Mustafa CİLASUN Şiirleri

Mustafa Cilasun

Well-known member
Azdır ne yapılsa, bir ömür muhabbet ve hürmetle anılsa!
103925.jpg











Ey benim
Dirliğim, ahirin mürebbisi rehberim
Sen şimdi beklediğine elinle gidersin

Zaman
Değil mi can, içinde kayboluyor
insan
İnsan için önemlidir, namütenahi olan

Anlatırdın
Pak yüreğinle melalime nakışlar işledin
Sanat adına varlığına inanan şaheserdin

Anaydın
Canlar için bulunmaz bir kandın, anıldın
Sen hilkatinle tarih say
falarında yer aldın

Seni
Yaratan, seni
insanlık adına hep koruyan
Nesilleri ihtar eden bir ulûhiyetin şanıydın

Farklıydın
Güzellikler, sevdalar,
aşklar, yıldızlarlaydın
Sen Ummanların girizgâhı şefkatin bahtıydın

Gülün rengi
Kokusuyla etkilediği her mekânda sen vardın
Sen bir nisaydın, kitabı celilde sürekli anıldın

Zaman
Seni anlatır, bazen Asiye, bazen Meryem diye
Ve bazen de, Hatice, Fatıma, Rabia sesleriyle

Sensiz
Kâinat, yapraksız ağaç, suya hasret olan yürektir
İnsana, adamlığı anlatan ve öğreten bir mihenktin

Düşündükçe
Yaprağını teker teker bırakan bir dal gibi çaresizim
Vuku bulacak nasip karşısında elbet metinim derim

Lakin
Sen, dönüşü olacak bir itminanlıkla ameliyata yattın
Anlatmadın, vasiyet etmedin, sen şimdi hali kuşattın

Anasın
Yârsin, evlat için en vazgeçilmez bir hazinesin bilesin
Yokluğun bile varlığına kefil olup hasenatla anılacaksın




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Akıl iradeye bakar, idrak ne yapar!



Her ne hikmetse suskun ve vefalı bir iklim arıyorum
Edebiyle hem hal olacağım, şevkiyle muhabbet bağrında açacağım bir hazan
İzanın, ihsanın iflas etmediği bir zaman, ruhun deruniliğinden gelen muazzam heyecan
Nihayetinde tevdi edilende bir can, hiç kusursuz olur mu insan, tekebbür ettirir feveran


Ne kadar saklı sadıklar varsa, sandıklar açılmalıdır
Umutlar bir bir kanatlanıp uçmalıdır, gün yüzüne hasret kalarak hiç anılmamalıdır
Bahtıma tekabül eden her lahzanın esrarında ki nazar fark edilmeli, kalp sahipsiz değildir
Ne vakit korksan, haşyetin akın ettiğini anlasan, bir an akıl tutulması yaşasan, ne söylenir


Dert nasıl bir kalp için illettir, kederdir, merettir
Oysaki aklın yolu birdir, elhak malumat sahibi olunmadan, edilen nazar beyhudedir
Neden idrak ruhunun vazgeçilmezidir, irfan perdesinden neşet eden bir aşk-ı ahenktir
Nasıl bir sevda gerekir ki, ulviyet şadından bahşedilen bir ülfet olduğu, fark edilmelidir


Nasıl ki kuş kanatsız uçamaz, kul yârsiz olamaz
Gönül, hakikatin sadrından beslenmedikçe, ihsan ve ihlâsı nefeslenemedikçe anlaşılmaz
Şekli yet için, ne derler vehmi bilmem ki nasıl bir seçim rızkın sahibi ki asla karıştırılmaz
Neden kaygı ve zanlar hiç peşini bırakmaz, teslimiyetinde ki sıkıntı, vuslat için yakışmaz


Belli ki sorup sual etmemeyi içime sindirmeliyim
Ruhumu ve kalbimi esareti içinde ve sessizliği bendinde kalmasını gam etmemeliyim
Hesap adına ne varsa, batın namına bir korku ve zan sinemde yaşıyorsa, kime gülmeliyim
Ömür dağını, içinde beslediği umut yumağını, ateşin yakmadığı aşk cenahını bilmeliyim


Kar’ın hafifliğine ve bir o kadar zarifliğine imrenmeliyim
Her anımda sessizlik içinde refakat eden ve amellerimin kaydını geçenleri hissetmeliyim
Nasıl bir akıbet olacaktır, ömür dağı buharlaşacaktır, irfan ahıyla tefekkür edebilmeliyim
Kimseye yük olmadan, yüzlerini astıracak bir talepte bulunmadan nasibime yetinmeliyim


Umut ve niyaz içinde, ceht ve ecir ikliminde nefeslenmeliyim
Göçüp gitmeden, ahu zarımla çürüyüp erimeden hoş seda nedir, yakından öğrenmeliyim
Temaşa ettiğim mezar taşlarına yazılanları şehretmeyi becermeli, öteye ne söylemeliyim
Her cümlenin sonunda bir işaret konuyor, lisanı bilmeyen ise melülleşerek öyle bakıyor


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Evet, artık ne fark edecek, gönül sukuta çekilecek!
128820.jpg











Fark etmeyecekti artık aranman
Kederlerin hıncıyla bir acı duyman
Canından usanarak an’a saklanman
Çare etmeyecektir hasreti araman


Vaktiyle halimin hicranını arz ettim
Pak
sevgimle yüreğimden seslendim
Cezbeden nazarınla sen ki alay ettin
Safahatın için ahımı sen ret etmiştin


Yıllar sevdirdi bana,
sevgin hicranına
Halimde kuruttuğun kaldı baharlarımla
Hazanın sararan yaprakları acı şadına
Ömrün o anına ne kaldı ecel yakınımda


Toprağın öteleri kuşattığı o ufukta ağla
Hasretin halde bekâretini koruyan arıyla
Tenim anlamsızlık yozluğuna hicrana aksa
Şimdi çıkıyorum serden
aşk canı unutsa da


Sen elbette alaylının o saltanatın bahtında
Ben kaldım, edebimin suskunluğu nazarımla
Kalbin hüznünü anlatan ağlatan dalgalarıyla
Ruhumun kalan bizarlığında, gönlün sızısıyla




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Neden anlatamadım sana ve susturan yalnızlığa!
128576.jpg











Zaman
Hiç durmuyordu
Umutlarımı hicrana bırakarak

Sana
Saklayacağım
Halimin
hüzünlü yokuşlarından

Kalbine
Yadımla akacağım
Düşlerimde bekleyen umutlarla

Sana
Ulaşacağım anın
Uykusuzluğunda ki sabahın ahıyla

Seherin
Sessizliğinde ki
Tarumar olan bahtımın gamı yaşıyla

Güneşin
Sakince kuşattığı
Al
güllerimde ki hicranın salkımlayla

Aklımın
Dinmeyen efkârını
Kusan yalnızlığımın, korkutan harıyla

Teni
Kavuran sıcaklığın ayazıyla
Sukut eylemekten bizar oldum nasılsa

Sen
Benim yüreğimden
Gözlerimden akan katreler ahuzarısın

Yüreğimde
Sessizce kanayan yarasın
Umutlarımı kurutan efkârın muradısın

Bir türlü
Gelmedin, belki
Gelmeyi hiç düşünmedin fakat beklettin

Hissiyatını
Yıllarca nedense gizledin
Ser verip her sırrına halime kapalı eyledin

Söyle ne
Yapmalı ve anlamalıydım
Meraktan çıldırıyorum ve artık bilmiyorum

Dağların
Yamaçlarından hasreti
Elemnini besteleyerek, sessizliğe bırakıyorum

Kahır ve sitemin
Serzenişleriyle semaya bakıyorum
Solmayan umudumla ve korkumla hala bekliyorum…



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Yine bir bedbinlik var içimde, dinmeyen kederimle!
128462.jpg











Yıllarca bekledim
Gelecektin bir ömre bedel
Hangisi, eridim ben şimdi akan zaman gibi

Lakin
Aldanmak kahrım olacaksa
Umutlar kararıyor semanın acı baharında

Candan
Geçtim ben sevginle
Kalbimde dinmez hazin hüzün hıçkırıklarıyla

Ben sana
Aşkının elim kuraklığında
Ruhun mahzunluğunda aşka ömrüm adansa

Hürriyetin bizarı
Nasıl bir zindanın dirliğinde
Karalar kabarır niye dalgalanan hasret ahıyle

Seni anlatan
Halinde sürurla açan umutsa
Perişanım geceden arta kalan uykusuzluğumda

Ne aklıma
Ne de akan şevksiz kanıma
Ben sana, kalbinde bulduğum sevda toprağında

Hem yargıç
Ve hem de çaresizim izanında
Zemheri yaşatan ayazlarda, takatsiz umutlarla

Ben sana
Yüreğimden kopan sessiz naza
Aşkın prangasındayım, fırtınaya duçar olan anda

Zamanda ki
Boşluğa amade kalan canımla
Sokaklarda yılmadan aradığım yadınla ağladığıma

Anılarında
Halimde yeşerttiğin aşkınla
Beni tenden eden esini hazzınla sensizliğe yanarım

Sabırla hale
İçinde kıymet sunulan saadete
Düşlerin muhayyilesiyle bıraktım artık ne kalır ahire




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nefes ki dilek ve temennilerin arefesinde ki vecdiyle!
128193.jpg









Âmin efendim,

Kalbin yegâne sahibinden,

Ruhun nefeslerde ki müddetinden,

Ötelerin z
arafetinde ki aşkın deminden istifade ederiz İnşa
allah.gif
...



Gün doğarken

Gözler uykudan bizar kalırken

Seherler maziden ibretle bahsederken

Ömür geçip gidiyor, nefeslerin müddeti sessizce eriyerek gidiyor…



Aklın
aşkın

İradesizlik içinde yaşayanın

Muhayyilesinde boşluk bulunan canın

Kalbin sahibinden azade, ruhun ikliminde biçare olarak yaşayanın…



Bedbini bizarlığı

Gayretsizlikte bulduğu açlığı

Bilgisizce serdedilen fakir uğraşı

Tebaalıkta kalmak için uğraş verdiği yarışı, hürriyet için yakarışı



Dört duvar

Değildir karanlık zindanlar

Karanlığı bizzat halinde yaşayanlar

Aklın, bilginin, tecrübenin, azmin, çile ile devran edememenin zafiyeti



İradedeki hali

Hevesler içinde ki tercihleri

Hesapsız, manasız, şartsız nefsi

Nizamsızlık içinde ki düşünceleri, açziyet içinde yüksünerek niyaz etmesi



Sünnetullahın

Açık ve sarih kuvveti bilinmeden

Timsahın dişlerinde acımasızca kilitlenmeden

Aslanın pençelerinde, bedeni telef etmeden, vagonu kaldırmayı dilemeden



Gücün içinde ki

Hazineleşen bilgi ve irfanın

Fevkalade yeterli olan idraki içinde aklın

Mefkûrende, hizmetinde, azminde, hedeflediğin uhdende meşki
zamanın



Açık ve aleni olan

Mucizelere gerek duymadan anlatılan

Kitabı celilde ki ayetlerde seni ceddinle aydınlatan

Hakkın, sıratın, mizanın, mezarın ömür içinde ki anlaşılmayan anlamsızlığın





Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Erişmeliyim lahzanın lal olan lisanı haline!
467752.jpg













Ne zaman bir mavzer sesiyle irkilsem
Uyku tutmayan
gözlerimi hayret ederek sesin geldiği yöne diksem
Bomboş
sokakların, ıssız kaldırımların, fersiz yanan lambanın sukutuna yönelsem
İçim sızlar, yâd ettiğim bir âlemin sancısı başlar, o an kalbim hangi manada atar, bilsem



Söyle kim ayrılmak ister ki yârinden
İnsanın ruhunu ihata eden ve anılan derinlikten, keder ikliminden
Bahtın beklenmeyen tesirinden, lahavle çektiren eleminden, yüreği burkan histen
Ne vakit yastığa başımı koysam, izanımın kayıp yıllarını ayıklasam, gamımıdır dedirten



Ey nefesin sahibi, emanetin banisi
Nedir bu karamsarlığım, umut sağanağımda artık solan kanaatim
Sabır saatim, edep hassasiyetim, iradi zafiyetim, bağnaz muhalefetim, niye böyleyim
Sanki
hüzün mevsimindeyim, kalbimi hicranın ahengiyle teksin ederim ben azade miyim



Neden okuduğum
kitaplar yetmiyor
Aklım ve izanım ruhuma geçit vermiyor, idrakim niye sukut ediyor
Hangi kapıları çalmalıyım, hiç yılmadan bir ömür harcamalıyım,
aşka kapalı mıyım
Sevda sahrasından ne kadar uzaklardayım, suallerin mi hastasıyım, neden ben yastayım



Ne
zaman yetişeceğim o huzura
Ruhumu ve kalbimi hiç yormayan bir yolculuğa, ahım yalnız kalsa da
Ruhumun hicran damlaları yakamı hiç bırakmasa da,
gözyaşlarım kurumadan aksaya
Sineme vecdini bağışla, dirliğim için çile ile yol bulmama ne olur acıma, Rabsin bağışla



Yıllardır hasret kaldığım
gül konuşsa
Ruhuma seslenen dikeni, esrarıyla kalbime yaklaşsa, yine de uyutma
An ve vadinde akan
zaman senindir, aşk hakikatin için senden gelen ilham-ı halvetindir
Ne olur beni bana bırakma nefsi vesveselerimle buluşturma aczi yeti irademe yaklaştırma



Sen sahibimsin, yaratan Rabbimsin
Her türlü şerden, fark edemediğim akıbetten, yalan ve riya telkininden
Benlik adına tekebbüre girmekten, ihmal ettiğim ve ötelediğim heveslerin vehminden
Ruhumu ve kalbimi koru aklımı ve idrakimi beyhude vakit ayırmam için hiç fırsat verme




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hassaten memnun oldum ve onur duydum...
Bu bakımdan çok teşekkürler ediyor ve esenlikler diliyorum...
Elhak helal olsun diyerek, selam eyliyor, kalbiniz için sürur diliyorum efendim...
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kalbizin sahibinin, umut içinde çoşan ruhun edebisiniz!
127938.jpg
















Sizler

Düşünmenin membaı,

Mefkûrenin sağanısınız...




Hayatın

Öznesi, mananın

Kitabesi, şefkatin elisiniz...




Sevgi

Bahşedilen, sevmek

İse öğretilen ödevlerdir...




Nisa

Kimliği, yağmur misali,

Gülün ahengiyle ancak keyiftir...




Mübarektir,

Serinliktir, dirliğin

Adresi olan kalbi kanaattir...




Aşkın

Mefkûresi, mananın

Gerekçesi sebebi hedeftir...




Dirliktir

Birliğin gerekçesidir

Muhabbetin vazgeçilmezidir…




Özlemin,

Mücerretliğinde

Müşahhas olan bir öznedir…




Düşlerin

Serinliğinde hazine

Güzlerin sıcaklığında yelpazedir…




Halin müdavimi

Kalbin seyrinde ki ayanı

Sevginin en anlamlı sunulan baharı…




Şefkatin

Cehdi gayretin

Umutlarda baharlaşan aşiyandır…




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nerdeyim, söyle hangi izlerin merakı içindeyim!
104229.jpg













Hayatımın
Say
faları arasında salınırken
Hazanın katları hicran sızıları fazlaydı

Ağlamayı
Asla arzu etmediğim halde
Göz pınarlarım sessizce süzülüyordu

Israren
Sol yanımda başlayan
Dinmeyen bir sızı durmadan sarsarken

Çaresiz
Dişlerim sıkılmaktan
Un ufak olup erimeye başlamıştı birden

O an
Hiddet kasırgam
Met cezir hazzına doğru uzanmıştı

Serinliğinde
Tenime serpilen dalgalarla
Halimde açılan silinmeyen hatıralar

Durmayan
Martıların dinmez figanı
Kadırganın oldukça vakur nisyanı vardı

Fersiz
Senden arta kalan
Zavallı kaldırımlar ardı, halimle utandı

Sendeleyen
Sensizliğin serencamında
Ş
aşkın kalan birlikteliğimizdeki mekân

Benim
En yakınlarım olmuşlardı
Onlarla teselli buluyor hissimi anlıyordu

Uzaklardan
Senden k
okular salan
Her bir şeye çoktan razıyım elbette

Sen
Hiç yanımda olmasan da
Beni bir daha kesinlikle aramasan da

Senin
İzlerinin şevkinde yaşasam da
Yeterdi bana yeter ki sen rahatsız olma




Mustafa CİLASUN

 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kalbi olmayan niyet bahane, dil işte o vakit avane!
104694.jpg














Geçsin kalmışsa geçecek zamanlar
Sine-i halimde tatmadığım baharlar

Aşk zuhur etmeyince beni kim anlar
Bugün yine çok sessiz ibreti mezarlar

Ne şehirler ne işveler melali sarmıştı
Ruhtan arta kalan
zamansız mekândı

Can anlamalı, hissederek yaşamalıydı
Kan manasızlaştı sevdalar kimde kaldı

Kalmadı yüreklerde bir mefkûreyi eda
Fikreden
insan böyle mi söylüyor Huda

Gün geçmiyor ki olmasın kanlarda heba
Bir veba bulaştı o hislere sabreder cüda

Ne
yeşil, ne kefil emanetindedir ey sefil
Bizzat ihmal eylediğin o ruhunla bir seril

Ezaların kime olacak delil zevkinde rezil
Tefekkürsüz heveslerinin uşağı oldun eğil

Bu manada senden zuhur edecek devalar
Fayda etmez sineyi senin vereceğin şi
falar

Senin halinde anılacak
aşklar, atılır naralar
Mezbelelikte bulunur, senin misali ahmaklar




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Niçin mahrum bıraktın, bir kez olsun halimi anlamadın!
75189.jpg











Ne olurdu ki
Bir kezde olsa aynı hislerle yaşasa ve
aşkla ansa

Nefes alırken
Hiç unutmasa ve dalgaların sukuneyiyle haykırsa

Şarkıların
Hazan kokan nağmeleriyle hicranını anlatıp ağlasa

Sirtolarını
Çalan o gemilerin güvertesinde hasretine kavuşsa

Emirganın
Güzelliğinde serpilen
çiçeklerle umut içinde bulunsa

Şevkle
Ötüp, şakıyan kuşların seslerinde hiç nacar kalmasa

Şevkle uçan
Kelebeklerin kanatlarında ki renklerin kalbinde yaşasa

Çocukların
Umut saçarak nazar eden buseleriyle coşsa ve şakısa

Simitçinin
Son sattığı simidin sürurunu iliklerinde duysa ve anlasa

Kuşların
Yavrusuna götürdüğü rızk sevinciyle anlamlaşarak uçsa

Martıların
Yılmadan arandığı tutkunun şevkiyle arınsa ve
aşka konsa

Bestelerin
Mazi derinliğinde ki derinliği ve sazendenin nefesinde anılsa

Hissetmek İstiyorum
Öyle diliyorum,
geceleri gün gibi yaşayan bir inşiraha adansa

Hal ehli gibi
Nihayetin merakında demlenen abit gibi sabırla ve arla yıkansa

Aşkın o kuşatan
Harında solmaktan yılmayan bir arif gibi, maşukuna sevdalansa

Gittiğimiz
Yol belli kurban olmak için can kimin derdi diyerek irasinden geçse

Davaların
Hazzıyla şevk bahşeden vecdin
aşkı ne [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL] terennümüyle anılaşsa

Yalnızca
Onun için can verilir,vakfedilir,candan geçilir diyebilecek hanif olsa

Zaten gelemezdi
Ne isterdim, yalnız sevdiğini söylemesi yeterliydi derken, ahımı duysa

Ömrüm boyunca
Hiç bir an görünmeseydi ,yazdığı mısralar dışında ağlamayı unutsaydı

Birkez olsun
Meramını beyan etseydi
Firakatiyle nefesimi acziliğin
hüzün ellerine vermeseydi, nazar etseydi



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hiç anlamadın, kaygılarınla yaşamayı bir marifet saydın!
75474.jpg













Sana
Ne söyledimse
Asla derdimi anlatamadım
Var olan muradımın
Bir tutam salkımını sunamadım


Yokluğunla yandım
Ne kadar çok yakardım
Ama sen halimi hiç anlatamadım
Sevgimi sunamam için yaklaşmadın
Aşkın ahıyla yıllarca ağlatın, hiç kanamadım


Kuşku bazen
Elbette ki [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]dir
İman bunun içindir ve serdir
Yüreğinin serinliğinde seyrederken
Söyler misin hangi iklimdeydin ve nerdeydin


Neden açtın yüreğini
Dinmeyen derdinle o vakit
Ne müşkül olan bir kederdin hasrederken
Sineme tohumlar serptin hiç düşünmeden
Ve bir anda aşkın esinini yeşerttin, halimi anlamadan


Şimdi bir kesim
Kesiyorsun öyle mi
Bir gün göndereceğim inanın diye
Yorulma sen ey [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL] dilber, uğraşma
Biz nerede durmasını bilenlerdeniz, zaviyeti neyleriz


Dil senin
Sahibi olduğun yürek senin,
Geceleri yazdığın şiirlerinde senin
Muhakkak ki her bir zevk ve heves senindir
Neyleyim ki senin gibi üst perdelerden nazar eden
Ve nefeslenen tenleri ve hala güvenmeyenleri anlayamam


Bilmeliydin
Bizde de bir gönül var
Ondan daha öte bir onur kim için intizar
Katlanmadım vehimlere ve kimseye şimdiye kadar
Ne cana ve hatta bir canana yazmadım anla, senin kadar


Kalbine
Elbette ki giremem
Sen dilemedikçe erişemem
Ama bilmeliydin ki bizde de bir akide var
Ey bekleyen yar, akıbetin muhakkak ki kovalar
Sen elbette ki serbestsin ey nazlı olan yar, yakinen bilesin


Artık
Sen neylersen
Onu eylersin, ister bir kelam etmeyi istersen
Ondan da mahrum etmeyi gönlünden geçirirsen, vazgeçme
Verme bana bir selam dilediğinle selamlaşırsın, için için ağlarsın


Sen müsterih ol
Kaygılardan elbette ki emin ol
Biliyorsun ki melalimle nazar eyledim
Zaten kendimle uğraşan bir gafilim, ne yaparım
Sen sazende ve şairane hayalinle neylersen eyle, iraden senindir


Senin güvenini
Hak etmediğim müddetçe
Asla var olan nefsimi tanımam ve anlamam
İradem asıldır, adamlığımın öznesidir, kul olmak adına
Heveslerin seline katiyen kapılamam, akıl nimetini hiç yok saymadım


Aşk mı
Sevda mı, yoksa rüya mı
Bir güven sadır olmadıkça asla bakmam
Ona bir kapı aralamam, gereksiz hayallerin peşinde değilim
Etkiyle bir tuğyanı muhakkak ki yaşayamam, acziyetim olarak görürüm


Sen hiç anlamadın
Manasın da yaşamaya katlanmadın
Nedense sürekli korktun, korkuttun peki neden yakınlaştın
Sanki hayali unuttun, umudun enginliğini ruhunda hiç yaşamadın


Kaygıların
Evet, o hislerine galebe çaldı
Sevginin önüne geçti aldırmadın, merak saldın
Şimdi sen yine kendinle baş başa kaldın ve yalnızdın
Gizemlerinde mevcut zenginliği neden umursamadın ve anlamadın




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nasıl bir gölgeydi halimi ürperten latif bir şaheserdi!
52847.jpg











Bir göz ağrısıydı çektiğim hasretin sancıları
Senden uzakta günlerim inanki bir zindan hali
Hasretin ve kederin ne sancılar çektirmedi ki
Gönlümde açan o derin dalgalar anlatır ülfetini


Sen ki bir hayattın demi, şevkin ilkbaharıydın
Bir demet
çiçekler saldın ve kokunla şakıyandın
Sinemin yalnız ve suskunluğunda huzur şadıydın
Hazan anılarda kalan en mübariz
aşk baharıydın


Sen ki nevi şahsıyla, mana enginliğinde kalandın
İdrakte,
aşkın letafetini sunan bariz sevdaydın
Sen ki sineyi saadetinde derin izler harmanıydın
Farklıydın, bir b
aşkaydın, alıp götüren şarkıydın


Halinin derinliğinde bir baharı hazanın muştususun
Rahman engin hasretiyle seyri seferde yolcususun
Ruhun hilkati, canın naibi, ahirin saadet olgusu sun
Hale bahşedilen, kalbi nazar eden sahibinde kulusun


Beklemektesin, elhak görünmezler seyr-i âlemin de
Nağmelerin dilinde, yanlılığımın kalan şu
hecelerinde
Ne
özlemdi ki hayat bıraktı halimi, aşkın hasretinde
Kuraklığın pençesinde, çölün derinliğinde ki o zahire


Bu öyle bir hakikat ki
aşk ki tutkunun en nadir halidir
Sinelerden figan duyulmaz gayri elem ki hani nerdedir
Hicranı saadet öyle bir hazzı endam ki sanki halin demi
Melalin hamd serinliği, sabrın
[URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liği aşkın meali vecdi




Mustafa CVİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sineyi burkan o umutlardan başka geriye söyle ne lkaldı!
75942.jpg











Olmasaydı
Neşe-i muhabbet
Gülmek niye ki doğrusu merak ederim

Simanın envayı
Çeşidine bürünmek ve
Böyle dilemek, hala cazip gelen mi değil mi

Hiç göçmeyen
Ve geçmeyen ne ki,baki kalan gök kubbede

Mazi
Derinliğinden gelen
Ayak seslerinde inlemek ruh-i idrak ile mümkün

Sen
Ne bahtiyarsın ki
Ahiri görebiliyor ve ayan ediyorsun, gizlemiyorsun

Neme lazım
Deyip vazgeçmiyorsun
Nefsi vesveseleri yakinen biliyor ve öngörüyorsun

Yegâne
Bir yol olduğunu
İçtenlikle ve samimiyetle, her vakit itiraf ediyorsun

Duyulmayan
Çığlıkları dahi sen
Bir bir usanmadan şehrediyor ve tefekkür ediyorsun

Yaşın ve hesabın
Serinliğine sessizce dalarak
Seyri hal ediyorsun, ibret ve izanı ruhunda derlitorsun

Yalnız
Beklemek ve umut etmek
Ne kadar kifayet edecek, azim ne vakit ses getirecek

Hani nerede
Sana umut ilga eden
Ve tenini okşayan yağmurlar, anılası baharlar ve hazanlar

Eteklerin
Uçuştuğu o karanlık
gecelerin
Eşsiz sakinliğinde terennüm ederken, haşyetten iz vardı

İçilen meylerin
Kalan kadeh izlerinde
Sinelerin derinliğinde ki gizemlerinde yadedilecek ne kaldı

Sana bahşedilen
Her emanetin, nefesine tanınan müddetin
Hiç bilmediğin mevsdimlerin ve senden habersiz gelişmelerin

O merakın
Ummanın da kalan
Umutların bıraktığın bir
aşkın firkatiyle şad olmalı ve yaşanmalı

Yaşanayan ne varsa
Ükdelerin yelpazesinde bir dram kalacaksa
Dillenen metanetin, sadır olan onca çaresizliğin eşiğinde ağlarsın




Mustafa CİLASUN

 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Yadınla figan eden düşlerimin sürgün yaprağı!
34372.jpg













Mor hüzünler ki akşamın ilk adımlarında
Penceremin pervazlarında yerini alırlar
Çırpınan kuşun kanatlarında uzaklaşırken
Umutlarım b
aşka bir günün avuçlarındadır


Öfkemin kızıllığının çare olamadığını bilirdim
Kanayan
aşk yaramı hiç dindirmeyeceğini de
Al düşlerimin kopan
gül yaprağı misali sızısını
Terennüm ederdim, akşamın hicran şarkısıyla


Divaneliğim nüksederdi atardım kendimi yere
Köşelerin en sefiline ve derinliğin hengâmesine
Bırakrım melalimi, serkeşliğin ağlatan eşliğinde
Derinlerden hisseder, yadıma figanlaseslenirim


Kara bir
geceye, al müjdeler sunan her heceye
Gönlümün kararan penceresinde ki o bilmeceye
Tozlu yollardan, murat için gelen an sezsizliğine
El sallamak istiyorum, yolunuz açık olsun diyorum


Şu akan damlalar ki iyi ki yakar yağar yağmurlar
Alır çıkarırdı beni kuytu kimliğimde ki korkumdan
Sevinç tohumlarını akıtırken yüreğime o şadından
Umut kollarına ulaştırır, ruhumu tutkudan arındırır




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hasretin o korunu simene sessizce bırakan ey sevgili!
33170.jpg









Bugün
hüzünlüyüm şehir çok suskun
Sanki naçar kalmış ayaz eşiğindeyim
Yanağıma dokunan ağlamaklı esinti
Gözlerimde can çekiştiren bir an sanki



Tutsaklığın girdabını yaşatıyor sevdam
Gecenin hayıflığında bir duruş
sergiledi
Korku bu amansız kuşatmada hiç yoktu
Şehir yorgun düşmüştü akşamın izinden


Nemli duvarlardan tuğyan ediyordu k
okular
Hangi umudun namesinden dem vuruyordu
Rüzgâr yanığı yüzümün bir umudu kalmadı
Bir tebessüm hasretidir umudum köz olmuştu


Bıçkın hayallerim alabora olmuş kaybolmuştu
Yüreğime dokunacak ah u
gözlerin sefilliğinde
Uykularım demsiz ve
sokaklar kıdemsiz kordu
Gül kokusu mısraları yazan o nefesi anmışlardı


Şehir katledilmiş, adeta sersefilliği yaşarken niye
Zamana direnç gösteren
gözler kime yorulmuştu
Teselli edecek kimvar elbet diyecek halim kalmadı
İçimin yangınından geriye kalan bir hayat acıydı


Ey sevmeyen
sevgili, sen uzaklardan el sallasan da
Martılara baksan da, eteklerin ıslansa da inan yetti
Zindan karanlığında
gecenin zifirini yaşattın bana
Şehir buruk olsa da, sen yine kendinle kalsan da anla



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nasıl bir lahzanın tesirinde kaldım ve ağladım!
49412.jpg












Ruhuma o gecenin matemi doldu sanki
Nice geçmiş
zamanlardan kalan iz gibi
Ezeli merhalelerin ebede giderken seyri
Bircan içinde soluyan nerede hal ahengi


Üryan gelinmişti neler silindi şimdi tenden
Kalacaktı izler ibretli nefesten her işitilen
Kefenlenecek her beden sevda için gelinen
Maksut için bir
aşkın nihayeti beklenirken


Eneyi önceleyen nefesi sevdayı beceremem
Zevkim için halimden zahire adına geçemem
Manasız yaşamayı ruhumu asla ikna edemem
Hadsizliği sevemem, vefayı hiç kaybedemem


Bir kez sevdim
aşkın baharında ki anı seçtim
Görmesem de esintisiyle yetindim, şükrettim
Manamın şevkidir dedim hazzı ile endam ettim
Neler hazandır
hüzün ramına hiç meyletmedim


Şimdilerde çaresizim niye zindan içinde soludum
Gün güneş ki zevalde ışığın hasretiyle yoruldum
Umutlar besteleyip güfteler derledim unutmadım
Ey hak dedim, sadece iltica ederek sabır diledim




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kalp edebe malik olmazsa, aşk havesin umurunda!
51238.jpg











Diledim ki ehli diller arasında bir haz alayım
Kimi kimden sorayım neden vehim taşıyayım
Her hüner makbul müdür, bir tasada kalayım
Edebi hal bulunmayınca kime derdi anlatayım


Ceddim ki ruhu şad olsun, ne ülfetler bırakmış
Kime ne yapmış dek durunca himayesine almış
Şan katmış, kıtalara uzanmış hak ile haykırmış
Edebi hal ile salınmış, edebiyat ki tarihi yazmış


Ne canları, ne cananları yaşanan mana aşklarını
Hayâ içindeki salınmaları, arınan aşk sevdalarını
Takvanın hasletini, ihsanın mürüvvetin saadetini
Meşhur sazendeleri, dede efendileri, Hacı Arifleri


Asırlar geçse ki ne olacak, hoş seda olarak kalacak
Şevkin, meşkin ve muhabbetin de mihengleri olacak
İdrak sahibi anlayacak aşk hicran sayfası okunacak
Hazan unutulanla haz yaşanacak hüzün sine saracak


Canı veren, tevdi edilen kim, kalan nefes neyi bekler
Aşk hak ramında manalaşmazsa eğer, şeklit kasbeder
Bir vefadır, kalp sevilince serilir, ar içinde asudeliktir
Firkate erişmeyen nefes beklemekte ve ah etmektedir




Mustafa CİLASUN
 
Üst