(Hulusi Bey'in fıkrasıdır)
Üstad-ı Muhteremim Efendim!
Bu mektubun mühim bir hususiyeti var. O da, tarîk-ı velayet serlevhasını taşıyan ve çok ehemmiyetli bir mevzuu ihtiva etmesidir.
Evet ﺍَﻟﺎَٓ ﺍِﻥَّ ﺍَﻭْﻟِﻴَٓﺎﺀَ ﺍﻟﻠَّﻪِ ﻟﺎَ ﺧَﻮْﻑٌ ﻋَﻠَﻴْﻬِﻢْ ﻭَﻟﺎَﻫُﻢْ ﻳَﺤْﺰَﻧُﻮﻥَâyet-i celilesine bir nevi tefsir olan bu mübarek ve münevver eserle:
1- Tarîkat, hoşça tarif ediliyor.
2- Faidesinden cüz'î fakat güzel bir misal gösteriliyor.
3- Velayet ve tarîkatın münasebeti ve ehemmiyetleri; inkâr edenlerin fırka-i dâlleden oldukları ve bu hazine-i uzmayı kapatmak, tahrib etmek ve bu kevser menba'ını kurutmak isteyenlerin fiillerindeki hata yüzlerine vuruluyor. Ve bu yolda, aklı başında ve insafı olanı ikna' edecek delail ve misaller beyan olunuyor.
4- Meslek-i velayetin yekdiğerine zıd vasıfları ise, seyr ü sülûkün iki meşrebi gayet sarih izah ve tavsif ediliyor.
5- Vahdet-ül Vücud ve Vahdet-üş Şuhud meşrebi ile bundaki mühim varta beyan olunuyor.
6- Velayet yolları içinde en güzelinin Sünnet-i Seniyeye ittiba' olduğu, velayet yollarının ve tarîkat şubelerinin en mühim esası ihlas olduğu ve bu dünyanın dâr-ül hikmet ve dâr-ül hizmet olup, dâr-ı ücret olmadığı fasih bir üslûb ile takrir buyuruluyor.
7- Şeriatın şümulü; tarîkat ve hakikatın maksud-u bizzât hükmüne geçmemeleri iktiza ettiği, Sünnet-i Seniye ve ahkâm-ı şeriat haricinde bulunan ehl-i tarîkatın iki kısmı tarif ve Sünnet-i Seniyeye muhalefetleri misali ile fehme takrib ediliyor.
8- Tarîkattaki sekiz varta sayılmakla, nazar-ı dikkat celbediliyor.
9- Tarîkatın pek çok fevaidinden dokuzu, icmalen tedris buyuruluyor.
Heyhat! Bu maâliyatı lâyıkıyla fehmedemediğim için, ancak kabiliyetim nisbetinde feyz aldığımı itiraf etmek mecburiyetindeyim. Bununla beraber, bu bîçareye, bu mübarek eserinizle çok şeyler öğrettiniz. Bazı zaîf bilgilerimi takviye ettiniz. Mütalaalardan, musahabelerden ve va'z u nasihatlardan, muhtelif meslek ve meşreb erbabıyla hasbihallerden edindiğim bazı noksan kanaatları tashih ile sağlamlandırdınız.
Allah-u Zülcelal Hazretleri dünyevî ve uhrevî bütün matlub ve maksudunuzu ihsan, bilhâssa ümmet-i merhume-i Muhammediye (A.S.M.) hakkındaki dualarınızı dergâh-ı uluhiyetinde kabul buyursun. Hakikaten Kur'an'a, imana hizmetten başka bir şey düşünmeyen aziz ve muhterem Üstadımızı bu ümmete bağışlasın ve rıza-i İlahîsine nâil buyursun. Âmîn bi-hürmet-il Kur'an-il Mübin ve bi-hürmet-i İmam-il Mübin!
Bu nurlu mektubu okuduğum zevatın hepsi, muhteviyatını takdir ve tasdik ettiler ve eminim ki, çok istifade ettiler.
Aziz, müşfik Üstadım! Allah için size muhabbet eden bu âciz talebenizi, her vesile ile ikaz ve irşada çalışıyorsunuz. Manevî çok yüksek dersler veriyorsunuz. Fakat maddeten ve manen yakınınızda, şeref-i sohbetinizle müşerref ve hizmet-i Kur'an'a tevfik-i İlahî ile çok emekleri geçen, cidden çok muhterem ve çok kıymetli kardeşlerim gibi feyz alamıyorum. Bunu da isyan ve kusurumun fazlalığından ve muhitin, hâdisatın beni daima Nurlarla iştigale mani oluşundan ve çok yaman nefsimin ve cinn ve ins ve şeytanların hücumlarından biliyor ve bu sebeble bedbahtlığımı hissediyorum. Gerçi mazhar olduğum ve -yüzbin kerre yazık ki- şükrünü yerine getiremediğim niam-ı İlahiye hadsizdir. Fakat her gün, her saat, hattâ her dakika ve sâniye bu fâni hayattaki nasîbimin kesildiğini ihtar etmekte olmasına rağmen, yine tamamen dünyadan elimi çekmekliğim mümkün olamıyor. Hazret-i Kur'an'a, sevgili Üstadıma çok kuvvetli merbutiyetim ve Nebiyy-i Efham (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Hazretlerinin getirdikleri Din-i Mübin'e ve Şeriata lâ-yetezelzel imanım, mübarek duanızla bu fakir-i pür-kusuru inşâallah hüsranda koymaz ümidi, yegâne tesellimi teşkil ediyor.
Bu mektubunuzda Yirmialtıncı Söz'ün Zeylinde bahis buyurulan ve alâ kadr-it tâka hükmüne tevfik-i harekete çalıştığım yol ki; acz, fakr, şefkat, tefekkür tarîkıdır. Aziz ve muhterem Üstadımın tarif ve tavsiye ve irşad buyurdukları kestirme, Kur'anî ve nuranî caddedir. İnşâallah bu yoldan dönmem. Temenni ederim ki, hiç eksilmeyen ve vazife namı altında uhdeme tevdi' edilen işler, bu sene duanızla ve hayırlısıyla biraz azalır da, hakikî hizmete daha ziyade çalışırım.
Üstad-ı Muhteremim Efendim!
Bu mektubun mühim bir hususiyeti var. O da, tarîk-ı velayet serlevhasını taşıyan ve çok ehemmiyetli bir mevzuu ihtiva etmesidir.
Evet ﺍَﻟﺎَٓ ﺍِﻥَّ ﺍَﻭْﻟِﻴَٓﺎﺀَ ﺍﻟﻠَّﻪِ ﻟﺎَ ﺧَﻮْﻑٌ ﻋَﻠَﻴْﻬِﻢْ ﻭَﻟﺎَﻫُﻢْ ﻳَﺤْﺰَﻧُﻮﻥَâyet-i celilesine bir nevi tefsir olan bu mübarek ve münevver eserle:
1- Tarîkat, hoşça tarif ediliyor.
2- Faidesinden cüz'î fakat güzel bir misal gösteriliyor.
3- Velayet ve tarîkatın münasebeti ve ehemmiyetleri; inkâr edenlerin fırka-i dâlleden oldukları ve bu hazine-i uzmayı kapatmak, tahrib etmek ve bu kevser menba'ını kurutmak isteyenlerin fiillerindeki hata yüzlerine vuruluyor. Ve bu yolda, aklı başında ve insafı olanı ikna' edecek delail ve misaller beyan olunuyor.
4- Meslek-i velayetin yekdiğerine zıd vasıfları ise, seyr ü sülûkün iki meşrebi gayet sarih izah ve tavsif ediliyor.
5- Vahdet-ül Vücud ve Vahdet-üş Şuhud meşrebi ile bundaki mühim varta beyan olunuyor.
6- Velayet yolları içinde en güzelinin Sünnet-i Seniyeye ittiba' olduğu, velayet yollarının ve tarîkat şubelerinin en mühim esası ihlas olduğu ve bu dünyanın dâr-ül hikmet ve dâr-ül hizmet olup, dâr-ı ücret olmadığı fasih bir üslûb ile takrir buyuruluyor.
7- Şeriatın şümulü; tarîkat ve hakikatın maksud-u bizzât hükmüne geçmemeleri iktiza ettiği, Sünnet-i Seniye ve ahkâm-ı şeriat haricinde bulunan ehl-i tarîkatın iki kısmı tarif ve Sünnet-i Seniyeye muhalefetleri misali ile fehme takrib ediliyor.
8- Tarîkattaki sekiz varta sayılmakla, nazar-ı dikkat celbediliyor.
9- Tarîkatın pek çok fevaidinden dokuzu, icmalen tedris buyuruluyor.
Heyhat! Bu maâliyatı lâyıkıyla fehmedemediğim için, ancak kabiliyetim nisbetinde feyz aldığımı itiraf etmek mecburiyetindeyim. Bununla beraber, bu bîçareye, bu mübarek eserinizle çok şeyler öğrettiniz. Bazı zaîf bilgilerimi takviye ettiniz. Mütalaalardan, musahabelerden ve va'z u nasihatlardan, muhtelif meslek ve meşreb erbabıyla hasbihallerden edindiğim bazı noksan kanaatları tashih ile sağlamlandırdınız.
Allah-u Zülcelal Hazretleri dünyevî ve uhrevî bütün matlub ve maksudunuzu ihsan, bilhâssa ümmet-i merhume-i Muhammediye (A.S.M.) hakkındaki dualarınızı dergâh-ı uluhiyetinde kabul buyursun. Hakikaten Kur'an'a, imana hizmetten başka bir şey düşünmeyen aziz ve muhterem Üstadımızı bu ümmete bağışlasın ve rıza-i İlahîsine nâil buyursun. Âmîn bi-hürmet-il Kur'an-il Mübin ve bi-hürmet-i İmam-il Mübin!
Bu nurlu mektubu okuduğum zevatın hepsi, muhteviyatını takdir ve tasdik ettiler ve eminim ki, çok istifade ettiler.
Aziz, müşfik Üstadım! Allah için size muhabbet eden bu âciz talebenizi, her vesile ile ikaz ve irşada çalışıyorsunuz. Manevî çok yüksek dersler veriyorsunuz. Fakat maddeten ve manen yakınınızda, şeref-i sohbetinizle müşerref ve hizmet-i Kur'an'a tevfik-i İlahî ile çok emekleri geçen, cidden çok muhterem ve çok kıymetli kardeşlerim gibi feyz alamıyorum. Bunu da isyan ve kusurumun fazlalığından ve muhitin, hâdisatın beni daima Nurlarla iştigale mani oluşundan ve çok yaman nefsimin ve cinn ve ins ve şeytanların hücumlarından biliyor ve bu sebeble bedbahtlığımı hissediyorum. Gerçi mazhar olduğum ve -yüzbin kerre yazık ki- şükrünü yerine getiremediğim niam-ı İlahiye hadsizdir. Fakat her gün, her saat, hattâ her dakika ve sâniye bu fâni hayattaki nasîbimin kesildiğini ihtar etmekte olmasına rağmen, yine tamamen dünyadan elimi çekmekliğim mümkün olamıyor. Hazret-i Kur'an'a, sevgili Üstadıma çok kuvvetli merbutiyetim ve Nebiyy-i Efham (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Hazretlerinin getirdikleri Din-i Mübin'e ve Şeriata lâ-yetezelzel imanım, mübarek duanızla bu fakir-i pür-kusuru inşâallah hüsranda koymaz ümidi, yegâne tesellimi teşkil ediyor.
Bu mektubunuzda Yirmialtıncı Söz'ün Zeylinde bahis buyurulan ve alâ kadr-it tâka hükmüne tevfik-i harekete çalıştığım yol ki; acz, fakr, şefkat, tefekkür tarîkıdır. Aziz ve muhterem Üstadımın tarif ve tavsiye ve irşad buyurdukları kestirme, Kur'anî ve nuranî caddedir. İnşâallah bu yoldan dönmem. Temenni ederim ki, hiç eksilmeyen ve vazife namı altında uhdeme tevdi' edilen işler, bu sene duanızla ve hayırlısıyla biraz azalır da, hakikî hizmete daha ziyade çalışırım.
ﻭَﻣِﻦَ ﺍﻟﻠَّﻪِ ﺍﻟﺘَّﻮْﻓِﻴﻖُ
Hulusi
Hulusi