Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Kainatın yaratıcısı ve yaşatıcısı Yüce Allah’a sonsuz hamd ü sena ve şükür;
bütün resullerin seyyidi, enbiyanın imamı, asfiyanın serveri, mahlukatın ekmeli ve mürşidlerin sultanı Hazreti Muhammed Mustafa’ya, âline ve ashabına da nihayetsiz salât ü selam ediyor,
şu kutlu zaman diliminde yeryüzünün en bereketli ve en mukaddes beldelerini ziyaret için fevc fevc akın eden yüzbinlerce misafirinin dualarına icabette bulunduğu gibi Rabbimizin biz nâçâr kullarının niyazlarını da kabul buyuracağı ümidiyle ellerimizi bir kere daha kaldırıyoruz:
Ey her zaman kullarına rahmet ve merhametiyle muamele eden Yüce Allahımız!
Sen’den bu düşkün kullarına da merhamet edip bizi de iman-ı kâmil ve marifet-i tâmme ile donatmanı dileniyoruz.
Sinelerimizde, Sen’in azamet ve ululuğunun hakkı olan hürmete kaynak teşkil edebilecek mehâbet,
mehâfet ve vuslata karşı şevk ü iştiyak hislerini uyaracak yegane Zat Sen’sin!
Ne olur, bu lütuflarından bizi mahrum bırakma! Bizleri razı ve hoşnut olacağın amellere muvaffak kıl..
taklide takılmayarak kendi iman binasını kendi cehd ü gayretiyle ikame eden,
bu imanın tabiî bir neticesi olarak da yaptıklarını hep arızasız ve kusursuz olarak yerine getiren ve haklarında yerde-gökte ‘vüdd’/sevgi vaz’ettiğin kullarından eyle..
sadakatı, ihlası, Hak huzurunda hep hürmet içinde iki büklüm olup mütevazi davranmayı yani hudû ve huşûu da fıtratlarımızın bir yanı haline getir!
Ya Rab!
Sen hak kelâmında ifade buyuruyorsun ki:
“(Kullarım!) Bana dua edin, ben de o dualarınıza cevap vereyim!”
İşte kapıkulların olarak huzurundayız ve Sana teveccüh ediyor, hakkımızda vereceğin hükmünü bekliyoruz.
Ne olur, bahtına düştük, dualarımızı kabul etmemek suretiyle bizi haybete dûçar kalan zavallılardan eyleme; eyleme ve Yüce Kitab’ında vaadde bulunduğun gibi dualarımıza icabet eyle!..
Bizim de Efendimiz, bütün ebrar ve ahyârın da Efendisi olan Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, peygamber hanesinin seçkin fertlerine ve ashâb-ı güzîne salât ü selam ederek bunları Sen’den dileniyoruz.
Şefkati ve merhameti sonsuz âlemlerin Rabbi Allah’a,
O’nun kainatın bağrında cilvelenip duran rahmet tecellileri adedince hamd ü sena;
kainata rahmet ve şefkat peygamberi olarak irsal buyurduğu Peygamber Efendimiz’e, aile efradına ve sahabe-i güzinine de nihayetsiz salat ü selam olsun!
Allahım!
Bütün eşyadan önce var olan Evvel, Sensin;
Senden önce hiçbir şey yoktu.
Her şey göçüp gittikten sonra bâkî kalacak Âhir, Sensin;
Senden sonra hiçbir şey kalmayacaktır.
Sayısız açık delillerle varlığı meydanda olan Zâhir Sensin;
Senden ayan hiçbir nesne olamaz.
Varlığının keyfiyeti gözlerden ve idrakten uzak olan Bâtın da yine Sensin;
Senden başka hiçbir şey bizzat mevcut değildir.
Yüce Rabbimiz!
Seninle aramıza –göz açıp kapayıncaya kadar bile olsa– hiçbir engelin girmesine fırsat verme ve bizi hiçbir zaman huzurundan kovma!
Bize –bizim istihkakımıza göre değil de– Sen’in keremine yakışır bir şekilde muamelede bulun.
Ne olur, işlediğimiz günahlardan dolayı bizi azaba uğratma!
Ya Rab! Bu muhtaç ve müştak kullarına muhabbetinin halavetini tattır da, sinelerimiz inşiraha ersin.. marifetinin nurlarıyla zâhir-bâtın bütün latîfelerimizi öyle aydınlat ki, kalblerimiz bir kez daha hayat bulsun..
gönüllerimizi esmâ-i hüsnânın ve sıfât-ı sübhâniyenin ziyasıyla tenvir buyur..
ayrıca, bizi Yüce Nebi’nin sünnetini ihya edebileceğimiz kıvamda faydalı bir ilimle rızıklandır!
Rabbimiz!
Bütün bunlara mazhar olabilmek için Senin rahmet ve merhametine iltica ediyor;
havl ve kuvvetine sığınıyoruz..
Sana, Senin yüce dinine ve sevgili kullarına karşı kin ve gayzla köpürüp duran insafsız ve vicdansızları da yine Sana havale ediyoruz!...
Ellerimizi indirirken,
arz u semayı yüzü suyu hürmetine yarattığın Kainatın İftihar Tablosu Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya,
âline ve ashabına bir kere daha salât ü selam ediyor,
iki salât ü selam arasına sıkıştırılmış niyazların reddolunmayacağı ümidiyle dualarımızın kabulunü bekliyoruz,
yarattıktan sonra hadd ü hesaba gelmeyecek kadar lütuflarla donatan,
bütün bunların ötesinde iman ve İslam nimetiyle payeler üstü payelere ulaştıran âlemlerin rabbi Yüce Allah'a, O'nun ilmi adedince hamd ve şükür, habîb-i kibriyası,
rasûl-ü müctebası Hazreti Muhammed Mustafa'ya,
âline ve ashabına zerrât-ı kâinat adedince salât ü selam ediyor; mazlumların, mağdurların gözyaşlarının ve kanlarının seylaplara dönüştüğü, en mukaddes değerlere karşı akla-hayale gelmedik saygısızlıkların yapıldığı,
içi kin ve nefretle dolu zâlimlerin küstahlaştıkça daha bir küstahlaştığı şu talî'siz günlerde Kudreti Sonsuz Rabbimizin inananlara nezdinden fereç ve mahreç göndereceği,
bir türlü yola gelmeyen tiranlara da en yakın zamanda hadlerini bildireceği niyazıyla bir kere daha ellerimizi semaya kaldırıyoruz:
Ey merhameti her şeyi kuşatan Rabbimiz!
Bizi Cehennem'in türlü türlü yangınlarından ve kabrin çeşit çeşit azaplarından muhafaza buyur;
özü ve sözüyle sadâkate kilitlenmiş Ebrâr kullarınla ve kurbetine mazhar kıldığın Mukarrebîn'le beraber bizi de Cennet'e dâhil eyle;
Nebiyy-i Ekrem'in rü'yetiyle gönüllerimizi nura ve sürura kavuştur;
ulvî hakikatleri, oldukları gibi görüp idrak edebilememiz için gözlerimizdeki perdeleri kaldır.
Ey talihsizlerin sığınağı, ey âcizlerin güç kaynağı!
Zâtına has korumanla şu hıfzına muhtaç kullarını muhafaza et; riâyet-i hâssâ'nla bizi gözet!
Şüphesiz Sen, kendisinden istekte bulunulacak yegâne Zât, her konuda yardımı ümit edilecek ve dergahına koşulacak biricik mercî'sin. Senden diliyor ve istirham ediyoruz;
dünya ve ahiretin imtihanları karşısında imdadımıza yetiş.
Şu rahmetine bel bağlayan kullarına merhametinle muamele edeceğin konusunda,
Sen'in hakkında beslediğimiz hüsn-ü zanlarımızda bizi yanıltma; zira Sen gerçek ilahımız ve (şeksiz şüphesiz, ayânlardan ayan) tek sığınağımızsın.
Duamızın nihayetinde bir defa daha Efendiler Efendisi'ne,
O'nun vefalı ev halkına, sâdık yol arkadaşlarına salât ü selam ediyor ve bu muzdar kullarının dualarını kabul buyurmanı dileniyoruz.
Vücûdu bütün varlığın dayanağı, kudreti her şeyin güç kaynağı,
iradesi eşya ve hadiselerin üzerinde akıp gittiği biricik yörünge, marifeti de canlarımızın canı olan Rabbimiz'e hamd ü senâ,
O'nun Yaver-i Ekremi Efendiler Efendisi'ne,
ruhanîler kadar saf ve duru ailesine,
yıldızlar misali seçkin ashabına salât ü selam ediyor,
her zaman dönüp dolaşıp geldiğimiz yegâne kapının önünde bir kez daha diz çöküp yalvarıyoruz:
Ey sürçüp düşenleri bağışlayarak tökezleyenlere yeniden doğrulma fırsatları veren yüce Rabbimiz!
Sadece Sen'den yardım diliyor ve yalnızca Sen'den medet bekliyoruz; bize yardım et ve "imdat" çağrımıza icabet buyur.
Uyku gibi beşeri ihtiyaçlardan münezzeh bulunan Zât'ına has riayetinle bizi koru.
Hepimizi en doğru yol olan Din-i Mübin üzere yaşamaya ve her hayırlı işimizde en isabetli şekilde davranmaya muvavvaf eyle.
Ey kendisine el açılıp istekte bulunulanların en cömerdi ve ey isteyenleri boş çevirmeyenlerin en hayırlısı!
Nasıl bilinmeyi murad buyuruyorsan Seni öyle bileceğimiz bir marifet ufku nasip et bize, zâtî ve subûtî sıfatların itibarıyla Seni "bî kem u keyf" bilme hazzını duyur vicdanlarımıza.
Her şeyi doğru görüp doğru değerlendirmemiz için, nezd-i ilahinden sıfatlarının ve isimlerinin nurlarını yağdır gönülllerimize.
Senin azamet, celâl ve ceberûtun ile şu aciz kullarının acz, fakr, ihtiyaç ve küçüklüklerini müşterek mülâhazaya almaktan bir an bile dûr olmayacak,
hep saygı ve tâzimle atacak bir kalb ver bize;
keşf ü ilhamın âhizesi, ilâhî varidâtın da mahzeni ve nâkilesi olacak bir lâtîfe-i rabbâniye bahşet.
Her ân-ı seyyale Senin enfüsî ve âfâkî ayetlerine bakıp onları mütalaa eden bir ruh ihsan et.
Ey herkesi ve her şeyi şefkat ve merhametiyle kuşatan Rabbimiz!..
Sen yegâne sığınamızsın, Rahmâniyetine yaraşır bir muamele bekliyoruz Sen'den, merhamet et bize.
Hakkındaki hüsn-ü zanlarımızda ve beklentilerimizde bize hayal kırıklıkları yaşatma; dünyaya ve ahirete ait ihtiyaçlarımızı gider.
Marifetinle, muhabbetinle ve Sana kavuşma iştiyakıyla gönüllerimize inşirah sal;
bizi vicdan genişliğine ulaştır, maiyyetinle şereflendir ve hep yanımızda bulunduğunun şuuruna erdir.
Mahlukatın en şereflisi ve mevcudatın Efendisi Hazreti Muhammed'e,
hürmete ziyadesiyle layık aile halkına ve ashab-ı güzînine bir kere daha salât ü selam ederek, niyazımızı Kabe-i Muazzama'da yapılmış münacatlardan saymanı diliyoruz..
Bizleri varlığa erdiren ve var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran Rabbimize,
O'nun ilmi adedince hamd ü senâ;
varlığın özü ve nüvesi, yaradılış ağacının meyvesi ve tevhid hakikatinin en gür sesi
Efendimiz’e sonsuz salât ü selâm ediyor ve bir kere daha Yüce Yaratıcı'nın huzurunda
ellerimizi açıyoruz: Allahım,
beşeriyete ait uzaklıkları aşarak kurbet ufkuna ulaşan (Mukarrebîn) kullarının gönülleri Senin izzet,
azamet ve ululuğunun tecellileriyle dolunca, onlar iman esaslarını ve bilhassa,
imanın kutb-u a'zamını, aksine ihtimal vermeyecek şekilde bildiler,
kabullendiler, duyup hissettiler ve varıp irfan ufkuna taht kurdular..
sonra da, artık sadece Senin münezzeh sevgine mazhar işlere yönelip hoşnut olacağın amellere koştular.
Rabbim, benim kalbimi ve kadını erkeğiyle bütün kardeşlerimin gönüllerini de izzet ve celâl nurlarınla doldur.
Hem öyle doldur ki; dünyanın bütün meseleleri gözümüzde küçülüversin;
dünyevî süs ve zinetler nezdimizde hiçbir kıymet ifade etmesin.
Ey şefkati gazabının önünde bulunan ve merhameti her şeyi kuşatan Allahım, ey Raûf, ey Rahîm..
benim niyazıma ve benimle beraber Sana teveccüh eden kardeşlerimin yakarışlarına Zâtına has lütf u kereminin enginliğiyle mukabelede bulun;
bize merhamet buyur, lütuflarını üzerimize bol bol yağdır ve bizi maddî-manevî nimetlerinden mahrum etme. Allahım, lütf u kereminden dileniyorum;
beni her işimde en çabuk ve kolay başarıya, sarsılmaz bir irfan ufkuna, maddî-manevî sağlık ve afiyete, hakiki muhabbete ve Sana kavuşma iştiyakına nâil eyle.
Allahım!..
Kullarına karşı cömertliğin gönlümde reca hissini yeşertiyor, Sana teveccüh arzumu tetikliyor ve dergahına koşmam için bana şevk veriyor;
hata ve günahlarım ise, hemencecik merhametine sığınmama mani oluyor ve bağışlanma ümidimi kırıyor.
Karamsarlığımı gider ve Beni dergahına cezbet;
ta ki, beşerî sıfâtlardan sıyrılayım,
kendimi ötelerden kabarıp gelen dalgaların gel-gitlerine salayım;
endişesiz, korkusuz, telâşsız ve derin bir teslimiyetle, bazen de şevk u tarâb içinde marifet deryasında Sana müteveccihen yüzüp-durayım;
gayri mâsivâya dönüp de bakmayayım.
Ey rahmetin en latif cilvelerini gösteren, kullarına sayısız nimetler veren,
gönülden tevbe eden herkesi bağışlayan ve hadd ü hesaba gelmez ihsanlarla sevindiren Allahım;
ey Hannân, ey Mennân, ey Gaffâr ve ey Mun'im..
Aslında, günahlarım bile beni Senin lütufları bol kapına yönlendiriyor;
hatalarım dahi beni Senin ululuğuna sığınmaya sevkediyor.
Çünkü; günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen cezalandırmayan ve onlara manevî kirlerinden arınma fırsatları veren sadece Sensin.
Ey kendisinden dilekte bulunulanların en hayırlısı, merhametliler merhametlisi Rabbim;
gönlümü Esmâ-i İlahiye ve Sıfât-ı Sübhaniye'nin nurlarıyla öyle aydınlat ki,
bu sayede uluhiyetin ve rububiyetin hakkında "yakîn"e mazhar olayım.
Efendimiz Hazreti Muhammed'e,
aile fertlerine ve bütün ashabına salât u selam ederek bunları Senden dileniyorum,
De ki: Bize hiçbir zaman Allah'ın yazdığından başka bir şey ulaşmaz. O, bizim Mevlamızdır ve müminler onun için yalnız Allah'a dayanıp güvensinler!"
(Tevbe, 51)
Okunuşu: Bismillahi'r-Rahmani'r-Rahim.
"Kul ley yusibena illa ma keteballahu lena, hüve Mevlana ve alallahi fel- yetevekkeli'l-mü'minun."
2.AYET
Anlamı: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
Ve eğer Allah sana bir keder dokunduracak olursa, onu Ondan başka açacak yoktur; ve eğer O, sana bir hayır dilerse, o zaman da O'nun lütfunu reddedecek yoktur.O, lütfunu kullarından dilediğine nasib eder. O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
(Yunus, 107)
Okunuşu: Bismillahi'r-Rahmani'r-Rahim
Ve iy yemseskellahu bi durrin fela kaşife lehu illa hu ve iy yuridke bi hayrin fela radde li fadlih, yüsibü bihi mey yeşau min ıbadih, ve hüve'l-ğafuru'r-rahim.
3.AYET
Anlamı: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
"Her halde hem benim Rabbim, hem sizin Rabbiniz olan Allah'a güvenip) dayanmışım. Hiç (bir) yerde bir debelenen (canlı) yoktur ki perçemini O tutmuş olmasın! Şüphe yok ki Rabbim doğru bir yol üzerindedir."
(Hud, 56)
Okunuşu: Bismillahi'r-Rahmani'r-Rahim.
"Inni tevekkeltü alallahi rabbi ve rabbiküm, mâ min dabbetin illa hüve ahizüm bi nasıyatiha, inne rabbi ala sıratım müştekim."
4.AYET
Anlamı:Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
"Nice hayvanlar var ki, rızkını (yanında) taşıyamaz; Allah onlara da rızık veriyor, size de! O her şeyi işitendir, bilendir."
(Ankebut, 60)
Okunuşu:Bismillahi'r-Rahmani'r-Rahim.
"Ve ke eyyim min dabbetil la tahmilu rizkaha, Allahu yerzukuha ve iyyaküm ve hüve s-semiu'l-âlim."
5.AYET
Anlamı: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
"Allah insanlara rahmetinden her neyi açarsa artık onu tutacak, kısacak kimse yoktur. Her neyi de tutar kısarsa onu da ondan sonra salacak yoktur. O, öyle güçlüdür, öyle hikmet sahibidir."
(Fatır, 2)
Okunuşu: Bismillahi'r-Rahmani'r-Rahim.
"Ma yeftehıllahü linnasi mir rahmetin fela mümsike leha, ve ma yümsik fe la mursile lehu mim ba'dih, ve hüve'l-azizu 1-hâkim."
6.AYET
Anlamı: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
"Andoldun ki, onlara: 'O gökleri ve yeri kim yarattı?'
diye sorsan kesinlikle Allah'tır' diyeceklerdir. De ki:
'Gördünüz ya, Allah'tan başka çağırdıklarınızı, eğer Allah bana bir keder dilerse, onlar O'nun vereceği kederi açabilirler mi?
Ya da O, bana bir rahmet dilerse onlar O'nun rahmetini (engelleyip) tutabilirler mi?' De ki: Allah bana yeter! Tevekkül edenler hep ona dayanır!"
(Zümer, 38)
Okunuşu: Bismillahi'r-Rahmani'r-Rahim.
"Ve lein seeltehüm men haleka's-semavati ve'l-arda le yekulünnallah, kul eferaeytüm ma ted'une min dunillahi in eradeniyallahu bi durrin hel hünne kaşifatü durrihi ev eradeni bi rahmetin hel hünne mümsikatü rahmetih, kul hasbiyallahu aleyhi yetevekkeli'l-mütevekkilun."
7.AYET
Anlamı: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
"Eğer aldırmazlarsa de ki: "Bana Allah yeter! Ondan başka ilah yoktur. Ben O'na dayanmaktayım ve O, o büyük arşın sahibidir!"
(Tevbe, 129)
Okunuşu: Bismillahi'r-Rahmani'r-Rahim.
"Fe in tevellev fe kul hasbiyallahu la ilahe illa hu, aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbü'l-arşi'l-azim"
Aramızı / sosyal ilişkilerimizi düzelt. Bizi doğru yola ilet.
Bizi (şirk, küfür ve nifak) karanlıklarından kurtar, (iman ve İslam) aydınlığına çıkar,
bizi her türlü çirkinlik ve edepsizliğin açığı ve gizlisinden uzaklaşır.
Allah'ım! Kulaklarımızı, gözlerimizi ve eşlerimizi (her türlü kötülükten ve günahtan) koru."
(İbn Hibban, Rakaik, No: 996)
Okunuşu:
"Allahhümme ellif beyne kulubina ve aslih zate beynina, vehdina sübüle's-selami ve neccina mine'z-zulümati ile'n-nuri ve cennibne'l-fevahışe ma za- hara minha ve ma betane. Allahümme'hfazna fi esma ma ve ebsarina ve ezvacina."
sabır ehlinin azmini, korku ehlinin ciddiyetini, seni isteyenlerin arzusunu,
takva ehlinin ibadetini,
ilim erbabının irfanını isterim ki, Sen'den gereği gibi korkayım.
Allah'ım, Sana isyandan çekindirecek bir korku ver ki Sana itaat ile öyle amel edeyim,
onunla rızana layık olayım,
Sen'den korkarak içtenlikle Sana döneyim,
sırf Senin sevgini kazanmak için içten öğüt vereyim.
Her işte Sana güvenip, Sana sığınayım, Sana hüsn'ü zan besliyeyim.
Nurun yaratıcısı Cenab-ı Hakk'a teşbih ederim."
Okunuşu: "Allahümme inni es'elüke tevfika ehli'l-huda, ve amale ehli'l- yakini ve münasahate ehli't-tevbeti ve azme ehli's-sabri, ve ciddc chli'l-haşyeti ve talebe ehli'r-rağbeti ve teabbude ehli'l-vera'i ve irfane ehli'l-ilmi hatta aha- fek.
Allahümme inni es'elüke mehafeten tahcuzüni an ma'sıyetike hatta amele bitaatıke amelen estehikku bihi rıdake ve hatta unasıhake bi't-tevbeti havfen minke ve hatta uhlisa leke'n-nasihate hubben leke ve hatta etevekkele aleyke fi'l-umuri ve hüsni zannin bike.
Her Hangi Bir İsteği Olanın Okuyacağı (HACET) Duaları
1.DUA
Anlamı:
"Halim, Kerim olan Allah'tan başka ilah yoktur ulu Arş'ın Rabbi,
noksan sıfatlardan münezzehtir.
Hamd âlemlerin Rabbine aittir.
Rahmetine vesile olacak amelleri, mağfiretini celbedecek esbabı (hakkımda yaratmanı) talep ediyor, her çeşit günahtan koruman için yalvarıyor, her çeşit iyilikten zenginlik, her çeşit günahtan selamet diliyorum. Rabbim!
Affetmediğin hiçbir günahımı, kaldırmadığın hiçbir sıkıntımı bırakma!
Hangi amelden razı isen onu ver, ey Rahim olan, bana en ziyade rahmet gösteren Rabbim!"
(Tirmizi, Salat: 348; İbn Mace, İkamet, 189)
Okunuşu:
"La ilahe illallahu'l-halimu'l-kerim. Sübhanallahi rabbi'l- 'arşi'l-azim. Elhamdülillahi rabbi'l-'âlemin. Es'eluke mücibati rahmetike ve azaime mağfiratike ve'l-'ismete min külli zenbin ve'l-ğanimetü min külli birrin ve's-selamete min külli ismin la teda'li zenben illa ğafertehü ve la hemmen illa ferrectehü ve la haceten hiye leke ridan illa kadeyteha ya erhame'r-rahimın."
2.DUA
Anlamı:
"Allah'tan başka ilah yoktur, sadece O vardır. Onun ortağı yoktur. O, yücedir, uludur. Allah'tan başka ilah yoktur, sadece O vardır. Onun ortağı yoktur. O, her işi hikmetli olan, çok ikram edendir."
(İbn Ebi, Şeybe, Dua, 25)
Okunuşu: "La ilahe illallahü vahdehu la şerike lehu l-'aliyyu 1-azim. La ilahe illallahü vahdehü la şerike lehu 1-hakimu 1-kerim."
Bilhassa muztar olanların dualarının büyük bir tesiri vardır. Bazan o gibi duaların hürmetine, en büyük bir şey en küçük bir şeye musahhar ve muti olur. Evet, kırık bir tahta parçası üzerindeki fakir ve kalbi kırık bir masumun duası hürmetine, denizin fırtınası, şiddeti, hiddeti inmeye başlar.
Demek dualara cevap veren Zât, bütün mahlûkata hâkimdir.
Ey Celâl Sahibi Allah’ım, beni “kün” kef’ ile koru,
Ey heybetten ve başarısızlıktan dolayı kırılan kırık kalpleri tamir eden ve onları canlandıran Allah’ım!
“Bana (ilimden) bir deniz ver ve o denizin karasının en hayırlı kısmını bana nasip et; çünkü Sen benim sığınağımsın ve bütün sıkıntılar ancak Seninle gider…”