Günün Sözü
- Konbuyu başlatan Eyvàh!
- Başlangıç tarihi
Cevap: gunun sozu
ben yarın foruma gelemem belki yarın ki sözümüde yazacam
"Allah, gönlü kırıklarla beraberdir."
Hadîs-i şerîfte buyurulur:
"Mûsâ -aleyhisselâm- Cenâb-ı Hakk'a bir ilticâsında:
"- Yâ Rab! Seni nerede arayayım?" dedi.
Allâh Teâlâ buyurdu ki:
"- Beni, kalbi kırıkların yanında ara."
(Ebû Nuaym, Hilye, II, 364)
ben yarın foruma gelemem belki yarın ki sözümüde yazacam
"Allah, gönlü kırıklarla beraberdir."
Hadîs-i şerîfte buyurulur:
"Mûsâ -aleyhisselâm- Cenâb-ı Hakk'a bir ilticâsında:
"- Yâ Rab! Seni nerede arayayım?" dedi.
Allâh Teâlâ buyurdu ki:
"- Beni, kalbi kırıkların yanında ara."
(Ebû Nuaym, Hilye, II, 364)
FaKiR
Meþveret Bþk.
Cevap: gunun sozu
Haçlı seferleri sırasında avrupadan ipini koparan ne kadar çapulcu varsa anadoluya gelmişti, bunların birazı soylu zenginlerdi gerisi de bu zenginlere çalışıp anca karnını doyurabilen insanlardı, bazıları da tam bir hiç ti.. papanın sefere katılanlara cennetten köşebaşı arsa tapusu vermesi nedeniyle, yollara düşüp gelmişlerdi..
gele gele güney limanlarımıza iskenderuna kadar geldiler, burada önden gelen haçlıların desteğiyle ayakları yer tutan ermeniler vardı, haçlılar buradan karşıya kudus e gemilerle gececeklerdi, gemilerle karşıya gecirecek olanlarda venedikli cenevizli hristiyan dindanşlarıydı..
bu venedikli cenevizli hristiyanlar, dinleri için(!) binlerce km öteden kalkıp gelen bu dindaşlarını gemiyle karşıya gecirmek için para istiyorlardı
parası olanları gecirdiler gemiye verecek parası olmayan bi hayli hristiyanı da iskenderun ve civarında bıraktılar..
bunlarca km uzaktan gelip burda takılı kalmak olur muydu,, yoksa cennetteki bahçeli evin tapusu başkasına verilirdi,, bu fedakar hristiyanlar yanlarında yiyecek içecek ne kalmışsa, üstlerinde ne elbise varsa varlarını yoklarını ermeni dindaşlarına verdiler ki kendilerini gemiyle karşıya gecirsinler..
bu ermeniler bu haçlıları iyice soyup soğana çevirip ortalıktan toz oldular,, bu haçlılar dıpdızlak kaldılar mı burda
işte bunlara tabiki ecdadımız el uzattı, giydirdiler yedirdiler içirdiler.. sefaletlerini giderdiler..
bunun üzerine hanyayı konyayı anlayan bu haçlı hristiyanları toptan Müslüman oldular..
bunun üzerine de papa "Ey hıyanetten daha acımasız olan merhamet, Hristiyanların dinlerini satın aldın" dedi...
BEN ANLAMADIM ABİ İZAH EDERSENİZ....
Haçlı seferleri sırasında avrupadan ipini koparan ne kadar çapulcu varsa anadoluya gelmişti, bunların birazı soylu zenginlerdi gerisi de bu zenginlere çalışıp anca karnını doyurabilen insanlardı, bazıları da tam bir hiç ti.. papanın sefere katılanlara cennetten köşebaşı arsa tapusu vermesi nedeniyle, yollara düşüp gelmişlerdi..
gele gele güney limanlarımıza iskenderuna kadar geldiler, burada önden gelen haçlıların desteğiyle ayakları yer tutan ermeniler vardı, haçlılar buradan karşıya kudus e gemilerle gececeklerdi, gemilerle karşıya gecirecek olanlarda venedikli cenevizli hristiyan dindanşlarıydı..
bu venedikli cenevizli hristiyanlar, dinleri için(!) binlerce km öteden kalkıp gelen bu dindaşlarını gemiyle karşıya gecirmek için para istiyorlardı
parası olanları gecirdiler gemiye verecek parası olmayan bi hayli hristiyanı da iskenderun ve civarında bıraktılar..
bunlarca km uzaktan gelip burda takılı kalmak olur muydu,, yoksa cennetteki bahçeli evin tapusu başkasına verilirdi,, bu fedakar hristiyanlar yanlarında yiyecek içecek ne kalmışsa, üstlerinde ne elbise varsa varlarını yoklarını ermeni dindaşlarına verdiler ki kendilerini gemiyle karşıya gecirsinler..
bu ermeniler bu haçlıları iyice soyup soğana çevirip ortalıktan toz oldular,, bu haçlılar dıpdızlak kaldılar mı burda
işte bunlara tabiki ecdadımız el uzattı, giydirdiler yedirdiler içirdiler.. sefaletlerini giderdiler..
bunun üzerine hanyayı konyayı anlayan bu haçlı hristiyanları toptan Müslüman oldular..
bunun üzerine de papa "Ey hıyanetten daha acımasız olan merhamet, Hristiyanların dinlerini satın aldın" dedi...
Cevap: gunun sozu
Kur’ân,
• şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi,
• ve âyât-ı tekviniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin tercüman-ı ebedîsi,
• ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri,
• ve zeminde ve gökte gizli esmâ-i İlâhiyenin mânevî hazinelerinin keşşafı,
• ve sutûr-u hâdisâtın altında muzmer hakaikin miftahı,
• ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı,
• ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan âlem-i gayb cihetinden gelen iltifâtât-ı ebediye-i Rahmâniye ve hitâbât-ı ezeliye-i Sübhâniyenin hazinesi,
• ve şu İslâmiyet âlem-i mânevîsinin güneşi, temeli, hendesesi,
• ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası,
• ve Zât ve sıfât ve esmâ ve şuûn-u İlâhiyenin kavl‑i şârihi, tefsir-i vâzıhı, burhan-ı kàtıı, tercüman-ı sâtıı,
• ve şu âlem-i insaniyetin mürebbîsi,
• ve insaniyet-i kübrâ olan İslâmiyetin mâ ve ziyası,
• ve nev-i beşerin hikmet-i hakikiyesi,
• ve insaniyeti saadete sevk eden hakikî mürşidi ve hâdîsi,
• ve insana hem bir kitab-ı şeriat,
• hem bir kitab-ı dua,
• hem bir kitab-ı hikmet,
• hem bir kitab-ı ubudiyet,
• hem bir kitab-ı emir ve davet,
• hem bir kitab-ı zikir,
• hem bir kitab-ı fikir,
• hem bütün insanın bütün hâcât-ı mâneviyesine merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, câmi bir kitab-ı mukaddestir.(Sözler sh: 366)
• şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi,
• ve âyât-ı tekviniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin tercüman-ı ebedîsi,
• ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri,
• ve zeminde ve gökte gizli esmâ-i İlâhiyenin mânevî hazinelerinin keşşafı,
• ve sutûr-u hâdisâtın altında muzmer hakaikin miftahı,
• ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı,
• ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan âlem-i gayb cihetinden gelen iltifâtât-ı ebediye-i Rahmâniye ve hitâbât-ı ezeliye-i Sübhâniyenin hazinesi,
• ve şu İslâmiyet âlem-i mânevîsinin güneşi, temeli, hendesesi,
• ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası,
• ve Zât ve sıfât ve esmâ ve şuûn-u İlâhiyenin kavl‑i şârihi, tefsir-i vâzıhı, burhan-ı kàtıı, tercüman-ı sâtıı,
• ve şu âlem-i insaniyetin mürebbîsi,
• ve insaniyet-i kübrâ olan İslâmiyetin mâ ve ziyası,
• ve nev-i beşerin hikmet-i hakikiyesi,
• ve insaniyeti saadete sevk eden hakikî mürşidi ve hâdîsi,
• ve insana hem bir kitab-ı şeriat,
• hem bir kitab-ı dua,
• hem bir kitab-ı hikmet,
• hem bir kitab-ı ubudiyet,
• hem bir kitab-ı emir ve davet,
• hem bir kitab-ı zikir,
• hem bir kitab-ı fikir,
• hem bütün insanın bütün hâcât-ı mâneviyesine merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, câmi bir kitab-ı mukaddestir.(Sözler sh: 366)
nurhadimi
üye Sorumlusu
Cevap: gunun sozu
abi kusura bakmayın ama
IYYYYYYYYKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKK
Bi kızların nazına, bi de fordun ara gazına hastayım.
abi kusura bakmayın ama
IYYYYYYYYKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKK