- Bu konu 1,965 yanıt içerir, 155 izleyen vardır ve en son
Anonim tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
15 Nisan 2006: 05:12 #642044
Anonim
Selman-ı Farisi’den:
“Allah Tealanın 100 rahmeti vardır. Ondan (yeryüzüne indirdiği) bir rahmet ile canlılar birbirlerine acırlar. Doksan dokuz rahmeti ise kıyamet günü içindir.”
(Müslim – 2702)
Bir diğer rivayet şöyledir:
“Allah Teala gökleri ve yerleri yarattığında 100 rahmeti vardı. Her bir rahmet, gökle yer arasına dolduracak genişliktedir. Yüz rahmetin birini yeryüzüne indirdi. Bu rahmet sebebiyle (işte) anne yavrusuna şefkat gösterir. Vahşi hayvanlar ve kuşlar birbirlerini severler. Kıyamet günü olunca, Allah rahmetini kemale erdirecektir. (Diğer 99 rahmetini de kulları için indirecektir)”
15 Nisan 2006: 05:16 #703043Anonim
Ebu Hureyre’den:
“Korkan kimse, erkenden yola koyulur. Erkenden yola koyulan hedefine ulaşır. Dikkat edin, Allah’ın metaı (satılığa çıkardığı malı) çok pahalıdır. Uyanık olun, Allah’ın metaı ise, cennettir.”
(Tirmizi)
Dünyada bir başarı elde etmek, bir hedefe ulaşmak isteyen herkesin, bu başarı ve hedefe kavuşmak için elinden gelen güç ve kuvveti kullandığını; bu konuda yerine getirilmesi gerekli tedbirlerin ve sebeplerin hepsine dikkatle riayete çalıştığını görüyoruz. Kısacası dünyevi bir başarı ve kazancın, yüksek fatura bedelini ödemekten kaçınmıyoruz. Allah’ın en kıymetli malı, âhirette cennettir. Ve Allah, insanlara bu malı satın almayı emretmektedir. Cennet gibi pahalı bir malı, yüksek bir kazancı elde etmenin de elbette yüksek bir fatura bedeli vardır. İnsan elinden gelen tüm gücünü ve yeteneklerini Allah’ın dinini yaşamak yolunda kullanarak, bu faturayı ödemeye, o yüksek kazancı elde etmeye çalışmalıdır
15 Nisan 2006: 20:54 #703044Anonim
Ebu Musa el-Eş’arî’den:
“Kıyamet günü bir kısım müslümanlar, dağlar gibi günahlarla gelirler de Allah onların günahlarını affeder.”
(Müslim – 2767)Bu hadis-i şerifte, günahkar kulların Allah’ın rahmetinden ümit kesmemeleri konusunda büyük bir müjde vardır. Mü’min insanın işlediği pek çok hataları olabilir, alışıp ta terkedemediği nice günahları bulunabilir. Kul, bunca günah ve hatalarına bakıp ta, Allahtan başka sığınacak bir yapı, kaçacak bir kapı aramamalı; şeytana uyup Allah’ı ve âhireti inkara, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeye kalkışmamalıdır. İnsan, dağlar gibi günahı olsa da, yine Allah’a yönelmeli, onun affına dayanmalı, mağfiretine yapışmalıdır. Her şeye rağmen asla ve asla Rabbinin engin rahmetinden ümitsiz olmamalıdır.
17 Haziran 2006: 15:06 #703106Anonim
1383. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Benim tarafımdan (tebliğ edilen Kur’an’dan) bir âyet bile olsa insanlara ulaştırınız. İsrailoğulları(nın ibretli kıssaları)ndan da haber verebilirsiniz. Bunda bir sakınca yoktur. Kim bile bile bana yalan isnad ederse, cehennemdeki yerine hazırlansın.”
Buhârî, Enbiyâ 50. Ayrıca bk. Tirmizî, İlm 13
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. İslâm’ın tebliği en büyük hayır olup, her müslümanın üzerine gerekli bir görevdir.
2. İslâm dinini başkalarına tebliğ etmek ve dinin esaslarını öğretmek maksadıyla ilim öğrenmek farz-ı kifâyedir; bu görevi yerine getirenler bulunmazsa, bütün müslümanlar sorumlu olurlar.
18 Haziran 2006: 02:11 #703109Anonim
1722 – Nu’man İbnu Beşîr (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): “Dua ibadetin kendisidir” buyurdular ve sonra şu âyeti okudular. (Meâlen): “Rabbiniz: ”Bana dua edin ki size icâbet edeyim. Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir” buyurdu.” (Gâfır 60).
Tirmizî, Tefsir, Gâfir, (2973); Ebû Dâvud, Salât 358, (1479). Metin Tirmizî’ye aittir.
kainat dua üstünde duruyor desek yanlış mı demiş oluruz acaba???ya da kurtuluşun çaresi duadir veya kul kendi aczini ve fakrını en güzel ifade edeceği hal dua değilmidir???
7 Temmuz 2006: 22:55 #703155Anonim
إنَّ مِمَّا أدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلاَمِ النُّبُوَّة
إذَا لَمْ تَسْتَحِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ
İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” sözüdür.
Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6.
25 Kasım 2006: 10:33 #703641Anonim
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh…
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Canım elinde olan zata yemin olsun ki, safların arasındaki boşluklarda şeytanı siyah bir koyun gibi dolaşırken görüyorum.
Ebu Davud, 6672 Aralık 2006: 20:50 #703665Anonim
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh…
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :Bir kimsenin “İnsanlar helak oldu!” dediğini duyarsanız, bilin ki o, kendisi, herkesten çok helak olandır.
4 Aralık 2006: 10:45 #703676Anonim
İnsanlar arasında ara bozma niyeti ile laf götürüp getirmek, insanlara hakaret etmek ve sövmek, kendi ırkını üstün görüp başka milletleri aşağı görmek… İşte bu 3 davranış, cehennemdedir. Bunlar, bir mü’minin ahlakında yer alamaz. Hadis (Taberani).
14 Aralık 2006: 10:16 #703774Anonim
Muâz radıyallahu anh anlatıyor:Birgün Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem elimi tuttu ve,
“Muâz! Vallahi seni gerçekten seviyorum”
buyurdu. Ben de ona,
“Ey Allah´ın Elçisi! Vallahi ben de seni seviyorum” dedim.
Hz. Peygamber sözüne şöyle devam etti:Muâz! Her namazdan sonra şu duayı mutlaka okumanı tavsiye ediyorum:
Allahım!
Seni anıp zikretmek,
nimetine şükretmek,
Sana lâyık şekilde ibadet etmek için
bana yardım eyle!Ebû Dâvûd, Vitir 26; Nesâî, Sehv 60.18 Aralık 2006: 11:31 #703839Anonim
Ebu Kebşe el-Enmari (ra) anlatıyor : Resulullah (sav) buyurdular ki :
”Üç şey vardır, (bunların doğruluğu hususunda size) yemin ederim.
Ayrıca birde hadis söyleyeceğim, bunları iyi bellyin:
*Kişinin malı sadaka sebebiyle eksilmez.
*Bir kula haksız zulüm yapılır o da sabrederse, Alah onun izzetini (dünya ve ahirette) mutlaka artırır.
*Bir kul dilenme kapısını açtımı, onunla bitlikte Allah o zavallıya fakirlik kapısını açar.”2 Şubat 2007: 08:57 #704325Anonim
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh şöyle diyor: wrote:Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem yeni bir elbise giydiği zaman,
-elbise, gömlek, sarık- diye onun adını söyleyerek şöyle dua ederdi:Allahım! Sana hamd olsun.
Bu elbiseyi bana Sen giydirdin. Senden onu hayırlı kılmanı ve amacına uygun
şekilde kullandırmanı dilerim. Onun şerrinden ve amacına uygun olmayan şekilde
kullanmaktan Sana sığınırım.Ebû Dâvûd, Libâs 1; Tirmizî, Libâs 28.3 Şubat 2007: 20:44 #704348Anonim
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh anlatıyor: wrote:Medineli Müslümanlardan bir kısmı Resûl-i Ekrem´den mal istediler, o da verdi.
Sonra bir daha istediler, yine verdi. Tekrar istediler; o da elindekiler tükeninceye
kadar hepsini verdi. Ardından şunları söyledi:Yanımda birşeyler daha olsaydı, onları sizden esirgemez, verirdim. Kim elindekiyle
yetinir ve insanlardan birşey istemezse, Allah ona kanaat duygusu verir.Kim tokgözlü davranırsa, Allah ona gönül zenginliği verir.
Kim sabretmeye ve dayanmaya çalışırsa, Allah ona sabır ve dayanma gücü verir.
Hiç kimseye sabırdan daha değerli ve daha büyük bir iyilik verilmemiştir.
Buhârî, Zekât 50, Rikak 20; Müslim, Zekât 124; Ebû Dâvûd, Zekât 28; Tirmizî, Birr 77; Nesâî, Zekât 85.
http://www.resulullah.org4 Şubat 2007: 15:31 #704353Anonim
Yatağa girince 3 defa “Estağfirullah el azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüvel hayyel kayyûm ve etûbü ileyh okuyan kimsenin günahları, deniz köpüğü kadar pek çok olsa da, affolur. [Tirmizî]
5 Şubat 2007: 15:27 #704358Anonim
http://www.resulullah.org wrote:Ali bin Ebû Tâlib radıyallahu anh anlatıyor: wrote:Bir gece Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem evimize geldi.
– “Namaz kılmak istemez misiniz?”
diyerek Fâtıma ile beni gece namazı kılmaya davet etti. Ben de,
– “Ey Allah´ın Elçisi! Hayatımız Allah´ın elindedir. Bizi uyandırmak isterse uyandırır”
dedim. Ben böyle der demez, hiç cevap vermeden geri dönüp gitti. Giderken de,
elini dizine vurarak,
– “Şu insanoğlu tartışmaya ne kadar da düşkün oluyor!”
(el-Kehf 18/54) âyetini okuduğunu duydum.Buhârî, Teheccüd 4, Tefsîr 18/ 1, İ´tisâm 18, Tevhîd 31; Müslim, Müsâfirîn 206; Nesâî, Kıyâmü´l-leyl 5.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.