.
Şeyh Sadi Şirâzî k.s. ihsan ve cömertlik hakkında şunları söyler:
“Suret geçici, mana kalıcıdır. Eğer aklın varsa manaya talip ol.
İlimden, takvadan nasip almamış olanlar manadan kopuktur, yalnızca suretten ibarettirler.
Kabirlerinde rahat yatıp uyuyanlar, yeryüzünde halkı rahat tutanlardır.
Hayatta iken yapacağın tüm hayırları yap. Öldükten sonra kimse seninle, geçmişle ilgilenmez. Servetin bugün senin. Sen öldükten sonra elinden çıkacak.
Gönlünün perişan olmasını istemiyorsan hali perişan olanlara merhamet et. Hazinenin anahtarı senin elindeyken hayır işle, yarın anahtar başka ellere geçecek.
Sen kendi azığını kendi elinle götür, çoluğundan çocuğundan sana fayda gelmez.
Ahiret yolculuğunda azığını yanına alan kişi, bu dünyada hayır yapmış demektir.
Kaşınacaksan kendi tırnağınla kaşın. Gücün varsa şimdi iyilik yap. Yarın, gücüm varken niçin vermedim, diye elini ısırırsın.
Yoksulun ayıbını örtmeye çalış ki, Allah-ü Teâlâ senin günahlarını örtsün, bağışlasın.
Kapına gelen fakiri küskün, gönlü kırık gönderme. Bir gün sen de kapılara düşebilirsin.
Başkasına muhtaç olmaktan korkan büyükler, ihtiyaç sahiplerini boş göndermez.
Hastaları ara, onların hallerini sor. Bir gün senin de başına gelecek olur.
Acizlerin hüzünlü gönlünü rahatlat, acze düşeceğin günleri hatırla. Allah’ın seni dilenmekten korumuş olduğunu düşün, haline şükret, kapına gelip isteyeni kovma.”