Risalelerde "bunlar bana yazdırıldı", "kalbime ihtar edildi" gibi ifadeler geçiyor?

Huseyni

Müdavim
Cevap: Risalelerde "bunlar bana yazdırıldı", "kalbime ihtar edildi" gibi if

Sen daha fazla alimsin ve onu yorumlayarak bu sonuca vardın öyle mi ? Orda bulamazsın çünkü böyle bi ifade. Orjinal nüshalarda da bulamazsın. Sadeleştirme olmayan hayrat neşriyat, envar, rnk, sözler, yeniasya yayınlarında da bulamazsın. Çünkü bunlar senin anlamak istediklerin.

Külliyat sadece bu zannettiğin yerlerden ibaret değil, adı üzerinde külliyat. Sözler var, Şualar var, Lem'alar, Mesnevi-i Nuriye, Mektubat, Tarihce-i Hayat, Asay-ı Musa, İşaratü'l İcaz, Muhakemat vs. Sen tabiri caizse koca denizi görememiş bir damlada boğulmuşsun.

Bektaşiye sormuşlar; neden namaz kılmıyorsun ? Demiş; ayette namaza yaklaşmayın diyor... O zaman ayetin devamını da oku demişler... Bu kez de demiş ki; ben hafız değilim. Ayetin devamında da "Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar " ifadesi vardır.

Ne demek istediğimiz anlaşılmıştır sanırım.


.................

Soru: Hz. Peygamber (a.s.m)'in cifir, ebced hesabı ve tevafuk gibi şeylerden hüküm çıkardığı varid olmadığına göre, böyle bir metodu kullanmak caiz midir? Ve bu sünnete aykırı değil midir?

Cevap: Kur'an'ın, had ve hesaba gelmez mânaları, işaretleri, tefsirleri söz konusudur. Halbuki bunların hepsinin, Hz. Peygamber (a.s.m) tarafından ifade edildiğini kimse gösteremez...


Bu kadarı benim için kafi geldi, bu açıklama bile ziyedesiyle beni memnun ve mutlu etti, teşekkür ederim Allah razı olsun.
Olay işte bu idi 6 sayfa tartışmanın ne manası vardıki arkadaşlar.
Başka sorum yok sayın yargıç



Soru: Hz. Peygamber (a.s.m)'in cifir, ebced hesabı ve tevafuk gibi şeylerden hüküm çıkardığı varid olmadığına göre, böyle bir metodu kullanmak caiz midir? Ve bu sünnete aykırı değil midir?

Cevap: Kur'an'ın, had ve hesaba gelmez mânaları, işaretleri, tefsirleri söz konusudur. Halbuki bunların hepsinin, Hz. Peygamber (a.s.m) tarafından ifade edildiğini kimse gösteremez.

Devamında da bu ifadeler mevcut. Ve yazının tamamında yeterli derecede açıklanmış. Söylemek istediğim bizzat aşikar bi şekilde hasıl oldu. Selam ve dua ile.


Şüphesiz bu hakikatler, yine de o kudsî kaynağın malıdır. İlm-i huruf değil; bilâkis, çok zâhir ( Bâtinîliğin zıddı) ve bir aritmetik tablo içerisinde yer alan ebced hesabı ve gözle görünen tevafukları Kur'an'daki bazı işaret ve nüktelerinin anlaşılması için bir vesîle yapılması işaretlerinden istifade edilmesi, elbette Hz. Pegamber (a.s.m)'in sünnetine aykırılığı sözkonusu olamaz.(30) Milyonlarca tefsirdeki milyonlarca farklı yorumların varlığı, bu gerçeğin açık bir delilidir.
 

FaKiR

Meþveret Bþk.
Cevap: Risalelerde "bunlar bana yazdırıldı", "kalbime ihtar edildi" gibi if

Feraklit kardes, seviyesiz ve uslupsuz mesajlarindan ötürü tarafimca banlanmistir.
Sizin amaciniz en bastan belliydi kardes, arife tarif gerekmiyor.
Sizi tekrar baska bir kullanici adiyla gormemek ümïdiyle, dua ile...
 

Eddaî2

Well-known member
Cevap: Risalelerde "bunlar bana yazdırıldı", "kalbime ihtar edildi" gibi if

(Mâlum olsun ki, ben Risale-i Nur’un kıymetini ve ehemmiyetini beyan etmekle Kur’ân’ın hakikatlerini ve imanın rükünlerini ilân etmek ve zaaf-ı imana düşenleri onlara davet etmek ve onların kuvvetlerini ve hakkaniyetlerini göstermek istiyorum. Yoksa, hâşâ, kendimi ve hiçbir cihetle beğenmediğim nefs-i emmâremi beğendirmek ve medhetmek değildir.

Hem Risale-i Nur zâhiren benim eserim olmak haysiyetiyle senâ etmiyorum. Belki yalnız Kur’ân’ın bir tefsiri ve Kur’ân’dan mülhem bir tercüman-ı hakikîsi ve imanın hüccetleri ve dellâlı olmak haysiyetiyle meziyetlerini beyan ediyorum. Hattâ, bir kısım risaleleri ihtiyarım haricinde yazdığım gibi Risale-i Nur’un ehemmiyetini zikretmekte ihtiyarsız hükmündeyim.

-----------

İkinci sual: Keramet izhar edilmezse daha evlâ olduğu halde, neden sen ilân edersin?

Elcevap: Bu, bana ait bir keramet değildir. Belki, Kur’ân’ın i’câz-ı mânevîsinden tereşşuh ederek has bir tefsirinden keramet suretinde bizlere ve ehl-i imana bir ikram-ı Rabbânî ve in’âm-ı İlâhîdir. Elbette mu’cize-i Kur’âniye ve onun lem’aları izhar edilir. Ve nimet ise, şükür niyetiyle ilân etmek, bir tahdis-i nimettir.

1وَاَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ âyeti izharına emreder.
“Rabbinin nimetini de yâd et.” Duhâ Sûresi, 93:11.

Benim için medâr-ı fahr ve gurur olacak bir liyakatim ve istihkakım olmadığını kasemle itiraf ediyorum. Ben çekirdek gibi çürüdüm ve kurudum. Bütün kıymet ve hayat ve şeref, o çekirdekten çıkan şecere-i Risale-i Nur ve mu’cize-i mâneviye-i Kur’âniyeye geçmiş biliyorum. Ve öyle itikad ettiğimden, i’câz-ı Kur’ânî hesabına izhar ederim. Bütün kıymet, bir mu’cize-i Kur’âniye olan Risale-i Nur’dadır.

------------

Evet, ekser kardeşlerim ve yanımdaki umum arkadaşlarım ve müstensihler biliyorlar ki, On Dokuzuncu Mektubun beş parçası, birkaç gün zarfında, hergün iki üç saatte ve mecmuu on iki saatte, hiçbir kitaba müracaat edilmeden yazılması, hattâ en mühim bir parça ve o parçada lâfz-ı Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm kelimesinde zâhir bir hâtem-i nübüvveti gösteren dördüncü cüz, üç dört saatte, dağda, yağmur altında, ezber yazılmış. Ve Otuzuncu Söz gibi mühim ve dakik bir risale, altı saat içinde bir bağda yazılmış. Ve Yirmi Sekizinci Söz, Süleyman’ın bahçesinde bir, nihayet iki saat içinde yazılması gibi, ekser risaleler böyle olması; ve eskiden beri sıkıntılı ve münkabız olduğum zaman en zâhir hakikatleri dahi beyan edemediğimi, belki bilemediğimi yakın dostlarım biliyorlar. Hususan o sıkıntıya hastalık da ilâve edilse, daha ziyade beni dersten, teliften men etmekle beraber, en mühim Sözler ve risaleler, en sıkıntılı ve hastalıklı zamanımda, en sür’atli bir tarzda yazılması, doğrudan doğruya bir inâyet-i İlâhiye ve bir ikram-ı Rabbânî ve bir keramet-i Kur’âniye olmazsa nedir?

Hem hangi kitap olursa olsun, böyle hakaik-i İlâhiyeden ve imaniyeden bahsetmişse, alâküllihal bir kısım mesâili, bir kısım insanlara zarar verir. Ve zarar verdikleri için, her mesele herkese neşredilmemiş. Halbuki şu risaleler ise, şimdiye kadar hiç kimsede—çoklardan sorduğum halde—sû-i tesir ve aksülâmel ve tahdiş-i ezhan gibi bir zarar vermedikleri, doğrudan doğruya bir işaret-i gaybiye ve bir inâyet-i Rabbâniye olduğu bizce muhakkaktır.
Sikke-i Tasdik-i Gaybi
 
Cevap: Risalelerde "bunlar bana yazdırıldı", "kalbime ihtar edildi" gibi if

Kardeşimizin kızdıgı efendimize ümmi denilmesi kardeş bende diyorumki efendimiz zaten bu ifadeyi kendisi ilk vahiy geldiginde cebrail as kendi söylüyor ben ümmiyim okuma bilmem . Vahih ile ilham arsındada fark var zaten haşa bizde üstada peygamber demiyoruz o bir alim.
 
Üst