Klavyeyle Risale-i Nur Yazmaya Var mısınız ?

NİSANUR

Well-known member
"kardeşim" zaten ben herhangi bi soruya cevap vermedim.direkt olarak bi uyarıda bulundum.bu uyarıyı dikkate alıp almamak sana kalmış bişeydir.ayrıca başkalarını bilmem ama benimle konuşurken üslubuna dikkat etmeni özellikle rica ediyorum...ben kendime neyin yakışıp neyin yakışmadığını senden veya bi başkasından öğrenecek değilim ne söylediğine dikkat et ve mümkünse benimle bir daha polemik oluşturabilecek davranışlarda bulunma..."özellikle" rica ettiğimi tekrar ederek....selametle...
 

NİSANUR

Well-known member
''İnsan zaiftir belaları çok.. fakirdir ihtiyacı pek ziyade.. acizdir hayat yükü pek ağır.. Eğer kadiri zülcelale dayanıp tevekkül etmezse ve itimad edip teslim olmazsa vicdani daim azap içinde kalır. Semeresiz mesakkaler, elemler, teessüfler onu boğar. Ya sarhoş ya canavar eder.'' SÖZLER
 

_vatan_

Well-known member
Allah hesabiyle vermeli ve almalı.Ve izni ve kanunu dairesinde hareket etmeli,sukunet bulmalı.Kusur etse istiğfar etmeli:"Ya Rab,kusurumuzu affet.Bizi kendine kul kabul et.Emanetini kabzetme zamanına kadar bizi emanette emin kıl.Amin!"Demeli ve ona yalvarmalı.
 

NİSANUR

Well-known member
"Madem o hadsiz mahbubat fânidirler, beni bırakıp gidiyorlar. Onlar beni bırakmadan evvel ben onları Yâ Bâkî Ente'l-Bâkî demekle bırakıyorum. Yalnız Sen bâkisin ve Senin ibkân ile mevcudat beka bulabildiğini bilip itikad ederim. Öyleyse, Senin muhabbetinle onlar sevilir. Yoksa alâka-i kalbe lâyık değiller"

Lemalar
 

NİSANUR

Well-known member
Sana usanç veren, tevehhüm-ü ebediyettir. Keyf için ebedî dünyada kalacak gibi nazlanıyorsun. Eğer anlasa idin ki, ömrün azdır, hem fâidesiz gidiyor; elbette onun yirmi dörtten birisini, hakiki bir hayat-ı ebediyenin saadetine medâr olacak bir güzel ve hoş ve rahat ve rahmet bir hizmete sarf etmek, usanmak şöyle dursun, belki ciddî bir iştiyak ve hoş bir zevki tahrike sebep olur.

Sözler
 

harp

Well-known member
Eğer kâinattan risalet-i Muhammediyenin (a.s.m.) nuru çıksa, gitse, kâinat vefat edecek. Eğer Kur’ân gitse, kâinat divane olacak ve küre-i arz kafasını, aklını kaybedecek, belki şuursuz kalmış olan başını bir seyyareye çarpacak, bir kıyameti koparacak.
 

Huseyni

Müdavim
Kadın ve erkek ortasında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, muhabbet ve alâka, yalnız dünyevî hayatın ihtiyacından ileri gelmiyor. Evet, bir kadın, kocasına yalnız hayat-ı dünyeviyeye mahsus bir refika-i hayat değildir. Belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayattır.

Yirmi Dördüncü Lem'a
 

Müstefid

Member
Fâni mevcudatın visâli madem fânidir; ne kadar uzun da olsa yine kısa hükmündedir. Senesi bir saniye gibi geçer, hasretli bir hayal ve esefli bir rüya olur. Bekayı isteyen kalb-i insanî bir sene visalde, yalnız bir saniyecikte ancak zerre gibi bir zevkini alabilir. Firak ise, saniyesi bir sene değil, senelerdir. Çünkü firâkın meydanı geniştir. Bekayı isteyen bir kalbe, firak, çendan bir saniye de olsa, seneler kadar tahribat yapar. Çünkü hadsiz firakları ihtar eder. Maddî ve süflî muhabbetler için bütün mazi ve müstakbel firakla doludur.

Şu mesele münasebetiyle deriz: Ey insanlar! Fâni, kısa, faydasız ömrünüzü bâki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır; Bâkî-i Hakikînin yoluna sarf ediniz. Çünkü Bâkîye müteveccih olan şey, bekanın cilvesine mazhar olur.

Madem her insan gayet şiddetli bir surette uzun bir ömür ister, bekaya âşıktır. Ve madem bu fâni ömrü bâki ömre tebdil eden bir çare var ve mânen çok uzun bir ömür hükmüne geçirmek mümkündür. Elbette, insaniyeti sukut etmemiş bir insan, o çareyi arayacak ve o imkânı bilfiile çevirmeye çalışacak ve tevfik-i hareket edecek.

İşte o çare budur: Allah için işleyiniz, Allah için görüşünüz, Allah için çalışınız. Lillâh, livechillâh, lieclillâh rızası dairesinde hareket ediniz. O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer.

Üçüncü Lem'a
 

Huseyni

Müdavim
İ'lem eyyühe'l-aziz! Bazan birşeye şiddetli muhabbet, o şeyin inkârına sebep olur. Ve keza, şiddet-i havf ve gayet azamet ve aklın ihatasızlığı da inkâra sebep olur.

Mesnevî-i Nuriye
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Ey müteşekki!

Sen nesin?

Neye binaen itiraz ediyorsun?

Cüz'î hevesini külliyat-ı kâinata mühendis mi yapıyorsun?

Kokmuş olan zevkini nimetlerin derecelerine mikyas ve mizan mı yapıyorsun?

Ne biliyorsun ki, zannettiğin nimet nıkmet olmasın.

Senin ne kıymetin var ki, sineğin kanadına müvazi olmayan hevesini tatmin ve teskin için, felek çarklarıyla hareketten teskin edilsin !...

Mesnevi-i Nuriye * Şemme
 

hayýrlýinsan

New member
Risale-i Nur Külliyatı'ndan... Allah’ı tanımayanın, dünya dolusu belâ başında vardır. Allah’ı tanıyanın dünyası nurla ve mânevî sürurla doludur; derecesine göre, iman kuvvetiyle hisseder.
 

Huseyni

Müdavim
İ'lem eyyühe'l-aziz! Ruh-u insanî gayr-ı mütenahi ihtiyaçlara giriftar, gayr-ı mütenahi elemlere mahaldir. Gayr-ı mahsur lezzetlere iştihalıdır. Gayr-ı mahdut âmâli beslemektedir. Hattâ, kalbin dalâletiyle beraber ruhtan fışkıran şefkat, gayr-ı mütenahi elemleri tazammun ediyor. Binaenaleyh, "Ben neyim? Ne kıymetim var ki benim için kıyamet kopsun, mizan vaz edilsin, hesap görülsün?" demeye hakkın yoktur.

Mesnevi-i Nuriye
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
1-Kimim ben ?

Ben, gönlü kırık,sinesi dertlerle dolu,başında delilik sarhoşluğu ( olan ) aciz , güçsüz zavallı biriyim.

2-Gerçek dosttan ( sevgiliden ) ayrı olmanın üzüntüsünden çok gezip dolaştım, ( lakin ) , benim inleyen gönlüme yol gösterici ( rehber ) kimse yoktu.

3-Yıllarca ayrılığın eleminden perişandım,ne kafamın dengi bir dost,ne de sükunet verecek bir ( marifet ) kadehi ( vardı ).

4-Günden güne gidişatım daha da çıkmaza giriyordu ,( öyle ki ) , gece gündüz başımdaki cinnet arzusu artıyordu.

5-Neticede, ( Allah'ın ) takdir eli iyiye,doğruya gitmeme hidayet etti,Allah dostlarının himmeti yüz gösterip imdada yetişti.

6- Gönlüm pirim sayesinde huzur buldu,hülasa,onun lütuf ve inayetinin saadetine nail olarak emniyete kavuştum.

Barla Lahikası - Galib'in Farisi Fıkrası
 
Üst