DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ 2.17.İKİ MEKTEB-İ MUSİBETİN ŞEHADETNAMESİ(DEVAMI)
MUKADDİME(DEVAMI)
MUKADDİME(DEVAMI)
Birinci sual: Gazetelerin aldatmalarıyla meşru bilerek buradaki görenek ve âdete binaen cereyan-ı umumîye kapılan safdillerin cezası nedir? İkinci sual: Bir insan yılan sûretine girse yahut bir velî haydut kıyafetine girse veyahut meşrutiyet, istibdat şekline girse, ona taarruz edenlerin cezası nedir? Belki, hakikaten onlar yılandırlar, haydutturlar ve istibdattırlar. Üçüncü sual: Acaba müstebit yalnız bir şahıs mı olur? Müteaddit şahıslar müstebit olmaz mı? Bence kuvvet kanunda olmalı, yoksa istibdat münkasım olmuş olur. Ve komitecilikle tam şiddetlenir. Dördüncü sual: Bir mâsumu idam etmek mi, yoksa on câniyi affetmek mi daha zarardır? Beşinci sual: Maddî tazyikler, ehl-i meslek ve fikre galebe etmediği gibi daha ziyade nifak ve tefrika vermez mi? Altıncı sual: Bir mâden-i hayat-ı içtimaiyemiz olan ittihad-ı millet, ref-i imtiyazdan başka ne ile olur? Yedinci sual: Müsavatı ihlâl ve yalnız bazıları tahsis ve haklarında kanunu tamamıyla tatbik etmek, zahiren adalet iken, bir cihette acaba müsavatsızlıkla zulüm ve garaz olmaz mı? Hem de tebrie ve tahliye ile mâsumiyetleri tebeyyün eden ekser mahbusînin, belki yüzde sekseni mâsum iken, acaba ekseriyet nokta i nazarında bu hal hükümfermâ olsa, garaz ve fikr-i intikam olmaz mı? Divan-ı harbe diyeceğim yok, ihbar edenler düşünsünler. Sekizinci sual: Bir fırka kendisine bir imtiyaz taksa, herkesin en hassas nokta-i asabiyesine daima dokundura dokundura zorla herkesi meşrutiyete muhalif gibi gösterse ve herkes de onların kendilerine taktığı ism-i meşrutiyet altında olan muannid istibdada ilişmiş ise, acaba kabahat kimdedir? Dokuzuncu sual: Acaba bahçıvan bir bahçenin kapısını açsa, herkese ibaha etse, sonra da zâyiat vuku bulsa, kabahat kimdedir? | Lügatler : adalet : hak sahibine hakkını verme, haksızı terbiye etme ve cezalandırma binaen : dayanarak cereyan-ı umumîye : genel cereyan, akım, hareket divan-ı harp : askerî mahkeme ehl-i meslek ve fikir : fikir, düşünce ve meslek sahipleri ekseriyet : çoğunluk fırka : grup, topluluk, parti fikr-i intikam : intikam fikri, düşüncesi galebe : üstün gelme garaz : kötü kasıt, art niyet haydut : eşkıya hükümfermâ : hüküm süren ibâha : serbest etme, helâl gösterme ihlâl : bozma, karıştırma imtiyaz : ayrıcalık, özel sınıf statüsü ism-i meşrutiyet : meşrutiyet ismi istibdad : baskı, zorbalık ittihad-ı millet : milletin birliği komitecilik : belli bir amaç için bir araya gelenlerin faaliyet göstermesi mâden-i hayat-ı içtimaiye : sosyal hayatın madeni, kaynağı mahbusîn : hapsedilmiş olanlar, tutuklular mâsumiyet : suçsuzluk meşru : yasal, kanunî; dine uygun muannid : inatçı muhalif : karşı, karşıt münkasım : bölünmüş, bölümlere ayrılmış müsavat : eşitlik müsavatsızlık : eşitsizlik müstebit : baskıcı, diktatör müteaddit : birçok, çeşitli nifak : münafıklık, ikiyüzlülük nokta-i asabiye : ırkçılık damarı, ırkçılık noktası nokta-i nazar : bakış açısı ref-i imtiyaz : ayrımcılığın, kayırmacılığın kaldırılması safdil : saf kalpli, kolay aldanan taarruz : saldırma, hücum etme tahliye : serbest bırakılma tahsis : birşeye ait kılma tatbik : uygulama tazyik : baskı tebeyyün : ortaya çıkma, görünme tebrie : beraat etme, suçsuz bulunma tefrika verme : bölücülük ve ayrımcılığa neden olma velî : Allah’ın sevgili kulu, Allah dostu vuku bulma : gerçekleşme, meydana gelme zahiren : görünürde zâyiat : kayıplar, zararlar |