HATTI HUMAYUN den nameler

  • Konbuyu başlatan HATTI HUMAYUN
  • Başlangıç tarihi

Merih

Well-known member
Cevap: hutbenin aslı arapça okunmalıdır.1930 lu yıllara kadar okundu.

Cuma hutbeleri günümüzde genel olarak ülkenin ve toplumun genel sorunları üzerine odaklanıyor ve dini açıdan yorumu yapılmakta ve insanlar aydınlatılmakta vede çok yararlı olduğunu düşünüyorum Arapça olarak ülke sorunlarımız dile getirilse kaç kişi bunu algılayabilir yada Türkiye gibi bir ülkede Gerçekçi olarak düşünmek gerekirse kaç kişi cuma hutbesini anlıyabilmek için gidip arapça öğrenir ki ?
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: hutbenin aslı arapça okunmalıdır.1930 lu yıllara kadar okundu.

Hutbelerin arapça veya türkçe olması konusu hakkında fikrim yok. Fakat şunu belirtmek isterim ki; bugün camilerde okutulan hutbeler genelde içi boş hutbeler ve hocalarda bunu robot gibi okumaya alışmışlar. guftepiranında dediği gibi insana hiç bir manevi haz vermiyor. Hutbeler daha canlı ve tekelleştirmelerden uzak olmalı. Camilerde okunan vaaz ve hutbelerde risalelerden eser bile yok. Çoğu yorumlar bu yüzden insanlarda heyecan bile uyandırmıyor. Bazı hocalar kendi hitap kabiliyetinden dolayı dinleniyor o başka.
 

Nurist

Well-known member
Cevap: ilköğretim müfredatına RİSALETÜNNUR dersi dahil edilsin.

din kültürü ve ahlak bilgisi dersini kaldırmadıklarına şükretmemiz lazım..

gündemde alevilik dersi var bırakın risaletünnur dersini :) amma ve lakin duamız risale-i nur üniversitesi kurulmasıdır :) hayal etmek başarmanın yarısıdır ;)
 

guftepira

Well-known member
Cevap: hutbenin aslı arapça okunmalıdır.1930 lu yıllara kadar okundu.

bu hususla alakalı olarak üstadımız görüşünü sair risalelerde gayet net bir şekilde ortaya
koymaktadır. ilgili risalelere müracat ederek konu hakkında tafsilatlı bilgi edinilebilir..

isterseniz burda sadece 27. sözün beşinci kısmında yer alan şu ifadeye yer verelim:


[Sözler (Envar Neşriyat) - 483]

İşte şu zamanda zaruret derecesine geçen
ve insanları mübtela eden bir beliyye-i âmme suretine giren
çok umûrlar vardır ki;
sû'-i ihtiyardan, gayr-ı meşru meyillerden ve haram muamelelerden
tevellüd ettiklerinden, ruhsatlı ahkâmlara medar olup,
haramı helâl etmeye medar olamazlar.

Halbuki şu zamanın ehl-i içtihadı, o zaruratı ahkâm-ı şer'iyeye medar yaptıklarından,
içtihadları arziyedir, hevesîdir, felsefîdir, semavî olamaz, şer'î değil.

Halbuki semavat ve arzın Hâlıkının ahkâm-ı İlahiyesinde tasarruf
ve ibadının ibadatına müdahale, o Hâlıkın izn-i manevîsi olmazsa;
o tasarruf o müdahale merduddur.
Meselâ: Bazı gafiller, hutbe gibi bazı şeair-i İslâmiyeyi,
Arabîden çıkarıp her milletin lisanıyla söylemeyi,
iki sebeb için istihsan ediyorlar.


Birincisi: "Tâ, siyaset-i hazıra avam-ı müslimîne de o suretle tefhim edilsin."
Halbuki siyaset-i hazıra, o kadar çok yalan ve hile ve şeytanet
içine girmiş ki, vesvese-i şeyatîn hükmüne geçmiştir.
Halbuki minber, vahy-i İlahînin tebliğ makamı olduğundan,
o vesvese-i siyasiyenin hakkı yoktur ki, o makam-ı âlîye çıkabilsin.



İkinci sebeb: "Hutbe, bazı suver-i Kur'aniyenin nasihatları anlaşılmak içindir."
Evet eğer millet-i İslâm, İslâmiyetin zaruriyatı ve müsellematı ve
malûm olan ahkâmını, ekseriyet itibariyle imtisal edip yerine getirseydi,
o vakit nazariyat-ı şer'iye ve mesail-i dakika ve nasayih-i hafiyeyi
anlamak için, bildiği lisan ile hutbe okunması ve
suver-i Kur'aniyenin -eğer mümkün olsaydı- tercümesi (Haşiye)
belki müstahsen olurdu.

Fakat namaz, zekat, orucun vücubu ve katl, zina ve şarabın haramiyeti gibi
malûm olan ahkâm-ı kat'iyye-i İslâmiye mühmel kalıyor.
Avam-ı nas, onların vücubunu ve haramiyetini ders almağa muhtaç değiller.
Belki teşvik ve ihtar ile o ahkâm-ı kudsiyeyi hatırlatıp,
İslâmiyet damarını ve iman hissini tahrik etmekle imtisallerine teşvik ve
tezkire ve ihtara muhtaçtırlar.
Halbuki bir âmi ne kadar cahil dahi olsa, Kur'an'dan ve hutbe-i Arabiyeden
şu meal-i icmaliyeyi anlar ki:
"Herkese ve bana malûm olan imanın rükünlerini ve İslâmiyet'in umdelerini
hatib ve hâfız ihtar ediyor ve ders veriyor, okuyor" der;
kalbinde onlara karşı bir iştiyak hasıl olur.
Acaba kâinatta hangi tabirat var ki; arş-ı a'zamdan gelen Kur'an-ı Hakîm'in
i'cazkârane, müfehhimane ihtarlarına, tezkirlerine, teşviklerine mukabil gelebilsin?



------------------

(Haşiye): İ'caza dair olan Yirmibeşinci Söz, Kur'anın hakikî tercümesi mümkün olmadığını göstermiştir.







esasında bu kısım konu hakkında üstadımızın görüşünü net bir şekilde ortaya koymaktadır..
lakin halkların tercüme olmadan nasıl anlayacağı gibi
bir endişe içerisinde iseniz birde 25. söze bakmanızı tavsiye ederim..

ama yinede;


Acaba kâinatta hangi tabirat var ki; arş-ı a'zamdan gelen Kur'an-ı Hakîm'in
i'cazkârane, müfehhimane ihtarlarına, tezkirlerine, teşviklerine mukabil gelebilsin?

tabiri bence yeterlidir kanaatindeyim..

vesselam..
 
H

HATTI HUMAYUN

Misafir
Cevap: hutbenin aslı arapça okunmalıdır.1930 lu yıllara kadar okundu.

evet allah razı olsun. izahatlardan ziyadesi ile menuniyet hemde istifade ettim. varolunuz efendiler. fakat zaten osmanlı döneminde filan hütbeden önce verilen vaazlarda bu hutbe mevzuatları okunur izah edilirmiş. aynı zamanda elle çoğaltılarak hutbeden sonra namazdan sonra dağıtılımış açıklamalı metinler. vesaire.
 
H

HATTI HUMAYUN

Misafir
Cevap: ilköğretim müfredatına RİSALETÜNNUR dersi dahil edilsin.

efendim izahatınız bizleri ihya ediyor ruhumuza sevinçer serpiyor lakin şunu ifade etmek isterim ki; kız erkek karışık eğitim bu inkılapten sonra vuku' bulmuştur. ilaveten bahsettim. şer'i şerife göre mizan ve intizamımız malumdur. bizde esasın bu olduğunu bilmeli fiilen olmasa bile niyeten bunu reddetmek ehemmiyetli.
 

guftepira

Well-known member
Cevap: hutbenin aslı arapça okunmalıdır.1930 lu yıllara kadar okundu.

bende bizzat diyanetin camisinde hutbe okumuş vede cuma namazı kıldırmış birisi olarak söylüyorumki;
içi boşaltılmış hutbeler türkçeye tercüme edilmesinin tokadını yercesine
kimsenin gönlünde ve hafızasında yer işgal etmiyor..

hutbe üstadımızında dediği gibi şeairden bir ibadettir.
aslının korunması vede kollanması gerekmektedir.
 
H

HATTI HUMAYUN

Misafir
Cevap: kız çocuklarımız okuma yazma öğrensin yeter

yani eğitim öğretim sisteminde tesettürsüzlük taatsizlik namus mefhumuna olan hücum mevzubahistir. ben dindar bir nurcu hanımefendi olacağım desen acaba şu üniversitelerde nasıl tahsil göreceksin merak ediyorum.
 
H

HATTI HUMAYUN

Misafir
Cevap: hutbenin aslı arapça okunmalıdır.1930 lu yıllara kadar okundu.

rabbülalemine hadsiz hamdu sena ve resulü ekremine asm hadsiz salatu selam olsun ki bu mevzuat herkesce malum imiş binler barekallah.
 
H

HATTI HUMAYUN

Misafir
Cevap: kız çocuklarımız okuma yazma öğrensin yeter

kur'an medeniyetinin hükümran olduğu zamanlarda kadınlar için ayrı mektebler medreseler mevcut bulunurdu. buralarda lazım olan ulumu menfiye ve müsbeti tahsil ederlerdi. islam fıkhındaki mevzuata göre hadlerini bilirlerdi. elbette islamın kadına tanımış olduğu haklar hukuk muhafazası esasdır. bahsettiğimiz günümüzdeki ahirzaman hadisatı ve ilcaatınıın verdiği vahim neticeler menfaati çoktan geçmiştir.
 

guftepira

Well-known member
Cevap: hutbenin aslı arapça okunmalıdır.1930 lu yıllara kadar okundu.

olsun kardeşim, malumda olsa hatırlatmak gerekebilir..
bu hassas ve lüzumlu konuya değindiğiniz için teşekkürlerimi sunarım..

böylesi güzel konularda yazılarınızın devamını bekliyorum..

vesselam..
 

guftepira

Well-known member
Cevap: ilköğretim müfredatına RİSALETÜNNUR dersi dahil edilsin.

bizde esasın bu olduğunu bilmeli fiilen olmasa bile niyeten bunu reddetmek ehemmiyetli

bu yaklaşımın çok güzel ..

bazen hataların genel kabul görmesi hatayı
hakikat zannı altına alıyor.

bahsettiğin fikriyatı hayatımıza şamil kılarsak;
ve hataları düzeltemesek bile,
hiç değilse hata olduklarını, fırsat ve imkan çerçevesinde dile getirirsek,
insanlarda olşabilecek yanlış efkarı bu şekilde dağıtabiliriz kanaatindeyim..


hiç olmadı kalben buuz etmek gereklidir..
 

Garib

Well-known member
Cevap: kız çocuklarımız okuma yazma öğrensin yeter

yani eğitim öğretim sisteminde tesettürsüzlük taatsizlik namus mefhumuna olan hücum mevzubahistir. ben dindar bir nurcu hanımefendi olacağım desen acaba şu üniversitelerde nasıl tahsil göreceksin merak ediyorum.
agabey smdi ole dion univst giden ablalara gidecek olanların hkkına girioyrsun gitti diye daireden atılcakmı nurcu olmucakmı tmm belki gnaha giriolar ama belki mecburdur dikkat eder kmseyle konusmaz ne bilim elinden gldii kadar daireye zarar vrmememe calısır smdi kalkıp sen desen nurcu hnımfendi olamassın nasıl uzulurler bi dusun abi :(
 

guftepira

Well-known member
Cevap: kız çocuklarımız okuma yazma öğrensin yeter

ben dindar bir nurcu hanımefendi olacağım desen acaba şu üniversitelerde nasıl tahsil göreceksin merak ediyorum


bizde aynı merak içerisinde olsakda,
bu zor karar neticede bayan kardeşlerimizin şahsi kararıdır..

onların yaralarını kaşıyıp, efkarlarına efkar katmak yerine,
bu çarpıklığın değişimi için dua etmek daha efdal olacak kanaatindeyim..

kaldıki bu sistemi oluşturanlar sen ben ve bizim gibi insanlar..
uzaydan insan ithal edipte bizi böyle yönetin demiyoruzki.

demek ki ben düzgün bir insan olsam sen düzgün bir insan olmaya devam
etsen herşey zaten çok güzel olacak..

"toplum" elbette onu oluşturan bireylerden farklıdır ama gayrıda değildir.
ortada bir çarpıklık veyahut bir yanlışlık varsa;
bunun bireysel izdüşümlerini almalıyız,
ve üzerimize düşen hususularda yapmamız gerekenleri yapmalıyız.

yoksa "öteki" ni eleştirmek ve yanlışlıklarını söylemenin ne gibi bir faydası olabilir değil mi?

başka bir konuda dile getirdiğiniz gibi;
"fiilen olmasa bile niyeten bunu reddetmek ehemmiyetli"
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Cevap: Vakıf imar projesi

Şöyleki kardeş; Yapacağım edeceğim yerine su yapma etme projenizi izah etseniz de bizde sizi takdir etsek nasıl olur?
 
H

HATTI HUMAYUN

Misafir
Cevap: Vakıf imar projesi

Şöyleki kardeş; Yapacağım edeceğim yerine su yapma etme projenizi izah etseniz de bizde sizi takdir etsek nasıl olur?

şimdi azizim şöyle; bu benim üstadımızın medresetüzzehra gayei hayalim dediği icraatı maarifiye felsefemdir. yani kanaatimce medresetüzzehranın bir tatbik şeklide hem mimari hem hatt sanatı hemde eğitim uygulamaları olarak Cami ve Külliye uygulamasının buna tam mutabık olduğu kanaatindeyim. sair fikirlerede saygılıyım. bu beni bağlar. edeceğim derken bu bir hamiyet ve bir dua ve bir niyettir. yoksa şartlar buna müsait değildir.

yani sizce üstadımızın üniversite dediği hadisei maarifiye acaba şimdiki sistem üniversiteleri gibi midir? yoksa islam üniversitesi (camiülezher uslubunda) mıdır? binanın yapısı değil içerisinde talim tedris görülen müfredatın ehemmiyetli olduğunuda ifade ederim. madem bir ilim paylaşım sitesidir. bende üstadın bu sözlerinden bunu anlıyorum bu meşrebte gidiyorum. ?
 
H

HATTI HUMAYUN

Misafir
Cevap: kız çocuklarımız okuma yazma öğrensin yeter

valla şeriatı ahmedi a.s.m. neyi emir ediyorsa o tarzdır. şartlar şöyle böyle kabul görmüyor. bakınız üstadımızdan daha zor bir şartta değiliz fakat üstadımız inandığı davasından zerre kadar taviz vermemiştir. hatta kıfayetinden bile. nurlara müracaat edebilirsiniz. şerait ve sünnet tamam olmuştur. ölçü vardır. FIKIH ölçüdür. bahusus taifei nisaiyenin hakiki tesettür olan ÇARŞAFı giymeleri ve giydirmeleri onlara bu zamanda yüz şehid sevabı kazandıracağı hadislerden anlaşılmaktadır.

tevil etmek yerine şöyle demek daha muvafık olur kanaatindeyim, "efendim evet doğrusu şeriatın sünnetin emir ettiği gibidir fakat benim bu kusurumdur neyapalım şartlardan dolayı yapamıyoruz" dese farklıdır. zira muarız değil.
 
Üst