Said Nursi’nin ‘iki kulaklı’ sistemi var
Said Nursi: Nurcuların selameti için bunları bil
11 Ekim 2011 / 07:22
Üstad yazdığı pusulalarla ikaz ediyordu...
Risale Haber-Haber Merkezi
Ceylân Çalışkan küçük yaşta Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin hizmetine girdiği zaman bilemediği bazı noktalarda Üstad yazdığı pusulalarla kendisini ikaz ediyordu:
"Ceylan! Zaman naziktir. Nur'ların faaliyeti vaktin çok dikkat lâzımdır.
"Nur'un ve bizim Nurcuların selâmeti ve münafıkların şerrinden kurtulması için sen bu üç maddeyi bil:
"Birincisi: iktisada tam riayet etmek lâzımdır. Tâ validen ve baban senden gücenip hizmet-i Nuriyeye zarar gelmesin. Dükkâncılık eden mertlik etmez. On paraya dikkat eder. Mal senin değil. İkram etsen caiz değil.
"İkincisi: Şimdilik nazar-ı dikkati kendine celb etme ve gösteriş yapmaya çalışma. Tâ senin elindeki Nur emanetlerine zarar gelmesin. Hevesatını, faidesiz eğlencelerini bırak. Hizmet-i Nuriyenin sana verdiği zevkler yeter.
"Üçüncüsü: Bize gelmek için buraya gelenlerden herkese açılma. Lüzumsuz onlara esrarımızı bildirme. Çünkü içlerinden ya safdil veya kurnaz veya aptal bulunabilir, ifşa eder, habbeyi kubbe yapar. Ondan da münafıklar ve casuslar istifade eder. Hususan bu kasabada daha çok dikkat ve ihtiyat lâzımdır."
(Son Şahitler)
Said Nursi’nin ‘iki kulaklı’ sistemi var
11 Ekim 2011 / 09:31
Mardin, Said Nursi’nin anlayışını “iki kulaklı” şeklinde tarif etti
Risale Haber-Haber Merkezi Türkiye’nin en önde gelen siyaset ve din sosyologu Şerif Mardin, Said Nursi’nin İslam’dan alınan öğütlere göre hareket ederek, modern dünyayı içine aldığını söyledi. Mardin, Said Nursi’nin anlayışını “iki kulaklı” şeklinde tarif etti. Taraf gazetesinden Neşe Düzel’e konuşan Mardin, Said Nursi ile ilgili soruları şöyle cevapladı: Bediüzzaman Said Nursi’nin Nakşibendîlik içindeki yeri nedir? Said Nursi’nin bazı çok orijinal düşünceleri var ve bu konuda Nakşibendîlikten bir hayli ayrılmıştır. Mesela Nakşibendîler, Avrupa’da gelişmekte olan felsefî tartışmalara çok önem vermiş kimseler değil ama Said Nursi bu felsefî tartışmaların önemli olduğunu, İslam’la ilişkisinin araştırılması gerektiğini incelemiş olan bir adam. Ayrıca üç yüz bin kişiyi kendine çekebilmesi için o kişinin iki kulaklı olması lazım. İki kulaklı olmak nedir? Bir İslamî kulak, diğeri de modernlik kulağı. Said Nursi, modernliği de işitiyor. Dolayısıyla halkı kendisine çekebiliyor. Çünkü halkın bir kulağı modernliğe açık. Said Nursi, İslam’dan alınan öğütlere göre hareket ederek, modern dünyayı da bunun içine alıyor. İkisinin birden yapılabileceğine dair bir meşrulaştırmadır bu. Onun öğretisi, hem Müslüman olup hem de modern olunabileceğinin bir öğretisi midir? Evet öyle ama, “hem Müslüman” dediğimiz zaman bu Müslümanlığın yüzdesi ne kadardır onu bilmiyoruz. Çünkü bu İslamî bir yol. Yalnız bu yol aynı zamanda modern teknolojiyi de kabul ediyor. Ayrıca bu gelinen nokta sadece Türkiye ile ilgili bir şey değil. Türkiye’ye dışarıdan da sızan bir takım modernist İslamî mesajlar var. Seyit Kutup var mesela... İslamî gönüllü olup modern hayatı merak eden insanlar var. Sebebi de şu... Kaybettiler. Neyi kaybettiler? İslam dünyası kaybetti. Modern dünyayı kabul etmeyerek geride kaldılar. İslamcılara, gerici dendi. “Siz, insan haklarının ortaya çıkmasına mani oluyorsunuz” gibi eleştiriler çok yapıldı İslamcılara. Siz Said Nursi’nin öğretilerinin, Türkiye’de orta sınıfın geliştiği döneme denk düştüğünü söylüyorsunuz. Orta sınıf en dindar kesim mi Türkiye’de? Yanlış, o benim söylediğim. Çünkü Türkiye’de daha orta sınıf bile ortaya çıkmadı. Biraz varlıklı olan köylüler arasında yayıldı demek istedim ben.
Said Nursi: Nurcuların selameti için bunları bil
11 Ekim 2011 / 07:22
Üstad yazdığı pusulalarla ikaz ediyordu...
Risale Haber-Haber Merkezi
Ceylân Çalışkan küçük yaşta Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin hizmetine girdiği zaman bilemediği bazı noktalarda Üstad yazdığı pusulalarla kendisini ikaz ediyordu:
"Ceylan! Zaman naziktir. Nur'ların faaliyeti vaktin çok dikkat lâzımdır.
"Nur'un ve bizim Nurcuların selâmeti ve münafıkların şerrinden kurtulması için sen bu üç maddeyi bil:
"Birincisi: iktisada tam riayet etmek lâzımdır. Tâ validen ve baban senden gücenip hizmet-i Nuriyeye zarar gelmesin. Dükkâncılık eden mertlik etmez. On paraya dikkat eder. Mal senin değil. İkram etsen caiz değil.
"İkincisi: Şimdilik nazar-ı dikkati kendine celb etme ve gösteriş yapmaya çalışma. Tâ senin elindeki Nur emanetlerine zarar gelmesin. Hevesatını, faidesiz eğlencelerini bırak. Hizmet-i Nuriyenin sana verdiği zevkler yeter.
"Üçüncüsü: Bize gelmek için buraya gelenlerden herkese açılma. Lüzumsuz onlara esrarımızı bildirme. Çünkü içlerinden ya safdil veya kurnaz veya aptal bulunabilir, ifşa eder, habbeyi kubbe yapar. Ondan da münafıklar ve casuslar istifade eder. Hususan bu kasabada daha çok dikkat ve ihtiyat lâzımdır."
(Son Şahitler)
Said Nursi’nin ‘iki kulaklı’ sistemi var
11 Ekim 2011 / 09:31
Mardin, Said Nursi’nin anlayışını “iki kulaklı” şeklinde tarif etti
Risale Haber-Haber Merkezi Türkiye’nin en önde gelen siyaset ve din sosyologu Şerif Mardin, Said Nursi’nin İslam’dan alınan öğütlere göre hareket ederek, modern dünyayı içine aldığını söyledi. Mardin, Said Nursi’nin anlayışını “iki kulaklı” şeklinde tarif etti. Taraf gazetesinden Neşe Düzel’e konuşan Mardin, Said Nursi ile ilgili soruları şöyle cevapladı: Bediüzzaman Said Nursi’nin Nakşibendîlik içindeki yeri nedir? Said Nursi’nin bazı çok orijinal düşünceleri var ve bu konuda Nakşibendîlikten bir hayli ayrılmıştır. Mesela Nakşibendîler, Avrupa’da gelişmekte olan felsefî tartışmalara çok önem vermiş kimseler değil ama Said Nursi bu felsefî tartışmaların önemli olduğunu, İslam’la ilişkisinin araştırılması gerektiğini incelemiş olan bir adam. Ayrıca üç yüz bin kişiyi kendine çekebilmesi için o kişinin iki kulaklı olması lazım. İki kulaklı olmak nedir? Bir İslamî kulak, diğeri de modernlik kulağı. Said Nursi, modernliği de işitiyor. Dolayısıyla halkı kendisine çekebiliyor. Çünkü halkın bir kulağı modernliğe açık. Said Nursi, İslam’dan alınan öğütlere göre hareket ederek, modern dünyayı da bunun içine alıyor. İkisinin birden yapılabileceğine dair bir meşrulaştırmadır bu. Onun öğretisi, hem Müslüman olup hem de modern olunabileceğinin bir öğretisi midir? Evet öyle ama, “hem Müslüman” dediğimiz zaman bu Müslümanlığın yüzdesi ne kadardır onu bilmiyoruz. Çünkü bu İslamî bir yol. Yalnız bu yol aynı zamanda modern teknolojiyi de kabul ediyor. Ayrıca bu gelinen nokta sadece Türkiye ile ilgili bir şey değil. Türkiye’ye dışarıdan da sızan bir takım modernist İslamî mesajlar var. Seyit Kutup var mesela... İslamî gönüllü olup modern hayatı merak eden insanlar var. Sebebi de şu... Kaybettiler. Neyi kaybettiler? İslam dünyası kaybetti. Modern dünyayı kabul etmeyerek geride kaldılar. İslamcılara, gerici dendi. “Siz, insan haklarının ortaya çıkmasına mani oluyorsunuz” gibi eleştiriler çok yapıldı İslamcılara. Siz Said Nursi’nin öğretilerinin, Türkiye’de orta sınıfın geliştiği döneme denk düştüğünü söylüyorsunuz. Orta sınıf en dindar kesim mi Türkiye’de? Yanlış, o benim söylediğim. Çünkü Türkiye’de daha orta sınıf bile ortaya çıkmadı. Biraz varlıklı olan köylüler arasında yayıldı demek istedim ben.