Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
İnsanın
Gönlünü kasvet kuşatmamalı
Umutları soldurmak için yeis içinde yaşamamalı
Her nasibin bir vakti saati vardır, bu hakikate inanmalı
Heves ve hevası için lanet içinde nefesini bizar bırakıp ağlamamalı
Bahta tekabül eden cefa ve çileyi ikram ve lütuf kabul etmenin
olgunluğuna gönül bağlamalı...
Bahtın lahzasında
Öyle bir zaman gelecek ki
Hülyalar ve umutlar Eylül vaktini yaşayacak
Üşüten zaman ruhunda anlamlaşacak, gönlün hicrana kanacak
En yakınların seni anlamaktan uzaklaşıp, yargılamak adına yarışacaklardır
Unutma, nefes vatine koşuyor, cezbeden halin artık cazibesini kaybediyor, peki, ne söylüyor?
Hangi
Sazı elime alıp baksam
Sazende gibi Kullanabilmeyi düşlesem
Bin bir hülyanın içinde sır olan Güftemi seslendirsem
Lakin sazı akort etmeyi dahi Bilmesem ama yine de umut beslesem
Ruhum bizar olacak, gönlüm hüzünle yeniden Buluşacak, sır olan güftem günyüzüne çıkmayacak...
Bazı sırlar Vardır ki anlatılmaz
İnsanın idraki ve irfan Anlayışı buna kapı aralamaz
Aklına geleni söyleyen Zaten pek insan sayılmaz, Beşer olmaktan kurtulamaz
Çünkü insan akleden, bilgiye erişen, Adabı muaşereti bilen, insanlık onur Ve haysiyetine leke düşürmeyen vicdandır
Kırıp dökmeden, sabretmekten gına gelmeden, Sevgi ve muhabbetle nazar etmek Takvadır, kalbi hassasiyettir. Aşka ve sevdaya Sözü olan sırrına sahip çıkan, cefaya göğüs geren, Çileyi ikram bilen adaydır, şecaat ehli insandır...
Artık Göçüp gidiyorum
Bilerek ve hissederek Tebessüm ediyorum
Yıllara sari içimde var olan Umudun süruruyla bekliyorum
Kin, nefret, asabiyet, Haset, hırs, tamahkarlık Meziyetlerini hiç sevmiyorum
Riyakar ve nefsi emellerine Ulaşmak için takiye ye bulaşanlar, Din adına simsarlık Yapanlara sabretmekten bunalıyorum...
Ne vakit
Voroş semtlere yolum düşse
Bir hüzün vadisine geldiğime inanırım
Ne kadar boynu bükük ve mahzun nefesler varsa
Onlarla konuşmayı ve hemhal içinde bulunmayı dilerim...
Pak olan yüreklerinde barındırdıkları asabiyete ibretle nazar ederim
O kadar bizar ve masum olmalarına rağmen misafirperverliklerine hayran kalırım O an ve akan zamanda elimde olmadan düşününürüm, ne yapılabilir diye sualler yamaçlarında gezinirim...
Ey Rab
Hangi yüzle el açayım
Dinmeyen zaaflarım Adına yakarayım
Dünyayı sahiplenmeye Adanıp, gönlümü avutayım
Nefsin ilahlığına kapı aralayıp, Senin mağfiretinden uzaklaşayım
Heves ve heva adına Hakikatlerden kaçayım, İbreti suskun bırakayım
Pasif akıl ve Pasif bir vicdanla Nasıl bir çehrenin emanetçisi Olarak secdaye kapanayım
Ağlasam kar etmez, Gam eylesem yarar getirmez, Kul olamamanın hüznü İçimden hiç gitmez
Bu kadar gaflet ve Basiretsizliğe rağmen Rahmet eder ve umut kapısında Şefkatle sana dönmemi beklersin...
Ey can
Sanki esir olmuş bir nefessin
Bilmem ki hangi Heveslerin lahzasında Bizar kedersin
Neden ümitleri Şehretmek için Gayret etmezsin, Arzular içinde ki çilesin
Sevdanın Karası olmaz bilesin, Aklı karartan Emeldir bilmez misin, Tutku adına Heder olmak istermisin
Can, canana sevgi ve Muhabbet vaadeden kalptir, Sadakat ve feda Olmak için namzettir, Asla mahkum değildir
Akıl ve bilgi senin için vardır, İradi olmak en makul davranıştır, Kahır içinde Eceli beklemek sefilliğin harcıdır...
İnsan Bilirse gönlü Ne asude bir ummandır Hakikate adanmış Ne latif bir vicdani aşktır Sevdasının firkatine Ram olmuş inşirahtır, Yoksa aşk niye ardır İnsan kemaliyete Erişmek için farktır, Yoksa beşer kalmak Zaten sünnetullahtır Akledip fikir edinmeyi, Azmedip hakikat için Hasredilmeyi bilmezse Evet, sadece yaşayandır…
Umut için Ne kadar karamsarsan En yakınada O nispette uzaksın demektir Gönül keşfetmeden Meşk edemez Akıl her bakımdan Yanılabilir, basiret kesbeder İlim hak ve hakikata Vasıl olmak içindir, Edeple zariftir Her kim tekebbür eder Ve ukalalığa Tevessül ederse Hikmet biter Ruhun ne kadar yüceyse, Gönlünde ona refakat edip İrfanı deruhte etmeli
Bir ömür Sessizliğin renginde bekledim
Bilsen ne kadar umut ettim, Kimi vakit Kendi kendimi teselli ettim
Sabrın devranında Gözyaşlarımı derledim, Nasip olmasını ne kadar diledim
Kalbimdeydi sanki O naif nefesin hissiyatımı kuşatan Engin edebin ve temennilerin
Ne hicrandı Firkatin, sukut ettiren halin
Hicran içinde Nefes nefese kaldığım Melalin,dinmiyordu hasretin
Kimseye söz edemedim, Her lahzasında boyun büküp Melülleştim, nerdeydin
Nasıl bir umudun vecdinde Vaktini beklerdin, Taş mı Kesilmişti ki o zarif yüreğin
Niçin hiç merak etmedin ve gelmedin, bir an bile Olsun gönlüme bir ferahlık Hssettirmedin ve kederdin
Bu kadar mı sefildim, Cezbinle bir ömür inledim, Toprağa hasreti andıkça Sevdim , neydi derdim, Neden sinemin senasıyla Vakit geçirdim bedelsiz umudun içine girdim
Ne zaman ki O kelebekleri görsem
Umutlarının vecdinde halinin Derinliğini hissetsem ve ölsem
Edebinin sahifelerinde Bu ömrümü hasretsem, Nail olmak için sabırda erisem
Ruhumun figanıyla yüzleşsem, Uykuya hasret gözlerimi Sonsuzluğuna terk etsem
Ne kalmışsa Geriye seni anlatan
Satırlarında kaybulduğum Hicran ahının kitabını yazsam
Başucumda sakladığım Ve bir vesileyle yazdığın Namenin sancısını duysam
Akan zamana sorsam, Sukut ettiren ahu gamımı Satırlara son nefese kadar yazsam
Hıçkırıklarımı Biran olsun duymasan
Halime malum olan hasretini Sahit olduğum ayette bulsam
Kalbimin sahibine yakarsam, Ruhumun hicran damlalarını bir bir anlatsam ve ağlasam, sessizliğin halinde kaybolsam, Ruhumu cezbeden furkanın şadına kansan
Yüreğimde Bir burukluk var
Hüzün sağanakları sinemi burkar, Mevsizsiz bir kar suskunluğumu bozar
Sessizliğin dirliğinde Ve edebin sahnesinde fersiz gözlerim Figan ederek bakar, merakım artık neye yarar Hali fakirliğime kim meylederek ülfetiyle kalbimi yoklar
Kimi Zamanlar akmıyor sular
Yalnızlığımı yoklayan esrarlı sağanaklar, Sol yanımı ağrıtan kimi sancılar, bir vakitler
Beni benden Alan hınçlar, asabiyet içinde çırpınışlar Ve ne arayışlar, nerde kaldı haykırışlar, atılan Çığlıklar, şimdi refakat ediyor bana fersiz solukalar
Kime baksam İçim sızlar, kaybolan yıllar, ihmal edilen Zamanlar aklıma gelir, yüreğimi sessizce burkar
Geriye Şimdi ne kalan, Heves hangi nefesi kurtardı, Keyfiyet hesapsız sanıldı yakar
Herkes Gelip gidiyor, Bilmem ki neye meylediyor, Vakit içinde ki ölüm kimi bekliyor
Güneş Yine sessizliğine çekildi, Tıpkı gözlerimde ki takatsizliği Bir çırpıda önüme serdi, nefesim müddete seslendi
Hicran Ruhuma refaakat etti, kalbimin Takati ne kadar sakinleşti,o andan bahsetti
İhmal Ettiğim kutlu zamandan hiç Söz etmedi ve hazanı her yanımda aşikar eyledi
Babam Ve annem çoktan göçtü
Yadettiğim anlar zihnimde belirdi, Keder ne kadar pervasızca ruhumu sendeletti
Sanki Artık vakit geldi dedi, ayalim Gözlerimin önünde belirdi, içim nasılda titredi
Neden Bu kadar yabancılık sinemde vardı Hani sözü edilen o vuslat dilde mi akaldı
Bu resım kucultulmustur.Gercek boyuta donmek ıcın tıklayın.Orjınal boyut 960x552
Orjinal boyutu icin tiklayin 960x552px and 109KB.
Ne yol biter, ne umut yeter Sinemde dirlik olmayınca söyle hüzün mü diner Yüreğim vurdukça, bu dil sustukça, gözler kanatlanmış umutta Ne söylerim, vaktini beklerim, efkârımı terennüm ederek yokuşlarda adımlarım
Yalnızım, bak yine yalnızım Etrafımı kuşatan nefeslerin varlığından uzakta sızım Çaldığım sazım, dile geliyor hicranım, ıssız köşelerde ne bizarım Ne beste bilirim ve ne de nefesten sudur olan acıyı güftelerim, ben çileyle yarenim
Her solukta maksat kokar Hasret yüreğimde zuhur etmeseydi, niye sancılar akar Yar ülfetin bağrında açar, ar kalbim için ne iffetli kar, aşk kokar Sine titremeyince, harlaşıp kükremeyince, sel olup ummana yönelmeyince naz kar
Ne annemden kalan anılar Ve ne de babamdan başlayan ve mahzunlaşan farklar Hatta dost ve tanıdıklar, onlardan arta kalan, hicrana boğanlar Nazar ettiğim resimden halime yansıyanlar, yüreğimi sızlatan o hüzünlü soluklar
Ne vakit bir şeye niyetlensem Önüm ve arkamdan sudur olacakları düşünsem sabır Çünkü ne kahrın itibarı var ve ne de vah çekmenin bir yararı kar Tefekkürün elzemliğinde inkişaf har, akıl etmek kul için ne büyük yar, esas kalp ar
İlmi siyaset hal ikliminde aktır Arifin sezgisi olmazsa bahaneler politik sebeptir, hiçtir Her zafiyetin türlü bahaneleri, kalp bakımından silinmeyecek izdir Ruh şahittir, nefes müddeti vakittir, beşer kalmak tercih işidir, kalbi inşirah yücedir
Aşk; kalbin en naif bir hasretidir İnsan, niyetine tabiidir, vuslat niye iradidir, onu kul bilir Lafazanlık rüsvadır, kadere asilik bühtandır, hınç öte için hasımdır İlim idrak ile akıl iradeyle, izan rahlede sine-i melalinde ve vicdan bakir sahifesinde