BEN İMAMHATİPLİYİM"
Yıllar evvel idi düştü bir körpe tomurcuk toprağa önceleri çelimsiz, kıymetsizdi körpe tomurcuk Kimse bilemedi onun bereket tarlalarında çeşit çeşit karanfiller, güller olacağını Kimse bilemedi onun amacının Allah’a kul, Resulüne ummet, Kur’an'a hatim olduğunu Kimse bilemedi onun tüm dünyaya peygamber meslektaşı imam hatipler yetiştireceğini Günler, aylar, yıllar oldu İmam hatip tomurcuğu, fedakar bahçıvanların elinden sulanarak patladı bereket tarlalarında Zaman zaman esen rüzgara, kopan fırtınalara, zelzelelere; hatta onu çekemeyen hain gözlere, koparmak isteyen ellere, çiğnemek isteyen ayaklara inat dağıttı etrafına sevgi tomurcuklarını Geçirdiği zorlu günlerine rağmen aldırmadan verdi cömertçe kardelenlerini dünyaya Kimi zaman Fatih, kimi zaman Yusuf, kimi zaman Rabia olan kardelenlerini
Ve bugün, gök kubbenin altında zalimin korkusu, mazlumun ahî oldu bu kardelenler Binlerce beden, binlerce baş ama bir tek ruh bir tek yürek oldu tomurcuklar "Ben İmam Hatipliyim!" diye haykıran Yusuf yüzlü, Hamza yürekli, Muhammed ahlaklı sevdalı oldular onlar
Ve dillenseydi o tomurcuklar günümüzde, mühürlenen ağızları bir açılsaydı, verilseydi mikrofon ellerine; elbette söylerlerdi birkaç söz, birkaç kelime
Derlerdi:
“Ben İmam Hatipliyim Amacım yaratılış gayemdi, kulluk idi Davam hor, davam garipti Amacım peygamber meslektaşı imam hatip olabilmek, insanlığa hizmet etmekti Ama kestiler dallarımı, döktüler yapraklarımı, yaktılar sevda tomurcuklarımı Bu mukaddes yüke hamal olamadan, taşıyamadım omuzlarımda emaneti
Ben imam hatipliyim Mahzunum, umutluyum! Dinimin kurallarına göre okuyacak; şefkatli bir anne, fedakar bir baba, sevdalı bir genç olup vatanıma milletime faydalı olacaktım İzin vermediler, bağladılar ellerimi, mahzunum Ama yüreğim tutsak değil umutluyum
Ben imam hatipliyim Dertliyim! Çalışıp doktor olacaktım ben de Annemin romatizmalarına merhem, parasızlıktan doktora gidemeyen dertli gönüllere deva olacaktım Olmadı, kırdılar puanlarımı Çalıştım, derece yaptım ama onlar beni doktor yapmadılar Canım annem şimdi romatizmalı dizlerine değil, bana sızlanıyor; dertli gönüller dertlerine değil, adaletsizliğe yanıyor
Ben imam hatipliyim Suskunum! Avukat olacaktım bende Mazlumun ahını savunacak, zalimin zulmüne meydan okuyacaktım Öz yurdundan garipleri dillendirecek, onların yardımcısı olacaktım Yapmadılar vermediler alime dosya, sırtıma cübbe; savunamadım aleti, Ömer gibi ölesiye
Ben imam hatipliyim Durgunum, vurgunum! Gazeteci olacak, yazılamayan gerçekleri yazacak; öğretmen olacak pırıl pırıl gençler yetiştirecek; mühendis olacak, eserler bırakacaktım ardımdan İstemediler, Hedeflerimizi yok saydılar, derecelerimizi, başarılarımızı açıklamaya bile dilleri varmadı
Ama olsun
Ben imam hatipliyim Umutluyum, sabırlıyım! Tüm bunlara rağmen birgün yolların açılacağına, Hakk'ın bana vaad ettiği günlerin yakın olduğuna inanıyor ve sabırla bekliyorum
Umuda kurşun işlemeyeceğini biliyorum Tarihin sayfalarına yazdığımız yazılarla, zalimin korkusu olan sesimizle, mazlumun kafiyesi bestemizle tüm dünyanın bizi anlayacağı günleri bekliyorum
Ve ben imam hatipliyim Gururluyum! İmanlıyım! Haklıyım! İmam hatibime sevdalıyım! Rabbimin bizlerle beraber olduğunu biliyorum ve yılmıyorum Diyorum ki; bir değil bin kez dünyaya gelsem, yine de imam hatibe gelir ve derim ki:
Kapılar kapansa da yüzüme bir bir,
İçimizdeki özgürlük ve iman ateşini kim, kim söndürebilir?
Ben imam hatipliyim! Ve mahşere kadar davamın bekçisiyim:048:
canım imamhatipli kardeşlerime...