tanisma :) Selam sizin ve sevdiklerinizin Üzerine olsun..

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

view21

Yeni Üye
selam arkadaslar bende yeni uye oldum biraz nce 2 dk once ;D yurtdisinda yasiyorum.hayirli paylasimlarda bulusmak dilegiyle.selametle ;)
 

pürkusur

Yeni Üye
[glow=yellow,2,300] .:.. Bismillah! .:.. [/glow]​
Esselamu aleykum aziz sıddık Abi ve Ablalar! :-*

Tılsım-ı kâinatı keşfeden Kur'ân-ı Hakîmin mühim bir tılsımını halleden

OTUZUNCU SÖZ
Ene ve zerre'den ibaret bir elif, bir nokta'dır.

Şu Söz İki Maksattır. Birinci Maksat ene'nin mahiyet ve neticesinden, İkinci Maksat zerre'nin hareket ve vazifesinden bahseder.

Birinci Maksat
<Ayeti kerime var, Ahzâb Sûresi, 33:72.>
ŞU ÂYETİN büyük hazinesinden tek bir cevherine işaret edeceğiz. Şöyle ki:

Gök, zemin, dağ, tahammülünden çekindiği ve korktuğu emanetin müteaddit vücuhundan bir ferdi, bir veçhi ene'dir. Evet, ene, zaman-ı Âdem'den şimdiye kadar âlem-i insaniyetin etrafına dal budak salan nuranî bir şecere-i tûbâ ile müthiş bir şecere-i zakkumun çekirdeğidir. Şu azîm hakikate girişmeden evvel, o hakikatin fehmini teshil edecek bir mukaddime beyan ederiz. Şöyle ki:

Ene, künûz-u mahfiye olan esmâ-i İlâhiyenin anahtarı olduğu gibi, kâinatın tılsım-ı muğlâkının dahi anahtarı olarak bir muammâ-yı müşkilküşâdır, bir tılsım-ı hayretfezâdır. O ene, mahiyetinin bilinmesiyle, o garip muammâ, o acip tılsım olan ene açılır ve kâinat tılsımını ve âlem-i vücubun künûzunu dahi açar. Şu meseleye dair, Şemme isminde bir risale-i Arabiyemde şöyle bahsetmişiz ki:

Âlemin miftahı insanın elindedir ve nefsine takılmıştır. Kâinat kapıları zâhiren açık görünürken, hakikaten kapalıdır. Cenâb-ı Hak, emanet cihetiyle, insana "ene" namında öyle bir miftah vermiş ki, âlemin bütün kapılarını açar. Ve öyle tılsımlı bir enaniyet vermiş ki, Hallâk-ı Kâinatın künûz-u mahfiyesini onunla keşfeder. Fakat ene, kendisi de gayet muğlâk bir muammâ ve açılması müşkül bir tılsımdır. Eğer onun hakikî mahiyeti ve sırr-ı hilkati bilinse, kendisi açıldığı gibi kâinat dahi açılır. Şöyle ki:

Sâni-i Hakîm, insanın eline, emanet olarak, rububiyetinin sıfât ve şuûnâtının hakikatlerini gösterecek, tanıttıracak işârat ve nümuneleri câmi bir ene vermiştir-tâ ki, o ene bir vahid-i kıyasî olup, evsaf-ı Rububiyet ve şuûnât-ı Ulûhiyet bilinsin. Fakat vahid-i kıyasî, bir mevcud-u hakikî olmak lâzım değil. Belki, hendesedeki farazî hatlar gibi, farz ve tevehhümle bir vahid-i kıyasî teşkil edilebilir; ilim ve tahakkukla hakikî vücudu lâzım değildir.

Sual: Niçin Cenâb-ı Hakkın sıfât ve esmâsının marifeti enaniyete bağlıdır?

Elcevap: Çünkü, mutlak ve muhit birşeyin hududu ve nihayeti olmadığı için, ona bir şekil verilmez; ve üstüne bir suret ve bir taayyün vermek için hükmedilmez, mahiyeti ne olduğu anlaşılmaz. Meselâ, zulmetsiz, daimî bir ziya bilinmez ve hissedilmez. Ne vakit hakikî veya vehmî bir karanlıkla bir hat çekilse, o vakit bilinir.

İşte, Cenâb-ı Hakkın, ilim ve kudret, Hakîm ve Rahîm gibi sıfât ve esmâsı muhit, hudutsuz, şeriksiz olduğu için, onlara hükmedilmez ve ne oldukları bilinmez ve hissolunmaz. Öyleyse, hakikî nihayet ve hadleri olmadığından, farazî ve vehmî bir haddi çizmek lâzım geliyor. Onu da enaniyet yapar. Kendinde bir rububiyet-i mevhume, bir mâlikiyet, bir kudret, bir ilim tasavvur eder, bir had çizer, onunla muhit sıfatlara bir hadd-i mevhum vaz eder. "Buraya kadar benim, ondan sonra Onundur" diye bir taksimat yapar. Kendindeki ölçücüklerle onların mahiyetini yavaş yavaş anlar.

Meselâ, daire-i mülkünde mevhum rububiyetiyle, daire-i mümkinatta Hâlıkının rububiyetini anlar. Ve zâhirî mâlikiyetiyle, Hâlıkının hakikî mâlikiyetini fehmeder ve "Bu haneye mâlik olduğum gibi, Hâlık da şu kâinatın mâlikidir" der. Ve cüz'î ilmiyle Onun ilmini fehmeder. Ve kisbî san'atçığıyla O Sâni-i Zülcelâlin ibdâ-i san'atını anlar. Meselâ, "Ben şu evi nasıl yaptım ve tanzim ettim. Öyle de, şu dünya hanesini birisi yapmış ve tanzim etmiş" der. Ve hâkezâ, bütün sıfât ve şuûnât-ı İlâhiyeyi bir derece bildirecek, gösterecek binler esrarlı ahval ve sıfât ve hissiyat, enede münderiçtir.

Demek ene, ayna-misal ve vahid-i kıyasî ve âlet-i inkişaf ve mânâ-yı harfî gibi, mânâsı kendinde olmayan ve başkasının mânâsını gösteren, vücud-u insaniyetin kalın ipinden şuurlu bir tel ve mahiyet-i beşeriyenin hullesinden ince bir ip ve şahsiyet-i Âdemiyetin kitabından bir elif'tir ki, o elif'in iki yüzü var:

Biri hayra ve vücuda bakar. O yüz ile yalnız feyze kabildir. Vereni kabul eder; kendi icad edemez. O yüzde fâil değil; icaddan eli kısadır.

Bir yüzü de şerre bakar ve ademe gider. Şu yüzde o fâildir, fiil sahibidir.

Hem onun mahiyeti harfiyedir; başkasının mânâsını gösterir. Rububiyeti hayaliyedir. Vücudu o kadar zayıf ve incedir ki, bizzat kendinde hiçbir şeye tahammül edemez ve yüklenemez. Belki, eşyanın derecat ve miktarlarını bildiren mizanülhararet ve mizanülhava gibi mizanlar nev'inden bir mizandır ki, Vâcibü'l-Vücudun mutlak ve muhit ve hudutsuz sıfâtını bildiren bir mizandır.
<Otuzuncu Söz - s.242> wesselam :)
 

EL-AKSA

Yeni Üye
s.a kardeşlerim evet çorba tuzsuz olur gayrimüslim bir gazeteciyi öldüren kendi düşüncesine zıt görüş taşıyan birine yaşam hakkı tanımayan bir insanın aklı nasıl olursa tuzsuz çorbada öyle olur. siteye üye olduk inş site yiöneticileri benim yazıları yayınlamadıkları sürece başınızı belaya girmez:)
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
EL-AKSA ' Alıntı:
s.a kardeşlerim evet çorba tuzsuz olur gayrimüslim bir gazeteciyi öldüren kendi düşüncesine zıt görüş taşıyan birine yaşam hakkı tanımayan bir insanın aklı nasıl olursa tuzsuz çorbada öyle olur. siteye üye olduk inş site yiöneticileri benim yazıları yayınlamadıkları sürece başınızı belaya girmez:)

ve aleykumselam...

Güyâ şu güneş bizlerle konuşuyor. Der: "Ey kardeşlerimiz! Tevahhuşla sıkılmayınız. Ehlen sehlen, merhaba, hoş teşrif ettiniz. Menzil sizin; ben bir mumdâr-ı şehnâz.

"Ben de sizin gibiyim; fakat sâfî, isyansız, mutî bir hizmetkârım. O Zât-ı Ehad-i Samed ki, mahz-ı rahmetiyle hizmetinize beni musahhar-ı pürnur etmiş. Benden hararet, ziyâ; sizden namaz ve niyaz."


Yahu, bakın kamere. Yıldızlarla denizler, herbiri de kendine mahsus birer lisânla, "Ehlen sehlen, merhaba," derler. "Hoş geldiniz, bizi tanımaz mısınız?" ( Sözler | Lemeât )
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
ve aleykumselam

Güyâ şu güneş bizlerle konuşuyor. Der: "Ey kardeşlerimiz! Tevahhuşla sıkılmayınız. Ehlen sehlen, merhaba, hoş teşrif ettiniz. Menzil sizin; ben bir mumdâr-ı şehnâz.

"Ben de sizin gibiyim; fakat sâfî, isyansız, mutî bir hizmetkârım. O Zât-ı Ehad-i Samed ki, mahz-ı rahmetiyle hizmetinize beni musahhar-ı pürnur etmiş. Benden hararet, ziyâ; sizden namaz ve niyaz."


Yahu, bakın kamere. Yıldızlarla denizler, herbiri de kendine mahsus birer lisânla, "Ehlen sehlen, merhaba," derler. "Hoş geldiniz, bizi tanımaz mısınız?" ( Sözler | Lemeât )
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
view21 ' Alıntı:
selam arkadaslar bende yeni uye oldum biraz nce 2 dk once ;D yurtdisinda yasiyorum.hayirli paylasimlarda bulusmak dilegiyle.selametle ;)

ve aleykumselam

Güyâ şu güneş bizlerle konuşuyor. Der: "Ey kardeşlerimiz! Tevahhuşla sıkılmayınız. Ehlen sehlen, merhaba, hoş teşrif ettiniz. Menzil sizin; ben bir mumdâr-ı şehnâz.

"Ben de sizin gibiyim; fakat sâfî, isyansız, mutî bir hizmetkârım. O Zât-ı Ehad-i Samed ki, mahz-ı rahmetiyle hizmetinize beni musahhar-ı pürnur etmiş. Benden hararet, ziyâ; sizden namaz ve niyaz."


Yahu, bakın kamere. Yıldızlarla denizler, herbiri de kendine mahsus birer lisânla, "Ehlen sehlen, merhaba," derler. "Hoş geldiniz, bizi tanımaz mısınız?" ( Sözler | Lemeât )

Not:
view21 Yurtdışı derken tam olarak nerede ikamet ediyorsunuz ? Ve konustuğunuz Yabancı dil nedir ve ne kadar hakimsiniz ? (Sorularıma cevap verirmisiniz :) )
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
seda ' Alıntı:
selamün aleyküm kardeşler.Ben yeni üye oldum ve çok beğendim çok güzel olmuş RABBİM yapanlardan emeği geçenlerden ve siteye üye olanlardan razı olsun.Rabbim yolundan ve yolunda olanlardan eksik etmesin.ALLAH'A emanet olun kardeşlerim...

ve aleykumselam

Güyâ şu güneş bizlerle konuşuyor. Der: "Ey kardeşlerimiz! Tevahhuşla sıkılmayınız. Ehlen sehlen, merhaba, hoş teşrif ettiniz. Menzil sizin; ben bir mumdâr-ı şehnâz.

"Ben de sizin gibiyim; fakat sâfî, isyansız, mutî bir hizmetkârım. O Zât-ı Ehad-i Samed ki, mahz-ı rahmetiyle hizmetinize beni musahhar-ı pürnur etmiş. Benden hararet, ziyâ; sizden namaz ve niyaz."


Yahu, bakın kamere. Yıldızlarla denizler, herbiri de kendine mahsus birer lisânla, "Ehlen sehlen, merhaba," derler. "Hoş geldiniz, bizi tanımaz mısınız?" ( Sözler | Lemeât )
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
nar_ı ask ' Alıntı:
herkese selamlar
site gercekten cok güzel..hayırlara vesile olur inşaallah...

ve aleykumselam

amin amin amin...

Güyâ şu güneş bizlerle konuşuyor. Der: "Ey kardeşlerimiz! Tevahhuşla sıkılmayınız. Ehlen sehlen, merhaba, hoş teşrif ettiniz. Menzil sizin; ben bir mumdâr-ı şehnâz.

"Ben de sizin gibiyim; fakat sâfî, isyansız, mutî bir hizmetkârım. O Zât-ı Ehad-i Samed ki, mahz-ı rahmetiyle hizmetinize beni musahhar-ı pürnur etmiş. Benden hararet, ziyâ; sizden namaz ve niyaz."


Yahu, bakın kamere. Yıldızlarla denizler, herbiri de kendine mahsus birer lisânla, "Ehlen sehlen, merhaba," derler. "Hoş geldiniz, bizi tanımaz mısınız?" ( Sözler | Lemeât )
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
evra ' Alıntı:
meraba kardeşler uzun zamandır üye olmuştum siteye ama bir türlü üye olarak girememiştim :) bir türlü şifremi hatılıyamıyordum bugune kısmetmiş.sitede emeği geçen bütün kardeşlerimden Allah razı olsun.çok güzel bölümler var

Merhaba evra...

ve aleykumselam

amin amin amin...

Güyâ şu güneş bizlerle konuşuyor. Der: "Ey kardeşlerimiz! Tevahhuşla sıkılmayınız. Ehlen sehlen, merhaba, hoş teşrif ettiniz. Menzil sizin; ben bir mumdâr-ı şehnâz.

"Ben de sizin gibiyim; fakat sâfî, isyansız, mutî bir hizmetkârım. O Zât-ı Ehad-i Samed ki, mahz-ı rahmetiyle hizmetinize beni musahhar-ı pürnur etmiş. Benden hararet, ziyâ; sizden namaz ve niyaz."


Yahu, bakın kamere. Yıldızlarla denizler, herbiri de kendine mahsus birer lisânla, "Ehlen sehlen, merhaba," derler. "Hoş geldiniz, bizi tanımaz mısınız?" ( Sözler | Lemeât )
 

belginnn

Yeni Üye
selamünaleyküm uzun zamandır siteye üyeyim ama kendimi tanıtmamısın ben belgin herekse hayırlı günler dilerim ..........:)))
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
belginnn ' Alıntı:
selamünaleyküm uzun zamandır siteye üyeyim ama kendimi tanıtmamısın ben belgin herekse hayırlı günler dilerim ..........:)))

ve aleykumselam belgin kardeş bende Lemalar sizi tanıdığımıza memnun olduk...

selam14 ' Alıntı:
S.A.
Ben siteye yeni uye oldum.
Herkeze selamlar ve dualar

ve aleykumselam Selam14 kardeş üyeliğiniz hakkımızda hayırlı olması ümidi ile...


Güyâ şu güneş bizlerle konuşuyor. Der: "Ey kardeşlerimiz! Tevahhuşla sıkılmayınız. Ehlen sehlen, merhaba, hoş teşrif ettiniz. Menzil sizin; ben bir mumdâr-ı şehnâz.

"Ben de sizin gibiyim; fakat sâfî, isyansız, mutî bir hizmetkârım. O Zât-ı Ehad-i Samed ki, mahz-ı rahmetiyle hizmetinize beni musahhar-ı pürnur etmiş. Benden hararet, ziyâ; sizden namaz ve niyaz."


Yahu, bakın kamere. Yıldızlarla denizler, herbiri de kendine mahsus birer lisânla, "Ehlen sehlen, merhaba," derler. "Hoş geldiniz, bizi tanımaz mısınız?" ( Sözler | Lemeât )
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst