Mustafa Cilasun
Well-known member
Isssız sokakların melaliyle kal etsem, gözyaşlarımı silsem!
Ey suskun yar
Ne vakit kalemi elime alsam
Sinemin hüznünden akseden serencamı yazsam
Yıllara sari hasretin feveraniyle sessizce ağlasam ve yine ansam
İçimi titreten
Gönüme hüzün bahşeden
Dilimi lal edip, gözyaşları ıstıtrap haline getiren
Isssız sokakların melaliyle sineme sökün eden, lakin ses vermeyen
Nedenler nerde
Sualsiz hüküm vermek söylermisin kimin haddine
Hak ve hukuk adına duyarlı olmak sanki mechul nefes kadrinde
Hiç üzülmeden,sinenin sahifelerinde bir iz bırakmadan yok oldun niye
İnsanım, var acım
İçimi burkan her halin lahzasında davacıyım
Hangi yanlışın kurbanıyım, niçin sual edilmez bu hicranım, arım
Solan umutlarım halsiz kaldı, şevkimden bir takat olsun hiç kalmadı
Geceden söz edeyim
Hüzün zerkeden kederin hangisini söyleyim
Yazılan şiirlerin dilinden mi sesleneyim, dinmeyecek mi kaderim
Ah u zarım kimsenin değil benim, ancak hicranla var olacak vicdanım
Sevmek suç mudur
Gönül vermek ne kadar hakikatin halinde bulunur
Sadakat içinde nefeslenmek ne vakit bir kabahat olur, an burkulur
Suçsuz ve günahsız bir can, yalnızca sevdiği için mi sukut etmekten sakınır
Akıl ve izan farktır
Düşünmeden amel etmek ne kadar makbuldür
İnşirah nasıl bir kalbin ihtiyacıdır, yalnızca keyfiyet mi aranır
Sınırsız iştah bir had mi tanır, her isteğin yerine gelmesi kalpte ar mı bırakır
Ne söyleyim söyle
Yazmayan kalem misali, dertlerim benimle
Suskun bırakan firkat bilmem ki hangi müjdenin derinliğinde
Zahir olan ne varsa içinde, batına erişmek haddim değil, evet, yakınen biline
Dinmiyor bu akşam
Hissiyatım, yıllara sari anılarım ve acım
Adeta yalnızlaaşan bir figanım, rıhtımların hicranıyla yol alırım
Hırçın dalgaların sesgisini söyle hangi gönüle anlatırım, niye sessizce ağlarım
Mustafa CİLASUN
| Resmin orjinal boyutu için tıklayın. |
Ey suskun yar
Ne vakit kalemi elime alsam
Sinemin hüznünden akseden serencamı yazsam
Yıllara sari hasretin feveraniyle sessizce ağlasam ve yine ansam
İçimi titreten
Gönüme hüzün bahşeden
Dilimi lal edip, gözyaşları ıstıtrap haline getiren
Isssız sokakların melaliyle sineme sökün eden, lakin ses vermeyen
Nedenler nerde
Sualsiz hüküm vermek söylermisin kimin haddine
Hak ve hukuk adına duyarlı olmak sanki mechul nefes kadrinde
Hiç üzülmeden,sinenin sahifelerinde bir iz bırakmadan yok oldun niye
İnsanım, var acım
İçimi burkan her halin lahzasında davacıyım
Hangi yanlışın kurbanıyım, niçin sual edilmez bu hicranım, arım
Solan umutlarım halsiz kaldı, şevkimden bir takat olsun hiç kalmadı
Geceden söz edeyim
Hüzün zerkeden kederin hangisini söyleyim
Yazılan şiirlerin dilinden mi sesleneyim, dinmeyecek mi kaderim
Ah u zarım kimsenin değil benim, ancak hicranla var olacak vicdanım
Sevmek suç mudur
Gönül vermek ne kadar hakikatin halinde bulunur
Sadakat içinde nefeslenmek ne vakit bir kabahat olur, an burkulur
Suçsuz ve günahsız bir can, yalnızca sevdiği için mi sukut etmekten sakınır
Akıl ve izan farktır
Düşünmeden amel etmek ne kadar makbuldür
İnşirah nasıl bir kalbin ihtiyacıdır, yalnızca keyfiyet mi aranır
Sınırsız iştah bir had mi tanır, her isteğin yerine gelmesi kalpte ar mı bırakır
Ne söyleyim söyle
Yazmayan kalem misali, dertlerim benimle
Suskun bırakan firkat bilmem ki hangi müjdenin derinliğinde
Zahir olan ne varsa içinde, batına erişmek haddim değil, evet, yakınen biline
Dinmiyor bu akşam
Hissiyatım, yıllara sari anılarım ve acım
Adeta yalnızlaaşan bir figanım, rıhtımların hicranıyla yol alırım
Hırçın dalgaların sesgisini söyle hangi gönüle anlatırım, niye sessizce ağlarım
Mustafa CİLASUN