Günün Sözü

Hüzün Rüzgarý

Well-known member
Evet, kâinatta medâr-ı hamd ve şükür olan kastî in’âmlar ve nimetler, hususan kan ve fışkı içinden sâfî, temiz, gıdalı sütü âciz yavrulara göndermek ve ihtiyarî ihsanlar ve hediyeler ve merhametli ikramlar ve ziyafetler zemin yüzünü, belki kâinatı doldurmuş. Onların fiyatı dahi, başta Bismillâh, âhirde Elhamdü lillâh, ortada nimette in’âmı hissetmek ve Rabbini onunla tanımaktır.Sen kendi nefsine, midene, duygularına bak. Ne kadar şeylere, nimetlere muhtaçtırlar. Ve ne derece hamd ve şükür fiyatıyla rızıkları, lezzetleri isterler, gör; her zîhayatı kendine kıyas eyle. İşte bu umumî in’âmlar mukàbilinde hal ve kàl dilleriyle edilen hadsiz hamdler, pek kat’î bir surette bir Mâbud-u Mahmud, bir Mün’im-i Rahîmin mevcudiyetini ve umumî rububiyetini güneş gibi gösterir. Şualar 15.şua shf 608
 

insanFakiri

Well-known member
İmkansızlıkları yaşamak mıdır sevmek,
Yoksa severken imkansız mıdır yaşayabilmek ?
Zor mudur gözlerine bakarken sevgiyi görmek,
Yoksa sevgi midir gözlerindeki tek gerçek ?
Kolay mıdır bir anda vazgeçip gitmek,
Yoksa gitmekten vazgeçip sevmek mi gerek ?
 

uður1

Well-known member
Cevap: gunun sozu

Nasılki iman, ölüm vaktinde insanı i'dam-ı ebediden kurtarıyor; öyle de herkesin hususi dünyasını dahi i'damdan ve hiçlik karanlıklarından kurtarıyor. Ve küfür ise, hususan küfr-ü mutlak olsa; hem o insanı, hem hususi dünyasını ölümle i'dam edip manevi cehennem zulmetlerine atar. Hayatının lezzetlerini acı zehirlere çevirir. Hayat-ı dünyeviyeyi ahiretine tercih edenlerin kulakları çınlasın. Gelsinler, buna ya bir çare bulsunlar veya imana girsinler. Bu dehşetli hasarattan kurtulsunlar!

(Bediüzzaman Said Nursi - 11. Şua'dan)

Lügatler
Âhiret : öteki dünya, öldükten sonraki hayat
Dehşetli: ürpertici, korkunç
Hasarat :ziyan ve zararlar
Hayat-ı dünyeviye :dünya hayatı
Hususan :bilhassa, özellikle
Hususi :özel, bir şeye ait olan
İ’dam :yok etmek, öldürmek
İ’dam-ı ebedi : bir daha geri dönmeyecek şekilde sonsuza dek yok etme
Küfr : Allah’ı veya Allah’ın kesin olarak bildirdiği herhangi bir şeyi inkâr etme, inançsızlık, dinsizlik
Küfr-ü mutlak : tam bir küfür, hiçbir kutsal değere inanmama şeklinde dinsizlik
Manevi :manaya ait, ruhani
Şua :ışık, parıltı
Tercih :üstün tutmak, seçmek
Zulmet : karanlık, sıkıntı

 

ebrar172

Well-known member
[h=6]Gözü yaşlıların hâlin ne bilsin merdüm-i gâfil,
Kevâkib seyrini şeb-tâ-seher bîdâr olandan sor.
[/h]
"Fuzulî"


Türkçe Eşleniği

Gaflet içinde uyuyan kişi, gözü yaşlıların halini ne bilsin.
Yıldızların seyrini, gece sabaha kadar uyanık olandan sor.

 

uður1

Well-known member
İslam’da Uğursuzluk Yoktur!
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Ey îmân edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın!..” (Hucurât, 12)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“En güzeli, hayra yormadır. Uğursuzluk, hiçbir müslümanı teşebbüsünden vazgeçirmesin. Herhangi biriniz hoşlanmadığı bir şey gördüğü zaman şöyle desin: Allah’ım! İyilikleri sadece sen verirsin; kötülükleri yalnız sen giderirsin. Günahtan kaçacak güç, ibadet edecek kuvvet ancak senin yardımınla kazanılabilir.” (Ebû Dâvûd, Tıb, 24/3919)
Rasûlullah (sav), insanların bazı şeylere uğursuzluk atfetmesini yasaklamış, bütün her şeye iyi ve müsbet bir nazarla bakmayı esas kılmıştır. Hz. Enes’ten rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sav) bir gün:
“−Uğursuzluk yoktur. Ben, hayra yormayı tercih ederim” buyurmuştu. Sahâbîler:
“–Hayra yorma (tefe’ül) nedir?” dediler. Efendimiz (sav):
Güzel ve olumlu sözdür” buyurdu. (Buhârî, Tıb, 19; Müslim, Selâm, 102)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Bedî’: Bütün varlıkları, eşi ve örneği olmaksızın, sanatkârane bir şekilde yaratan, misilsiz, hayret verici âlemler icat eden, hiçbir benzeri olmayan şeyler ortaya koyan demektir.
Kısa Günün Kârı
Dikkatli olmakla birlikte insanlara ve hâdiselere iyi gözle bakmak, kişiye büyük bir rahatlık sağlar.
Lügatçe
zan: Sanı; sanma durumu.
teşebbüs:
Girişim, girişme.
 
Üst