Mustafa CİLASUN Şiirleri

Mustafa Cilasun

Well-known member
Neyleyim kokmayan gülü, feryad eden bülbülü!!
92505.jpg










Ne kadar ruhumu
Latif kalbinin düşkünlüğünden
Azat etmeye çalışsam, uğraşsam da
Ne hikmetse muvaffak olamıyorum

Sizi düşünmek zorunda
Kalıyorum çaresizce düşünüyorum
Adımlarımla
Terk ettiğim patikalar refakatiyle

Melalime
Saldığın soyut iklimin
Serencamında sadece bakışların vardı

Sinemi
Delercesine geçip giden,
Beni benden ötelere sevk eden bir zamandı

Her türlü pişmanlığı
Öteleyen, bir merak kavlinde
Seyri âlem ettiren bir duyguyu yaşatmıştın nedense

Bedenin
Ahenginde nizam edilen
Gözlerden dem vurmuyorum şaşkın bir şekilde ben

Hissiyatın
İtminanlığında var olan an ve o zaman
Dirliğin [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liğinde düşünceleri sürurra gark ediyordu

Deşifre edilecek
Bir netlikte yazdığınız ve anlattığınız
Satırlarınızdan bahsediyorum size, siz hiç seslenmeseniz de

Siz karşımda bana
Hitaben yazıyordunuz, dikkatimi celbediyordunuz
Sarfettiğiniz nefesinizle edebi önceleyen bir yolcuydunuz

Böyle bir duyguya
Kendimi kaptırmaktan korkuyordum
Her nasılsa bir türlü kurtaramıyordum, sancılar yaşıyordum

Yazılanların
Genele hitap etmesi ziyadesiyle bellidir
Biliyorum ki aslolan bir kanaattir ve niyetin azizliğidir

Lakin
Bu gerçeği gönlüme her ne hikmetse
Anlatamıyorum, bir türlü başaramıyorum mahcubiyetimle

Mısralarınızda
İşlediğiniz yalnızlığın dramını hissettikçe
Mananın engin ikliminde bu vesileyle kendimi buluyorum

Yozlaşmışlığın
Her türlüsüne seninle
Aynı ölçekten bakıyorum

Sadece
Sevgi için ebede ötelenen
Definenin sancısıyla yaşıyorum

Senin
Zahirin senindir
Benim için
Cazip olan ruhi kimliğindir

Melalimi
Ötelerden nefeslenerek
Hissettirme erkine erdirmendir

Düşünmenin
Keyfiyle terennüm ettirmendir
Bu [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liğin karşısında teslim olmamak

Ne kadar
Mümkündür bilemiyorum sadece
İçimden geçenleri satırlara döküyorum

Güllerin
Çeşidini neyleyim
Ben onun öznesiyle kaimim

Ruhum
Müddeti içinde anlam ararken
Mana muhayyilesinde ahenk bulduğum

Senden
Hâsıl olan mısralarınla
Nefes almanın şevkini yaşamaktayım

Aşk eğer bir nursa
Ve hatta bilakis verilen onursa

Nefsimi zilletten koruyorsa
Halimi manayla buluşturmasına talibim

Siz habersizce
Satırlarınızla ruhumu işlerken
Lütfeder misiniz artık hangi aşkı arayım



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
465575.jpg











Nasıl bir duyguydu ki hissettiklerim
Bir ömür dinlediklerim, merak içinde acaba dediklerim
Yalnızlığımda her vakit yâd ettiğim, firkati için vaktini sabırla beklediğim
Meczup bir nefes olan
rahmetlik Cemil babadan dinlediğim ve kendimden geçtiğim



Kelam kifayet etmiyor seni anmak için
Ruhumu kuşatan hicran bilmem ki hangi vakti bekliyordu kim rehin
Aşk kalbe nasip olmazsa, inşirah için
gece gündüz demeyip yakarmazsa kimin
Niyetin asliyesi hakikatim için, ruhumdan tebarüz eden idrak farkı fark ettirmek için



Düşünmek yetmiyor, gerekçeler istiyor
Ar ruhun kemali yeti için kimden medet bekliyor, kalbim ne söylüyor
Derya,
denizleri ihata ediyor, lahza zamanın esrarından söz ediyor, kim dinliyor
Ne tekdir yetiyor, ne de takdir ibret almam için aklımı hakikat için çeliyor, ne bekliyor



Okunan salalar neden içimi titretiyor
Nasıl bir
dünyadan bahsediyor, umutlarım sendeleşip sersemleşiyor
Neden bu kadar yabancılık sinemi kemiriyor, öğrenmek için söyle neyi bekliyor
Bu kadar kayıtsızlığa akıl sır kifayet etmiyor, ten ve bedenin figanı hakkından gelmiyor



Efendim dedim, ne kadar kalbimdeydin
Getirilen salavatlar için ne söylerdin, sefilliğime bilmem ki
güler miydin
Tevdi ettiğin emanetleri bir ömür görmezden geldim, hikâye misali safça dinledim
Ne kadar hayatıma dâhil ettim, bitmeyen heva ve heveslerimi mütemadiyen önceledim



Nasıl olsa şefaat edecek değil mi dedim
Lakin ümmetin olabilmeyi asla beceremedim, neden bu kadar hoyratlığı seçtim
Geçim derdi dedim, meşgale içinde kaybolup gittim, efrada şefkatini hasredemedim
Kimi
zaman ah ettim, demek ki çekilecek çilemiz varmış dedim, sessiz halde nefeslendim



Ne vakit
gül görsem tebessümle anarım
Naçar bir ömrün müntesibi olmaktan fevkalade utanarak, acizliğime yanarım
Kuytu bir köşeye çekilir
gözyaşlarımı sessizce bırakırım, anlamadan inanmaya şaşarım
Bir bağnazlık içinde, tefrika selinde, ümmet bilmem ki nasıl bir hesabın derdinde, anarım




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hak ve hakikat adına her şey bu kadar aşikârken!
89950.jpg













Her geçen günü gönderirken
Tayin edilen bir merhalenin basamaklarında
Ne gönderen ve ne de giden ne kadar birbirini anlıyorlardı!


Zamanı anlamayan can
Akışın anlarındaki fevkalade önemli olan “ritmi”
Algılama ve bu manada yakınlaşma mefkûresini bulamayacaktı.


Kalbin sahibinden habersizken
Kalplerin emanetçilerine ne kadar duyarlı kalınırdı
Onlar adına zan ve ön yargılardan ne vakit bir felaha ermek vardı.


Toprağın himmetinde ki berekettin
Suyun letafetinde gizlenen namütenahi değerin
İnsan için tanzim edilen arzın nimetlerinin veriliş serüveni bilinirken!


Nebatata ve havana ta bu denli
Yozlaşan duyarsızlığı her geçen gün tırmandırırken
İçtiğimiz suları hoyratça harcarken kazanç için onları dahi kirletirken!


Mazlumu, mahzunu, masumu
Korumayacak kadar, durumlarına bigane kalarak
Gözyaşlarını görmezden gelerek ahu figanları kulak ardı ettiğimizdir!


Her zerre bir hesap dâhilinde
Yaratılmışken, yapraklar dallarını hazanda terk ederken
Kuşlar iklimlerden sıcak olanı seçerken mekânı terk ederek göçerlerdi!


Ay her
zaman ki [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liğiyle
Her zerreyi hakikati temaşa ederken sunduğu
Semadaki mevcut yıldızlarla
[URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liğin estetiğinde ki hikmeti anlatırdı!


Varlık ve yoklukta ki dirliğin
Mekânsal bakımdan bir öneminin olmadığını
Her gün yenilenen ve bir iştiyakla melallerimizde nakşedenler değimliydi!


Tenlerden nüfus eden k
okuların
Kalplerde anlam bulan korkuların, nasipteki mananın
Teslimiyette göstereceğimiz gayretin,
sevgimizde ki müşahhas gerçeğindi!


Sevmeden, ona erişmeden
Aşkı dileyerek çileler mefkûresiyle sabırla bilenmeden
Nisalar
rahmetin mübelliği olan aşk elçileriyken manaya hasret ahval anlar mı?


Ruhun her gün uyurken beklediği
Tenin hissizleştiği, varlığın o an hali terk ettiği bilinirken
Revanlar bizzat senin için her zerrelerini seferber ederlerken sen bilir miydin?


Efendiler efendisi
gülün sezgisi
En güzide olan bir ölçüyken, emanetleri için şefkatliyken
Sen sinende Med ceziri yaşadın, ona bir damla, yaprak ve toprak gibi bakmadın!


Sadece zevklerin için ona sarıldın
Sen onu var edildiği manada anlamaktan uzaktın
Elinde mevcut olan varlığın ve seni mahveden hamasi duygularındı!


Sen yalnızlığın içinde kalan
Dili kullanmayan kulağı asla duymayan
Varlığının hükmünün gereği sana sabırla tahammül eden
gülistandı!


Sen bilmiyordun ki
çiçekler
Onlar için var edilen,
aşk için tanzim edilen
Kelebeklerin serencamında zikreden, fikreden ne hoş asudelerdir!


Hissetmek onu becermek
Aşk için gönülleri seferber ederek nefeslenmek
Sevgililer için hak ettiği değeri teslim ederek onu gereğince yüceltmek!


Bilmek onun için tahkik etmek
Neden gerekliliğini idrak ederek tercihi yönlendirmek
Sevgiyi bahşedeni bilerek, hak eden
sevgililerden katiyen esirgememek!


En sessiz anlatışı
sevginin
Gül içinde gizlenen her nasib olacak zenginliğin
Gönüllerde dirliğin birlik içinde nefeslenmenin zaruretindeki
[URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liğidir!


Sen giderken gün terk ediyor
Hazanda yapraklar dalsız yerlerde sürükleniyor
Kanatsız kuşlar dahi şefkat beklerken,
sevgilin senden anlayış bekliyor!


Çiçeği kurutursan arı anlamazsan
Rahmetin sebebini bilmeden varlığına meyledersen
Nefsin densizliğiyle heveslerinde ahirin mertliğinde bir hesap yapamazsın!


Sen ancak ruhun ahengini
Vicdanın itminanlığında var olacak her bilincini
Mizanın mezardan geçerek tenin bir hükmü kalmadan manayı bulmalısın!


Sen ancak o vakitte bir saadeti
Dareyni bularak, hilkatin üzere anlam bulan seslere
Asla bigane kalmayacaksın,
aşkı ölümün dirliğinde her an buluştur aksın!





Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Düşünerek yazan can, şekliyetten ibretle kaçınan kan!!
89390.jpg









Ey meçhulümden
Seyri temaşa eden nefes
Merakın ülfetinde ki aziz can,
[URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]insan


Sizin için
Elbette ki biliyorum
Hayli kıymetlidir an ve
aşkına akan zaman


Ayan oluyor elbette
Niteliklerinizde görülüyor
Sessiz ve sakinlik içince kalbi kelamınız okununca


Mısralarınızda
Aşk sanki bir b
aşka işleniyor
Habersizce geçen bu
zaman eşiklerinden sesleniyor


Sizin ruhi
Serencanımızda şekillenen
Ve kalbin açılan say
falarında okunan melal hayli ibretli


Mananın
Ahengiyle yaşadığınız güzlliktir
Size özel kılacak her an, elbette hesabiliktir geçen
zaman


Sizi o kadar
Cazip kılıyor ki bu esları lahza
Tefekkürde ki bu an bamb
aşka şekilleniyor, tefekkür edince


Kim bilir şimdi
Ne halde ve hangi ahvaldesiniz
Nasıl bir tahayyüldesiniz, sessizlik içindesiniz, kanaat edince


Dilerim ki
Yaratan haktan, ve o
aşkı umuttan
Dilekleriniz nail olur, kalbinize sürur gark olur inşa
allah.gif



Huzur ve
İtminanlık her daim
Sizlere çok yakın bulunur,
gözyaşlarınız da durulur


Evet, mesruriyettir
Sabır ve sebat peden paydanız
Suskun melaliniz sürurla bahtınız için payidar olur


Edebi kimliğiniz
Mısralarda ki derinliğiniz
Okuyanlar indinde esini damla olur, öyle anlamlaşılır


Anlayanlarla
En kısa bir
zaman da buluşur
Bir ibret vesilesi olur ve işaret taşlarıyla buluşturur


Mana muhayyilesiyle
Yazdığınız
[URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL] mısralarınız
Sinelerin sayfasında şaheser olur, niyaza sebep olur


İlgi ve Teveccühünüz için
Size elbette ki kalbi müteşekkirim
En derin saygılarımla hürmet eder,selam eğlerim efendim



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nasıl bir hicran, hasreti çekilen an ve burkan zaman!
88412.jpg












Yaslanırdım
Şöyle kendimce
Anılarımın gölgesinde ki deruni bir hüzne


Dinlenirdi
Hicran şarkıları sessizce
Özellikle ud ve tamburdan dinlediğim ahenkte


Mızrabı
Vuran sazendenin
Yansıyan yüz hatlarından okunuyordu nedense


Kalbi say
falarımı
O an bir bir açardım ve hislenirdim
Anılar katresinden, yaşadığım bir b
aşka heyecan


Hüznün
Mekân tuttuğu yıllara sari suskun gönlüm
Yeniden filizlenirdi, ümit içinde ne muazzam bir
[URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]likti


Artık
Kaybolmaya yüz tutmuştu
O ana kadar ne yaşandı hicran ziyazesiyle sinemde b
aşka


İçimi
Kıpırdatan o mısraları okuyunca
Aniden atıldım, eski bir
zamandan bahsediyordu hatırladım


Henüz yaşadığımı
Hüzünlü tebessümle hatırladım, göçüp gideni ne yapmalıydım


O kadar
Yumuşak ve naif
Bir hitabet sahibiydi ki nefesini hasreden edip, acziyette kaldım


Okunuldukça
Mısralar beni içine alıyordu
Hiç fark etmeden kuşatıyordu, sanki sessizce ruhuma sesleniyorsu


Bir hesabı
Dranatik birşekilde yaşatıyordu
Kişiliğiniz buharlaşıyordu, ne kadar hoyrat an varsa acıyla anılıyordu


Onun
Haleti ruhuyesinde
Hayata yeniden bakıyordunuz,hadiseleri şehrediyorsunuz manidarca


Bu kadar
Etkili olabilirdi ancak bir nefes
Yazılan mısralar meraka arzedilen lbir ehçeyle ne kadar enfes


Etkisinden
Hayli kurtulamıyorsunuz
Satırlardan uzaklaştığınız an, akıp geçen
zaman hatırlatıyordu


Sanki
Bir akarın girdabındasınız
Kapıldınız şiddetine, manalaşan esinine, encamdan uzaklaşırken


Farkında mıdır yazan
Sinede dinmeyen bir hasreti yaşatan
Gözyaşlarının yolunu açan, yılların firkatini ruhuma
aşkla yaşatan


Nice
Gönülleri bu kadar
zaman
Kendine bağlar mıydı, bir sevdanın hakikatini bizzat yaşatırmıydı


Elbette farkında
Değilmiş gibi davranamazdı, yapamazdı
Nihayetinde bir gönül sahibi olduğunu yok sayamazdı, nefesi candı


Hissedilenlere karşı
Bu nispette duyarsız kalamazdı, anlayandı
Lakin aklagelen herşey muhakkak ki dahtın olamazdı, esrar-ı
sanat


Bıraktı öylece
Melaline sevdalının hiç bir umut vermedi
Nihayeti bilinmeyen bir
aşk zira buun için asla heveslenmedi, vadetmedi




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ey hak bir çare zerk edip, kalbime nazar et!



Bilmem ki nasıl bir firkatteyim
Ruhumu ve kalbimi ihsan eden hakkın, lahzasında ki bir yerdeyim
Nasıl bir girdabın içindeyim, hangi asabiyetin derdindeyim, bir aczi yet içindeyim
Ruhumu esir eden emelin seyrinde miyim, kalbimi niçin bu kadar ihmal etmekteyim

Anlamadan, idrake kavuşmadan
Heyecan ve hevesin serencamında boğulmadan, zan ve gama dalmadan
Akıl nimetini, izanın ülfetini, nefsin hergeleliliğine ve hoyratlığına bulaştırmadan
Lahzanın kadrini, nefesi edebini, halin deruniliğini, aşkın hakikatini meraka sunmadan


Yaşamak adına taklidin içindeyim
Ne derleri dert edinen, utanmayı bilmeyen, serkeşlik içinde geçinenim
Şefkatin ve rahmetin hasredildiği nispette derbederim, bilmem ki ne den bu haldeyim
Yalnızlığa itilen nefes miyim, sessiz ve sakin mekânları niye severim,ben ahenksiz miyim


Suallerin içinden niye çıkamıyorum
Malumat sahibi olmadan mı düşünmeye çalışıyorum, çelişki yaşıyorum
Niçin nazar ettiğim insanları yakine tanımaya çekiniyorum, takiye yi hiç sevmiyorum
Aldatılmak istemiyorum, sadık olmak adına yabancılaşmıyorum, aşkı çok arzuluyorum


Kul olabilmek, o aşk ile nefeslenmek
Hakikatin uğrunda iradeden vazgeçerek hakkın sevdasında köleleşmek
Canı ve cananı, varlığın adına senin olanı, nefesin her katresinde ki ahu zarı vermek
Bir nedamet hissine kapılmadan, zan v kaygı yaşamadan vecdinde solacak kadar gitmek


Her lahzasında esrarını koruyan adına
Kanı ve canı murat eden, evvel emirde ruhu yaratan ve söz alan aşk namına
Ahdin ve hesabın, mizanın ve arafın, mahşerin ve kıyamın, mühlet veren sevda şadına
Feda olmak, dilediği nispette kul olmayı başarmak, ihsan ve ihlâs üzere coşmak adımsa


Bilmem ki neden tereddüt ederim
Bir ömür nefsimi dikkate alarak sürünürüm, itibar ve rahata mı düşkünüm
Varlık adına prangalarda mıyım, ruhumu dikkate almaz bir durumdayım, hüzünlüyüm
Ruhumun hicran ahını aşikâr mı eylerim, sine-i sürurumdan kopan yapraklara üzgünüm


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ey hak bir çare zerk edip, kalbime nazar et!
465912.jpg














Bilmem ki nasıl bir firkatteyim
Ruhumu ve kalbimi ihsan eden hakkın, lahzasında ki bir yerdeyim
Nasıl bir girdabın içindeyim, hangi asabiyetin derdindeyim, bir aczi yet içindeyim
Ruhumu esir eden emelin seyrinde miyim, kalbimi niçin bu kadar ihmal etmekteyim



Anlamadan, idrake kavuşmadan
Heyecan ve hevesin serencamında boğulmadan, zan ve gama dalmadan
Akıl nimetini, izanın ülfetini, nefsin hergeleliliğine ve hoyratlığına bulaştırmadan
Lahzanın kadrini, nefesi edebini, halin deruniliğini,
aşkın hakikatini meraka sunmadan



Yaşamak adına taklidin içindeyim
Ne derleri dert edinen, utanmayı bilmeyen, serkeşlik içinde geçinenim
Şefkatin ve
rahmetin hasredildiği nispette derbederim, bilmem ki ne den bu haldeyim
Yalnızlığa itilen nefes miyim, sessiz ve sakin mekânları niye severim,ben ahenksiz miyim



Suallerin içinden niye çıkamıyorum
Malumat sahibi olmadan mı düşünmeye çalışıyorum, çelişki yaşıyorum
Niçin nazar ettiğim
insanları yakine tanımaya çekiniyorum, takiye yi hiç sevmiyorum
Aldatılmak istemiyorum, sadık olmak adına yabancılaşmıyorum,
aşkı çok arzuluyorum



Kul olabilmek, o
aşk ile nefeslenmek
Hakikatin uğrunda iradeden vazgeçerek hakkın sevdasında köleleşmek
Canı ve cananı, varlığın adına senin olanı, nefesin her katresinde ki ahu zarı vermek
Bir nedamet hissine kapılmadan, zan v kaygı yaşamadan vecdinde solacak kadar gitmek



Her lahzasında esrarını koruyan adına
Kanı ve canı murat eden, evvel emirde ruhu yaratan ve söz alan
aşk namına
Ahdin ve hesabın, mizanın ve
arafın, mahşerin ve kıyamın, mühlet veren sevda şadına
Feda olmak, dilediği nispette kul olmayı başarmak, ihsan ve ihlâs üzere coşmak adımsa



Bilmem ki neden tereddüt ederim
Bir ömür nefsimi dikkate alarak sürünürüm, itibar ve rahata mı düşkünüm
Varlık adına prangalarda mıyım, ruhumu dikkate almaz bir durumdayım,
hüzünlüyüm
Ruhumun hicran ahını aşikâr mı eylerim, sine-i sürurumdan kopan yapraklara üzgünüm




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Bilmem ki nerdesin, nasıl bir kalbin firkatindesin!
88573.jpg





Yine sensiz
Nefeslenirken ürperti içinde
Bir kahır geçiyor içimden
Sensizlik yaşadığım hasretimde

Yeter dön artık
Halimi yönsüzlüğe bıraktın
Mefkûrem daraldı
Sensiz umutlarım ayazı yaşadı

Ne
gece
Ne de temaşa eden mah
Yıldızlarda artık benden uzak
Dön bir kez de
sokak lambalarına bak

Anlaşılır olmak
Bu kadar mı benden uzak
Bu kez ön yargıyı bir kez bırak
Muhabbetle şefkatle bu kez olsun bak

O kadar meşgalede
Varsa yanlış tahammül etme
Sen yeter ki gerilme vehimleşme
Hoş görülü olmayı sen asla terk etme

Hatırlarsın o günleri
Kaç kez özür dilemiştin oysaki
Sevdiğini söyleyerek umut vermiştin
Sonra bir kızgınlıkla çekip yine gitmiştin

Suçluyum ki sevdim
Nisa diye gönlümü verdim
Senin için sadakat yemini ettim
Ama sen hırsından şimdi çekip gittin

Olsun tutkunum sana
Yeter ki dön hasrette bırakma
Özlem içinde son demlerimi yaşatma
Mezarımın başında sen sakın ağıtlar yakma

Artık umutlarım
Tükenmeye yüz tuttu
Kaç bahar sensizlikte beni kuruttu
Sularım çekildi sana olan
sevgim kurudu

Kızgınlığım çok arttı
Hasretin yerini hiddet aldı
Özlem
sevgi dilini unutmayanla anıldı
Gönlüm sensiz ne hazanlar yaşadı ağladı



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kalbime firkat yaşatmayan an ve meftun edenbir hicran!
79344.jpg














Gözlerin nazarı
Uzaklardan süsülürken
Sevdamın kefeninin biçildiğini
Hissediyorum onu hiçbir an unutamıyorum


Sen yüreğinde
Onmaz fırtınaların dalgasında
Bizar kalıyordun, hiç bir umut bulamıyordun


Yüreğimi
Yoluna serdiğimi hissettiğin halde
Hala direniyorsun ve sevmediğini bildiriyorsun


Hasret çeken
Ruhumun mecaline tınmıyorsun
Ağıtlar yaksam
Garip bir eda ile
gülüyorsun, sen delisin diyorsun


Salınırım
Bir sevdanın Dinmeyen
Salıncaklarında
Bir umutla beklerim, gönlümün hicran pınarında


Yalnız senin
Melaline gömülürüm
Güneşin suskun ışığında
Senden uzak kalınca bitap kaldığıma inanır mısın


Bir kez olsun
Çıldıran duygularımı
Bağrına basmasan ve ağlamasan, sana asla kırılmam


O
sevgini
Dilenmek için asla
Gönül kapına dadanmam ve seni mahzun bırakamam


Hatta diliyorsan
Seni ömrümce Anmam
Yazdığın mısralarını, bundan sonra katiyen okumam


Sen yeter ki
Bir kahır içine girme
Nedametle nefeslenme, bir sitemle kalbini hiç burkma


Senin
Sevdanla kanmak
Şayet nasibimse, elbette hazırım kor içinde yanmaya


Seni
Sensizliğinde hıçkırık
Ve
gözyaşlarınla solumaya, umutlara hüzünle sarılmaya


Mana içinde ki
O
aşkında kalmaya, mısralarında
Yorulamaya,
sevginle konuşmaya tüm kalbimle hazırdım


Sen ise
Hala niye kaçıyorsun
Hicran kakgılarını halime yaşatıyorsun, haz yaşatmıyorsun




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Demek ki Sende Unuttun, An be an Yaşamaktan Kurtuldun!
75745.jpg













Nice muratlar
İlkbahar ilk ışıklarıyla
İçime dolan umutları sual eder ve onu dinler


Uyku tutmaz
Gecelerin kuşatan esrarı dinmez
Hülyalar geçit vermez, düşler zihnimden silinmez


Yüreğimin
En mütenahi hücresinde
Zuhur eden ve hazzı salan bir
aşktı zikrettiğim


Savurur halini
Harman eder bırakır sanki
Bir hardal tanesi kudretinde bulunan
aşkı başak


İnce bir sızı
Kuşatır her yanımı
Hiç acımayarak kıvrandırır, sarkıtır
insanlığımdan


Uzaklaştırır
kendinden, dile gelen heveslerin illetinden
Ağlatarak, hazin bir nedameti sineme yaşatarak


Ey dertlerin hengâmesinde
Seyre dalan bir mağrurluğu yaşayan yüce dağ
Sen ne olur hiç acımadan bir kez olsun bak
Allahaşkına



Dilekler sana olsun
Onca muratlara
aşkı zaman mühlet verse ne olacak
Aşksız bir gönül’e mahkûm kalan söyle neyi bulacak


Seninle başlıyor
Kuşlar iştiyakla şakımaya
Gül yüzünü teklifsizce açmaya, karanfiller kokmaya


Yaseminler
Büsesini sürurla sana sunmaya
Her sabah başlıyor atlar dörtnala koşmaya


Kuzular da koklaşmaya
Kelebekler
aşk koklamaya
Arılar bekleyen
çiçekler için var güçleriyle coşmaya


Ey Merhamet
Bilmem ki niye beni unutursun
Yalnızlığın hicranını ahıma
hüzünle sancıyla bırakırsın


Aşkın masumluğunu
Kalbime sessizce yaşatırsın
İliklerime kadar sızlatırsın, acımadan içimi kanatırsın




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nasıl sual edip, hicranıyla bedelleşmeliyim!




Suskun olmayı hal edinen bir seferdeyim
Ne dertliyim ve ne de bir kederin demiyle eğleşmekteyim, ey hak demeliyim
Nefesin bir gayesi olmalı hesap etmeliyim, an ve zamanı şehretmeye erişmeliyim
Her kazanın ahıyla feryat etmeden, sabrı ve kanaati ruhumla terennüm etmeliyim


Ne sazendeyim, ne derviş olmayı beceririm
Her nasılsa bir ahenksizlik içindeyim, talim ve terbiyeye elhak ihtiyaçlıyım
Neden bu kadar huysuz ve arsızım, edebi kalbimde hissetmeye pek çok muhtacım
Peki, niçin hadiseler karşısında kayıtsızım, hiç umursamayan, sarsılmayan acıyım


Her nedense dağlara, nehirlere imreniyorum
Gitmiş oldukları sılaya bakıyorum, hiçbir kaygı ve nedameti bulamıyorum
Asırlara sâri suskunluklarına şaşıyorum, ne kadar sabır, kanaat varmış anlıyorum
Neden melallerine vakıf olamıyorum demek ki gönül kapım kapalı aşkı anıyorum


Suya hasret kalan kimdir, hangi nefestir
Kulağıma gelen ahenksiz sesler kimindir, o sessiz çığlıklar hangi vadidedir
Dertlenmeyi bilmeyen bir kalp yoksa sadece yürek midir, ruhun yetisi idrak midir
Düşündükçe sancılarım artıyor, ne hal kalıyor ve ne de takatten bir haber, vaktidir


Resim karelerini sessizce nazar ediyordum
Karışık görüyordum, net bir şekilde fark edemiyordum, demek ki diyordum
Göçüp giden zamana, bir ömrü hoyratça yaşadığım hevesin ahına ne söylüyordum
Kendi kendimi suçluyordum, güya akıl ve fikir sahibi olduğumu ifade ediyordum


Neden hiç düş görmüyordum, ölüyor muydum
Bu kadar bahanesiz bir uykunun serkeşliğinden niçin hiç kurtulmuyordum
Bir bakıma ölüyordum, hesabı ruhunda hissetmeyen nefsi arsızlık sergiliyordum
Peki, kalbim için niçin gaye gütmüyordum, aşkın firkatini halde hissetmiyordum



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nasıl sual edip, hicranıyla bedelleşmeliyim!




Suskun olmayı hal edinen bir seferdeyim
Ne dertliyim ve ne de bir kederin demiyle eğleşmekteyim, ey hak demeliyim
Nefesin bir gayesi olmalı hesap etmeliyim, an ve zamanı şehretmeye erişmeliyim
Her kazanın ahıyla feryat etmeden, sabrı ve kanaati ruhumla terennüm etmeliyim


Ne sazendeyim, ne derviş olmayı beceririm
Her nasılsa bir ahenksizlik içindeyim, talim ve terbiyeye elhak ihtiyaçlıyım
Neden bu kadar huysuz ve arsızım, edebi kalbimde hissetmeye pek çok muhtacım
Peki, niçin hadiseler karşısında kayıtsızım, hiç umursamayan, sarsılmayan acıyım


Her nedense dağlara, nehirlere imreniyorum
Gitmiş oldukları sılaya bakıyorum, hiçbir kaygı ve nedameti bulamıyorum
Asırlara sâri suskunluklarına şaşıyorum, ne kadar sabır, kanaat varmış anlıyorum
Neden melallerine vakıf olamıyorum demek ki gönül kapım kapalı aşkı anıyorum


Suya hasret kalan kimdir, hangi nefestir
Kulağıma gelen ahenksiz sesler kimindir, o sessiz çığlıklar hangi vadidedir
Dertlenmeyi bilmeyen bir kalp yoksa sadece yürek midir, ruhun yetisi idrak midir
Düşündükçe sancılarım artıyor, ne hal kalıyor ve ne de takatten bir haber, vaktidir


Resim karelerini sessizce nazar ediyordum
Karışık görüyordum, net bir şekilde fark edemiyordum, demek ki diyordum
Göçüp giden zamana, bir ömrü hoyratça yaşadığım hevesin ahına ne söylüyordum
Kendi kendimi suçluyordum, güya akıl ve fikir sahibi olduğumu ifade ediyordum


Neden hiç düş görmüyordum, ölüyor muydum
Bu kadar bahanesiz bir uykunun serkeşliğinden niçin hiç kurtulmuyordum
Bir bakıma ölüyordum, hesabı ruhunda hissetmeyen nefsi arsızlık sergiliyordum
Peki, kalbim için niçin gaye gütmüyordum, aşkın firkatini halde hissetmiyordum



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ruhum bir gün nihayet bulacak, lahza anacaktır!



Bir hüzün var yine sinemde
Her ne kadar sirayetinden kurtulmaya gayret göstersem de
Yapraklar sararıp solarken, takatten arîleşerek sessizlik iklimine doğru düşerken
O an ve vaat edilen zaman zihnime bir geçit vermezken, gözyaşlarım ahu figan ederken


Bilmem ki bu vakitten sonra
Kime seslenmeliyim, başımı ellerimin arasına alarak düşünmeliyim
Nerde yanlış yaptım, neden ihmalkârlık içinde hoyratça yaşadım, bir hicran içindeyim
Hazana nazar eden kalbime hangi hakla söz geçirmeliyim nazar gâh olduğunu bilmeliyim


İhsanı, ihlâsı nedir öğrenmeliyim
İnşirah niçin kalbin ihtiyacıdır merak etmenin farkını öncelemeliyim
İdrak için nasıl bir yol izlemeliyim, ruhumdan tebarüz ettiğini neden geç öğrenmeliydim
Nar ‘ı zikrederken edebi terennüm etmeliydim, aşkı halde hissetmeyi fikir edinmeliydim


Neden suskun bağrım yanıyor
Kan kendi istikametinde damarlarımda dolaşıyor, gözlerim ağlıyor
İşittiğim ezanlar hangi manada sesleniyor, verilen salalar niçin ruhumu gam zerkediyor
Geceden sabaha saklı umutlar nerede filizleniyor ve niyetin niye kalbi olması isteniyor


Aşk, ruhun firkati ve şadıdır
Kalbin zikrettiği sevdasıdır, hakikat adına vardır, kul olmak için esini gül-i nihale abattır
Nefsi ve hissi manada ilk adımdır, tefekkür ve inşirah ile farkına erişilen bir ar-ı sevdadır
Yaşamak ve ölüm arasında tevdi edilen en ulvi manadır, vecdin ve cehtin ile orantılıdır


Hırsının kölesi olmayı kim diler
Lakin her emel hakikate eriştiren mefkûre olmadıkça, esir eden esrar-ı prangadır
Ne sırlar saklıdır, işaret taşları niye vardır, kitabı celilin her zikrinde ibretler başkadır
Kalbin muhtaçlığı sadece sahibine olan sevdasındadır, yoksa yaratan seni niye yaratmıştır


Sakın utanıp, mahcup olmayasın
Canın bahtı için nasip nedir ve nasıl bir gizem içinde zikredilen güzelliktir, unutmayasın
Akıl ve izan hak hakikati talim etmek, bu manada merakı öncelemektir, gocunmayasın
Ne derleri amaç edinme, kalbinin sahibinin sana tevdi ettikleri ne varsa aşkla anlayasın


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sensizliğin hüznüyle latif olan kalbini anarken!
122047.jpg











Mademki
Seni hiç göremeden
Nefesinin kudretinde ömür tüketmeden

Gıyabında
Mütemadiyen serinlerken
Hasretinle yaprakları okşayarak giderken

Gülün
Renginde dikeniyle
Gözyaşlarımın hengâmesinde seyrederken

Kuşlara
Aşiyandan anlatırken
Muhabbetin girdabında kuraklığı yaşarken

Seni
Vicdanımla koklarken
Yüreğimin çırpınışında çaresizliği anlarken

Şarkılar
Ömrümün son demi
Böyle mi esecekti son deminde bu rüzgârı

Hissettirirken
Kendi mahzunluğumda
Yalnızlığımın hıçkırıklarıyla seni anarken

Bir selamı
Kelamı hali anlatamazken
Her şey yakınken sen uzaklarda yaşarken

Ömür
Zamana
hüzünle yaslanırken
Sevda bağrımda kor halinde bakir beklerken

Sessizliğimle
Mısralardaki ahengimle
Sana ulaşması umulur bir gün nasibin hükmüyle

Gözyaşların
Halinden sudur ederken
Üzülmeyesin kabilinden edep içinde beklerken

Seni
Hasret kalınan
sevgini
Toprağın vahametinde ki ürpertiyle soluyacağım



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Lal olan dilim ve inleyen yüreğimle!
121871.jpg













Söyleyemem
Sakladığım gözyaşlarımı
Sana hissettiremem seni ben üzemem

Bilemem
Sana karşı hislerimin
Yüreğimin mümtaz köşesinde ki sevgin

Her gün
Seninle uyandığım düşlerim
Kalbimde sessizliğimde yalnız nefeslenirim

Ayalin için
Gösterdiğin gayretin
Çaresizliği sen kendini vakfederek önledin

Hamiyettin
Hizmet için sevk edilen güldün
Kurak iklimleri şefkate gark eden nadideydin

Ötelediğin
Duyguların vakti bekliyor
Nasib olacak hükmün hikmetini sabırla diliyor

Hak için
Nefesler feveran ediyor
Aşk için hevesler manada zarafete bürünüyor

Tevhidin
Yiğit nefeslerle sessizliğin
Muhasebesi icmal ediliyor rıza için sabrediliyor

Hanenin
Annenin, kardeşlerinin
Nafakası için yaşamayı yüksünmeden azmi seçiyor

Okumak için
Zaman şimdilik seni daraltıyor
Her yana koşmak yetmiyor gözyaşların nasıl geliyor

Dişlerini sıkman
Çare adına müşkülatı yudumlaman
Bir duruşun, sessiz haykırışın, çileyi aşkla sarışın

Saygımı
Sana olan hürmet kaygımı
Sessizliğimde mütemadiyen kalmamı icbar ediyordu




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nasıl bir devran içindedir bu aşkı zaman, sessiz ferman!
112950.jpg












Etrafımda bakınırken
Göremediğim bazı gerçekler!

Kuşatıyordu terennüm ettiğim
Bir kederin salgısı yavaş yavaş…

Sanki çaresizdim,
Boş vermişliğin nedametiyle
Seyri halin takipçisi kesildim.

Neden bu duyguları
Yaşamak zorunda kaldığımı
Her nedense düşünmek dahi istemiyordum.

Ben işimi sağlam yapayımda
Kim yanlış yaparsa
gözünün yaşına
Bakmam mı demeyi tercih etmeliydim.

Avutulan, aldatılan
Özellikle bir maksada binaen
Fırsatın zemini olarak kullanılmak!

Takiyyeler içinde hayatın
Konforunu art
ırmak ve bu uğurda
Bir engel tanımayı marifet telakki etmek!

Sırf merakın tatmini için
Denemek istemek! Kişilik görünürlüğünde
İnsanlık sıfatını taşıyarak bunu başardığına inanmak!

Sevgiyi özümsemeden,
Sebebini bilmeden, nedeniyle
Hiçbir şekilde ilgilenmeden bakmak!

Zannın karelerinde
Adımlayarak “ön” kararın
Etkisiyle yaşamaya çalışmak!

Hemen kızmak,
Hiddet için sebep aramak,
Şiddeti özgüven telakki etmek!

Hayatı mahcup
Olmamak kaygısıyla idame
Etmeye çalışarak yaşamak!

Kim ne der…
Önceleyerek ona göre
Konuşlanmak ve adam olmak için yarışmak!

İnanmak!
İnancın tahrip fitilleriyle
Tarumar edildiği bir zeminde
Bunu layıkıyla başarmaya çalışmak!

İnananlar üzerinde
Oynanan oyunların bir türlü
Farkına varamadan heveslere sarılmak!

Ferasetin iflasını başarmak!
İhlâsın sadece sözcülüğünde lafazan
Olmayı başarmak ve umursamaz kalmak!

Rahmetin sebebi
Hikmetinden bihaber olarak
Yaşamayı başarmak ne kadar kolay oysaki

Acıların ne kadar
Değerli olduğundan bir haz
Almadan uyumayı rahatlıkla başarmak!

Aşk için yarışmak!
Onu anlamadan bakışmak!

Ten kokusu
Sebebiyle kapışmak!
Sonra kokuşmak ve ayrılmak!

Saygıyı dışlayarak arsızlık
İkliminde yaşamaya çalışmak!

Nezaketin elzemliğini
Sadece merakın afakı için
Seferber ederek beğenilmek!

Suçlamayı marifet
Telakki ederek sığ bir tahayyülün
Sefilliğinde ülfetsiz ikamet etmek!

Kını, kızı, edebi,
Erkeği, merdi tamamen
Maddi ölçüsüyle değerlendirmek!

Kitabı kebiri sevap
Telakkisiyle sadece okumak,
Anlamadan yüzüne bakmak ve öyle kalmak!

Kutlu
geceleri
Kurtuluşun terakkisiyle
Her bir şeyi o güne hasrederek serilmek!

İtibar ölçüsünü
Deşifre etmeden, temayülün
Esintisinde ne aradığını bilmemek!

Herkes nasıl olsa
Bir şekilde yaşıyor, bizde böyle
Yaşamalıyız diyecek kadar bir zillet!

Hukuk devleti varsa,
Yönetim biçimi demokrasi ise,
Cumhuriyet sadece birilerin tekelinde ise

Çözüm çok uzak diyarlarda
Seyredilen bir manzara telakkisidir!

Neden her şey
insan içinse,
İnsanlar niye kararlarında ki tercihleri
Sebebiyle dışlanarak sıra dışı olmaya itilirler.

Severken neden sevdiğini bilmeyen!
Methüsena ederken çıkarını düşünen!

Kızarken hıncıyla hareket eden,
Meylederken hislerini bilmeyen nasıl bir
insandır?

Bir nimeti yerken, bir yaratılmışı severken,
Nebatat ile serinlerken sebebi bilmez isek

Nedensiz z
annedersek,
Asla düşünmeyi öncelemeden
Ömür tüketirsek bilmem ki ne demeli!

Kâinatın ve her zerrenin
Sahibi olan Cenabı hak en yakınımız da iken…

Bizim ona ne kadar
Uzaklarda kaldığımız tefekkür edilerek,
Bakışımızı ve manamızı netleştirmeliyiz.

İşte
aşk o zaman
Manasında yaşanacak bir hazdır
aşk

Sevda bu uğurda
Sarf edilen yüceliğin tezahürüdür.

İnsanı
insan yapan
Yaratılmış bulunduğu hilkatidir.

Canı canan ile anlamlı
Kılan ona hasredilen
sevgidir.



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Dillenen aşk için sakın aranma ve kalbini zorlama!
113613.jpg












Artık zamanı geldi son o demlerin
Dalları terk eden yaprakla bilirim
Mahzun sinede, sessizdir nefesim
Halin ikliminde kudretle ürperirim


Neyleyim geldim, o gün gideceğim
Müddeti nefeste, ş
aşkın haldeyim
Neyi bileceğim bahaneler tercihim
Ben idraki neyleyim ruhsuz biriyim


Ne
gülden, ne hasredilen sevgiden
Gülizar içinde neşet eden sezgiden
Hicranın sinede açtığı
[URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liğinden
Bihaberken dilenen bir edebi halden


Aşk ancak kendi ikliminde nakkaştır
Gayretin içinde gizlenen muazzamdır
Esrarlıdır, niyetin halisliğinde vardır
Kalbin muvazenesinde beklenen andır


Mısralar niye yazılır, hasreti anandır
Şiirlerde hissedilen muhabbet vardır
Canan sinede yaşayan unutulmayandır
Sevgi onunla dillenen bir
aşkı sevdadır


Ne söyleseniz, neleri çok görürseniz
İnsan için kader hükmünü bilmezsiniz
O an ve bitecek
zamanda çaresizsiniz
Sabrı biliniz çileye nedamet etmeyiniz


Bir
zaman sonra dilenen vakit dolacak
Kim bilir kime ne olacak nasibi bulacak
Sevginin olmadığı gönülde
aşk donacak
İnsan ruhuyla müsavi olmazsa ne olacak


Kim neyi öğretti, hakikatler görülmedi
Nesillerden çok net olan mazi gizlendi
Reddi miras içinde, ezberler kavilleşti
Aşk mahzunluğu seçti sinelere gizlendi


Ne toprağın ne sevdalandığım bir
aşkın
Hasreti için terennüm ettiğim sevdanın
Nasip olmayacak olan muhabbet davanın
Geçen onca
zaman, hesapsız bir hayatın



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nedensiz ne var cihanda, nefes lahzaya muhtaç olunca!
467050.jpg
















İmdat edecek söyle kim var
Şahit olduğum zan etrafımı neden sarar evet, ruhum bizar
Emanetine sadık kalan, edebin lahzasında kendini bulan nefes, ne ülfetli bir ar
Sığındığın yaylalar, temaşa ettiğim suskun dağlar, yüreğimi burkan anılar, ağlatıyor yar



Ne bir
gül kopardım, ne de koklamayı başardım
İçinden çıkılmaz figanları içime attım, bir tebessüm olsun hasretinde yaşadım
Sinemi kime kapattım, derdi gamımla nefeslenmeyi amaçladım, sancıdan kurtulamadım
Neden bu halvet üzere karar kıldım, hiç şikâyet etmeden boyun bükmeyi bir çare sandım



Görebilmek için bakıyorum, fakat şaşırıyorum
Farkı fark ettiren idrakin fukaralığını çok yaşıyorum, kalbi inşirahı anıyorum
Ruhumun sessiz sancılarından utanıyorum, aklıma gelen sualleri kimselere soramıyorum
Sessiz ve kuytu köşemde bilmem ki ne kadar anlamlı olacaktır kalbime düşeni yazıyorum



Bazen sıkıntı duyanları, rahatlıkla anlıyorum
İlgi ve yakınlık adına suçlanıyorum evet, hiç dikkate almamakla kınanıyorum
Kimi
zaman kırılan, kimi vakit ikazıyla çalım satan nefeslere sadece tebessüm ediyorum
Asla alınmıyorum, tahammül etmekle iktifa ediyorum bekleyen canlara eyv
allah.gif
diyorum



Elbette ki bir edip değilim, şair ise hiç değilim
Gönlüme düşün katreleri hasreden bir aciz nefesim, kendi halimle bedelleşirim
Hiç tanımadığım, aşina edayla anmadığım, temaşa etmeye fırsat bulamadığıma ne derim
Vefa adına nasıl bir yola çıkarım, yâd edemediğim o nefeslerin, figanlarını kime söylerim



Her halinde yavaş yavaş öteye giden biriyim
Hak ve hakikat sevdasıyla ağlamayı ne kadar isterdim, kurak bir gönül sahibiyim
Edebe muhtaç bir hal içindeyim, zarif olmayı nasıl becerir ve tevazuu ile hasrederim
Ne gönül zenginiyim ve ne de ehl-i hal zadeyim, her yâdımda niyaz ederek serinlerim




Mustafa CİLASUN

 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Farkına varmak ve senin halinde şevke kavuşmak!
110977.jpg











Uzandım o ellerinde tuttuğun çiçeklere
Ne kadar hak ettiğim benliğin derdiyde
Seni halk eden Halikın hükmüyle o nefese
Bir aşk ikliminde çekilen hasret şevkiyle


Ne anam ve ne de babam, o aşka susayan
Günlük öğünü için nefes alan her türlü can
Damarlarda dolaşan kan, kalple anlamlaşan
İnsan suretinde anılan ruhuna bigane kalan


Çileler sabrın alyanslarıdır rızayı bari olursa
Nefesler çok anlamlaşır hakkaniyet aranırsa
Ne derler kaygısı, muvahhit kişiliği bırakırsa
Her halin şahitliğine bir idrak içinde bakılırsa


Ne geceler, nede hileler insandan arî değildir
İnsan, kalbiyle müsavi olursa o zaman kanidir
Canilik nefsin tasarrufunda olan iradi tercihtir
İmtihan, yaşla ilintili olmayan aşikâr gerçektir


İnsan, bu manada iradesiyle hesabını bilecektir
Ruh safidir vicdan hükmün sahibini bekleyendir
Kalp insanın en değerli olan yegâne hazinesidir
Duygular nizam edilmedikçe su mesabesindedir


Nisalar yaprak misali çok narindir çiçekle şevktir
Gülün emanetiyle arzı cihanın şefkat pınarlarıdır
Himmet için rahmet için kaçınılmaz olan varlıktır
İnsanlığın anası aşkların harikası bulunan sevdadır




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Lahza çekilir o an, elden ne gelir ki ey zaman!
103815.jpg













Düşüyor
Her ne kadar dilenmese de
El, ayak çekiliyor derman direniyor

Sevilen
Hasta yatağında uyutulurken
Bilinç kaybolup, hayatı merak edilirken

Doktor
Umut için uzatılan kol
Bir matlığın çetrefilliğinde verilen rapor

Sen ki
Onun
gözlerinde aranırsın
İnsaniyet adına halinle derdini anlatırsın

Nitelik
Neden ihmal edilir ki hemşirelik
Bir damarda serum takmak için aranır delik

Pratisyen hekim
Tecrübeleri için sabredilir nitekim
Yarayı dikmek için ellerini titretir hastayı inletir

Hasta
Yakınına sığınıyor ona yalvarıyor
Ağrıdan duramıyorum bir iğne yapsınlar diyor

Hemşire
Refakatçiyi edepsizce azarlıyor
Birde ikide bir rahatsız etme diye kapıyı çarpıyor

Doktor
Çay bardağı elinde sessizce duruyor
Bıyık altından birde hemşirenin marifetine
gülüyor

Ne yapsın
Kime anlatsın dersini hasta yatağında
Hastanenin odalarında bir şefkati
rahmet olmayınca

Şaşıyorum
Ş
aşkınlığımla koridorları arşınlıyorum
Kudretin sahibi tercihin müsebbibine hali arz ediyorum

Sevmek istiyorum
Benim diye sahiplenmeyi diliyorum
Lakin anlaşılır olmak adına, onlar gibi düşünmüyorum



Mustafa CİLASUN

 
Üst