah’ım,

Muhammed ve âline salat eyle ve uzun arzulara karşı bize yet;

doğru amelle arzularımızı kısalt ki,

bir saatin ardından diğer saati tamamlamayı, bir günün ardından diğer günü yaşamayı,

bir nefesin peşinden diğer nefesin gelmesini ve bir adımı diğer adımın izlemesini arzulamayalım.

Bizi uzun arzulara aldanmaktan, doğuracağı kötü sonuçlardan koru;

ölümü gözlerimizin önüne dik;

onu anmamızı geçici bir durum kılma;

bizi, öyle salih bir amele muvaffak eyle ki, onunla sana dönüşte geç bile kaldığımızı anlayalım;

bir an önce sana kavuşmayı isteyelim; ölüm, sevdiğimiz dostumuz,

özlediğimiz arkadaşımız ve kavuşmak istediğimiz yakınımız olsun.


Ölümü bizim için mutluluk vesilesi kıl, ondan ürküp korkmayalım.

Onu bizim için bedbahtlık ve zillet vesilesi kılma.

Onu bizim için mağfiretine açılan bir kapı, rahmetine ulaştıran bir anahtar kıl.

Bizi, doğru yoldan sapmayan hidayet ehli,

gönüllü olarak itaat edenler ve günah işlemeyen,

günahlarında ısrar etmeyen tövbekârlar olarak öldür;


ey iyilerin mükâfatını üstlenen ve kötülerin işlerini düzelten (yüce Allah)!




 

pendüender

Well-known member
YARABBİ.....
Değişik zorluklar içinde sıkıntı çekenlerin bütün dertlerini gideren, gamlı ve kederli olanlara nefes aldırıp onları ferahlandıran, mahzunların hüznünü mutluluk ve sevince çeviren Güzeller Güzeli Rabbimize sonsuz hamd ü sena, Cenab-ı Hakk'ın O'na itaati Kendine itaat kabul ettiği biricik kıblenümâ Efendimiz'e, onun pak ailesine, tertemiz ashabına salât ü selam ediyor, günahlarımızın rahmet deryasında eriyip gideceği recasıyla el açıp yalvarıyoruz:

Merhameti sonsuz biricik Rabbimiz! Sıkıntılarımızı izale buyur ve bizi içinde bulunduğumuz gamdan, kederden kurtar.. en yakın bir zamanda biz aciz kularına nezdinden bir ferec ve mahrec (çıkış yolu ve ferahlık) nasip eyle.. bu mücrim bendelerini nefislerimizin, insî ve cinnî şeytanların ilkâ etmeye çalıştıkları vesveselerden, şehvet ateşinden, gaflet zilletinden uzak tut.. rahmetinle muamele buyur da, bizi günahlardan koruyacak elbiselerle donat.. bize mehafet ve mehabet duygularıyla beraber müşahede imkanı lutfet, lutfet de bütün varlığın Senin birliğine şeffaf bir ayna olduğu hakikatini görebilelim.. kulaklarımıza ve gözlerimize de hakkı görmeyi ve hakikati duymayı müyesser kıl.

Bizi cehalet vadilerinin dar ve boğucu atmosferine de terketme!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile efradına ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur Rabbimiz!..
 

garp

Active member
Evliyânın büyüklerinden Cüneyd-i Bağdâdî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerinden bir kimse duâ istediğinde şöyle duâ ederdi:

"Allahü teâlâ senin kalbini dağınık etmesin. Seni, kendisinden alıkoyan her şeyden kurtarsın. Kendisine kavuşturan şeylere kavuştursun. Seni mâsivâdan (kendisinden başka şeylerden) kurtarıp, kendisiyle meşgul eylesin. Sana kendisiyle berâber olmaya lâyık bir edep ihsân eylesin. Kalbinden, râzı olmadığı, beğenmediği şeyleri çıkarıp, kendi rızâsını koysun. Seni kendisine ulaştıran yola kavuştursun."

Kendisine gelip duâ talep edenlere Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri şöyle duâda bulunurdu:

"Cenâb-ı Hak, kendisine kavuşturan şeyleri yapmayı nasib etsin! Cenâb-ı Hak zenginliğini kalbine koysun! Seni bütün kötülüklerden alıp, kendisiyle meşgûl kılsın! Sana büyük edep ihsân etsin! Kalbinden râzı olmayacağı şeyi çıkarıp rızâsını koysun. Seni kendine varan en güzel ve doğru yola iletsin."

Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri her zaman şöyle duâ ederdi:

"Allah'ım sana dâimâ ve büyüklüğüne lâyık bir hamdle hamd olsun. Resûlullah efendimize, Ehl-i beytine, Eshâbına, O'nun yardımcılarına hayır duâlar olsun.

Yâ Rabbî! Yerde ve gökte sana itâat edenlere merhamet eyle. Ey kerîm olan Allah'ım! Lütuf ve keremin hürmetine bütün günahlarımızı, hatâ ve kusurlarımızı affeyle. Yaptığımız zulüm ve haksızlıklar sebebiyle olan kul borçlarından bizi kurtar. Kereminle eğriliklerimizi düzelt. Kötülüklerimizi iyiliğe tebdîl eyle.

Ey dilediğini yok ve var eden Allah'ım! Kalan ömrümüzde bizi kötülüklerden koru. Râzı olmadığın, beğenmediğin şeyleri bize çirkin göster, beğendiklerini sevdir. Bizlere râzı olduğun işleri yapmayı nasîb eyle. Vefâtımıza kadar bu hâlimizi dâim eyle. İrâdelerimizi bu hususta kuvvetlendir, niyetlerimizi sağlamlaştır. Bunlar için kalbimizi ıslâh eyle. Uzuvlarımızı bu işlere sevkeyle. Bizi muvaffak kıl ve işlerimizde yardım eyle.

Yâ Rabbî! Bize senden utanmayı, beğendiğin her söze koşmayı ihsân eyle. Seçtiklerine, sevdiklerine nasîb ettiğin, beğendiğin işleri yapma ve seni devamlı anma hâlini, sırf senin için yapılan amellerin en güzelini yapmayı ömrümüzün sonuna kadar devâm etmeyi nasîb eyle. Ölümümüzü iyi eyle. Ölümü bize ikram, ihsân, sana yakınlık ve sevinç eyle; pişmanlık ve üzüntü eyleme. Kabirlerimize neşe ve sevinç ile girmek nasîb eyle. Kabirlerimizi Cennet bahçeleri ve rahmetinin indiği yerler eyle. Orada bizi korkudan emin eyle. Dirilteceğin güne kadar bizi emin ve kalpleri huzurlu olanlardan eyle.

Ey mahlûkâtı, geleceğinden şüphe olmayan günde toplayacak olan Allah'ım! Bizim o günden aslâ şüphemiz yoktur. O günün korkularından emin kıl ve sıkıntılarından kurtar. O günün büyük sıkıntısını bizden kaldır. Bizi Muhammed aleyhisselâmın yanında bulunanların arasına kat. Allah'ım! Hesâbımızı kolay eyle. Lütfunla kereminle muâmele eyle. Bize amel defterimizi sağ tarafımızdan ver. Sıratı çabuk geçen ve gıbta edilenlerden eyle. Tartı gününde sevâbımızı ağır kıl. Cehennem'in sesini bize işittirme. Cehennem'den ve Cehennem'e yaklaştıracak işlerden ve sözlerden kurtar. Lütuf ve kereminle bizi Cennet'te kendilerine ihsânda bulunduğun peygamber, sıddıklar, şehîdler ve sâlihler ile berâber eyle. Onlarla arkadaş olmak ne güzel.

Yâ Rabbî! Orada bizi, babalarımız, annelerimiz, yakınlarımız ve çoluk çocuğumuzla en güzel bir hâlde berâber bulundur. Dünyâda iken bizimle ülfetleri, yakınlıkları olanları da bize kat. Onları umduklarına kavuştur. Dilediklerinden fazlasını ver. Dünyâdan îmânla ayrılan bütün mümin erkek ve kadınlara rahmetinle muâmele eyle. Onlardan hayatta olanların günahlarını affeyle, tövbelerini kabûl eyle. Zulüm ve haksızlığa uğrayanlara yardım et. Hastalarına şifâ ver. Bize ve onlara nasûh tövbe etmek nasîb et. Çünkü sen, çok ihsân sâhibisin ve her şeye kâdirsin.

Yâ Rabbî! Senin yolunda cihâd edenlere yardım eyle. Hem idâreciyi hem de idâre edileni ıslâh eyle. Müslümanların işlerini üzerine alanlara, müslümanlara karşı şefkat ve merhamet nasîb et.

Yâ Rabbî! Sözlerimi birleştir. Bizden fitneyi gider. Belâlardan kurtar. Bize müslümanlar arasında ihtilaf gösterme. Bizleri sana yaklaştıran şeylerde birleştir.

Yâ Rabbî! Bizi aziz kıl, zelîl kılma. Bizi, senin rızâna götüren dünyâ ve âhiret işlerinde birleştir. Bu ancak senin yardımınla olur.

Yâ Rabbî! Bize, senden korkmayı, sana tâzim ve hürmeti, sevdiklerine lütfettiğin mârifet ve nîmetlerini bize ihsân ve bunları devamlı eyle.

Yâ Rabbî! Bedenlerimize, bütün kardeşlerimize, bizden sonra gelecek çoluk çocuğumuza, yakınlarımıza, sıhhat ve âfiyet ihsân eyle. Bu âfiyeti diğer bütün mümin erkek ve kadınlara da ver."
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member

601168_10150983453259672_709983311_n.jpg


Sesini duydum yağmurun gökten inerken, parıltısını gördüm, açtım ellerimi yavaşça


Sana dokundum…

Rahmetine dokundum, tertibine dokundum, saflığına dokundum..

Toprağın kokusunu aldım derinden; gülümsedim, şükrettim,

Toprak olacağımı düşündüm, ürperdim,

Rahmetinin karşısında beni de mahrum etmeyeceğine inandığım geniş rahmetini düşündüm…

Tasam azaldı, ruhuma hamd esintileri ulaştı..

Ey beni benden iyi bilen,

Yağmurunda yıkanmış bir ağaç dalı gibi tir tir titriyor, yönümü bir türlü Sana çeviremiyorum..

Köklenmiş günahlarımdan kurtulup da Sana doğru koşamıyorum

Gövdene öyle kuvvetli bağla ki beni hazan vursa da ayaz bassa da Senden hiç ayrılmayayım..

Tevbelerime içtenlik ver, her hazanda kuruyup giden dallarım baharınla yeşillensin

Sen beni öyle koru ki bin fırtına kopsa devrilmeyeyim

Sen beni öyle ısıt ki kar boran beni Senden ayıramasın

Sen beni öyle boya ki kan da ağlasam hep çiçekler açayım

Sen beni öyle yücelt ki, indireyim dallarımı yerlere kadar

Öyle titret ki kalbimi her rüzgarda Sana savrulayım, Sana koşayım

Sen beni öyle besle ki her iklimde çiçek çiçek Seni göstereyim

Beni gül madeninden besle ki dört mevsim buram buram Sen kokayım..

Âmîn…



 

pendüender

Well-known member
Zatı, sıfatları, isimleri ve fiilleri her türlü kusurdan uzak olan ve kainattaki bütün mükemmellikler Kendisinin Sonsuz derecede mükemmel olduğuna delalet eden Rabbimize hamd ü senâ, gönüllerimize aşk u heyecan salan, gözlerimize ışıklar çalan ve bizleri ebedler ülkesine hazırlayan Peygamber Efendimiz’e, O’nun nezih aile fertlerine, her biri birer vefa ve sadakat abidesi arkadaşlarına salât ü selam ediyor, vücutlarımız rüzgarla sarsılan ağaçlar gibi tir tir, yüzlerimizde inkisar çizgileri ve gönüllerimiz de burkuk mu burkuk.. adem-i kabul endişelerimizi merhametine hudud olmayan Rabbimizin engin müsamahasına bağlayarak O’nun ulu dergahının önünde yakarışa geçiyoruz:

Rabbimiz! Bizi Cehennem ateşinden koru ve ebedîyetin yurdu olan Cennetinle şereflendir.. varlığını Seni sevmeye adamış ve nezdinde sevgiye mazhar olmuş sevgililerin dostluğuyla sevindir.. Seyyidü’l-Mürselîn ve Şefîu’l-Müznibîn olan Nebiyy-i Muhterem’e komşu eyle.. Sana kavuşup, Senin cemâl-i pâkini müşahede ihsanıyla bizleri şerefyâb kıl.. Senden bize merhamet kılmanı istiyoruz.. Biz muhtaç kapıkullarını refîk-i a’lâya al ve nimetlerinle payeler üstü payelere erdirdiğin nebilerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin maiyyetiyle şâd eyle.

Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile fertlerine ve bütün ashabına salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz, Rabbimiz...
 

pendüender

Well-known member
Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’a, O’nun ilmi adedince hamd ve şükür; beşeriyetin medar-ı iftiharı Peygamber Efendimiz’e, âline ve ashabına okyanuslardaki su damlacıkları sayısınca salât ü selam ediyor; bu âciz kulun dualarına da icabet edileceği recâsıyla bir kez daha ellerimi açıp “Amin!” diyorum:


Allahım, beni, bütün mü’min kardeşlerimi, mü’mine bacılarımı ve arkadaşlarımı kurbiyetinin halaveti ve üns esintileriyle rızıklandır. Eziyet ve ızdırap veren saiklerden halas eyle. Sen benim Rabb-i Rahimimsin; ben ise Senin zavallı ve boynu tasmalı bir kapıkulunum. Evliya ve asfiyaya lütuf buyurduğun faziletleri bana ve benimle beraber bulunanlara da nasip et. Allahım, akıbet açısından hayırlı olan dualarımı kabul buyur; beni emel ve ümitlerimde hüsrana uğratma. İnsî ve cinnî hasımlarımı da Sana havale ediyorum, düşmanlık yapanların haklarından gel.

Allahım, işte ben mücrim kulun, pek çok hata ve günaha bulaşmış ellerimi kaldırıyor ve Sana yalvarıyorum. Senden talepte bulunmaya yüzüm olmasa da, âsî ve günahkâr birinin suçluluğu içinde ve mahcubiyetten kısılmış sesimle Sana halimi arz ediyorum.

Allahım, hakkındaki hüsn-ü zannıma göre bana muamele ve mukabelede bulun; bağışla beni; ey yegâne merhamet sahibi Rahman ü Rahîm ve ey tevbeye koşan günahkârları mağfiret buyuran Gaffâr u Settâr bendeni rahmetinle yarlığa. Dünyada ve ukbada Sensin dostluğuna güvenilen Yüce Mevlâ ve Sensin kendisine ümit bağlanan Mürtecâ.

Allahım! Niyazımın sonunda mukarrebliğin zirvesi Efendimiz Hazreti Muhammed’e, ihlas burcunun kahramanları olan aile halkına ve yol arkadaşlarına salât ü selam ediyor; reca duygusuyla dopdolu olarak bir kez daha rahmet-i ilahiyene sığınıyor; gerçek güç ve kuvvetin sadece Senden olduğunun şuuru içinde “Lâ havle velâ kuvvete illâ billah” unvanlı Cennet hazinenden sürpriz hediyeler bekliyorum.

Dualarımı kabul buyur, Rabbim!
 

pendüender

Well-known member
Bazen Rahman ve Rahim olan yüceler yücesi Rabbimiz kulunu mihnetle sınıyor ; O mihnet bazen bir insandır ya da insanlar...
Yüce Mevladan temennim mihnete sabreden kullarından etsin bizi,binlerce sabır versin.Amin amin amin...
 
Son düzenleme:

pendüender

Well-known member
Yaslıların ümit kaynağı, gariplerin sahibi, çaresizlerin çaresi Mevlâ-yı Müteâl’e sonsuz hamd ü sena ediyor; bütün varlığı yüzü suyu hürmetine yarattığı Habîb-i Ekrem’ine, O’nun güzide aile fertlerine ve seçkin yol arkadaşlarına salât ü selam gönderiyor, acz u fakrımı şefaatçi yaparak bir kez daha sonsuz şefkat sahibi Rabbimin ulu dergahına sığınıyorum​
:


Ey kullarına her zaman rahmet ve merhametiyle muamele eden Yüce Allahım! Hakkındaki yakînimi arttır, imanımı kuvvetlendir; halimi ıslah eyle ve akıbetimi güzelleştir.. tökezlemelerimi azalt, sürçmelerimi bağışla ve bana yeniden doğrulup toparlanma fırsatı ver. Hatalarımı ve günahlarımı yarlığa, ihtiyaçlarımı gider ve düşkünlüğüme, zayıflığıma, acizliğime merhamet et​
.


Ey rahmeti sonsuz Allahım! Gönlümü Senden gelecek her şeye karşı hoşnutluk hisleriyle doldur; beni ziyade lütuflarınla, sürpriz hediyelerinle sevindir ve nimetlerine, ihsanlarına karşı şükür duygularıyla vicdanımı coştur. Rabbim!.. Senden sadece cömertlik ve âlicenaplık gördüm; fazl ü kereminden gayri bir şey hatırlamıyorum. Daha önce bol bol lütuf buyurduğun nimetlerini bundan sonra da devam ettir ve beni Sana kurbet kesbederek yakınlığına mazhar olmuş salih kullarının halkasına dahil et​
.


Ey recâ kapısının biricik sahibi.. ey bütün ümit ve beklentilerin yegâne mercii! Kusurlarla âlûde olan ve gaflet denilen illetten bir türlü kurtulamayan bu zavallı kulun, yine Sana el açıyor... Evet, ben talep ettiğim bu lütuflara ve payelere ehil değilim; fakat, saygı duyulup cezasından sakınmaya lâyık olan da, günahkârların günahlarını bağışlama, şanına yaraşan da yalnız Sensin. Ne olur, beni katında makbul olan, tertemiz ve salih amellere muvaffak eyle; dönüp varacağım ve mesken tutacağım yeri güzel kılarak bendeni orada da ihsanlarınla mesrur et.

Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile efradına ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden dileniyorum; dualarımı kabul buyur Rabbim!..AMİN.​
 

garp

Active member
.


Tanınmış büyük evlîyadan Mevlânâ Celâleddîn-İ Rûmî (rahmetullahi teâlâ aleyh)

bir ara talebelerinin önde gelenlerinden Sirâceddîn'i yanına çağırdı ve ona bir duâ öğretti. Bunu hoş ve sıkıntılı zamanlarda okumasını tenbih etti:

"Yâ Rabbî! Beni sana ulaştırmaya vesîle olan Mevlânâ'ya hasret çekiyorum. Sana vesîle olan sağlığı, sıhhati seni bol bol tesbîh etmek, anmak için istiyorum. Yâ Rabbî! Bana, ne senin zikrini unutturacak, sana olan şevkimi söndürecek, seni tesbih ederken duyduğum lezzeti kesecek bir hastalık, ne de beni azdıracak, şer ve kötülüğümü arttıracak bir sıhhat ver. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi, merhametinle bu duâmı kabûl et."

Mevlânâ hazretleri gece-gündüz cenâb-ı Hakk'a niyâz eder yalvarırdı: "Yâ Rabbî! Bizim hâlimize bakarak muâmele etme. Kendi ikrâm ve ihsânına göre bize muâmele eyle.

Yâ Rabbî! Kerem ve lütfunla hidâyet ettiğin kalbi tekrar dalâlete, sapıklığa meylettirme. Belâları bizden sarf eyle, çevir ve değiştir.

Ey affı çok olan, günahları örten Rabbim! O günahlar dolayısı ile bizden intikam alma. Bize azâb etme.

Yâ Rabbî! Biz nefis ile şeytana köpek gibi tâbi olduksa da sen, azab arslanını bize saldırtma.

Ey Hayy, ebedî diri olan Rabbim! Taleb ve duâ üzerine nasıl olur da kerem etmezsin. Sen kerem sâhibisin.

Ey mahlûkâtın, yaratıkların, canlıların ihtiyâcını gideren Rabbim! Sen varken hiç bir kimseyi hatırlamak ve ondan bir şey ummak lâyık değildir.

Yâ Rabbî! Rûhumda bir ilim katresi var. İlâhî onu hevâ rüzgarıyla ten toprağından muhâfaza eyle.

Ey ihsânı çok olan Rabbim! Cefâ içinde geçip giden ömre merhamet et.

Ey affetmeyi seven Rabbim! Bizi affeyle. İsyân derdimize çâre eyle.

Ey yardım isteyenlerin yardımcısı! Bizi hidâyete çıkar.

Yâ Rabbî! Duâ ve yakarışlarımızda sana lâyık olmayan sözleri bilmeyerek söyleyip hatâlarda bulunmuş isek, o kelimeleri sen ıslâh et ve duâmızı kabul buyur. Çünkü sözlerin hâkimi ve sultanı ancak sensin.

Ey âlemin yaratıcısı! Kasvetli, kararmış, katılaşmış âdetâ taş gibi olmuş olan kalbimizi mum gibi yumuşat, feryâdımızı, âh u vâhımızı, hoş eyle ki rahmetini celbetsin, çeksin.

Bizi köle gibi kullanan bu serkeş nefisten bizi satın al. O nefis bıçağı kemiğe dayandı (zulmü canımıza yetti).

Yâ Rabbî! Sana ne arz edeyim. Çünkü sen gizli ve açık her şeyi bilirsin."
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Cevap: Dua Ufku

389719_364167796981368_1745954249_n.jpg




Ey Rabb-i Rahîmim ve ey Hâlık-ı Kerîmim!

sırrıyla ben şimdiden görüyorum ki, yakın bir zamanda, ben kefenimi giydim, tabutuma bindim, dostlarımla veda eyledim. Kabrime teveccüh edip giderken, Senin dergâh-ı rahmetinde, cenazemin lisan-ı haliyle, ruhumun lisan-ı kâliyle bağırarak derim:

"El-aman, el-aman! Ya Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın hacâletinden kurtar!"

"El-aman, el-aman! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın ağır yüklerinden halâs eyle!"

Âmin!

Lemalar | On Yedinci Lem’a
 

pendüender

Well-known member
Cevap: Dua Ufku

389719_364167796981368_1745954249_n.jpg




Ey Rabb-i Rahîmim ve ey Hâlık-ı Kerîmim!

sırrıyla ben şimdiden görüyorum ki, yakın bir zamanda, ben kefenimi giydim, tabutuma bindim, dostlarımla veda eyledim. Kabrime teveccüh edip giderken, Senin dergâh-ı rahmetinde, cenazemin lisan-ı haliyle, ruhumun lisan-ı kâliyle bağırarak derim:

"El-aman, el-aman! Ya Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın hacâletinden kurtar!"

"El-aman, el-aman! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın ağır yüklerinden halâs eyle!"

Âmin!

Lemalar | On Yedinci Lem’a

Binlerce Amin Amin Amin.
 

pendüender

Well-known member
Cevap: Dua Ufku

Allâh’a sığınmak, bir yaratılış kânunu ve kulluk muktezâsıdır. Yerde ve göklerde ne varsa, ilâhî takdîre râm olmuş bir hâlde, O sonsuz kudret sâhibini lisân-ı hâl ile zikretmekte ve O’na yalvarışta bulunmaktadır. Gerçek bir dînî terbiye de, duâ hâlini mü’minin rûhunda sürekli kılmayı hedefler. Zîrâ duâ, kalbde Allâh’a açılan en yüce kapının anahtarıdır.​

Duâ tekrarlandıkça derûnî duyuşlar olarak mü’minin rûhuna nakşolur, şahsiyetine karışıp onun bir husûsiyeti hâline gelir. Bu sebepledir ki, yüksek rûhlar, devamlı duâ hâlinde yaşarlar. Zîrâ onların kalbleri, duâya sarılmanın ehemmiyetine dâir şu âyet-i kerîmedeki ilâhî îkaz ile ürperiş hâlindedir:​

Cenâb-ı Hak buyurur:​

“(Rasûlüm!) De ki: Sizin kulluk, duâ ve yalvarmanız olmasa, Rabb’im size ne diye değer versin!? (Ne kıymetiniz var!?)…” (el-Furkan, 77)​

İşte bir mü’minin rûhunda, Rabb’e duâ ile yakarış duygularının dâimî hâle gelmesi, Allâh ile kul arasında mânevî bir bağ tesis eder. Vecd hâlindeki duâlar ise, gönlün ilâhî rahmetle kucaklaşma anlarıdır.


Cihangir Sultan I. Murad Hân’ın Kosova önlerindeki şu duâsı, acziyetini îtiraf ile yapılan duânın berekâtına ne muhteşem bir örnektir:

“Yâ İlâhî! Mülk de, bu kul da Sen’indir. Ben âciz bir kulum. Benim niyetimi ve sırlarımı en iyi Sen bilirsin ki, mal ve mülk maksadım değildir. Yalnız Sen’in rızânı isterim…

Yâ İlâhî! Bu mü’min askerleri küffâr elinde mağlûb edip helâk eyleme!.. Onlara öyle bir zafer lutfet ki, bütün müslümanlar bayram etsin! Dilersen o bayram gününde şu Murad kulun yolunda kurbân olsun!..”

Nitekim bu samîmî duânın ardından o âna kadar ortalığı birbirine katmakta olan fırtına dinmiş, iki üç kat daha kalabalık bir orduya karşı, sekiz saat süren kanlı bir savaşın ardından nihâyet zafer müyesser olmuştur.

Sultan Murad Han, harp sonrası gâzîleri ziyâret edip ihtiyaçlarıyla ilgilenirken, yaralı bir Sırp askeri tarafından sinsice hançerlenerek şehâdet şerbetini içmiş, böylece duâsı kâmilen kabûl olmuştur.​



Bizlere duâyı yaşayışıyla en güzel tâlim eden, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’dir. O, gözyaşları içinde ve ayakları şişinceye kadar kıldığı namazlara ilâveten yaptığı duâlarda sık sık:

“Allâh’ım! Sen’in gazabından rızâna, azâbından affına ve Sen’den yine Sana sığınırım! Sen’i lâyık olduğun şekilde medh ü senâdan âcizim! Sen kendini nasıl medh ü senâ etmişsen öylesin!” (Müslim, Salât, 222) diyerek, acziyet duyguları içinde Cenâb-ı Hakk’a ilticâ ederdi. Ayrıca duânın ehemmiyetini şöyle ifâde buyururdu:​

“Duâ, ibâdettir. İbâdetin iliği ve özüdür. Allâh katında O’na duâ etmekten daha kıymetli bir şey olamaz. Allâh, kendisinden bir şey istemeyeni (duâ etmeyi kendisine yediremeyeni) azâba uğratır. Sıkıntı ve darlık zamanında duâsının kabûl olmasını isteyen kimse, bolluk ve rahatlık zamanında da duâyı bol yapsın. Rabb’iniz Hayy ü Kerîm’dir; bir kul elini açınca onu boş bırakmaz. Kime ki duâ kapıları açılmıştır, ona hikmet kapıları açılmış demektir. Duâ, rahmet kapılarının anahtarı, mü’minin silâhı, dînin direği, göklerin ve yeryüzünün nûrudur.” (Rûdânî, Cem‘u’l-Fevâid, 9219-20-21-22-25)​

Hak rızası için Hak yoluna edilen dualarımız için binlerce Amin.
 

pendüender

Well-known member
Ey taşı-toprağı hayâta ulaştıran, ey şeytanlığa açık ruhları lütfedip meleklerle buluşturan Rahmet Sultânı! Bizlere, bizi aşan istidâtlar ve o istidâtlarda inkişaflar ver; Seni bilmez kömür ruhlara da ya elmas olma yolunu göster veya hadlerini bildir!Bizleri zalim zulmünden muhafaza eyle... Binlerce amin..​

 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Dua Ufku


"Bismillâhirrahmanirrahim. Eûzu bi-afvike min ikâbike ve eûzu bi-ridâke min sahatike ve eûzu bike minke celle vechuke lâ-uhsî senâen aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike."


"Ya Rabbi, cezandan affına sığınırım, gazabından rızana sığınırım, senden sana sığınırım, Zatın yücedir, seni övmek için kelime bulamıyorum, Sen kendini övdüğün gibisin."

 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Cevap: Dua Ufku

.


İbrâhim bin Edhem hazretlerine şöyle sordular:

Allahü teâlâ; "Ey kullarım, benden isteyiniz, kabûl ederim, veririm." (Mü'min sûresi: 60) buyuruyor. Halbuki istiyoruz vermiyor? Cevâben buyurdular ki:

"Allahü teâlâyı çağırırsınız O'na itâat etmezsiniz.
Kur'ân-ı kerîmi okursunuz, gösterdiği yolda gitmezsiniz
. Cenâb-ı Hakk'ın nîmetlerinden faydalanırsınız. O'na şükretmezsiniz.
Cennet'in ibâdet edenler için olduğunu bilirsiniz, hazırlıkta bulunmazsınız.
Cehennem'i âsiler için yarattığını bilirsiniz, ondan sakınmazsınız.
Babalarınızın, dedelerinizin ne olduklarını görür, ibret almazsınız.

Ayıbınıza bakmayıp başkalarının ayıplarını araştırırsınız.
Böyle olan kimseler, üzerine taş yağmadığına, yere batmadıklarına, gökten ateş yağmadığına şükretsinler.
Daha ne isterler? Duâlarının neticesi, yalnız bu olursa yetmez mi."
 

HAYAL ET

Well-known member
Cevap: Dua Ufku

Lailahe illallah Cuma’nın sebebiyle, Muhammedün Resullullah gerek yüzün gölgesiyle dünya ve ahiret muradımı ver.

Melekler duasıyla, Ya vedüdüm, entel maksudum, Kulhüvellahü ehad, bin bir kere ya samed, cennet kapılarını aç, benim günahımdan geç.

Benim günahım varsada senin gibi halikim var. Muhammed Aleyhisselam dostum var.

İlahi kabre vardığım gece lütfeyle, yalnız kaldığım gece bilmediğimi bildir. Kabrimi nur ile doldur. Kevser şarabına daldır, ulu cemalini göster.

Gece gündüz yalvarırım sana dünya ve ahiret muradımı ver bana.

Rabbim Allah, fikrim zikrullah, kalbimin nuru Resullullah, evvelim Allah, ahirim Allah, La ilahe illallah Muhammedün Resullullah.

Cuma gibi günümüz var. İslam gibi dinimiz var. Muhammed gibi şahımız var. Allah dedim, dostum dedim, 99 ismine mühür vurdum, üstüne.

Sırrım sübhanım Allah, derdim dermanım Allah, gafil kuluna gam düşmüş, yetiş imdadımıza ya Muhammed.

Kulhüvellahü ehad, bin bir kere ya samed, ya Allah, ya Muhammed umarız senden şefaat.

Lailahe illallahtır özüm, Muhammed Mustafadır sözüm, ihlas-ı şerif ile yıkadım yüzüm. Ayetele kürsü için sen kabul eyle sözüm.

Bugün Cuma günüdür. Dinim İslam dinidir. Dinimin İslam dini olduğuna, yetmiş binin nısfına, mühürledim üstüne.

Lailahe illallah üç muradım var, biri cennet, bir ırmak diyarını görmek. Aç cemalini göster diyarını.

Ya Resullullah! Aman yarabbi ya rabbena her halimiz malumdur sana, gece gündüz yalvarırım sana. Her zaman sana muhtacım, cemalini göster bana.

Cennetine davet et Allahım kabrimizde rahatlık, sıratta selamet, tatlı canımız sana emanet, son nefesimizde selametler ihsan eyle.

Kabir suallerimiz ahsan eyle, cennetinle cemalini cümleyle beraber bana da nasip eyle.

Lailahe illallah selalar duası için, Muhammedün Resullullah arşı ala gölgesi için hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara edalar ihsan eyle Ya Rabbim.

Elif Allah, Nur Muhammed tez selamet.

Ya Celil, etme zelil, gönder delil. İlahi Yarabbi hacetimi rahmet deryasını ulaştır, duaya açılan elleri icabete eriştir.

Allahım senden başka kimsemiz yoktur. Lailahe illallah arşı alaya Muhammedün Resullullah şükür Mevlaya.

Yarabbi yarabbena her halim malumdur sana, cenneti alada cemalini göster bana.

Lailahe illallah günahlarımız af eyle, Muhammedün Resullullah makamımı nur eyle.

İlahi Yarabbi son nefesimde kendime malik olmadığım zaman bu duamı sana emanet ederim.

Selatü selaya yolladım Mevlaya, sen cümlemizin muradını ver gelecek Cuma’ya.

Lailahe illallah ve cellehü edası ile, Rabbim muradımızı ver melekler duası ile.

Lailahe illallah kalbimizi karartma, rızkımızı azaltma, kabrimizi, daraltma, senden başka kapı aratma, muhannete muhtaç etme.

Lailahe illallah imanla sabır, Muhammedün Resullullah azapsız kabir.

Allahım beni af eyle, her derdimi def eyle, rızkımızı bol eyle, kabrimizi nur eyle, sual meleklerinin cevabını muktedir eyle.

Evvelim Allah, ahirim Allah, kalbimde beytullah Lailahe illallah Muhammedün Resullullah. “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlühü” diyerek çene kapatmak nasip eyle Yarabbi.

Allahım şeytanın şerrinden, kabirdeki yılanlardan, çıyanlardan, ölümün dehşetinden, kabirin azabından, sıratın zulmetinden muhafaza eyle Allahım.

Ölümün hayırlısını, üç ayların birisini, Yasinin yarısını okurken ölmeyi nasip eyle Yarabbi.

Amin​
.
 
Üst