Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Artık şafaklar bir kar etmiyor
Seherin buğusunda içim gidiyor, hissiyatım titriyor
Mavera mefkûresi kalbime neler söylüyor, ah hasret acı veriyor
Göçen gönüller halime çörekleniyor, şimdi düşünmek çok zor geliyor
Ah hicran yine mi sızı hicran
Hüzün kalbi sayfalarımda şimdi ne müşkül bir nizam
Aşk halime derman, ruhumda sürurlu zaman, muvazenem elan
Ve ne kalmışsa nefesimde zaman, hicranım nidamla anlaşılır sussam
Anlatma Artık vakit çok geç
Sen durma artık kalan Anılarından neyi diliyorsan seç
Halimde bıraktığın sancıları Hissetmeden sessizliğin acısıyla geç
Aklım aşk için iradeden vazgeç Ve kalbim dalgalar halinde hercümerç
Sessizliğimde Hasretim aşkadır
Ne kadar muradım varsa, Bahtım için sancılarda acıdır
Kalbim sürurun için duacıdır, Ama aşk acısı ruhuma davacıdır
Neyi söylesem Veya efkârımla meyletsem, İçim sızılar kadrinde aşktır
Ey yar Yeter ki sancı yaşama, halini Merakın harıyla buğulama, Aşkı kalbinde yaşa
Sevdanın türabında bizarlaşma, Yeter ki sen aşkı hakkıyla anla
Ve ardımdan hiç ağlama, Kalbinde elemi bulundurma, Kaderdir yaşa
Bilirim ki Sözüm kifayetsizdir
Lakin kalbinin sesi Senin için hüccettir, Ölüm diriliştir
Hevesler hakikat için şevktir, Vicdan vuslata amade aşk iledir
Pişmanlık ibret için eşiktir, İrfan hakka kul olabilmek için Aklı şerhtir
İnsan Bizatihi taltif edilmiştir
Gül niçin kulluk dirliğinde Fevkalade naif bir ahenktir
Latif kokusu farktır, Çiçekler su misali aktır, Renkleri kalbidir
İşte aşk, Letaifler babından zamandır, Tefekkür ruhunda aşkı ahlaktır
Ne kadar Hayıflansan kayıptır
Baht insan için kaydedilmiş Cereyandır, iraden farktır
Aklın selamet için cenahtır, İstişare farkı Fark ettiren maslahattır
Kâinatta ne kadar Nedamet varsa ve keşkeler Kalbin sefilliğinde kimle
İşte vakit İnsan için fevkaladeyse
Ve kul olabilmek idrakinle Seninse, aşk esrarıyla kalpte
Zahirde resmettiğin meşkûk halinle, Hani hukuk kimlerin derdinde
Gasplar sergileniyor kepazelikle Ve bizzat yargıçların şevki marifetiyle
Evet çaresiz Gizledim serdetmedim
Ruhumu okşayan Sinemi kuşatan hicranı Nefeslere ayan etmedim
Bir anlamda çaresizdim hissiyatımın esiniyle Meşk ederek Serinledim geçtim
Yıllara sâri Hüzünle bahtıma Boyun büktüm Sabrı nefeslendim Öteyi terennüm ettim
Bilemezdin Esin verdin veda ettin
Nerden bilecektin Bahşettiğin asudeliği Elbette bilemezdin naiftin
Gözlerini gizledikçe Edebi önceleyince Beklenmeyen ilham Sinemi ihata ettikçe Susuyordum Bütün dikkatimle Esinin ihtişamını dinliyordum Sürura niye akıyordum
Yüreğin Acizliğine hak veriyordum
Yalnızlığın sessizliğinde Yol alırken sükût ederken Karşıma çıktın
Fevkalade zarif ve bir O kadarda naif halinizle Özür dileyerek sual etmiştin
Nedense hayli Şaşkınlık içindeydim Beklemediğim duyguların Sökünüyle karşılaştım
Edebi Derinliğiniz ve içtenliğiniz
Kalbimi bizar ediyordu Halimi alıp hasretin Bağrında serinletiyordu
Kelimelerin gücünü Nefesin kutsiyetini meramın İnsicamını seninle keşfettim
İnşirahın o titreten ihtişamıyla Nazarın manaya mukadder Hazzıyla karşılaşmıştım
Ruhumun Hicranını fark ettim
Kalbinizin ülfetini Hamiyetperver letafetini Nezaketi nefeslendim
Ne söylemişsem ne kadar Meramı hasretmişsem Kifayetsizdir itiraf ediyorum
Hal dilinden Pek anlayamadığımı Kal için sarfı nazar ettiğimi Latifliğinizle anladım
Sanki Ayılmıştım başkalaştım
Vaktin ne çabuk geçtiğini Hiç fark etmedim Ziyadesiyle sevinmiştim
Sinemde uhde olarak kalan Ne kadar sızım varsa Maksat Duyguyu yaşamaksa
Her ne kadar Aynı lisan konuşuluyor Olsa da feragat ve Feda olmak Maksatta yoksa
Yaşamanın Efkârıyla hayatta
Her neye Vasıl olmak şartsızsa İradi olmak azimet Olsa da farkıyla
Nefesin latifliğini nazarın İbretamiz yüceliğini Halin hüznünü Sürura erdirmektir
Kal için niyetin Hal için sadakatin Edep için nezaketin Kaygısıyla yaşamak farktır
Henüz sine-i efkarım İçin sualler bitmedi Suskun gönüller misali Ne gözyaşları dindi En gamla yetindi Şikayetin fayda olacak Nefsaniliğine tevessül etmedi Bahtı için boyununu büktü, Sabırla hihmetin sırrına iltica eğledi
Bilirim ki Serkeştir bu avare gönlüm İhlasın lafzıyla sohbetin Feyziyle sabahlasa Divaneleşir bu bahtı ömrüm Hamiyettir dileğim, Fakirliğin ikametindeyim Neyleyim köşkü sarayı, Betbin halimle Hülyalarda lafazanlık yapmayı
Yangınlığım Hicranımın esrarı mealidir Aşkın firakına yabancı gönül, Efkarımı nasıl şehretmeye yönelir Sevdanın zehrolunan mahcubiyeti Ve ülfete amade olan kalbi letafeti Kim görmezden gelir, Nasıl izanına güvenir Ve edebiyle söz verir
Söyleyin Efrada kabrimi açmasınlar Yalan yanlış bir itikatla Yüreğimin hüznünü Anıp ağlatmasınlar Aşk için ruhun ilzamında Gizlenen idraki ve irfanı Hakkıyla anlasınlar Ne varlık için ağlasınlar, Ne yokluğum için Bir burukluk yaşasınlar Yalnızca kalbin sesiyle Ve esiniyle temaşa Etmenin yolunu bulsunlar
Ney ne söyler, Aşkın figanından söz eder Ne dünyanın bin bir hali için Buğuz eder ne de ona meyleder Alemi hakikatin Meşkinden dem vurarak Figanını gözlerden gizler Aşk halin demindir der, İnşirah için bahtın nöbetini gözler İradeden vazgeçmenin Ve gönlü aşka hasretmenin Esininden söz eder
Bu resım kucultulmustur.Gercek boyuta donmek ıcın tıklayın.Orjınal boyut 960x603
Orjinal boyutu icin tiklayin 960x603px and 81KB.
Beklerim Böyle her akşam Yüreğim suskun, Gözlerim sırılsıklam Fecrin umutlarında Hasreti ülfetle Ve hüzünle ansam Sinemden gitmiyor hicran, Ruhum aşkın fırakına ağlarken
Hasrettiğin Lütfun inayetine meftunum Ne kadar çile Yüreğimi kuşatsa da, Aşkına ramın ve muhtacım Geçti ömrüm, Derdin devranında Virane bir canım Aşkın hakikatine ve Latif izlerine hayranım, Onun yolunda seyyahım
Böyle hicran Eleminden bilmem ki Niye inlerim Bir lahza olsun feyzin Bereketinde zadeyim Ve umutla beklerim Nefesin müddetine kefilim, Mizan için halime Şimdi bilmem ki ne söylerim Kalbim için inşirah dilerim, Gönül kapımın açılmasını Murat eder, öyle göçerim
Sanmayın Dile gelen kelamın Akseden nidasını bir heves Ne bir gün gördüm Ve ne de hazanın hicranında Umuttan vazgeçip ettim pes Gönül bu ya, Söz dinlemiyor evet, Hakikat idrakim için En kutsi bir ses Gözyaşlarım sesleniyor, Sinem hasretle inliyor, Ey hüzün Ruhumda durmadan es
Ne kadar Senden ayrı yaşasam da Hayat elbette ölümlüdür, Sevda ve aşkın Kalbimde yaşadıktan sonra Ey yalnızlığım Seslen şimdi hicrana, Yüreğim artık bir rahat ver Durma vicdanıma Gecelerin suskunluğu Hiç uyutmasa da, Halim takati bıraksa da Ey kalbim sen ağlama
Hangi Lahzayı ansam İçinde derdest olunan Hicranı anlasam Hüznün yüreğimde ki Vecdini bir bilene sorsam Ve rahatlasam
Nefes Müddetine akıyor Üşüten vakit Her geçen an yaklaşıyor O zaman hal Bir başkalaşıyor, Gözlerden yaşlar boşalıyor
Ölüm Niçin korkutsun Doğumun habercisi Değil miydi sorulsun Kundağa sarılan sabinin Ağlaması hangi Alemdendir duyulsun
Her düşen Yaprak neler anlatır Ruhumun Hicran damlalarında Dillenen sızı acıtır Musalla taşı suskun Vicdanlara neler hatırlatır, Mevta ağlatır
O an ve Akan bir zaman vardır Can, canandan sessizce Ayrılırken lal vakti ardır Gönül ne kadar Yakarışta olsa da Yazılmış kitap okunacaktır
Kalan nefes İşaret eyler sahibe İdrak sahibi dikkat kesilir, Ümit kırık döküktür En yakına hasret, Kalbi muhabbet sadakat Ve teslimiyetin boynu büküktür