Mustafa CİLASUN Şiirleri

Mustafa Cilasun

Well-known member
Bugün benim efkârım var ne olur çok görmeyin…

Orjinal boyutu icin tiklayin 720x470px and 42KB.
1157714_628757367159222_1121808578_n.jpg









Yaram çok derin
Ne zaman ellerimi yüreğime koysam
Hicran deryasına kapışıp, sessizliğin sahillerinde ağlasam
Gecenin her lahzasında titreyen yüreğimin tellerinin nidasını bir bir anlatsam
Her hecesini güfte yapsam, gönüllere yazılmış bir besteyle divana çıksam ve bir nebze rahatlasam


Anlatılmıyor
Gönül kitabı ne kadar hazin yazılıyor
Ömür sayfaları yaşarken açılmıyor, ölüm ne kadar fark ettiriyor
Bir seromaniyle defin işleri devam ediyor, nihayet kabrin hasreti bitiyor
Talkın veren imam, ruha sesleniyor, tembihleri sıralıyor, insanlar niye şaşkınlık yaşıyor


Beden toprağa bürünüyor
Kefen ne kadar tene nüfuz ediyor, ibretler başlıyor
Bırakıp giderken, imamlar Kur’an kıraat ederken, sanki başkasına sesleniyor
Keyfiyet ve nefsanîlik bu kadar revaçtayken, mezarlıkta dahi sıfatlar öndeyken ağlayasım geliyor
Be adam edep ya hu diyesim geliyor, hangi imtihandan ve irfandan söz etmem faide kesbe diyor


Yanık bir sevdası vardı
Sabah akşam sayıklardı, hiç anlatmaktan bıkmazdı
Ne vakit söz etse, derinlere gider, sanki başka bir iklimde yaşardı
Hasreti ne kadar acıydı, hüzün sokaklarında hancıydı, ne vakit yalnız kalsa büyük sancıydı
Olur, olmaz vakitte kapıyı çalar, mahcup bir eda ile gözlerime bakar, adeta medet uman sızıydı


Dinlerdim, sabrederdim
Elimi ayağımı işten çeker, samimiyet gösterirdim
Sevdasına derin bir hürmet besler, gıpta ile halimin sefilliğine gülerdim
O kadar kitap okurdu ki, hangi suali sorsak muhakkak bir ve birkaç cevabı olurdu, hiç yüksünmezdi
Ve fakat çileyle barışık yaşamayı, ince hastalığına rağmen şikayette bulunmamayı başarırdı, kahretmezdi


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Canan desem, can versem, yolunu gözlesem, ölsem…

Orjinal boyutu icin tiklayin 1238x790px and 325KB.









Ne tefekkür etmeyi
Ne düşlerinin gölgesinde serinlemeyi
Ne hayatımızın vazgeçilmezi, ne nefsimizin geçit verdiği
Lisan en zikredildiği, kalben hatıra geldiği, emaneten dillendirildiği sireti
Aklımızın ve izanımızın, azmimizin ve kalbimizin vicdanı yapılmadığı müddetçe kederdi

Ne söylerdi
Neleri öncelerdi, nelerde dikkat çekerdi
Sevgi ve şefkat konusunda niçin seferberdi, niye esirgendi
Tefrika ve asabiyeti ayaklarımın altına alıyorum dedi, kimler sahiplendi
El emindi, emanet edilen ulvi bir nefesti, her vakit tevazuu içindeydi, kim imtina etti


Ümmetini çok severdi
Her zaman hassasiyete içinde bulunmalarını isterdi
Küçük cihattan, büyük cihada diye bir tarif getirdi, kimlere seslendi
Yoksa sosyolojik telakkiler diye nazmı geçtik veya samimiyete çok mu güvendi
Hangi faizden, zinadan, kinden, kandan, tefrikadan, zandan, dünyaya kanmaktan çekinilmedi


Evet, seviyorduk
Suya, sabuna dokunmadan, özelimiz yapmadan
Keyfiyetimizi kaçırmadan, heveslerimize gem vurdurmadan
Alelusul konuşmaları bırakmadan, adabımuaşereti dikkate almadan
Her türlü safahattan kaçınmadan, riya ve takiyeyi yok saymadan, itiraf ediyorduk


Ümmeti Muhammet
Ne kadar içler acısı bir vaziyette
Hani vahdet nerede, cemaatler hizip misali taassubiyet içinde
Nüfusu artırmak, siyasi olmak, güce ulaşmak, torpile adanmak, iltiması hak saymak
Maslahatlar üzere fetvalar vererek, kimi müritleri ve sual edenleri rahatlatmak için çabalamak


Arz titriyor
Kim hakkıyla ne kadar biliyor
Rahmet ve mağfiret Rahmetin banisi için iniyor
Ruh ve vicdan asırlardır bizarlık içinde bekliyor, aşkın sevdası hani diyor
Gözlerden hangi samimiyetle yaş süzülüyor, hissiyat coşkusu duyguları çok etkiliyor


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ne vakit bu kalp ağrısı, hüzün sancısı dinecek…

Orjinal boyutu icin tiklayin 723x600px and 45KB.
1538_308283805975900_268665990_n.jpg







Haber sal,
Hülyalar ikliminde
Hiç durma artık hoş birnefes al
Yardilinde, efkâr sadedinde, çilenin
Her açan gülünde ve hatta dikeninde elbet aşk var



Ey hevesler,
Bin hüzünle ruhumu
Mest eden sazendeler ve
Dile gelen güfteler ar içimi yakar
Yağar,durmadan sinemin sessizliğine
Ve firkatin hasretine kar hiç durmaz yağar


Ey dil-iedebi,
Hal-i niyeti, muhabbet-i ve
Hasrettiği devletli hamiyeti yüce olan yar
Söyle nevakit
Kalbi iklimimde mukadder olacak
En anlamlı açan ve zarif bir bahar


Niye mahzunluk
Yüreğime bin hüzünle akar
Tefekkür etmek niye acı söyle ey yar
Laleler şakıyor,
Gül masumiyetiyle neler anlatıyor,
Suya aşkın hicranı sevda yaşatıyor


Kaç günkaldı ömürden,
Nefes bıraktı takati artık derinden,
Şevk uzaklaştı mütereddit halden
Sazendeler söylüyor,
Mızrap hicran ile tele dokunuyor,
Ne gözyaşı duruyor ve çile bitiyor


Sabrın her hali,
Müddeti nefes sancılar karı,
Akşamdan sabaha ah çekmek vaat mi yar
İçimyanıyor,
Gözlerim fersiz bir şekilde
Suskun bakıyor, yüreğim durmadan ağlıyor


Ne yazsam,
Derdi bin gam ile ayan kılsam,
Hasretin busesiyle şakıyıp saçlarımı ağartsam
Yârin hicranına hiç şahit olmasam,
İçimin sızısıyla şikayetlenmeden sevdamı yaşasam


Çileyle yoğrulsam
Ve ecrin esiğinde sabahlayarak,
Muhtaçlara sebil dağıtsam,yanmasam
Aşkı hakikat manasıyla yudumlayıp,
İnşirahın kollarına uzansam, gönül kapımı açsam


Her damlada,
Mısraların esrarı diyarında,
Umudun bağrında manalaşıp vedalaşsam
Bahtımiçin hiçbir yeise kapılmadan, kanaatin
Serhatlığında fikrimi aydınlatıp bıraksam


Esin için,
Kalbi muhabbete vasıl olmak
Elbette muttaki kullar için bir seçim,
Aşk kimin, vurgun yemiş gönlüm,
Yılların kaybettirdiği ve zerkettirdiği
Hicran ruhuma bakiyedir ibret için



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hasretiyle toprağına yüz sürsem, gözyaşı döksem…

Orjinal boyutu icin tiklayin 950x418px and 66KB.










Ne kadar
Ah desem ve kalbimi dinlesem...
Gönül bağımın bizar bırakan lisanını anlasam,
Aşk için gülü koklasam, ağlasam


Bülbülün feryadını,
Cihanın sadrını, vaat edilmiş hesabı
Koklasam onunla ayılsam
Gözyaşlarımı, sinemin efkârını,
Umutlarımın bekleyen vecdi cenahına bıraksam


Neden sana
Gelemiyorum, neyi bekliyorum...
Yılların yılgın bırakan suskunluğunu,
Gönül toprağımın susuzluğunu serdediyorum


Ne kadar dilensem,
Muhtaçlığımın her zerresinde
Hasretini nefeslensem eriyorum
Dil susuyor, gönül ağlıyor, gözler ne kadar
Nazar etse de, ruhuma hiç tesir etmiyor


Öyle baktım,
Derinlerde yine yalnızdım...
Her anımda, ruhumun hicran damlalarında,
Kalbimin inşirah arzusunda sen vardın


El açtım,
Secdeye yattım,
Aklımın dirliğinde bizardım,
Ruhum için aşikâr bir yardın
Neyi anlamadım, gayretimi ve azmimi
Dikkate almadım ve avuntulara sığındım


Yağmur yağarken,
Umutlarım hüzünle yeşerirken...
Taşın altında, karanlığın didarında, sabrın
Ve kanaatin sadrında bekleyen varken


Ne kadar yerinsem,
Mahcubiyetimle kuytu köşelerde
Demlensem ve bir ah etsem
Yolun selametinde,
Dilin edebinde, gönlümün
Mahzun lehçesinde idrakine erişsem


Seyrediyorum
Dağları, engin yamaçları...
Sinemde kalmış ve solmaya yüz tutmuş umutları,
Demlenen yakarışları, ağıtları


Güne baksam,
Onunla hem hal olup mananın
Ecrinde aklansam, fecre nasıl kansam
Yüreğimden kopan çığlıkları ummana bıraksam,
Ruhumu düştüğü yerden çıkartsam


Göçmeden,
Nefesi sahibine vermeden...
Vaktin rahlesinde, ahdin sahnesinde,
Sadakatin tevdiinde, ruhuma aşkı anlatsam


Oku” emrini
Hakikatin ilgasında nefeslensem,
Aklımın ar, nar, kar olduğunu bir sezsem
Ne kadar kaybolmuşluğum ve solmaya
Ramak kalan mesnetsiz umudumu gizlesem



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hal ile söylenmeyen her söz, kalplerde bereketlenmez…

Orjinal boyutu icin tiklayin 1000x569px and 107KB.
AliAlparslan_008.jpg

“Tövbe Yâ Rabbi hata râhına gittiklerime / Bilip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime”









Fiziki dünya
Bir ruhun, bir iradenin somutlaşmasıyla oluşur
O ruhun, bu fiziki âlem içerisinde, en mükemmel düzeydeki yansıması
İnsandır, bütün varoluş onun etrafında döner, insan âlemin içi ve ruhu, alem ise onun dış yüzüdür



Oluşum içten dışa
Yani batından zahire doğru olan bir açılımdır
İç, birliğin ve bütünlüğün yeri iken dış, ayrışmaların ve farklılıkların yeridir
Her şey gibi dinler de bu çift yönlü yapıya sahiptir ve dıştan çok içinde barındırırlar



Tasavvuf bir bilgi değil
Bir düşünce tarzıdır, usuldür,metottur
Ve ancak o mitolojiyi izlemek suretiylebir tür bilgiye ulaşılır
Arızi, geçici, değişken olandan ziyade özde yatan, kalıcı esasları sunmuş, metafizik ekollerden birisidir



Bazı geleneksel
Müslüman toplumlarında yaşayan fertlerin
İlmi, dini, siyasi, iktisadi, estetikve bürokratik tavır alışkanlıklarının
Arka planında tasavvuf denilen bu İslami dünya görüşünün yatmakta olduğu gözlenmektedir



Tasavvufun varlık görüşü
Makamlar ve mertebeler bütün manevi ilimlerde
En temel noktadır, açıklamalar arsındaki bazı farklılıklar, o konuya
Farklı mertebelerden bakılmasından dolayıdır, mertebeler arasındaki farkı bilmeyen kişi, zan üzere bir hükme girer



Tasavvufta, varlık anlayışı
Zaviyesinden bakacak olursak mutlak tevhit vardır
Sufiler başta, ortada ve sonda sürekli varolana; var demektedir
Varlık anlayışında Zat ve Zatın sıfatlarının deveran ettiği bir ortam söz konusudur



Bütün sıkıntılar
“Ben varım” diyerek varlık sahibi olduğumuzu
Zannetmekle başlar, dolayısıyla ”ben yokum,” sadece O var demekle
Bütün sıkıntıları omuzlarımızdan atmak anlamına gelir, emaneti doru yere teslim ettiğinde sıkıntı biter
Muhyiddin İbn Arabî hazretleri
“Bismillahi Fatih’il vücuda” yani “ vücuduaçan Allah’ın adıyla” diye başlıyor
Yine Hak Teâlâ’dan, O’nun sıfatlarından başka bir şey yoktur, hep O’nun ladır, O’ndandır, O’nadır… M.E. K







Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
1002495_625444724157153_2035630162_n.jpg








İnsan
Tanıdığını sever,
Hiç karşılaşmasak da
Belli ölçülerde sizi tanıyorum,
Yazdıklarınızdan hislerinize aşinayım,


Yaratılmış olan
Birçok varlığı kucaklayan
Sevgi dolu bir kalbiniz var.
Ama çoğu zaman kıymeti bilinmemiş...


Sevmek
Ve sevilmek isteği
Çoğu zaman hata yaptırır
Hele kalbiyle bakan insanlar
Bu hatalara daha yakındır.


Bakıyorum
şmek üzere iken
Kalkıyorsunuz ve edebinizi
Hiç kaybetmiyorsunuz.


Hisleri kalbe
Gömüp gerçek sevgiliye
Dönüyorsunuz yüzünüzü.


Okurken
Bazıları eleştiriyor sizi
Bunu da sizin
Yazdıklarınızdan anlıyorum


Ama
Dikkat etmiyorlar
Görmüyorlar
Dimdik ayağa kalktığınızı.


Sizi
Çok üzen
Birçok şey var hep
Üstü kapalı anlatıyorsunuz


Ama
Emin olduğum kalbinizi
Çok yaralayan birinin olduğu


Ve yaralarınızı
Rabbimizin izni ile
Sarışınız ve yalnızlığınız...


Daha çok
Yazabilirim belki
Ama zor bir gün geçiriyorum...


İşte bu saydığım
Özellikler çoğu zaman
Sizi bir parça olsun tebessüm
Ettirebilsem duygusu oluşturuyor bende...


Hani
Bir söz var
''dili yok kalbimin
Bu yüzden ne kadar bizarım''


İşte
Öyle abim.
Kendimi aştım
Bugün hiç yazamam
Dediklerimi bile yazdım:).


Biliyorsunuz
Duygularla yazılanlar
Bazen haddi aşar haddi aşmamışımdır inşallah.


Sevilecek
Bir yanı olmayan
Bu kardeşinizi siz neden
Seviyorsunuz bilmiyorum...
(Bir can kardeşimin zatım için yüreğinden dökülenler)


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sen beni üzüyor incitiyordun, kalbimi kırıyor acıtıyordun…
946344_628473573854268_329271328_n.jpg







Belki de en nadide bir sızımdın
Yüreğine söz dinletemeyen vefasızdım, inandım
Nihayetinde bir insandım, umutla yaşardım, duyguları nasıl hiçe sayardım
Her lahzada halin insicamında yaşayan fermandın, her ne yapsan ruhumdan kopamazdın


Vurgundum, kalbin efkârında gamdın
Hüzün vadeden heyecandın, düşlerimde baharı yaşattın
Hülyalarımda sürur bahşeden farktın, yalnızlık dünyamda hep yanımdaydın
Hiç gelmiyordun, beni üzüyor incitiyordun, kalbimi kırıyor acıtıyordun, bilmiyordun


Ben sana tutsaktım, tutkun olan şafaktım
Vakti sukuta erdirecek kadar uzaktın, her gece ağlattın
Nereye baksam, toprağı koklasam, sararan yaprağı tutsam sen vardın
Sen halin suhuletine sevda yaşatan kitaptın, aşk mısralarında en çok söylenen nakarattın


Her ruhun bir sevdası olmalı, adanmalı
Hiçliğin feyzinde nefsi arzulardan arınmalı, O’na koşmalı
Sülfitlikten ziyade ruhiliği esas yapmalı, çile ve ecirle sufiliğin farkını anlamalı
Aç kalmalı, gönlü tok olmalı, hırkası temiz, urbası yamalı bulunmalı, asla utanmamalı


Bilgi ve aşk olmadan iman nicedir
Hale dokunmayan kelam nefsi keyfiyettir, edep niyedir
Kalp korkusu hayâ ile bereketlenen ülfettir, haşyet hassasiyet vesilesidir
Kitabı celili anlamadan hıfzetme, iman etmenin feyzine müdrik olmadan hüküm koymak neyine


Sureta Müslüman olma, kimseyi avutma
Bin bir renk içinde, cezbeden olmak derdiyle ortalığa serilme
Ruhsuzluğun ne kadar aşikârdır, kalbin lekeler içinde virandır, yalan yanlışa bürünme
Panayıra çıkan, görücü arayan, can sıkıntısına bahane bulan, edebi hiçe sayan olarak daha fazla küçülme



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Aşkın feyzine ram ol, kalbin için yok başka çıkar yol…









Ey aziz nefes
Ayrık otuna bir nazar et
Ne kadar azimlidir, yılmaz bir gayret içindedir
Her vakit yaşamak için asla kederlenmemektedir, hedefine girmektedir
Ruhu için elzem olana tevessül etmektedir, her lahzada ibrete açılan bir hakikattir


Kul, varlıktan
Benlik denen süfli saltanattan kurtulmalıdır
Hiçliğin edep rahlesinde kalbine irfanın inşası için uğraşmalıdır
Ruhunu yüceliğe taşıyacak ikmali hassasiyetle bulundurmalı, korkmamalıdır
Sevdası olmayan bir yüreğin bizarlığında yük taşımak için, kan ter içinde kalmamalıdır


Nefsi iyi tanımalıdır
Hakikatini idrak etmekten uzak durmamalıdır
Nefsini her fırsatta tezkiye etmekiçin, ruhuyla adanmalıdır
Aklını ve azmini O’na feda olmak içinseferber etmekten asla çekinmemelidir
Efendimiz Hazreti Muhammet(s.v Müctebayı nefsinden öte sevmeyi hak etmelidir


Onun sevdasına
Ram olmayan bir gönül kahır içindedir
Her bahanenin çehresinden nazar eden sefil bir nefestir
Hali müteredditlik içindedir, asabiyet vazgeçilmezi, edep sarfı nazar ettiğidir
Beden vasfında yaşayan biçaredir, kalbi hassasiyete vasıl olmamış beyhude mizaçtır


Ayrık oyu deyip geçme
Nefsi emmare adına, pişkin tarzıyla isteme sekte
Her bakımdan etrafımızda biter, nekadar temizlesek devam eder
Beşer sıfatı nefsi emareye amade bırakılırsa, irfan ve edep kapısı perdelidir
Kalbi ve ruhi bakımdan tekâmül geçirmeyen her bilinç nefsi adanmışlıktır, hal esirdir


Hevese ne kadar akarsan
Gözünü, gönlünü ibret ve irfana karşı aç bırakırsan
İhsan ve ecir muvazenesinde O’nun rızasını aramazsan, eğer uzaksan
Vuslat kitabını anlamaktan ziyadesevabı için okursan, menkıbelere dalıp ağlarsan
Aşk ve sevda kalbin için değildir, bedensel ihtiyaçların adına dillendirilen bahanelerindir



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ey edebin feyzine müdrik olmuş naif kalp…

Orjinal boyutu icin tiklayin 800x600px and 89KB.
1174842_629865793715046_734821917_n.jpg








Ne vakittir bekliyordum
Vakti sukuta erdirecek lahzayı, nasip ihsanını
Kimi zaman hazırdım, kimi an hislerin dem olmasına bırakmıştım
Yazacaktım, yazmalıydım, edep libasını giyen nefesin suhuletinden bahsedecektim


Ve fakat bazen çekindim
Haline kaygılar mı zerk ederim diye erteledim
Endişe içinde nazar etmenizi istemiyordum, itminan hali bekliyordum
Sevgi ve sadakatin azizliğine, muhabbetin feyzi sürur baharına ermenizi diledim


Bilmem ki kaç yıldır
Sefih ve lafazan kelamlarımı okuyorsun
Bazen nadanlığıma ve bazen de nafile yer uğraşğıma bağlıyorsun
Onca yaşa rağmen diyorsun, tespih çekmek, zikir etmek varken diye sual ediyorsun


Nasıl ve ne şekilde
Bu çalışmalara zaman ayırdığımı bilmiyorsun
Meramımı merak ediyorsun, bunca hüzünve hicran niye diyorsun
Çileyi ikram görüyorsun, acizliği miskinlik adına öteliyorsun, sabırla diriliyorsun


Taklit için vehmediyorsun
Akli ve iradi olunmasını önceliyorsun
Heva ve hevesler için ne kadar çok ibretleri güncelliyorsun
Niçin tercih edenin keyfiyetine saygı gösterip, sessizliğin hikmetini öteliyorsun


Gibi, birçok suali sormadınız
Bu zamana kadar kalbi nezaketinizle nazar ettiniz
Her vakit himmet ve iltifat göstererek şevkimi kırmadınız, alkışladınız
Vakarınıza ve kemal vasfınıza veriyorum,edebi ne kadar naif taşıdığınıza imreniyorum


Rabbim her iki dünyada
Aziz ve emin eylesin, rızasına nailetsin
Her umudunuzda imdadınıza yetişsin, yüreğiniz hiç burkulmasın
Ecir ve ihsan azminizde fark yaratsın,her nefesinizi feyziyle bereketlendirsin



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Dokunma yarama, kanayan hicranıma, ahıma…

Orjinal boyutu icin tiklayin 792x596px and 163KB.
556787_629728143728811_1841221731_n.jpg







Hiç ses etmeyin
Viran olan efkârıma gülün,geçin
İster divane, isterseniz meczup niyetiyle alay edin
Bir lahza olsun ah uzarımı merak etmeyin, bir zavallıymış diye eseflenin


İnsan, kalbiyle
Aklı ve bilgisiyle, görgüve edebiyle payedir
Aklı karartan ne kadar sevda varsa, vicdanı susturan zan olunca
Heva ve heves esaretine alınca, arzular nefsi kızartınca, insanlık askıdadır


Rab bil âlemin
Niçin kuluna gazap etsin
Rahmet ve mağfiretini kesip, miskinliğin esaretine versin
Şirk koşmak, şerik halinde bulunmak, varlık adına nefsi bulunmayı nasıl görmesin


En yakının
Ve hatta feda olmayı göze aldığın
İhanete tutununca,arkandan oyunlar kurunca ne yaparsın
Senin yerine otoriteyi eline geçirmeye çalışanı adeta parçalarsın, hatta yırtıp atarsın


Refikan olsun
Kan, can verdiğin,istersen evladın bulunsun
Husus en gönül verdiğin canan, yoluna baş koyduğun sevdan konuşsun
Seni hakir gören,varlığını reddeden, itibarını silip geçen, sefil bir hayata mahkûm edenin gözleri okunsun


Aldatan, avutan
Bin bir yalan içinde sabırve samimiyetini sınayan
Her varlığını başkaları için kullanan, bizzat sana oyunlar yapan
Sevgi ve muhabbetini nefsi için kullanan, keyfi için her yolu mubah sayan olursa


İnandım diyor
Her türlü takiyenin içinde, nefsi arzularına yeniliyor
El âlem demiyor,pişkinliği kimselere vermiyor, utanmayı reddediyor
Her fırsatta nefsini önceliyor,senin imkânlarınla başkalarının hukukuna saldırıyor, ne kadar sabredersin



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
84eafa10-04b7-11e3-b72c-65e-jpg20130814120202.jpg







Nereden başlasam
Hangi suali aralayıp, anlatmaya kalksam
Millet şuurun kaybetmiş topluluklar için mibir şeyler yazsam
En sarih Arapçaya hâkim bir ümmetin halinin ne kadar harap olduğunu mu aktarsam


Muhammet Necip
Cemal Abdül Nasır, Muhammet Enver El Sedat
Sufi Ebu Tali, Muhammet Hüsnü Mübarek,Muhammet Hüseyin Tantavi
Ve en son seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak Muhammet Mursi, tutuklanmıştır


Adeta bir krallıktı
Ölene kadar veya darbeyle esir edilene kadar
Genellikle Mısır halkının başına getirilenlerin Muhammet isimli olması
Ve özellikle şek ve şerik içinde bulunması, ekonomiyi vesayetine alması, asker kalması


Yokluk ve sefillik içinde
Ümmeti Muhammet nezdinde itibarsızlaşırken
İsrail’le işbirliğine girmesi, Filistinli Müslümanların katledilmelerine seyirci kalması
Refah sınır kapısını kapatmasını, Amerikan yardımı altında kapilitasyonlara açık olması enteresandı


Nice Müslüman âlim
Katledilirken, tevhit için can verirken
Her türlü zulme ve işkenceye karşı ahatderken, belam olmayı reddederken
Kelimeyi şahadet için her türlü varlığını Allah yoluna hasrederken, sessizlik ne kadar anlamlıydı


Hangi şahadet ecrinden
İşkenceyle öldürülenden, suç isnat edilerekipe çekilenden
Her türlü tedhiş ve istihbarat gücüyle gönüllere korku zerk ederlerken
İhvan hareketi, şahadet şerbetine nail olmuş lideri, mazlum ve mağdurun sesi


Milletin kararan ufkunda
İlk filizlenmeleri ve yürek bahçesinde nüveleşmeleri başlatmıştı
Bugün küresel güç olarak addedilen, şer bakımından desisenin elebaşlığına soyunan
Güya kamuoyu önünde bazen günah çıkartan,insanlık adına medya pazarında kül bırakmayan


Emperyalist gücün temsilcisi
Amerika ve özellikle Rusya ve elbette ki Avrupa
Hiçbir Müslüman mezalimine karşı, insanlık adına dahi ses çıkartamamışlardır
Şer adına, nefs tellallığına, iblisin vazettiği yollara, tuğyan ve tağutluk adına, bilakis yarıştalar dır


Hama Müslümanları katledilirken
İran, ırak savaşında onca Müslüman’ın perişanlığı ortadayken
Saraybosnada, filistinde, Irak zindanlarında,Guatemala aptallıklarında
Afganistan, Cezayir ve birçok ülkede insanlarve özellikle Müslümanlar katledilirken


Pasif akıl ve pasif vicdan vardı
Ruhsuz bir millet, umutsuz zümreler perişanlık içinde kaldı
Dünyevileşmek adına her türlü taviz ve iltimas iradi ve kalbi bakımdan sağlandı
Geriye ne kaldı akidesi ve imanı kültür seviyesinde, sindirilmiş ruhlar umutla aranmaktaydı


Aşk ve sevdası olmayan kalp
Sadakat ve teslimiyette azmi terk etmiş bezgin surat
Varlığın aracı olmaktan, bir sıfat için onur veşerefi hiçe sayan ahlak
Bilmem ki nasıl bir kul olur, cihat sevdasıyla adanmak için iştiyakla şehit olmaya hak kazanır

(Mısır halkına reva görülen katliam ve darbe salyalarını şiddetle kınıyor ve telin ediyorum…)



Mustafa CİLASUN
 
Son düzenleme:

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ümmet sancı çektiği nispette diriliş sancağıdır…









Ne kadar düşkün olsa
Bir sığıntı misali yurt yurt rızkı için dolaşsa
Akidesinden, iman ettiği hakikatinde bilincini inşa etmeye çalışsa
Umudundan hiç kopmasa, o deruni ufkunu karatmasa, mizan için narı kucaklasa
Hasretinde, yalnızlık kederinde, efkâr kokan nefeslerinde Hakka olan muhabbetine adansa



Zalim kim olursa olsun
Nefsin, hırsın, tamahın, makamın, sıfatın esiridir
Kul olmak vasfından sıyrılmıştır, varlığı adına hükümranlığa bulaşştır
Anlık olan kuvvetini, yetki ve salahiyetini, ezdiği, zulmettiği insanları köleliğe alıştırırlar
Ne kadar ahmaksa nefsin vaktine aldırmazlar, belam tipli hocalardan güya fetva alırlar



Din ulusu ve azizi olmaz
Saf, samimi, riyadan uzak, tevazuu sahibi kul ilahlık taslamaz
Şerik içinde bulunmaz, etrafında dolanmaz, bir paye uğruna varlığını satmaz
Mefkûresi vardır, öteye ram olmuş bir heyecandır, azim içinde ihsana adanmıştır
O’nun rızasına nail olmak için gecesini, gündüzüne katarak çile ve cefayı ikram almıştır



İnsan nereye gideceğini bilmeli
İdrake mani olan heves ve hevadan vazgeçmeli
Hesapsız bir maceraya girmemeli, arifelerin dergâhını takip etmeli
Her kim ne söylerse söylesin, söylem ve amelde asabiyet ve şiddeti terk etmeli
Hak ve hukukunu temin için meşru yollardan davasını takip etmeli, garez içinde nefeslenmemeli



Ümmeti Muhammed’in hali
Ne bugün ve ne de dün için beklenen zilletti
Fetret devri dendi, tefrikaya yenildi, hizipler türetildi, bölünmek istendi
Ümmetin gücünü hesap eden, zekâsı olan ve fakat aklı bulunmayan ecnebiler becerdi
Saf ve samimi Müslümanlar kendilerinden zannettiği yakınları veya inandıkları tarafından pasifleştirildi




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Feryat ediyor, gözlerden kan geliyor, kalp Ya Rab diyor…










İnsanlık nasıl bir figan işitiyor
Gözler, kulaklar, izan ve dimağlar acıyla nazar ediyor
Ümmeti Muhammet niçin bu kadar sessizliğin sefilliğine iltifat ediyor
Aklı ve iradeyi bahşedenin, nefesi vaktine ram eyleyenin, sahibin rızası öteleniyor


Bir gül için Gülşen ne yapardı
Kalbi olan her akıl sahibi bu kadar nefsine tapar mıydı?
Ecel hangi zamanın mizanıydı, hakikat sadece sözde kalan yalan mıydı?
Bunun için mi insanlığı, ülkeleri kana bulamak, Müslümanları aşağılamak farktı


Batıya haksızlık etmemek lazım
Asırlardır tek yüzlülüğüne sahip çıkıyor, aldatmıyor
Açık ve alenen ben ikiyüzlüyüm diyor ve bu benim asliyem diye ısrar ediyor
İkiyüzlülükte kabullenilmiş bir yüzdür, bu yüzlerden medet umanlar ne kadar sefihtir


Âdemi beşer irade sahibidir
İkiyol adına imtihana tabidir, hidayet nasip işidir
Külli irade mümin tarafından iman edilen hakikattir,sünnetullah ebedidir
Şer cephesinde yer alandan nasıl merhamet dilenir, fasık ve münafık belli değil midir?


Bizler, bilincimizi tazelemeliyiz
Her bir şahadette yeniden dirilmek için ceht etmeliyiz
Kan ve revadan ürpermemeliyiz, hazreti Hamza(r.a) yı düşünmeliyiz
Artık varlığımızdan ve nefsi saltanatımızdan vazgeçmeyi öğrenip, kalbi diriltmeliyiz


Gönül maksudunu bulmalıdır
O’na kul olmak için azimeti asla ve kata bırakmamalıdır
Faniliğe abanmaktan, heveslere sarılmaktan, edepsizliğe boğulman arınmalıyız
Yüreğimizi O’nun aşkıve Efendimize olan muhabbetle sevdasına nail olabilmeliyiz


Akidemizi taklitten kurtarmalıyız
Her önümüze serilen, din ulularıymış gibi ahkâm kesenlerden
Taassuba ve tefrikaya sürükleyenlerden, şekliyetçiliği önceleyenden aklamalıyız
Kulluğumuzu sadece ve yalnızca O’na yapmalıyız, referans için kapı kapı arınmamalıyız



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Yoluna güller döksem, derdi gamını ben çeksem…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x674px and 241KB.
0_83458_18f5fbf9_XXL.jpg









Gönlüme düşendi
Bir umut şevkiyle dile gelen muhabbetti
Hak rızasına hasredilen bir samimiyetten ilzam olan hürmetti
Fedakâr olabilmek, samimiyetin hazzıyla hizmete amade bulunmak faziletti
Söylekim yüreğine doğan, hicran damlalarıyla yorulan, bir dostluktan imtina edecekti



Oysa hiç tanımam
Kelimelerin marifetiyle kal eyleyip, yazdık
Göçüp gitmeden, kabre girmeden, kefene bürünmeden arzuladık
Nihayetinde bir ömür yaşamıştık, bazen hazan vebazen de zemheriyi imzaladık
Ve fakat asla asi olmadık, vefasızlık adına bir an bile nankörlük yapmadık, sadıktık



Hilkat olarak mazlumduk
Yaşadığımız şartlar, sahipsizlik ne yazar
Boynu bükük, nazar eden ve fakat isteyemeyen bir canı gamdık
Sevgiye çok susamıştık, hamiyete aç kalmıştık, marifete ne kadar uzaktık
Sosyal şartlar, çaresiz umutlar, bilinçsiz soluklar, nefsi zorbalık semtinde yaşadık



Gülebilmek için çok zorlandık
Her yanımızda bir kaygı taşıdık, evet, çok dışlandık
Varlık ve servet sahipleri tarafından mahkûm eden gözlerle tanıştık
Şımartılmış çocukları, nazından geçilmeyen edaları, can sıkan davranışa alıştık
Bir lokma ekmek, iki çeşit yemek, çay içebilmek, zeytini dörde bölmeden yemek telaş



Artık nefesin sonları başladı
Tende takat azaldı, acıyan gözler ne büyük cefaydı
Gözyaşları tutulmazdı, demek ki sinirler boşaldı, suskun yer nerede vardı
Kimseler görmesin istiyorum, Rabbime büyük bir umutla sığınıyorum ve ağlıyorum
El açıyorum, her zaman olduğu gibi yine yanımdasın biliyorum, senden başka kimim var diyorum



Ey sevgi ve muhabbetini esirgemeyen
Hali perişanlığımı bilmesine rağmen, himmette bulunan
Nadanlığıma hiç bakmayan, sanki bir arif sezgisiyle taltifler yapıp,taçlandıran
Her iki dünyada aziz olasın, can yoldaşım olarak dilerim unutmazsın, niyazında anarsın
Bu bizar ve bedbin halimin bir lahzada huzura kavuşması için çabalarsın ve sinende saklarsın



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hasretin ruhi olmalı, kalbin sevdasıyla yanmalı…

Orjinal boyutu icin tiklayin 900x595px and 126KB.









Kalpte tezat bulunmamalı
Akide dirliği ve birliği muhkemce sağlanmalı
Akıl bilgiden uzak durmalı, yoksa ilk “oku” emri nasıl anlaşılmalı
Durağan olan, pasif kılınan akıl ve vicdan ruh ve kalp şevkin azmini nasıl kuşanmalı


Ruh yaratılırken ne vardı
Nefisler zaten ihtar edilen sanıklardı, imtihan ardı
Sıratı müstakim üzere bulunmak kimler için şarttı, başka tarik var mıydı?
Bilen, akleden ibreti gaye edinen, her ayetten dersini ikmal eden, kul olmak maksattı


Hakkı tespit eden, batılı reddeden
İnsanlık adına hizmete ve hikmete ram olmasını bilen
İlimve irfanını yalnızca Hak rızasına tahsis eden, nefsini öncelemeyen
Hiç olabilmenin edebiyle rızkını temin eden, her varlıkta O’na teslimiyeti hasreden


Zalimin zulmüne, fasık’ın fısk’ına
Her türlü şer ve desiselerin ortak paydası olan tuğyana
Allahın hükümleri dışında olmak üzere, hüküm ihdas eden, cebreden Tağut’a
Dünyevileşmek furyasına, paganlık yaftasına, şerikler ihdas eden alalanmış maksada


Yoldan çıkartmak için çabalayana
Haram ve nevilerine karşı bağışıklık kazanmış insanlara
Her türlü edepsizliğini meşrulaştırmak için sınır tanımayan kalpazana
Pişkinlik hastalığına tutulmuş yalan ve riyaya, haset üzere yol alan bühtanlara


Tefekkürü mevtten anlamayan cana
Her fırsatta fıs kını zerk eden izansıza, saftiriklik satana
Nefsi hastalığını ve zafiyetlerini hiçe sayan ahmağa, aklını kullanmayana
İradi olmak adına her vakit nefsi tercihlerde bulunana, heva ve heves için çırpınana


Hasreti sorma, firkati anlatma
Aşkve sevdanın ruha hitap eden, bilinci inşa eden narına
Maksuda ram olabilmenin feryadına, sessiz çığlıkların sukut ettiren sadrına
Hiç temas etme, dinler gibi görünse de sıkılganlığını gizlemeye gerek görmez, acınma



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hangi zulümden bahsetsem, bu ümmet için ne söylesem…










Beni âdem adanandı
Maksut için muhabbetle anılan canandı
Mayasında sevgi ve aşk vardı, ruhunda ulvi bir nazar hakikattı
Hak ve batıl kul istidadı olanlar için ne kadar yabancıydı, şaşkınlık niye arttı



Varlık ve servet hardı
İnsan ihsan edeni unutunca bahar hazanlaş
Nefsi aldanmalar başladı, keyfiyetler mevki atladı, ruh bizardı
Kalp hicrana kanan bir ummandı, sığ sular en ağır ezaydı, zekâ sahibi anlamadı



Akıl, Müslümanlara hastır
Zekâ,ecnebiler için vazgeçilmez bir hesaptır
Kul olabilende hem akıl ve hem de zekâ asıl olan hakikat tır
Kiminde akıl, kiminde zekâ bereketli kılınmıştır, izan sahibi için kalbi olmak şarttır


İslam hukuku katle cevaz vermez
Canlı bomba olmak isteyenlere de caizdir demez
Sevgi ve muhabbeti imha eden her gayrete meşru et nazarıyla hak görmez
Ecel vakti saatlidir, şahadet en nadide azimettir, kul cennetten ziyade O’nun rızasına taliptir



Her Nefs ölümü tadacaktır
Ölüm,vakte ram olmuş bir hicrandır, yarı aşktır
Şahadet kul için en naif bir makamdır,umutlarım içinde en makbul olanıdır
Yoksa bin asır yaşamış olsan, rızadan o nispette uzaksan, sefayı zillet saymıyorsan girdaptır



Zalim kul için ne kadar yabancıdır
Çile vecefa, sabır ve vefa, aşk ve sevda onun için farktır
Dertte,kederde, çilede, eziyette, zulümde, en yakınıyla muhabbet eden canandır
Yoksa uzlet içinde miskinlik yapmak, sosyal hayattan kopma, rakamsal zikirle kurtuluş aramak hüsrandır



Kâinatın her zemininde
Zulme maruz kalan, şiddet ve işgalle canlarından olan
Varlıkları ve hukukları hiçe sayan her mazlumun yanında ve vicdanında
Yer bulmalıyız,yaratan ve nefese bir vakit bahşeden Rabbimizin rızasıyla nefsimizden arınmalıyız



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sormayın, arkamdan vurmayın, yaralamayın…

Orjinal boyutu icin tiklayin 1000x667px and 301KB.
pembe_agaclar_pembe_cicekli_agaclar_park_manzarasi_94651_1.jpg









Artık yorgun düşştüm
Azim noktasında yenilmiştim, geriye çekilmiştim
Direnmek adına, hoş görü nazarında, bizarlaşan bir halin meftunuydum
Nereye elimi attımsa, hizmet kervanına büyük bir umutla katıldımsa da usanmıştım



Anlayamadığım bir hastalık vardı
Şeklen Müslüman olmak, ne derler için adanmak kardı
Ne kadar nüfus edinirsen, sabah, akşam davetlere gidersen hatırın sayılırdı
Kapına gelen, yardım bekleyen, yurt yaptıracağım diyen, teberru için kapı aşındıran ihsandı



Ne kadar enteresandı, bir gamdı
İçimde derlediğim figandı, sessiz çığlık adına feryattı
Varlık adına hükme bürünen, etrafında hazır kıta duranlarla öğünen yardı
Tevazuu halinden ne kadar uzaktı, makam arabası en ala markaydı, gerdan sarkıktı



Nerden bulurlar, nasıl inanırlar
Safahat içinde yaşadıkları halde hala çok yakınlar
Evlenecek olanlar, kız arayanlar, erkek adaylar onlar tarafından haktı
Şayet nüfus sahibi bir nefes tarafından tavsiye edilmişse, mesele kuşkusuz tamamdı



Resimler marifetiyle tanınan hak
Görücü usulüne ne kadar fark atar fark, konuşmak yasak
Rıza gösterilecek, anne, baba teslim olarak takdir edecek, iki can sonra konuşacak
Hissiyatmış, nazarmış, empati, sinerji ne kadar tuhaf anlaşılan beyanmış, kalp ısınacakmış



Sevdası olan bir yürek ne yapsın
Hangi kapıyı gönül rızasıyla çalsın, bir umut arasın
İnsan olmak bakımından akıl ve izanını ortaya koyarak hakka ulaşsın
“Sultanım benim için bakıyor” diye teslim olan akıl eiradeye, hangi değerle bağlansın



İnsanlararık fark etmeli
Kültür dinini olarak ikame edilen halden vazgeçmeli
Aklını ve muhakemesini yalnızca hakikat uğruna hasredip, ihsana bürünmeli
Nefsi olan her maslahatı seçecek kadar ehilleşmeli, bilgi ve marifet için azmedip öğrenmeli



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Gözler çaresiz, yaş iner sessiz sessiz, hal kefensiz…


Orjinal boyutu icin tiklayin 821x559px and 53KB.
943288_610619735639652_1197684469_n.jpg









Umut adına ağlamalıyım
Sami yetin her veçhesiyle yakarmalıyım, haykırmalıyım
Kefensiz bedenleri, umut için cehdedenleri, davasına güvenen nefesleri anmalıyım
Ne kadar takatim kalmışsa, varlık adına bir kıymet varsa, o şeref sahiplerine adamalıyım



Ne kadar miskinlik içindeyim
Zilletin her perdesi var, sahneleniyor kibar kibar
Tilavet edilen ayetlerin yüzü suyu hürmetine bırakma nefsimle baş başa yar
Ne yapsam, tezkiye adına kararlar alsam, zafiyetlerden arınmak için uğraşsam bırakma beni bana yar



Hangi mezalime şahit olsam
Günlerce meydanlara çıkıp sloganlar atsam
Ve bir müddet sonra normal ve hak zannettiğim yaşantıma başlasam
Fanilik adına hiç durmadan adansam, en çok andığım ve dikkate aldığımla haşr olsam akıbetin ne feci yar



Ne dillenen cenneti ve cehennemi
Ne kabri ve ne de berzah olan, haşyet sunan âlemi
Her gün önümüzden göçen nefisleri, bin hüzün içinde yas tutan nefesleri
Üç gün sonra normal seyrine dönen servet emellerini, keyfiyet zadeliğini, nasıl izah edelim



Yaşayan Kur’an olamayınca
İkinci bir doğum olan, kemali yete ulaşamayınca
Gün kararınca, gece başlayınca, düşler uykuda bırakmayınca,çırpındıkça
Her korku ve ürpertinin ayak izlerini dünyada ders alana kadar yaşa, ibretinden uzaklaşma



Ey Rabbim sen bilirsin sen
Ne kadar zafiyet ve nedametim bulunsa da sahibimdin
Aczi yet benim, miskinlik sefil halimin, taklit üzere ömür tüketen benliğim
Aşikârken, ne söyleyebilirim, hangi yüzle el açıp, secdenle kapına gelebilirim, razı olduğun kulun olabilirim





Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kalbin aklı var, edep içinde atar, vicdan ismettir yar…

Orjinal boyutu icin tiklayin 1000x670px and 399KB.
manzara-resimleri-hd-full-hd-3-aliraci-2335-8453.jpg








Sevdası olmalıdır yüreğin
Gücün, takatin, kuvvetin, bilginin, iradenin,azmin
Aşk, zafiyeti reddeder,illa hakikat ihsanını murat eder, gam nefs için keder
Hangi lahzanın sayfasını açarsan aç,tesadüfü ve rastgeleliği asla içinde bulamazsın



Her an hikmeti mucibince takdirdir
Vakit nasıl bir feyzin şevkiyle zuhurat edendir
Her lahzasında bir hikmeti ilahi vardır, nefesi iradi için kaderdir
Bilgi ve akıl umudun vucubiyetinde ki asliyedir, zan ve önyargı marazı vicdandır



Şek içinde bulunmak ve kanmak
Ömrü vakfettiğin umdeler muvazenesinde yol almak
Heva ve hevesi hissiyatına kapılıp meşru saymak, nefsini öne çıkarmak
Elde ettiğinne varsa, şayet varlığın saydığın servetin aracı oldunsa, sual et haline



Arif, gönül diliyle konuşur
Hak ve hakikat sabrıyla yoğrulmuştur, edep içinde ki kuldur
Muradı ihsandır, ecir ve O’nun rızasına adanmışlıktır, nefsi arınmıştır
Sevdasına meftun olan bir sadıktır,sadakati en müstesna yaşayan ve yaşatanıdır



Soyut bilgiyle hal demlenmez
Aşk ve sevdası olmayan umut netice vermez
Canı, canana feda etmeyen aşığa ümit beslenmez, edep dilenmez
Sevgi ve muhabbet çilenin, cefanın,sabrın, azmin, narın, hayânın ve ihsanın, nefs engelleyemez



Hangi cemiyet ve cemaati ansam
Yoluna ve hizmetine ram olmak için fırsat kollasam
Şahit olduğum maraz ve nefsanîliği hiç dikkate almasam,sabırla yol alsam
Gönlüm bizar oluyor, şevk uzaklaşıyor, sabır zorluyor,edep aranıyor, hassasiyet bekleniyor



Arifin meclisine her nefes gelir
Çünkü onun varlığı, hiçliğe terk edilmiş cevherdir
Hangi pası, demiri, pirinci, metal hurdalığı anarsan narıyla tezkiye edendir
Nefsi ve kalbi tedavi eden rehberdir,Efendimiz, hazreti Muhammet(s.a )Mustafa’nın sıratındandır



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nerdesin, hangi nasibin kederisin, umut için ne kadar hazinsin...

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x600px and 61KB.
1184891_632524770115815_810801742_n.jpg











Kim bilir nerdesin
Nasıl bir hassasiyetin içindesin
Sanki yıllara sâri hasretsin, firkatin ta kendisisin
Ruhuma hüzün zerk eden kedersin, hicranın derin sularındaki hecemsin



Artık ne söylesem
Elemin çilelerini derlesem
Her lahzada gözyaşlarımla bestelesem, söylesem
Bu hasrete çare olacak mı, baht gülecek mi, söyle umutlar yeşerecekmi?



Korkuyorum anmaktan
Rüyalarda pürtelâş olup, fırlamaktan
Sabahlara denk yâdımda saklamaktan, yalnızlığa sığınmaktan
Hazanın solgun çehresinde umutları yoklamaktan, bahtkitabını okumaktan



Bilmem ki neredesin
Şenmisin, kederin kadrinde hasret misin?
Bin hüzünle dillenen şarkıların bestesi misin, yoksa edebin halinde
Sabrın vadesinde, nasibin bahsinde yıllardır yaşlarını gizleyen suhulet misin?



Ne söylesem, kar etmeyecek
Sessizliğin esrarı çözülmeyecek, yüzüm gülmeyecek
Hüzün yüreğimden silinmeyecek, gelen, gidenden haber sual edilmeyecek
Boyun bükülecek, sabır acısı yüreğime inecek, kalan nefesler ne kadar şevkle erecek



Ölmeden ölmek buymuş demek
Her şeyden vazgeçmek, varlık adına umut beslememek
Her an ölümle müştereklik içinde nefeslenmek, kimi zaman öncelemek
Hevesi heva, arzu kitabını bitirmek, ibret adına sonnefese kadar satırlara dökmek



Ey hak demek, ruhu teslim etmek
Ne kadar gün yüzüne hasret umut kalmışsa toprakta demek
Kabir ne kadar yakın halime, derinliğimden nükseden bir hüzünle içimde
Olsun dert etme halimi, sensizlik içinde viran olan kalbimi, ruhumdan akseden kaderleri



Mustafa CİLASUN
 
Üst