Mustafa CİLASUN Şiirleri

Mustafa Cilasun

Well-known member
Canımızı sıkan çok şey var, neler’e bakarsak!
484855_586566324711660_502152374_n.jpg










Kişisel meselelerimizi bir kenara bırakırsak
Neden Balkanlar’a
virgul.gif
kuzey Afrika’ya
virgul.gif
Ortadoğu’ya yabancılaştık

“Anadolu ruhu”nun ayırıcı özelliği olan “bütün” fikrinin yerine ikame edilen
“parça /ulus” düşüncesi arızalar çıkarttı. Dil ve din gruplarında oluşan mutsuzluklara kapı araladı




Elbette ki ”radikal modernleşme”nin katkısı göz ardı edilemez
Yüzyılın başındaki Anadolu'ya çekilme mecburi ve şekliydi. Modernleşme
üzerinden gerçekleşen ise Anadolu’nun
virgul.gif
ruhundan çekilmesi demekti. Bölücü ideolojiler ihdas edildi ve nitekim de gerçekleşti




Fakat en calib-i dikkat olanı da maalesef
Anadolu'muzun yiğit ve vatansever olan gençlerine kutsallık kutusu
İçinde ve din yerine zihinlere zerk edildiğinde
virgul.gif
birlik kurmak mümkün olamıyor

Çünkü bu düşünce
virgul.gif
ötekini kabul etmiyor
virgul.gif
düşmanlaştırıyor ve böylece kendisi var oluyor




Başka türlü modernleşme yaşanabilirdi
Red-i mirasa gerek kalmayabilirdi. Tanpınar'ın yorumuyla; “devam ederek
değişen
virgul.gif
değişerek devam eden” bir yola gidilebilirdi. Mümkün olan ve uygulanan bir şeydi bu.

Mesela
virgul.gif
Büyük Britanya denilen İngiltere
virgul.gif
Kraliyet ailesinin hala devam eden etkisi




Gelenek ile modernizmin sentezine
Karşılık gelen İngiltere
virgul.gif
bugün dünyanın ekonomik ve siyasi güçlerinden biri

Sosyal bilimciler” Geleneğiyle barışık olmayan yenilikçi olamaz” diyor. İşte 1917 Ekim
Devrimi ve sonuçları. Bugün Rusya devrim yaralarını bir senteze giderek sarmaya çalışıyor



Geçenlerde Putin
virgul.gif
Rus Patriyark Kilisesi’ni ziyaret etti

Ve dedi ki: Maalesef biz laikliği çok sert algıladık ve sizi sahanın dışına ittik
Artık o günler geride kaldı
virgul.gif
bundan böyle mutlu
virgul.gif
müreffeh ve huzurlu bir Rusya için

sizlerle beraber çalışacağız. Sizi sahada aktif olmaya davet ediyorum” dediği hatırlanmalı



Döneceğimiz yer tabii ki İslam'ın tasavvufi ruhudur
O bizim ortak muhayyile ve paydamızdır çünkü. Anadolu da yaşayan herkes
Bir şekilde bu ruhla akrabalık içindedir
virgul.gif
Anadolu
virgul.gif
küçük hikayelerden oluşan büyük bir hikayedir





Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hakikatin” Bir”liği düşüncesinden hareketle!
267305_266624366687068_2367419_n.jpg










Ananevi tasavvurda kadın ve erkek
Hakikatin farklı iki formda tecellisi anlamına geliyor
Üst yapıda bu ayrılık, bu ikilik yok; bizatihi birlik/bütünlüğü var
Fiziki evrenin, dünya hayatının bir gerekliliğidir bu ayrışma, mutlak olmayan, izafi olan ikilik




Eril ve dişi olanların birbirine akması
Dünya hayatı için gerekli, çünkü hayat bu ikiliğin münasebetiyle mümkün oluyor
Kur’an-ıKerim de, “Biz her şeyi çift yarattık!” deniyor. Yani sadece kadın ve erkek üzerinde
görülmüyor erillik ve dişilik, yani kozmik yapının bütününde karşımıza çıkıyor




Varlık nedir? Hayat nedir sualleri
Ve hatta varlık ve hayatta erkek olmak ne manaya gelir?
Niçin bu soruların cevabını arayan bir eğitim mümkün olmasın? Bugünkü erkeğin
Sıkıntısını aşmak adına, kaybettiğimiz ama hafızamızda duran bilge erkeği yeniden inşa etmek adına




Hatta erkeğin mesuliyetinin altının çizilmesi
Formel eğitimin yanında kalbin de eğitilmesi; erkeğin erkân ve edepten geçmesi
Bilmediğimiz bir erkek değil bu; bir dönem yaşadı buralarda. Bu erkeği yoğuran ocaklar,
dergâhlarımız oldu, oralarda insan bu mekanlarda hem aklen ve hem de kalben besleniyordu




Böylelikle ortaya bir erkek/kadın modeli çıkıyor
Şimdilerden başka erkek ve başka türlü bir kadın. Birbirlerinin mukabili
Ve birbirlerinin yardımcısı olan. Sorun; kadını Rabbinin emaneti olarak görmeyen
Kalbini yitiren, sadece bedeniyle kalan erkek zavallı ve sefil bir erkek olarak karşımıza çıkıyor




Geleneğin rol dağılımına ve bu dağılımında
Ortaya çıkan görece farklılıklara feminist teoriyle yaklaşırsak yanılırız
Erkeğin reisliği ve kadının ev hanımlığı ”efendi-köle” dikotomisiyle okunamaz
Anane veya dini metinlerdeki kimi esasları bütününden bağımsız okursak, doğal olarak
netice itibarıyla tahakkümcü bir erkeğe varmış oluruz




Erkeğin şekillenmesinde yanlış okumaların tesiri var
Geleneğin ruhu deforme olmuş; erkek tahakküm etmiş, kadın da uğradığı mahkûmiyet
sebebiyle buğz etmiş bu durunm bir erkeğin ve kadının asla bütünleşemeyecekleri iki farklı
varlık olarak kabul görmesiyle sonuçlanmıştır




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
İki doğum ve iki ölüm’ün esrarını anarken!

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x540px and 115KB.
944216_586566658044960_1802504634_n.jpg





Hayır, ölüm somn değil
Başka bir yere doğuştur, Hz. İsa' ya atfedilen
Hz.Peygamberimiz ve arifler tarafından paylaşılan şöyle bir söz bulunmaktadır
İki doğum ve iki ölüm var” Birinci doğum “su” dan doğumdur; annerahminde bedenin oluşması


Ve bu daha çok insanın
Beden olarak yeryüzüne gelişi manasına gelir
İkinci doğum ise; insanın ruhen doğması, olması, kemaleermesi demektir
Bu nasıl gerçekleşir? Bilginlerin ve ariflerin işaret ettiği terbiyeden geçerektabii


Gerçek doğumun ikincisi olduğu söylenir
Öyledir, çünkü “Birinci doğumdan maksat ikinci doğumun olmasıdır” denir
İnsan-ı kamil, ancak ikinci doğumla mümkündür, bununiçin Hz.Peygamber’in
Sözüne vuran hakikati yaşamak gerekmektedir: “Ölmeden evvel ölünüz”hadisleri


Ölmeden evvel ölmek… bedenen
Gerçekleşenden evvel ölebilmek, ne muhteşem bir ufuktur bu. Bunasıl olur?
Azrail, Hz. Mevlana’nın ruhunu almaya geldiğinde, Mevlana, Ölmüşün nesini alacaksın ki?” demiştir. Kendinden/bedeninden geçmek, ruha sıçramak; Hakikatte, Allah’ta fani olmaktır


Evet, iki kere doğmak lazım
Önce bedenen doğmak, sonra bedenden geçip mana alemine doğmak
Peygamber Efendimiz,” ölmeden evvel ölünüz!” derken bu ufku göstermesi aşikar
Çünkü yalnız O var; her şey O’ndan geliyor, O’nagidiyor. Varlığın, doğumun hakikatini bilen ölümden korkmaz


Ne demişti Hak aşığı Yunus?
“Yunus öldü düye sala verirler, Ölem hayvan imiş aşıklar ölmez”
Allah’ın rahmet sıfatı vardır; rahmeti, gazabını geçmiştir. Ama gazabıdavardır
Çünkü adalet, cezalendırmayı da gerektirir. Bu sebeple dini eğitimde korkutma gözardı edilemez



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Niyazi Mısri’ yi anarken düşündürdükleri!

Orjinal boyutu icin tiklayin 720x360px and 57KB.
226936_211129325588697_8069538_n.jpg









“Derman aradım derdime, derdim bana derman imiş.
Burhan aradım aslıma, aslım bana burhan imiş” derken neleri şerh ediyor
Şimdi bu mısralar zaman ve mekana kayıtlı olabilir mi?



Herdem insana, hakikate
Dokunmaz mı? Peki, ne söylüyor: hastayım ve hastalığıma ilaç arıyorum,
tedavi olmak istiyorum; derdime derman, yaralarıma merhem..Meğerse yanlış yapıyormuşum; derdimi ortadan kaldırmak değil, derdimin kendisi derman imiş



Nasıl bir derttir bu?
Diş ağrısı, mide ağrısı değildir bu; asıl derttir
İnsanın aslıyla, bütünlüğüyle, hakikatiyle yaşadığı yabancılık
Burhan;delil demek, insanın varlığına işaret, “Varoluşumu belirleyen, altını çizen delil ve işaretler peşindeyim” diyor



Varolayım, var olduğumu hissedeyim
Meğerse varlığım ‘ aslım’ da gizliymiş; kopup geldiğim ruh’ta bütünlükte
Şu dünyanın ara sokaklarında değil, içimde/ kendimde aramalıymışım delil ve işaretleri



“Sağı solu gözler idim, dost yüzünü görsem deyü.
Ben taşrada arar iken, ol can içinde can imiş” Muhşeşem bir ilahiyatı içeriyor
Allah’ı sağda solda, dışarda, medrese formu içinde; merkezde değil de taşra kıyılarda aramanın beyhudeliğine işaret ediyor



Dostyüzü, yani can, dışarda değil
Canın bizatihi kendiside, içinde aranacağını beyan ediyor
Nasıl buyuruyordu Allah? “Ben kendi ruhumdan üfledim size. Size şah damarınızdan daha yakınım”



Allah’ınvarlığı yaratıp sonra bir kenara
Çekildiğini düşünürseniz,
allah.gif
ve varlık ayrımını yapmış olursunuz

“Hayır”,diyor Mısri, “ben ve
allah.gif
diye bir ayrım yok. Ben O’ndan gayri değilim, O’nun tecellisi olarak varım”




Bu anlam üzere bakarsak ben ve başkası ayrımı kalmaz.
Hadis-ikudsinin “Kullarım güzel amellerle bana yaklaştıklarında onların gören
gözleri,tutan elleri, yürüyen ayakları, duyan kulakları olurum” açılımıyle bütünleşiyor




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ey Rabbim bu ne büyük bir lütuf!

Orjinal boyutu icin tiklayin 720x493px and 60KB.
308437_252185001483129_1621255_n.jpg









Artık vakit gelmişti
İbretin ve inşirahın aklı ve izanı zorlayan lahzalarıydı
Yürek atışı hızlanırken, telaş ve heyecan kuşatırken acziyet zamanıydı
Çare adına, derman vaadında ne varsa bir bir sıralanıyor ve fakat güç yetmiyordu



Aklın dereceleri vardır
Ruhu yücelmek, kalbi nazargah bilmek için
Ölmeden evvel ölmeyi beceremeyen bir miskinliğin içinde ne kardır
Hangi har olursa olsun, ardan yoksunsa, kemaliyetten uzaksa neye yarayacaktır



Gözümün önüne geliyordu
Son çare olarak yapacaklarım ve unutmamak adına çabalarım dinmiyordu
Çırpınırken ses çıkmıyor,gayret etsende nefes geçit vermiyor,orda yığılıp kalacaksın
Gidilecek yer belliydi, mazeret için hangi saik geçerliydi, ecel vaktine sevdası bir olan demdi



Ölmenin bir telaşı yoktu
Kan çekilirken vehmedilen hiçbir panik halimde bulunmuyordu
Buna sebep handan olmam mı, cehlimle cürete abanmam mı, kat a bu yoktu
Rabbime gitmekten ve O’ na kavuşmaktan niçin bu kadar endişe zerkedilen korku



Ey Rabbim sen bilirsin
Sen sahibim ve varlığımın yegane hakimisin
Gazabından çok rahmetine bel bağladım, öyle inandım ve bu hal üzere yaşadım
İhdas edilen kültür dininden ziyade ananevi dini hassasiyetle yaşadım, ibadetten ziyade, ubudiyet dini olarak inandım



Her yanlış ve hata zafiyetimdendir
Kastı aşan nefsim ve azalarım her bakımdan muzdarip ve pişmandır
Ruhum,senin ruhundan neşet eden sevdadır, aklım ve iradem ancak seninle şavktır
Sen bilirsin, en yüce hükmün sahibisin, gönül hassasiyetine önem veren RABBİMSİN



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sinemde bir hicran var yüreğimi burkar!

Orjinal boyutu icin tiklayin 800x600px and 87KB.
922814_586566218045004_1861641965_n.jpg







Çok hazinde olsa biliyorum
Sırlarımla sırılsıklam olarak ebede doğru gidiyorum
Kimselere söz etmiyorum ve boynumu bükerek öylece nefesleniyorum



Umutlarım hazanı andırıyor
Korkularım zemherinin titretmeleriyle hali yıldırıyor
Geriye ne kalıyor, muhabbetten yoksun nefesler kime derman oluyor



Ayrılık! Hiç kavuşamadık ki
Hasretin dirliğinde varlığın birliğinde neyi anladık
Mütemadiyen vuslatın özlemiyle ve ötelerin ikliminde çok farklılaştık



Gülü dahi hakkıyla koklamadık
Bildiğimiz kadarıyla sevgiye dahi müdrik olamadık
Müteretlik yaşadık, korkularla arkadaş olmaya çalışarak öyle yaşadık



Koşulsuz tabi olan canlardık
Kim ne derse inanmak için çırpınarak eminliği arardık
Lakin aidiyetimizle dışlandık ve derinliğin dehlizlerinde çareler aradık



Bu kadar mı garip inanmak
İnsan olmanın gayesiyle nefesleri hakkaniyetle aralamak
Adaleti asiller için sefilliğin hengâmesinde budayarak çıkarda anlaşmak



Ne tarih ve ne de iftiharlık
Şimdilerde gün yüzüne çıkıyor desiseden ayrışan varlık
Kimlerin vicdanında helâlaştık ve günü kurtarmak için neleri de yapmadık



Düşündükçe hep üşüyorum
Medarı iftihar etmem için arşivleri ibretle kokluyorum
Öğrenmek için okuyorum ve idrakimin zafiyetinden ufuklara uzanıyorum



Lakin biliyorum ki çok geç
Ve fakat düşünmek için bilmek bin bir türlü dert
Zira gözün aşina olduğu her yer fetret ve zillet içinde kaybolan hürriyet



Ağlamak ve arkaya bakmak
Gelen nesillerin kimliğinden şevk alarak konuşmak
Hak rızasını aramak ve ecrin hikmetine ram olarak bahtiyarlık yaşamak




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
İçimde kopmalar başlıyor, kalem yazmıyor!

Orjinal boyutu icin tiklayin 800x532px and 40KB.
970591_586565144711778_1894041558_n.jpg









Basık bir atmosferin içindeyim
Ruhumu sıkan, gönlümü daraltan bir şeyler var
Nedir o, hangi saiktır bilmemekteyim ve fakat bitkin düşünmekteyim
Başım ağrıyor, içim kararıyor, içimden suskun ve sakin bir mekan dilemekteyim




Adeta sıfatların esaretindeyim
Ne düşündüğümün,neler hissettiğimin hiçbir önemi yok farkındayım
Mütemadiyen susmaktayım, gam ve kederin dert olmadığını anlayacak kadarım
Bu bizar lığı üzerimden nasıl atarım, hangi lisanı konuşsam daha iyi anlaşırım, sormaktayım




Ne değişmeceli aşktan anlarım
Ve ne de aşkın ilham zerk eden hassasiyetinde varım
Yalnızlığın her ikliminde ne kadar üşüyor varlığım, hangi sevdaya ramım
İçim ürperten,ruhumu yücelten, sabrımı bereketlendiren, kanaatimi ihya edene aşığım



Hangi bütünlüğe temaşa etsem
Kendi ruhundan,ruhumu yaratanı hamt etmeyi denesem
Gazap ve rahmetin gerekçelerini hükmeden ve aşikâr eyleyen hakikatle irkilsem
İçim açılıyor,ruhum ferahlıyor, gönlüm fevkalade suhulete ulaşıyor, hep böyle kalmak için,kiminle meşk etsem




Ne milleti ve ne de toplumu suçlamamalıyım
Bu insanlara hükmeden her kimlerse, iradelerini hiçe sayan zanlıları
Asla unutmamalıyım,istila ve işgal edilen gönülleri nasıl aklayıp, anlaşmalıyım
Her türlü sinsiliği ve desiseyi alalayıp, insanların taleplerini artırıp, bağnazlığa boğanları söyle ne yapmalıyım




Küresel güçler tamah etmekten vazgeçmezler
Her ülke ve topluluklarda kendi aktörlerini ikame etmeyi yeğlerler
Emir ve talimatlarını sömürüyü artıracak şekilde dikta ederler, onur ve şerefi bilmezler
Ruhundan vazgeçmiş,nefsinin esaretini seçmiş, emmarenin vehmettiği sıfatı makam sanmış gafiller hiç arlanmazmış





Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Saklayamam sevgimi akan gözyaşlarımdan!

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 194KB.
486802_586566571378302_620685220_n.jpg







Hangi lahzanın gadrinde kalmışsam
Ruhumun hicran damlalarını sessizce yudumlamayı arzulamışsam
Kendi halimde yâdımla baş başa kalarak umudun yolculuğuna figanımla çıkmışsam
Hıçkırığa kanıp yalnızlığın didarından tutunmak için yüreğimin kanaatine sığındım




Hangi yolu denesem kar etmiyordu
Bir türlü içim içime sığmak bilmiyordu, merakım alıp bir yerlere götürüyordu
Ne nefesim yetişiyor ve ne de figanım halimin perişanlığına çarey-i aşkı sunuyordu
Gün batıyor, seherler çağırıyor, lahzalar ibretin senasıyla elan farkı farkettiriyordu




Kimi nefes susuyor, kimi nefes gülüyordu
Bilmem ki anlamak için neden tefekkür etmeyi istemiyorlar ve kaçınıyorlardı
Neden ibret almayı, bir ders çıkartmayı arzulamıyorlardı, alay etmek için bakıyordu
Nazar etmenin, nazar gâh olan kalbin, şehre dilmesinden feragat etmeyi istiyorlardı




Ruhumu yoruyor artık nedense bu sualler
Vahdete ihtiyaç duymayan topluluklar, şuradan habersiz olan soluklar ve anlar
Nereye gitsem, hangi meclisi ziyaret etsem içim daralıyor, nakaratlar devam ediyor
Tekdüzelik ruhumu eziyor, içinde bulunduğum gizli esareti resmediyor ve üzüyor




Kuşun kanadını kırmak ne kadar feci
Annenin yavrusunu katletmek hangi duygu için itibar elde etmek için yeterli ve kâfi
Katilin ve caninin, terör estiren insan suretinde ki her nefesin fütursuzla şan o eşkâli
Satılmışlığın sinelerde mahkûm eden hicranı, hakkı hak bilmeyenin dramla şan ahını




Nasıl anlamalıyım, tefrikayı unutmalıyım
Siyasallaşmış her satırı, içinden çıkılamayan bin bir hüsranı ve yalan vatları
Kalbimin hangi sahrasında saklayacağım, derinliğin kepazeliğini silip atacağım
Sahip çıktığımız ve efradımız saydığımız apoletlilerin densizliklerini unutacağız



Arz kan ağlıyor, mazlumlar bakıyor
Sırası gelen öne çıkıp atmosfer parkı sakinleri için canhıraş mücadele ediyor
Küresel güçler neyi takip ediyor, milletler topluluğu güya çözüm için uğraşıyor
Kim kimi kandırıyor, içim kan ağlıyor, desiseler niye bir bir ortaya çıkıyor




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Niçin derinden ağlar, ettiğin sükûta yanarım!

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x600px and 122KB.
229685_586565534711739_1719474833_n.jpg








Bilir misin ağlamayı
Gözyaşlarının refakatiyle bin bin dert yaşamayı
Hasretin sancısıyla dağlanmayı ve hicran içinde nefes almayı



Belki sana çok yakışıyor
Pencerenin kenarında sabrederek kanaate ermeyi
Bahtın dalgalarında ve baharın insicamında hazını koklamayı




Billahi dilemem kimseye
Dilim dirliğinden feragat ederek inim inim inlese de
Gözlerden boşalan yaşlar hissiyatımı dirilişe davet edecekse




Keş keler şayet bereketse
Tesadüf hezeyanları manasız serzenişler için dertse
Aşk kalp için en deruni hikmetin bendinde alınacak nefesse



Dağlar bağrımda ağlasın
Dalgalar gönül ummanımda feryatlara neler anlatsın
Sema haykırışıyla
rahmetebel bağlasın ve hakkıyla ulaşsın



Çocuk neye muhtaçtır
Analar hissiyatın bağrından kopan en mümbit cenahtır
Aşk
rahmetinfarkıdır, dirlik içinde sabırla yoğrulan hardır



Geceyle göçebelik
Kalbim teslimiyette bilemem ne kadar uykuyla ilişik
Zahirim dimdik, batınım lekeleriyle fevkalade bariz çürük



Olur ya buket sunsam
Cazibe için zahirimi katbekat donatsam ve alalasam
Ne olur aldırma kalbimin hicranıyla tanışık olma ve korkma



Unutma niyetinle hürsün
Edebinle z
arafetinen müstesna şakıyan bülbülüsün
Kalbinde vuslatı hasretiyle anlamlandıran asudeyi payesin



İnanmak kanmak içindir
Kandıran bizatihi kendini prangaya vuran bir acizdir
Kalbi hissedişleri ne bilir, hevesleriyle bütünleşen fakirdir



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kimi şikayet edeyim, gönlün hicranını dindireyim!!

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 155KB.
21176_586565478045078_1962421374_n.jpg









Ruhumun aline niye yabancıyım
Kalbimin figanıyla yol bulan bir davacıyım,sabırda yanan hancıyım
Umutlar bahtımı bulmalı, kanaat vecdimle anlaşmalı, içimde yabancılık olmamalı
Korkulardan arınmalı,hasret yüreğimi dağlamamalı,firkatiyle halsiz bırakmamalı




Lahzanın halinde mahzunum
Nefesin müddetine nasıl yabancı kalırım, ahirimle buluşmalıyım
Bilmeden ve tahkik etmeden gönlümü kimseya aralamamalıyım, samimi olmalıyım
Hiçbir insanın vebaline hamallık yapmamalıyım, kendi yükümle yolu bulmalıyım




An hiç durmaz aşka kanar
Bekleyen niyaz ancak niyetin ecriyle bahtı aralar,kalbe bakar
Ruhundan haberdar olduğun kadar yakınlaşır ey yar, korkular bilinçsiz zandır
Ruhuna ve kalbine yabancı olan intizar ile muntazamdır, rahmeti anlayamayandır




Her sürenin anahtarı vardır
Nüzül sebepleri merak edilmedikçe anasıl hakkıyla anlaşılacaktır
Mücmel ayetler neden meraktadır, rahmetin bizzat muhatabı niye açıklamıştır
Kitab-ı celik vuslatın için yegane cenahtır, efendimize yakın olduğun kadar aşktır




Hiç güvenme o nefesine
Kahkaha attıran nefsine, ihsandan yoksun tavrına, fanisin unutma
En yakınlarına kalbin lisanıyla bir baksana, evvelinden neler hatırlatıyorlar sana
Bir nutfeden meydana gelen kendin olunca, neden akıl ve izanı bırakırsın sorsana




Ne kadar aşk anılsa
Ruhun ve kalbin didarında hakikatle buluşmayınca hep boşuna
Nefsini ihya eden her ne varsa, birgün iradeni kuşatır unutma, ihlastan uzaklaşma
Her neyin sahibiysen emanetçi olduğunu yok sayma, an kapını çalacaktır bakınma




Aile bireyleri şevktir
İhsan edilen ülfettir, ne büyük zenginliktir, sakın ha şımartma
Varlığı öğrettiğin kadar, yokluk içinde de yaşayanları hiçbir zaman unutturma
Yoksul nefesleri, muhtaç haneleri ziyaret et kaçınma, ecir sana yazılandır şaşırma




Annen vefa adına ardır
Baban sabıra kanan ve öznen olan insandır, sakın yakınma
Karındaşlarınla hiçbir vakit rekabete girme, sevgi ve muhabbetini esirgeme
Sılah-i rahim mutlak emirdir ve efendimizin fevkalade önem verdiği vecdir yaşa




Bir gün kapın çalınınca
Sakın pürteşaş halinde bulunma, ecel edebiyle gelir unutma
Hazır olduğun kadar korkunu yenersin yakinen anla, bilmedikçe kaçarsın anla
Lakin artık çare yok, ruhun vakti gelmiştir, bedenini terketmeye amadedir korkma





Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kalbin’in diliyle konuşuyordun, ben ise bakıyordum!

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 145KB.
943276_586565694711723_688274074_n.jpg







Anlıyamıyordum, bazen acaba diyordum
Kimi zaman tedirginliğimi saklayamıyordum, fakat aşikar eylemiyordum
Kimi vakit gizlice bakıyordum, tepkin nasıl olacak diye merak içinde bekliyordum
Hasrettiğimiz vecdimizin kesişmediğini biliyordum niye farklı letaiflerden besleniyordum



Aynı lisanı konuşuyorduk ama, fakat’ı vardı
An ve vucut bulan zaman suallerimiz için bir çözüm olmadı,yıllardır gözyaşı aktı
Sabır demek ki hakkıyle anlaşılamayan fırsattı, kanaat etmek ruhum için nasıl vuslattı
Kırgın bir kalp, bitap olmuş bir ruh yeniden canlanırmıydı,umut ziyadesiyleniye hicrandı



Bir ömür söyleyemedim, sabır içindirendim
Kim ne söylerse eyv
allah.gif
demeyi gaye edindim, muhakkak ki bir hikmeti vardır dedim

Nisa kimliğinde gizlenen suhuleti yıllarca bekledim, o kaygılarından arınmanı diledim
Elbet biz de gülebileceğiz birgün diye her sancı ve elemi halimde demledim, şikayetlenmedim



Ahdimin takipçisiydim, taviz vermedim
Fakat gerekçesiz yargılanmayı hiç beklemezdim,zanların hasmı olan bir zadeydim
İtilaftan maksat nedir diye sual eylemiştim,sen ise nedense o sessizliğine bürünmüştün
Şer-i delillerin hülasasında hakkı tespit ve batılı reddetmek değil mi diye tekrar etmiştim



Fakat sen, hiç seslenmeden çekilmiştin
Kuytu köşende sanki bir elemin içindeydin,adeta sahipsiz biriydin, ne kadar üzerdin
Kendimi yıllarca mahkum ettim, neden meram-ı halini anlayamıyorum diye söylenirdim
Çünki sen benin emanetimdin kimseye derdimi ayan edemezdim sabır içinde nefeslenirdim



O an kendi kendime bir söz vermiştim
Kendisi gülene kadar asla gülmeyeceğim diye kanaate eriştim,yaşamak adına üzgündüm
Bahtım böyleymiş mi demeliydim, neden gerekçeleri için gayret etmemeliydim,direndim
Üzülmeni nedense istemedim, mahkum eden gözlerinden,bir ömür muhabbet beklemiştim




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Şayet bir gün pişman olursan!

Orjinal boyutu icin tiklayin 900x506px and 40KB.
536949_384068721628089_959112372_n.jpg









Sarf ettiğin nefesin nedametinde
Hissiyatın sağanağında boynun bükülmüşse
Hasret sineni hicran deminde dağlayan kederse yinede üzülme
Henüz zaman geçmiş değil, ömür sayfaları bitmiş değil, gönül sönmüş değil
Halimde kalmışsa bir heyecan, ram olacaktır ona sevdalı can, aşk şevkine inan




Ey süzülen hüzün halimde fevksin
Ne kadar nida etsem de, sükûtumla bütünsün
Neden içimde feyizsin, tefekkürümde ülfetsin, muvazenemdesin
Aşk suhuletinde iffetsin, edebin senasında serinsin, bahtın bahsinde badesin
Terennüm ettiğim yudumlar, gözlerden boşalan yaşlar henüz geçmediğini söyler




Nasıl bir sevdadır bu ey Yarabbi
Her deminde sen varsın, ilkbahar misali nazsın
Aşk ferahlığında davamsın, ruhun adımlarında var olan aşksın
Umman için serapsın, umudun kavlinde farksın, sen biçare gönlün sağanısın
Kim dönerse, kalbin derinliğinden eğlediğim mukabelemle hüzünle anılan ramsın




Ruhum göçebeliğinde mahzun
Kalbim aşkın letafetiyle şimdilerde hazza doygun
Attığım adımlar ve sarf ettiğim soluklar mefkûrem için solgun
Aklım kifayet etmiyor, iradem zafiyet içinde çöküyor, idrak kalbime aşk diyor
Lakin gözlerim fersiz dizlerim takatsiz sözlerim edep için kifayetsiz vakit istiyor




Ah ederek halini her anışımda
Bir âşık misali her yanışımda gözyaşlarım dinmiyor
Yıllar unutturamadı, edebin kalbime sürur kattı, hasretim kat be kat arttı
Hali kuşatan sevdan neleri hatırlattı, aşk kalbin sağanağında ölümle arkadaştı
Issız sokaklar ufkumda seninle arkadaştı, sakin köşeler düşüncelerime seni anlattı




Ömrün kalanında bahar şevktir
Vaktin müddetinde umutlar sürur ilkiyle letafettir
Bahtım senin sessizliğinde fevkalade gariptir, aşk kutsiyeti kalbime şereftir
Kime ne anlatsam elbette ki sancı çekilecektir, lakin aşkı ancak yaşayan bilecektir
Ömür bitse de, kalbim inlese de, şayet aşk ruhuma refakat etmeyince kabrim fakirdir




Yıllara borçluluğum aşk acısıdır
Hasretin sılasına yolculuğum hep kalbimde sancıdır
Nihayetinde ne bir kış ve ne de bir naaş kalacaktır, insan aşkla bir başkadır
Kim darda koyuyorsa, kulun halini anlamadan nara atıyorsa, aşka muhtaçtır
Aşk, kulluk letafetinde fevkalade farktır ve tensellik bakımından hayli bir uzaktır





Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
icon1.gif
Kalbimin telleri ne söyler, niye figan eder!





Orjinal boyutu icin tiklayin 700x527px and 112KB.
374250_303255979709364_1377377526_n.jpg











Bir öfkeye mi yenildik
Nasıl bir zan içinde yıllarımızı tükettik
Kimseyi dinlemek istemedik, önyargılarla hışımla yürüdük
Her vakit bahane ürettik, ruhumuzu kasten niçin hapsettik, kalp dilini öğrenmedik





Anneme bakardım, garipti
Babam ha keza sanki dünden kalmış bir hazindi
Etrafımda temaşa ettiğim konu komşu kendi dertlerinde kimsesizdi
Ne kalp ve ne de ruhadına bir kelam duymak ve hatta hassassiyeti nasılda yetimdi





İnsan olabilme yetisi azdı
Adeta geçim derdi en önemli şiardı, neticesi azaptı
Ne din ve ne dedevlet hakkıyla anlaşılmış bir anlam olmaktan uzaktı
Duygusallık ve mecburiyet hissi ve “nederler” korkusu en önemli oldu ve kanaatti





Sevi ve sevda bir masaldı
Hakkıyla anlamak ve anlaşılmak umudundan uzaktı
Ruhundan vazgeçen,bedenin ihtiyacı için hakkı ve hukuku talan edenler vardı
İnsan edebi ve erdemiyok sayınca, canavarlaşmak en makul çabaydı, elbette zaaftı





Güç ve kuvvetin yegane sahibi
Hak ve hukukun enzarif naibi insan iken, nerede kaldı hassasiyeti
Çünkü insan “iki kezdoğar” derken arifler, bu hikmetin altını bizzat çizmek içindi
Kalbi ve ruhi manada kemale ermeyen, nefs-i emmareden sarfı nazar etmeyen can çirkindi




İnsan, Kitab-ı Celilin kendisi olmalı
Her halinde edep ve hayanın en latif tezahürü bulunmalı
Kalbinin Nazargah olduğunu ibadet ve ihsanıyla bir derviş gibi yaşamalı
Arif ve ilim ehlinin derslerini ihmal etmemeli, yaşarken ölmenin erdemine gönlünü adamalı





Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
İhsan ve ikram kalbin inşirahından nükseden şavktır!
Vealeyküm selam aziz kardeşim;



Orjinal boyutu icin tiklayin 800x600px and 63KB.
380864_303256513042644_1929953058_n.jpg




Lütfen

yaşlılığıma veriniz
ve zaten halinden belliydi deyiniz
011.png





Taktir hakkınızı

kullanarak zaman hasredip bir vakitler
hasbihal etmişiz, memnuniyetimi izhar eyliyorum eyv
allah.gif
..





Ve fakat yüzümün

kızarmasına vesile olan lütfunuz ve ikramınız
için inş
allah.gif
bu niyet ile nefesimizi teslim eyleriz diyorum..





Evet, bir şair ve yazar

olamadığım için, gönlüne düşeni yazan
"adam" olarak anılmayı diliyorumRabbimden...




Kıymet atfediyor ve okuyorsunuz

sığ düşünce ve tahayyülden yoksun çalışmalarımı,
bu bakımdan halime şevk ihsan ediyorsunuz...




Kalan nefesim sınırlıdır,

geçirmiş olduğum ameliyattan sonra daha yakinen hissediyorum,
bu bakımdan sizlerle ve gönül dostlarımla olmayı yeğliyorum, fırsat buldukça..




Bir kamu sektöründe

çalışan olduğum için ancak akşamları ve 2/3saat zaman
süresinde yazıyor, ilgili sitelere ekliyor ve ayrılıyorum...




Dolayısıyla okuma

lütfunda bulunan ve yorumlar yaparak katkısunan
birçok kardeşlerime dönemiyorum ve vefasızlık olarak addediyorum...




Hal-ifakirliğime onur bahşettiniz,

Rabbim sinenizde vaktini bekleyen umutlarınızı bahtınızla
buluştursun niyazıyla muhabbet ve afiyetdileklerimi ifade ediyorum efendim..




Mustafa CİLASUN






Not: Bu birkardeşime cevap niteliğinde olduğu için, diğer kardeşlerime de bir anlamdacevap ve bilgi vermiş oluyorum…M.CİLASUN








SelamünaleykümMustafa Abi,

Yaklaşık 5 Yıl önce başka bir sitede sizinle şiirleriniz üzerine hasbihaletmiştik. Size sevgi ve takdirlerimi sunmuştum.
Şiirleriniz tamamı bir harika, bildiğim piyasadaki tanınmış şairler sizinelinize su bile dökemez. Sizin şiirinizde kelimeler beyninizden, yada kurgulanmışyazılar yada şiir yazmak için yazmadığınız aşikar belli, Sizin cümlelerinizyüreğinizden dökülüyor.

Sizin şiirleriniz mükemmel olmasına rağmen eşlik yada yorum yapmayışımıznkusuruna bakma,
Dinlendiğinde insanı kendinden geçirecek derece de güzel müziklerde var, sizinşiirleriniz gibi, ben biraz uzak durmaya çalışıyorum gerektiğinde gerektiğikadar, fazlasının zarar olduğunu düşünüyorum.
Sizin o güzel şiirleriniz insanın ruhunun etkisi altına alıyor insan acıverebiliyor. Müzik dinleyenin efkarlanması gibi, Dünya hayatının da olmasınıistediğimiz şeylerin olmadığı zaman, neden olmadı isyan, ah felek ah kader gibiolumsuz sözler ( sizleri tenzih ediyorum sözlerim genel manada) söyleniyor.
Ben şahsen etkisi altına giriyorum. yüreğim acıyor, müzik dinlediğimde aynıoluyor. sizin eklediğin şiirlerinize cevapsız kalmak istemem.

Teşekürlerimi sunuyorum abi
Rabbim sizden razı olsun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Saklı umudun ar, sabrın en sessiz har!

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 56KB.
944385_586565881378371_1243499968_n.jpg







Hal-i derunundan akan ahu zarını
Feryadı figan olan narı hicranını yudumladıkça yanarım
Öyle bir sessizliğe ve yüreğimi dağlayan enginliğe ne kadar açılsam
Suskun melaline, içli naifliğine, sinemi daraltan efkârına durmadan sessiz ağlarım


Hiç mi bahar açmayacak halinde
Âlemi kuşatan şevkin eşsiz garipliğine, hasret koyan eline
Ruhumun mahzun seyrinde, müddeti bekleyen hüzünlü bir kalp ile
Hissiyatın sükûnetine, idrakin kuşatan letafetine ram olup ötelere aşk ile gideyim


Derdi gamına bir deva olamadım
Aldığım her nefeste kalbinin sayfalarında elemle adımladım
Hali fakirliğime baktım, acizliğime ağladım, umudumla hala ferahlamadım
Yanan bu virane gönlümle hicranın sokaklarında yalnızlığımla avareliği yaşadım


Bak göçüp gidiyor vakti anlam
Ah dinmiyor işte yüreğimi burkan o anlamlı merak-ı heyecan
An durmadan hakkı an, neyleyim bahtımın garipliğine sessizce öyle yan
Artık nefeste kalan ve beklenen o muazzam hesabi zaman, aşina eğliyor her akşam


Ne zaman ufuklarım kararırsa
Umudum ruhuma bir esin olarak kalbimde aşkla mısralaşmazsa
Sine-i efkârım hiç durmasa, dilim halimden kederle uzaklaşsa ve yanmadıkça
Aşkın abadına inanma, meşkûk zaman için korkma, ateşin derdiyle kalbini burkma


Hani niyetin azizliğinde ihlâs var ya
Hakikat tüm kâinatı kuşatan esrarı baharsa, uykuya hiç dalma
Tefekkürün şevkiyle manayı aşkın hikmetini sayıkla ve hazla yudumla
Bekleyen her umudun, bahtın için filizlenmeyen tohumun hicranıyla ne olur yol alma


Ağla, gönül pınarından hiç korkma
Seni kuşatacak bir gün o anlamı saklanan mavera yolcuğunda
Aşkı feyzin her durağında, emeller sarmaşık olunca, çıkıyor semaya hak yoluna
Şayet toprak ilk başlangıç, suyun ruhuma ilham eğlediği muazzam sükût bir aşksa



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hangi divanenin umutları sevdanın ecrinde!

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 88KB.
408419_586565524711740_1937086777_n.jpg











Neden sürgün bir nefesin

serencamında hicranı anayım
Ruhumun sessizliğindentebarüz eden hüzünle
Saiklerine uzanayım, muhabbetle yanayım




Uzanan dünya

emellerinde bizar kalayım,
hakikati ancak tefekkür mü sanıp aldanayım
Ne vakit aşkın şehrinemudrik nefeslerin vecdinde
bulayım, gönlümü hasrederek hıçkırayım



Yıllar bir bir geçiyor,

nefes akleden için neler söylüyor
Hangi divanenin umutlarısevdanın fecrinde
secdeyle müsavileşiyor, gözyaşları ne diyor



Kalbim burukluğun

meylinde neden inliyor, şimdi
hüzün sinemde bereketlenip filizleniyor
Hangi kuşa baksam, dağlarınyamaçlarında
susuz kalan canlıyı hicranla ansam acı veriyor





Bahtın telakkisinde ki

teslimiyet akıl ve idrakın iledir
Gerekçesiz ne kadar hebaedilen nefes varsa
beyhudelik lahzasında vaktini bekleyen ferdir



Umut kalbin

en ulvi vecdidir, inayet ve ihsan
mukallitlik içinde gizlenmiş bir aşktadeğildir
Evla olan ilimle ihdasedilen azimet içindeki
gayrettir, niyetin halisliği nefsin içinsuhulettir



Muhtaç olan hangi

nefesi görsen sahipsiz değildir
Kalbinin inşirahı içinbizzat içinde gizlediğin
faziletin telakkisinde ki umudun ecridir



Nefsanilik ruhunla

ilintili değildir her türlü melanet
bizzat aklının tercihinde ki badirendir
Düşünmeden, fikretmeyihak edecek ilme
erişmeden gönlü hasretmek asla bir sevdadeğildir



Aş tuzzsuz olursa,

letafet ramı neye gerekçelidir
Bela ve musibet hangigönlü bekleyen vaktin
ihdasında ki fedrettir, kalbin niyeahenksizdir



Neden zulm ile abat olan

ve bekleyen hesabı bildiği halde
adavetiçinde ki esareti istemektedir
Hak ve hakikat yalınaklın fark ettiği bir nişan mıdır,
öğrenmeden nefeslenmek ne fakirliktir



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sahranın sessizliğinde nükseden hüzün ve hicran!
nCode.png
Click this bar to view the original image of 720x540px and 51KB.
Orjinal boyutu icin tiklayin 720x540px and 51KB.
29214_122926287742335_4913200_n.jpg








Ne kadar
Sarih bir dili vardı
Tüm uzuvlarımı bir bir

etkileyerek kendi melalini hüzünle yaşattı


Sessiz ve derinden
hissettiğim tınılar vardı,
ötenin senasından bahsediyorlardı


Ruhum hiç
yabancılık yaşamadı, kalbim
yaşadığı şaşkınlığı üzerinden hiç atamadı


Her lahzasında feyiz sardı
Sualler sukut ettiren bir nazardı,
kalbim inşiraha nasıl adaydı


Neden bu hal
yıllar sonra halimin
fakirliğinde yaşanan en latif duygulardı


Sanki
umutlar kanatlanmış,
vecdim anbean artmış,
hiçbir esaretimde kalmamıştı


Bir başka
alemin içindeydim
Dile gelen terennümler için

ne kadar sefildim, neden bilgisizdim


Müddetin
ramında olan bir nefestim, nasıl
bir hesabı fark edemeden tükendim
Nedamet zamanıydı, hıçkırıklarım

durmuyor, medet etmek kifayet etmiyor dedim


İçimde

sakladığım nehiyler
Kalbime reva gördüğüm

lekeler, o an gün yüzüne çıkıyordu


Ne kadar
çırpınsam ve mahcup olsam da
halim buna kifayet etmeye erişemiyordu


Zaman zaman
sual ettim, acaba rüyada mıyım
dedim ve neden kendimden geçtim


Ahir zamandan bahsederler
İçinde yaşadığı vakti,

neden hakkıyla akledip bilemezler


Alıp götüren
zamana, hesap edilemeyen
feryada, ah ettiren hicrana ne söylerler


Vah etmekle,
keş keler güruhuna girmekle ve
böyle teselli olmayı da ihmal etmezler


Her nefesin aziz olduğunu
Hidayetin elbette ki bir vakti olduğun,

mağfiret edildiğini göremezler


Can çıkmadan,
tövbe kapısı kapanmadan
nihayete kal edilmez, ilkesini bilmezler
Ulu orta konuşmayı, hukuk adına yıllardır

yaptıkları katliamı, neden düşünmezler



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Gözyaşları çare sunmuyor artık, biz nerede yanıldık!

Orjinal boyutu icin tiklayin 720x477px and 119KB.
225755_209653229069640_2249845_n.jpg









Biliyorum, uçsuz
bucaksız bir serabın mahkumuyum
Kör kuyuların sancısıyım,
ıssız sokakların efkarıyım, neden şimdi firaktayım

Ne hasretin
naadı sinemi yakar, ne vuslatın
şadı ruhumda umutlarım da şaha kalkar

Peki, o vakit
niye hülyalar zihnime akar, yalnızlık
bir yelkenli misali dalgaları anbean aralar

Kalbim ruhun
didarında anlamlaşan ulvi nazardır
Aklım ve izanım idrakimle bedelleşen
hicrandır, iradem hakikat için yalvarandır

Zafiyetler
neden yalandır, bu kadar sancı
niye sinemde cenge davet eden sancıy-ı azaptır

Hevesler neden
gün yüzüne hasret kalan tortulardır,
vicdanım ne zaman aşka aday olacaktır

Yangınlar var içimde,
haşyetiyle izmihlal nefesime
Korkular erişir kalbime, merak etmek hangi
vecdin saikiyle,fikretmek mi ilm-i fakirlikle

Camiler yapılıyor,
vakti saatinde ezanlar davet için
okunuyor peki, cemaattaki tefrika niye

Ne oldu
sadakatli gönüllere rızkın taksiminde
bin bir şüphe mi vardüşüncesi hangi sefilliğe

Adetler değişti,
töreler telakkilere kurban mı gitti
Devlet-i aliyede neler değişti, vatandaş olmak,
milli birliğimize ve dirliğimize hucum etti

Kuvvetin banisi
neden kalplerden feragat etti, hangi
nasipsiz ruhlar vicdanları tarumar etti

Artık sessizlik ve
sükûnet hanelere mi meyletti,
muhabbeti varlığa ihale eden nefsanilik yetti

Gözyaşları çare
sunmuyor artık, nerde yanıldık
Neden futursuz birşekilde sekülerliğe daldık,
şek ve şüphe içinde aymazlığı ne yaptık

Kahkaha atmak için
çareler mi aradık,tefekkür etmeyi
ilimsiz yaptık, o taklide yakınlaştık

Hani nefesin
müddetine inanmıştık, lebbeyk
demeyi ne sandık, akıl ve virfandan uzaklaştık



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Lal olan dil kalbin hüzün perdesinde!

Orjinal boyutu icin tiklayin 720x531px and 71KB.
294814_246118015423161_5463492_n.jpg







Sanki sessizliğin
lehçesinden sus diyorlar

Kalbinin
suskun çığlığını dinleyip, an
ve zaman için tefekkür etmemi işaret ediyorlar

Bazen gün yüzüne
çıkıyorlar ve bazen de hasretin
firkat eştiği bir anın vecdini bekliyorlar

Sakın yeis içinde
nefeslenme derken, sabrı ve
kanaati ruhun idrakinden dinlememi istiyorlar

Neden anlamadan
ve dinlemeden yargılıyorlar
Sinemi bizarlaştıran ahımı hiç gale almıyorlar,
siyim siyim akan gözyaşlarını görmüyorlar

Niçin hak ve hukukun
her nefes için zaruret olduğuna
inanmıyorlar,takiyeler kuşanıyorlar

Kalp kimin,
nefes hangi hakikatin nasibinden
emanet edilen gerçeğindir,mahçup olmuyorlar

Demek ki
anlamak zorundayım,niyazdayım
Kalbimin inşiraha erişmesi için azimle
bizar gönlümü ummanın sessizliğine bırakmalıyım

Kimseden
bir şey ummadan,semadan inen
rahmet misali kalbimi aşkı hasretle yıkamalıyım

Şuur ve idraki
ruhumun suskunluğundan okumalıyım,
kalbimin sayfalarına ne yazmalıyım

Yine gönlüm
hüzün içinde, böyle bir demde

Dinlediğim
nağmeler hangi derdi şehre diyor
ahengin sürur bahşeden masum tellerinde

Neden ruhum
hicran ile bir bütünlük içinde,
lal olan dilim kalbimin hüzün perdelerinde

Merakıma mucip
olan mahçubiyetim sinemin
sessizliğinde, ilticaetme vakti ona secdelerde

Gönlüm susmuyor,
gözlerim kapanmıyor, sualler
dirliğim için muhakemenin azmini
işaret ediyor,mukallitlik adına durma çık diyor

Akıl ve irade senindir,
kalp en ulvi payendir,fikretmek
tefekkür içinazimettir diye ekliyorlar

Aldanma keyfiyete
kalbi bizarlaştırantara nelere
ve hangi gönül nefsi halvette sual ediyorlar



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ey aziz nefesli , kalbi hamiyetli kardeşim;
37061_578097898891836_1940209736_n.jpg






Rabbime
ne kadar şükretsem
ve acizliğinin herlahzasında
boyun büküp gönlümühasretsem,
o nispetteferahlıyorum.


Gayretim
ve çalışmalarım buhakikate
duçar olsunçabasındayım.


Nefesin müddetiaşikar,
bir ömürdür ve fakat
takat kalmayınca,
izan yorulunca, halperişanlığı
yudumlayınca kalbimintelleri titriyor.


Bu bakımdan
terki nefes etmedenhissiyatım
ve melalim gün yüzüneçıksın istiyorum.


Fazilet ve erdem
timsali kardeşlerimiz
lütfeder okurlarsave kalbi niyazlarıyla


Bu fakire yardımcı olurlarsa
en büyük bahtiyarlığımolarak
gönlümde sürurhissiyatı estirecektir.


Sizin zarif ve emsal
değer yorum vekanatınız
mahcup olmama kifayetediyor zaten,


Şükran ve minnetdileklerimi lütfen kabul
etmenizi istirhamediyor ve en kalbi muhabbet,
esenlik ve afiyetdileklerimle hayırlar diliyorum efendim...



Mustafa CİLASUN


Not: Cevap niteliğindeolan bir beyandır, ancak bir çok kardeşlerimize de cevap niteliği olacağıkanatıyla paylaşıyorum efendim…

“Dolayısıyla okuma
lütfunda bulunan ve yorumlar yaparak katkısunan
birçok kardeşlerime dönemiyorum ve vefasızlıkolarak addediyorum...”M.Cilasun

Böyle düşünmeyiniz. Çok güzel ve değerli aynı zamanda içi dopdolu satırlarıokumaktan mutluyuz. Hayatta vefasızlığa vrilecek o kadar çok örnek varken siz,konularınıza verilen cevaplara dönemeyişinizimi vefasızlık sayıyorsunuz.Yanılıyorsunuz üstad. Çok yanılıyorsunuz. sizin şiirleriniz okumak bile apayrıbir mutluluk. Çok farklı ve kendinize özel bir çizginiz var. Ya bu çizgiyi hiçgöremeseydik, bu güzel satırları , hepsi birbirinden değerli güzel konularınızıhiç okuyamasaydık
clip_image001.gif
Eminim herkes razı. sizde razıysanız ..............
clip_image001.gif
 
Üst